
Bir Panelin Ardından...
Uğur Ulaş Dağlı: “Mağusa Geleceğini Arıyor” Paneli, Mağusa kentinin geleceği için acil önlemler alınması sonucunu ortaya koydu.
Bir Panelin Ardından...
Uğur Ulaş Dağlı
“Mağusa Geleceğini Arıyor” Paneli, Mağusa kentinin geleceği için acil önlemler alınması sonucunu ortaya koydu.
Mağusa’ya yönelik bir vizyon: “Limanı, üniversitesi, kalesi, tarihi eserleri ve denizi ile bütünleşmiş, bireylerinin en geniş ve bilimsel anlamda demokratik haklarını ön planda tutabilmiş, bilim, bilgi, ve know- how üreten, sürdürülebilir bir çevre oluşturmuş, kimlikli, çok merkezli, çok sektörlü, çok kültürlü, çağdaş, planlı, bir turizm, kültür ve eğitim merkezi”(1999–2000 yılları vizyon çalışmalarından)
Mağusa, uzun zamandır kaderine terk edilmiş bir şekilde sessizce duruyordu. Ve bir organizasyon tekrar sesini yükseltmesine etken oldu. DAÜ Mimarlık Fakültesi ile Mağusa İnisiyatifi’nin ortaklığında gerçekleşen “Mağusa Geleceğini Arıyor” konulu tartışma panelinde, Mağusa’nın bugünü ve geleceği ile ilgili çarpıcı görüşler ortaya kondu. Mağusa İnisiyatifi adına yöneticiliğini Rıfat Yalınç’ın yaptığı panelde konuşmacı olarak, DAÜ Kentsel Araştırma ve Geliştirme Merkezi’nden Prof. Dr. Derya Oktay, Kıbrıs Türk Mimar Mühendisler Odası Birliği Şehir Plancıları Odası’ndan Ertan Öztek, DAÜ Mimarlık Fakültesi’nden Prof. Dr. Şebnem Hoşkara ve KKTC Şehir Planlama Dairesi Müdürlüğü’nden Layık Mesutoğlu yer almıştır.
Panel kapsamında, Gazimağusa kentinin, yüzyılların birikimiyle geldiği kritik noktada oluşan değişim, dönüşüm ve başkalaşım süreci irdelenerek, kentin içinde bulunduğu çıkmaz durum tartışıldı ve geleceğine yönelik öneriler ve acil önlemler ortaya kondu.
Kente yönelik birçok tespitin yapıldığı ve sıkışmış, gelişimi durağanlaşmış bir kent durumuna düşen Mağusa’nın önünü açacak önerilerin sunulduğu, 3 saate yakın bir zaman dilimine yayılan paneli kısa bir değerlendirme ile 3 ana başlık (problemler, potansiyel ve öneriler) altında özetlemeye çalışacağım.
1. Mağusa Kentinin Yaşadığı Problemler
Problem 1: Sıkışmış Kent Mağusa
İdari (askeri bölgeler, sanayi bölgesi), fiziki (deniz, göl, sulak alanlar...) ve psikolojik (Kapalı Maraş) kısıtlayıcılar tarafından sıkışmış olması kentin büyüme ve gelişimine ciddi bir engel teşkil etmektedir.
Problem2: Bölünmüş Kent Mağusa
37 yıldır sırtını döndüğü yokmuş gibi farz edilen, uzaktan seyredilen Kapalı Maraş, kentin bölünmüş bir duruma düşmesine sebep olmakta ve kente olumsuz bir etki yapmaktadır.
Problem 3: Ayrı Yaşamların Kenti
Kırsal, entelektüel, yarı kentli, ziyaretçiler, öğrenciler, akademisyenler, Yerli Mağusalılar, sonradan “Mağusalı” olan Kıbrıslılar, sonradan “Mağusalı” olan TC kökenlikler ile ayrı yaşamların kenti olması sosyal bir problemi ortaya koymakta ve aynı zamanda sosyal bütünleşmenin olmadığı birbirinden kopuk yaşamların sürdüğü, kültür farklılığı olan bir Mağusa gerçeğini oluşturmaktadır.
Problem 4: Ayrı Karakterli Mekanların Kenti
Maraş, Çanakkale, Baykal, Karakol, Tuzla, Salamis sit alanı, DAÜ kampüsü, sanayi bölgesi, askeri bölge, serbest liman, orman ve ormanlık alanlar, sulak alanlar, Othello Kalesi, kiliseleri, 46 anıtsal binası, 220 listeli sivil mimarlık örneği binası, surları, hendekleri ve mazgalları ile Surlar İçi ve 3,4 kilometre kıyı şeridi ile 5,4 kilometre karelik kapalı Maraş gibi farklı fonksiyon ve karakteri/karaktersizliği şemsiyesi altında tutmaya çalışmaktadır.
Problem 5: Denize Sırtını Dönmüş, Denize Küs Bir Mağusa
Limanın ve askeri alanın denize yerleşmesiyle kent, denizle barışık olmayan bir kimlik problemi yaşamaktadır.
Problem 6: Kültürel Mirasının Tadını Çıkaramayan Bir Mağusa
Mağusa'nın tarihi değerlerinin bilimsel yaklaşımlarla yeterince korunmaması kent açısından önemli bir problemdir.
Problem 7: Dengesiz Yayılan, Dağılan Kent- Plansız Kent
“Plansız/kendiliğinden” gelişen, “yerel” özellikleri göz ardı eden, geleneksel öğeleri barındırmayan kentsel bir doku… Dokuyu oluşturan binalar, kentsel mekanlar ve aralarındaki dengesiz/ tanımsız “doluluk-boşluk”ları; insan ölçeğinin hakim olmadığı, tanımsız kentsel mekanları; kayıp alanları; kaybolmuş/kimliksiz “mahalle” yapısı; “tekdüze” ve “tanımsız” mahalleleri, “Sembol” olma özelliği taşımayan çeşitli üç boyutlu elemanları, binaları; birbirinin tekrarı -iklim, topografya, sosyal ve kültürel yapı düşünülmeden tasarlanmış- yeni “konut” dokusu ve tipolojisi ile kent, bir karmaşa yaşamaktadır.
Problem 8: Merkez Problemi Yaşayan Kent
Kent merkezi (kentin fiziki anlamda merkezinde olma özelliği göz önünde bulundurulursa) yoktur. Bu da kent açısından bir kimlik kargaşası yaratmaktadır. Maraş’ın açılmasıyla, Belediye’nin önündeki alan ile Baykal bölgesi merkez durumuna dönüşebilir.
Problem 9: Doğa Dostu Olmayan Kent
Doğal çevre sorunları yaşayan kent, geniş yeşil alanlara sahip olmamasıyla, yeşil ile barışık bir tutum gütmemektedir.
2. Mağusa’nın Elindeki Üçlü Potansiyel
Kent, çıkmazdan kurtulmak için elinde bulundurduğu 3 fırsatı (Suriçi, Liman ve Kapalı Maraş) iyi değerlendirmelidir.
Potansiyel 1: Suriçi
Suriçi, kent açısından en önemli potansiyeldir. Bu potansiyel şu anda hak ettiği anlamda değerini görmemektedir. Özelde surlar ve genel anlamda Suriçi’nin UNESCO dünya kültür mirası listesine alınması için aktif girişimlerde bulunulması ve Suriçi’ni, yaşayan bir alan yaratacak bilimsel senaryolar doğrultusunda (sadece bina restorasyonlarının değil) canlandırma projelerinin geliştirilmesi gerekmektedir.
Potansiyel 2: Mağusa Limanı
Mağusa Limanı’nın ve bağlantılı olarak Serbest Liman’ın şu andaki durumu sürdürülebilir bir konum ve yapıda değildir; hem çevre (insan sağlığını da tehlikeye sokan) kirliliği yaratılmakta hem de fiziki anlamda kentin gelişimi engellenmektedir. Serbest Liman’ın acil olarak bulunduğu yerden kaldırılması ve yük limanının kuzeye taşınması, tarihi limanın yatlara ve “cruise” turizmine hizmet verecek marinaya uygun hale getirilmesi, aynı zamanda liman projesi kapsamında kıyı alanlarının kentle bütünleştirilmesi ve denize erişimin sağlanması gerekmektedir.
Potansiyel 3: Kapalı Maraş
Kapalı Maraş, kentin açılım umudu açısından bir potansiyeldir. Maraş ile ilişkili birçok siyasi senaryo üretilebilir; ancak şu andaki kapalılık durumu sürdürülebilir bir durum değildir. Maraş’ın bir gün açılacağı da bir gerçektir. Ne zaman ve hangi koşulda olursa olsun açılmasıyla birlikte kent, fiziksel anlamda “akışkanlık” ve “ulaşılabilirlik” kazanacak ve fiziksel, ekonomik, sosyal fayda sağlayacaktır. Açılmasını beklemeden Kapalı Maraş’a yönelik çözüm önerileri üretilmelidir. Acil olarak planlama grubunun da içinde olacağı bütünlükçü (entegre) bir plana yönelik ortak bir organizasyon oluşturulmalıdır. Bu planlama kapsamında Maraş’ın sadece fiziki anlamda bütünleşmeyeceği ve insanların da “Sosyal, Ekonomik ve Kültürel” olarak bütünleşebileceği bir formülasyona gidilmelidir. Bu durumda bölge yerleşime açılmadan önce, araştırmacılara açılması ve yerinde analizler sonunda çalışmalara başlanması gerekmektedir. Maraş’ın yeniden kullanıma açılması ve Mağusa’nın iki parçalı paylaşılan bir yaşam alanı olarak yeniden doğuşu için uluslararası destek (AB, BM…) yollarına da başvurulmalıdır.
3. Genel Öneriler: Sürdürülebilir Mağusa İçin Ne Yapılabilir?
Bahaneleri bir kenara bırakıp ülkenin bulunduğu politik duruma rağmen Mağusa için özel çözüm arayışlarına gidilmelidir. Peki, bu nasıl olmalıdır?
Maraş, Liman, Üniversite (DAÜ, İTÜ), Eskimeyen merkez Suriçi, yeni merkez olma kargaşası yaşayan Salamis Yolu, Mağusa ve güney Kıbrıs arasındaki tek bağlantı olan Larnaka Yolu, durağan/hatta gerileyen bölge konumundaki Aşağı Maraş, Karakol ve diğer konut alanları gibi kentin dinamikleri göz önünde bulundurularak gelişim planı yapılmalıdır. Bu gelişim planı, fiziksel, sosyal, ekonomik, kültürel, etnik, çevresel ve tarihi değerleri içeren bütünlükçü bir anlayışta ele alınmalıdır. Sonuç olarak da sürdürülebilir, yaşanabilir ve sosyo-ekonomik açıdan canlı bir yaşam çevresine dönüşüm doğrultusundaki gelişmeleri yönlendirecek bütüncül bir imar planı ve bunun mekansal boyuta taşınarak, nitelikli yaşam çevrelerinin oluşturulabilmesi için, bir dizi kentsel tasarım stratejisi ve projeleri geliştirilmelidir.
Nasıl Yapılmalıdır?
Bir dizi çalışma (80’li yıllar İmar Planı Hazırlama Girişimi, 98’de DAÜ, GMB, ŞPD (Şehir Planlama Dairesi) işbirliği, 99-2001 Dönemi İmar Planı Hazırlama Girişimi, 99 Mağusa Vizyon Çalışması (ŞPD, DAÜ, MB İşbirliği), 98, 99, 2001 Mağusa Sempozyumu, 2005-2006 UNDP mali desteği ile Mağusa Surlariçi Gelişme Stratejisi, 2007 UNDP Destekli İki Toplumlu “Famagusta Revival“ projesi) sonuçları raftan çıkarılıp değerlendirmeye alınmalıdır.
Gelecekte Nasıl bir Mağusa?
Bugünkü gelişme şekli ve sürdürülebilirlik/yaşanabilirlik kıstaslarından uzak yapısı ile Üniversite, tarihi Suriçi, Liman, Kapalı Maraş, Salamis Sit Alanı, Sulak Alan ve kumsalları ile Mağusa’nın geleceği nasıl şekillenebilir?
i. Kapalı Maraş’a sırtını dönerek hep bölünmüş bir yaşam alanı gibi mi düşünülmeli? Yoksa her zaman paylaşılacak bir kent olarak mı düşünülmeli?
İki senaryolu planlama yaklaşımı ile kent kurgulanabilir. Birinci senaryo: Gelecekte paylaşılacak olan ama bütünleşmiş bir kent. İkinci senaryo: Gelecekte paylaşılacak olan ama bütünleşme senaryosunu engellemeyecek ve mevcut bölünmüş kapalı Maraş’ın kapalılık durumunun devam edeceği bir kent.
ii. İdeal Mağusa’nın gerçekleşmesi için neler yapılabilir?
Belediyenin öncülük etmesi; Mağusa Belediyesi, DAÜ ve Şehir Planlama Dairesi üçlüsü çerçevesinde işbirliği modeli oluşturulması, Mağusa İnisiyatifi ve STK’ların girişimci pro-aktif lobicilik yapmaları ve uluslararası destek sağlanması (AB, BM) ile engellerin önüne geçilebilir.
Son Söz…
Mağusa’da daha iyi bir gelecek için gerekenler
Maraş’ın bir gün açılacağına hazırlıklı olmalıyız. Maraş’ın açılması sonrasında yeniden yapılanmaya yönelmeli ve yeniden yapılanmayı Mağusa kenti açısından faydaya dönüştürmek için hazırlıklı olmalıyız. Kentin kültürel mirası ile turizm potansiyelini geliştirerek Akdeniz’de -eskiden olduğu gibi- liderlik yapma noktasını hedeflemeliyiz.
Stratejik planlama anlayışıyla, tüm aktörlerin katılımıyla, bilimsel gerçeklikler ışığında ivedilikle sürdürülebilir ve adapte edilebilir bir plan geliştirmeliyiz. Mevcut değerlerimizi kullanarak, gelecek için vizyonumuzu belirleyerek, yeni gelişimlerimizi “tasarlayarak”... Çok bilinmeyenli bir gelecek değil, bugünden planlanmış bir gelecek yaratmalıyız.
Not: Yazıda ortaya konulan tespit ve öneriler panelde sunum yapan konuşmacılara aittir. (www.magusainsiyatifi.org sayfasından sunumlara ulaşılabilir)