
Tüm yönetsel yetki Ankara'ya devredildi
TC ile KKTC arasında imzalanan ve yürürlüğe giren “2025 İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması”, finansal destek başlığı altında, KKTC’nin yönetsel iradesini büyük ölçüde Türkiye'ye devrettiği bir vesayet belgesi olarak ortaya çıktı.
Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında imzalanan ve 15 Nisan 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “2025 İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması”, finansal destek başlığı altında, KKTC’nin yönetsel iradesini büyük ölçüde Türkiye'ye devrettiği bir vesayet belgesi olarak ortaya çıktı.
Başbakan Ünal Üstel’in “tarihi büyüklükte” olarak nitelendirdiği ve Bakanlar Kurulu tarafından da onaylanan anlaşma, "işbirliği"nden çok "bağımlılık ilişkisini" derinleştirdiğini gösteriyor.
Kontrol tamamen Türkiye'de
Anlaşma çerçevesinde Türkiye, KKTC’ye toplam 21 milyar TL’lik kaynak aktaracak: 19 milyar TL’si hibe, 2 milyar TL’si ise kredi. Ancak bu kaynakların nereye, nasıl harcanacağına dair tüm süreçler doğrudan Ankara’nın denetiminde işleyecek.
Kaynak yönetimi; “Kıbrıs İşleri Koordinatörlüğü” ve “KEİ Ofisi” üzerinden denetlenecek. Harcama belgelerinden istihdam izinlerine kadar tüm mali işlemler, KKTC’de değil, Türkiye’deki ilgili birimlerin onayından geçecek.
İstihdamda kota, maaşta kontrol
Anlaşmaya göre, KKTC kamu kurumlarında 2025 yılında istihdam edilecek yeni personel sayısı, geçen yılı geçemeyecek. Üstelik hangi kuruma, ne zaman ve hangi gerekçeyle istihdam yapılabileceği Ankara’nın onayına bağlı. Aylık maaş ödemeleri, sosyal harcamalar ve personel hareketleri de Türkiye Cumhuriyeti’ne detaylı biçimde raporlanacak. Bu raporlar doğrultusunda ödemeler yapılacak.
Eğitim, sağlık, sosyal hizmetler geride; savunma önde
Toplam 19 milyar TL’lik hibe paketinin 6,6 milyar TL’si savunma harcamalarına ayrıldı. Eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler gibi alanlara ayrılan kaynak ise çok daha sınırlı. Bu tablo, kamuda “sosyal kalkınma mı, askeri öncelikler mi?” tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.
Mevzuat “uyumu” adı altında Türkiye modeli dayatması
Anlaşma sadece mali değil, yönetsel dönüşümler de içeriyor. KKTC, e-devlet sistemlerinden vergi düzenlemelerine, yükseköğretim reformlarından kamu ihale yasasına kadar pek çok alanda Türkiye mevzuatıyla birebir uyumlu hale gelmek zorunda. Takvimler, Türkiye kurumları tarafından belirlenecek ve uygulamalar yine Türkiye kurumları tarafından denetlenecek.
Karar KKTC’de değil
Anlaşmanın en dikkat çekici boyutlarından biri de yürütme mekanizmaları. KKTC’nin Bakanlar Kurulu ya da Meclisi, kaynak kullanımına dair herhangi bir karar alamayacak. Bu organların rolü sadece, Ankara tarafından alınan kararların “bilgiye sunulması” düzeyinde kalacak.