1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Zanlılar cezaevine gönderildi
Zanlılar cezaevine gönderildi

Zanlılar cezaevine gönderildi

Aybak Cinayeti zanlıları tutuklu yargılanmak üzere cezaevine gönderildi.

A+A-

Gamze BAYKUR

Mağusa’da Ahmet Aybak’ı, zehirleyerek öldüren ve kireçleyerek 1.34 cm derinliğindeki bir çukura gömen katil zanlıları İ.M ve M.İ.T almış oldukları tutukluluk süresinin dolmasının ardından dün yeniden Mağusa Kaza Mahkemesi’ne çıkarıldı. “Taammüden adam öldürme” ve “Adam öldürme” suçlamasıyla ilgili olarak 84 gündür poliste tutuklu bulunan ve dün teminat talebiyle mahkemeye çıkarılan zanlı İ.M ve M.İ.T tutuklu yargılanmak üzere cezaevine gönderildi.

Maktulün gırtlağında kanamalı kızarıklığa rastlandı
Meselenin tahkikat subayı Müfettiş Muavini Ömür Dalkıran, 21 Ocak tarihinde almış oldukları bir bilgi üzerine Yeni Boğaziçi bölgesinde Crystal Rocks Otelin 1 km kuzey doğusunda sahilden 65 metre uzaklıkta kumluk alanda 2 metre genişliğinde ve 1.34 cm derinliğindeki bir çukur içerisinde kıyafetli bir erkek cesedinin bulunduğunu anımsattı. Dalkıran, ceset üzerinde 408 numaralı bir otel odası anahtarı ile cep telefonu bulunduğunu söyledi. 22 Ocak tarihinde tekrardan olay yerinin ziyaret edildiğini belirten Dalkıran, yapılan aramada çukura 11 metre uzaklıkta içerisinde sıvı bulunan iğneli enjektör bulunduğunu anımsattı. Ceset üzerinde 22 Ocak tarihinde Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz tarafından otopsi yapıldığını belirten Dalkıran, ceset üzerinde ateşli silah yarası, kesici delici alet yarası veya darp ve cebir izine rastlanmadığını ancak otopsi sırasında gırtlak üzerinde yaklaşık 1 cm uzunluğunda kanamalı kızarıklık görüldüğünü açıkladı. Dalkıran, yapılan otopsi sonucunda kesin ölüm nedeninin tespit edilemediğinden dolayı ceset üzerinden organ ve doku örnekleri alınarak incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu’na teslim edildiğini ifade etti.

Maktul Aybak, zanlı M.İ.T ile mesajlaştı
Müfettiş Muavini Ömür Dalkıran, yapılan araştırmalarda maktulün Gülseren bölgesinde faaliyet gösteren Cyprus Apart Hotelde kalan ve KKTC’de turist olarak bulunan ve KKTC’ye devamlı gelip giden Ahmet Aybak’a ait olduğunun tespit edildiğini anımsattı. Yaptıkları soruşturmada Aybak’ın 25 Aralık 2013 tarihinde otelden ayrıldığının tespit edildiğini dile getiren Dalkıran, Aybak’ın cesedinin 24 Ocak tarihinde kardeşi tarafından teşhis edildiğini söyledi. Aybak’ın cebinde bulunan cep telefonu ile sim kartının emare olarak alındığını ve Türkiye’de Siber Suçlarla Mücadele Müdürlüğü’ne gönderildiğini belirten Dalkıran, gelen çözümlerden bir numaranın “M. Hoca” olarak kaydedildiğini, yine başka bir telefon numarasının isim olarak kaydedilmediğinin tespit edildiğini söyledi. Aybak’ın en son 27 Aralık tarihinde konu isim olarak kaydedilmeyen telefon numarası ile 3 kez görüştüğünü, “M.Hoca” olarak kayıtlı bulunan numara ile defalarca mesajlaştığının tespit edildiğini belirten Dalkıran, Aybak’a ait telefon hattı ile ilgili olarak Turkcell’den temin ettikleri dökümlerde 2013 yılı Ağustos ayından itibaren ise zanlı M.İ.T’e  ait telefon hattı ile görüşmeye başladığının tespit edildiğini açıkladı. Müfettiş Muavini Ömür Dalkıran, 1 Şubat 2014 tarihinde tutuklanan zanlı M.İ.T’in gönüllü ifade vererek maktul Ahmet Aybak’ı kendisine parasını dolandıran kişiyi bulmak ve parayı alabilmek için zanlı İ.M tarafından tanıştırıldığını ve Aybak’ın öldüğünün zanlı İ.M’den öğrendiğini söylediğini açıkladı. Daha sonra zanlı M.İ.T’in“Ben Ahmet Aybak’ı gördüğümde gözleri kaçmıştı. Sanırım İ.M tatlısına zehir koydu” şeklinde beyanda bulunduğunu belirten Dalkıran, zanlı M.İ.T’inifadesinin kamera önünde alındığını söyledi. Müfettiş Muavini Ömür Dalkıran, zanlı İ.M’nin arandığı esnada arabası ile Akyar Kara Giriş Kapısı’ndan Güney Kıbrıs’a çıkış yapmaya çalışırken yakalandığını belirterek, zanlı İ.M’nin tasarrufunda, Aybak’ın öldürüldüğü gün son telefon görüşmelerini yaptıkları cep telefonunun bulunduğunu belirten Dalkıran, ayrıca zanlı İ.M’nin valizinde yapılan aramada ise maktul Aybak’tan önce ödeme yapılan bir kişinin 8 fotoğrafı ile birlikte 11 fotoğraf bulunduğunu açıkladı.

Beraber gömdüler
Zanlı M.İ.T’in ikinci kez gönüllü ifade verdiğini belirten Ömür Dalkıran, zanlı İ.M’nin kendisini arayarak Marinero Restoran yakınlarına gelmesini gelirken de profiterol almasını söylediğini, kendisinin ise tatlıları alıp zanlı İ.M’nin yanına gittiğini söylediğini belirtti. Dalkıran, zanlı M.İ.T’nin  daha sonra Aybak’ın tatlıyı yediğini ve fenalaşarak “Karnım ağrıyor beni doktora götürün” dediğini ancak zanlı İ.M’nin Aybak’ı beraber gömdüklerini beyan ettiğini açıkladı.

İğneyi boğazına sapladılar
Müfettiş Muavini Ömür Dalkıran, zanlı M.İ.T’ninavukatı Emre Kadri’den aldığı bilgide zanlı İ.M’nin maktul Ahmet Aybak’ın göğsüne iğne batırdığını ancak iğnenin eğrildiğini ve başka bir iğneyi maktul Aybak’ın boğazına batırarak sıvıyı boşalttığını öğrendiğini belirtti.

Polis cezaevi talep etti
Müfettiş Muavini Ömür Dalkıran, zanlılar aleyhine “Taammüden adam öldürme” ve “Adam öldürme” meseleleri ile ilgili  yürüttükleri tahkikatın büyük bir kısmının tamamlandığını belirterek büyük önem arz eden Adli Tıp Kurumundan beklenen raporun henüz gelmediğini açıkladı. Dalkıran, her iki zanlının da davaları sonuçlanıncaya değin 3 ayı geçmemek şartı ile merkezi cezaevine gönderilmesini talep etti.

Avukatlar itiraz etti
Zanlı İ.M’nin avukatı Yunsal İlhan ile zanlı M.İ.T’nin avukatı Emre Kadri, polisin cezaevine talebine itirazda bulundu. Avukatların itirazda bulunması üzerine duruşmaya geçildi. Ancak Mağusa Kaza Mahkemesi Yargıcı Hasan Dağlı, duruşma sonunda her 2 zanlının yargılanmaktan kaçma olasılığının yüksek olduğu kanısına vararak her 2 zanlının da davaları mahkemece sonuçlanıncaya değin 3 ayı geçmemek şartı ile hükümsüz tutuklu olarak merkezi cezaevine gönderilmesine emir verdi. 

Bu haber toplam 2263 defa okunmuştur