1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. ‘Akıl değil yasa istiyoruz’
‘Akıl değil yasa istiyoruz’

‘Akıl değil yasa istiyoruz’

Türk-Sen Genel Başkanı Arslan Bıçaklı, özel sektörde ‘sendikalaşma’ konusunda siyasilerden yasal düzenleme istedi

A+A-

 

Fayka Arseven KİŞİ

Türk-Sen Genel Başkanı Arslan Bıçaklı, özel sektörde sendikalaşmanın nasıl mümkün olacağı noktasında,  “Nasıl ki sermayenin örgütlenmesine zamanında yasa çıkararak zorunlu hale getirdiler, Sendikalar Yasası’na bir cümle koyacağız ve diyeceğiz ki; ülkede çalışanların tümü çalıştıkları iş kolundaki bir sendikaya üye olmak zorundadır bitti, bu kadar” açıklamasında bulundu.

Bıçaklı, “Bizim beklediğimiz bize nasıl örgütleneceğimiz noktasında kimse akıl vermesin. Bize akıl verenler kadardır en az bizim aklımız” diyerek, “Yasal düzenleme yapsınlar emeğin daha fazla sömürülmesine müsaade etmesinler” dedi.

YENiDÜZEN: Öze sektörde sendikalaşma neden olmuyor?
Arslan BIÇAKLI:
Kıbrıs’ın kuzeyinde özellikle özel sektörde sendikalaşma oranı yüzde 00.5… YENiDÜZEN Gazetesi ve Çimento Fabrikası’nın dışında özel sektörde sendikalaşma yok. Çalışma hayatı içerisinde özel sektörde örgütlülük sayısı ne kadardır bilmem. Peki özel sektörde böyledir de kamuda nasıldır?  Kamuda çalışanların tümü sendikalara üye midir? Yok, yüzde 30’u üyedir. Yüzde 70’i neden değildir? Bunları araştırmak ve incelemek lazımdır. Özel sektörde örgütlenme maalesef hükümette bulunan siyasilerin söylediği gibi sendikacılar gitsin örgütlesin, tembellik yapmasın konusu değildir. Ben şahsen kendi adıma söyleyeyim; 30 yıla aşkındır sendikacılık görevini devam ettiririm, bu süreç içerisinde cop yedim, ovalarda yattım, örgütlediğim işçiler eğer çalışma izinliyse bunlar yurtdışına gönderildi ve iş yerlerinden atıldı. Tüm suçumuz neydi işçileri sendikalara üye yapmak.

YENiDÜZEN:  Sendikaya üye olunamaz demiyor yasalar…

ARSLAN BIÇAKLI: Doğrudur ülkemizde sendikalara üye olunamaz diye bir yasa yoktur ama tersi de yoktur. Kısacası sendikaların özel sektörde örgütlenmesini gerek TÜRK-SEN gerek başka sendikalar çok denedi. Ama olmuyor, her örgütlediğimiz iş yeri ertesi gün işçileri işten atıyor, Çalışma Bakanlığı ve hükümette bunu seyrediyor.
Örnek verecek olursam; Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) örgütlendi, öğretim görevlileri işten atıldı, Uluslar arası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ)’de işçiler işten atıldı, Türk-Sen olarak biz 3-4 yıl önce Telsim’de çalışanları örgütledik işten atılanlar oldu. Yani kısacası özel sektörde örgütlenmek bu şartlarda mümkün olmuyor. Başka sebebi daha var yani ülkede 10 tane işçiye ihtiyaç varsa ve 100 işçi varsa örgütlenme daha da sıkıntı doğurur.

‘Sendikaya üye zorunluluğu’

YENiDÜZEN: Peki sizin çözüm öneriniz nedir?
Arslan BIÇAKLI:
Bunun çaresi tektir. Nasıl ki sermayenin örgütlenmesine zamanında yasa çıkararak zorunlu hale getirdiler, yani örneğin; Ticaret Odası’na üye olmayan ticaret yapamıyorsa, Sanayi Odası’na üye olmayan sanayi sektöründe çalışamazsa, Tabipler Birliği’ne üye olmayan bir doktor doktorluk yapamazsa, Berberler Birliği’ne üye olmayan berbercilik yapamıyorsa o zaman Sendikalar Yasası’na bir cümle koyacağız ve diyeceğiz ki; ülkede çalışanların tümü çalıştıkları iş kolundaki bir sendikaya üye olmak zorundadır bitti, bu kadar.
Eğer emeğin de örgütlenmesini istiyorsak ve gerçekten emeğin sermaye tarafından sömürülmesini engellemek istiyorsak. Bu yapılmadığına göre demek ki emeğin sömürülmesini engellemek istemiyor bugüne kadar ülkemizi yöneten siyasiler. Bunun Türkçesi budur.

YENiDÜZEN: Özellikle özel sektörde çalışan insanların, çalışma saatleri, iş kazaları iş güvenliği ki son zamanlarda artan iş kazaları nerden kaynaklanır?

ARSLAN BIÇAKLI: Denetimsizlikten. Çalışma Bakanlığı’na sorduğumuzda kendi açısından haklı olabilir, ama ben mazeret dinlemek istemem. ‘Müfettişler yeterli değil, araç gereç yeterli değil ve iş yerlerindeki teftişleri gününde ve yerinde yeteri oranda yapamıyoruz.’  Ama bu benim sorunum değil. Yani siyasiler ülkenin yönetimine gelirken bana mazeret üretmek için gelmiyorlar. Mevcut sorunları çözmek zorundadırlar. İkincisi; iddia ederek söylüyorum ki, asgari ücretin altında işçi çalıştırılıyor. Günde 8 saat çalışması gerekiyorsa bir işçinin ve günde 10-12 saat çalışıyorsa bu asgari ücretin altında işçi çalıştırmaktır. Kontrolsüz, düzensiz bu şekilde devam eder. Aslında özellikle özel sektördeki çalışanlar resmen 3’ncü sınıf vatandaş muamelesi görmektedir ülkemizde. 1’nci sınıf muamele gören siyasi kamu görevlileri, 2’ncisi de kamu yasasına göre iş görenler 3’ncsü de sosyal sigortalılar ve özel sektörde çalışan insanlar.
  
YENiDÜZEN: Peki kamuda çalışanların niye yüzde 30 örgütlüdür de yüzde 70 örgütlü değil?
ARSLAN BIÇAKLI:
Niye örgütlensin ki sendikalar ile hükümetler arasında imzalanan protokollere dayalı kazanılmış hakları üye olsa olmasa da alır. Eğer üye olmadan faydalanıyorsa niye üye olsun ki? Sorunlar bunlardır. Yasa ile sendikalaşmayı zorunlu hale getirmiyorsunuz, kamuda bile diyemiyorsunuz ki sendikaların kazandığı hak ve menfaatlerden sadece üyeleri yararlanır. Bunu da söyleyemiyorsunuz?
Sendikalaşmayı örgütlemek ve sonuca gitmek için niyet varsa, çare çok. Çareleri bilmiyorlarsa ben 888 bin defa anlattım.

YENiDÜZEN: Sendikalar özel sektörde sendikalaşma için gerekli mücadeleyi yeterince yaptı mı?
ARSLAN BIÇAKLI:
Ortak mücadele edildi, eylem yapıldı. Ama maalesef geçmişte bu ülkenin yönetiminde yüzde 80 UBP hükümetleri bulundu.  O dönemlerde çok mücadele ettik. Ama birçoğumuz da kanaat getirdik ki UBP, sermayenin hükümetidir. Dolayısıyla emeğin örgütlenmesine bundan dolayı yasal olanak sağlamaz. UBP hükümetlerinin bu ülkenin başından gitmesi için  Türk-Sen ve birçok sendika mücadele etti. Ama üzücü olan o günlerde mitingleri birlikte yaptığımız siyasi otorite şuan da hükümettedir. Emek en yüce değerdir sloganını benimseyen bir siyasi partinin koalisyonun büyük ayağı olmasına karşın bu sıkıntıların devam etmesi bizi üzer.
Sendikaların şuanda mevcut şartlarda örgütlenmesi maalesef mümkün değil. Çünkü çok denedik olmuyor, yasal düzenleme yapılmalıdır.
Ben demiyorum bütün çalışanları üye yapsınlar sendikalara, TÜRK-SEN’e… ‘Ülkedeki bütün çalışanlar çalıştıkları iş kolundaki bir sendikaya üye olmak zorundadır’ derseniz bu iş kökünden çözülür.

YENiDÜZEN: Güney Kıbrıs’ta durum ne?
ARSLAN BIÇAKLI:
Güneye bakarsak, sendikalaşma oranı yüzde 87’dir ve dünyada ikinci sıradadır. Özel sektörde dahil olmak üzere sendikaya üye olmayan birçok işyerinde inşaat, yapı, banka sektörü hepsi içinde olmak kaydıyla sendikalara üye olmayan işçi çalıştırılmaz.  Oturup insanlar artık şunu söylüyor; hangi sektörde ekonomik sıkıntı varsa ve verimlilik düşüyorsa, devlet koordine eder işçi ve işverenler biraraya gelir ve o sektördeki üretimi nasıl artırabiliriz diye eğitimler yapar. Ama buradaki temel sorun; çalışma hayatında 3 ayak var işçi, işveren ve devlet. Buradaki mesele işçiler emeğini, işveren sermayesini ortaya koyar ve devlette bunu koordine eder. Ama temel nokta işçiler koydukları emekle işveren koyduğu sermaye ile üretilenin içerisinden taraflar hak ettikleri payı alacak. Bu olması halinde çalışma barışı asla bozulmaz ABD’de ve birçok ülkede bu işin kurslarına gittim. İşçiler de sermaye de payını alır ve verimlilik artar. Özellikle birçok ülkede kapalı alanlarda yoğun çalışan işçiler için müzik dinletisi, araları vardır, spor yaparlar kendi işyerlerinde. Bu işçiye emeğe gösterilen saygıdır.

YENiDÜZEN: Son olarak ne söylemek istersiniz?
Burada da bizim beklediğimiz bize nasıl örgütleneceğimiz noktasında kimse akıl vermesin. Bize akıl verenler kadardır en az bizim aklımız. Yasal düzenleme yapsınlar emeğin daha fazla sömürülmesine müsaade etmesinler. En azından bu yeni dönemde temel beklentimiz emeğin sömürülmesine müsaade edilmesin.
Niyet çalışanları ve emeği örgütlemek ise 3-5 ay içinde bu sorun sonuçlanıp uygulamaya girebilir.

Bu haber toplam 2618 defa okunmuştur