
Talat, tüm partiler koalisyonunu yorumladı
Seçimlerde çıkan sonucun kendisi için sürpriz olmadığını belirten Talat, kamuoyu yoklamalarının da benzer sonucu gösterdiğini kaydetti.
2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat katıldığı bir TV programında çeşitli konuları değerlendirdi.
Seçimlerde çıkan sonucun kendisi için sürpriz olmadığını belirten Talat, kamuoyu yoklamalarının da benzer sonucu gösterdiğini kaydetti.
e-Devlet
Bir soru üzerine gerçek seçmen sayısının net olmadığını söyleyen Talat, bir sanatçının Türkiye’den gelerek oy kullanmasını örnek gösterdi. Talat, daimi ikametgahı Kıbrıs’ta olmayan bir kişinin, vatandaş olsa da, seçmen olamayacağını söyleyerek gerçek seçmenlerin kesin olarak bilinmesi için e-devletin hayata geçmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi.
Talat, e-devletle birlikte adrese dayalı kayıtların, muhaceret kayıtlarıyla eşleşerek netleşeceğini ve gerçek seçmenlerin de böylece belli olabileceğini anlattı.
Başka bir soruyu değerlendiren Talat, halkın UBP’yi cezalandırdığını kaydetti ve umudunun, UBP’nin bundan ders çıkartması olduğunu söyledi.
Anayasa değişikliğinin bir ihtiyaç olduğunu hatırlatan Talat, olası CTP hükümetinin gerekli meclis çoğunluğunu bularak anayasa değişikliğine gitmesini umduğunu söyledi.
EKLEKTİK BİR PARTİ
DP’nin durumuna da değinen Talat, DP’nin Eroğlu’nun kanatları altında, eklektik bir parti olduğunu söyledi. Bu gerçek ışığında CTP ve UBP’nin hükümet olması halinde, aslında Eroğlu’nun hükümetten uzaklaştırılmış olacağını ifade etti. Eroğlu-DP ittifakının, UBP’nin tek başına iktidarından daha yıkıcı olabileceğini, CTP’nin büyük ortak olacağı hükümetin buna olanak tanımasa da DP-Eroğlu ile hükümette olunacağının unutulmaması gerektiğini anlattı.
En mantıklı hükümet modelinin CTP-UBP olacağını, UBP’nin artık eski UBP olmadığını, bir arınma yaşadığını, onun yerini bugün DP’nin aldığını, Eroğlu’nun UBP ile ilişkilerdeki hayalini şimdi DP ile gerçekleştirdiğini anlatan Talat; mantıklı olsa da CTP-UBP koalisyonunun da birtakım dezavantajları olduğuna dikkat çekti. Talat, UBP’nin halk tarafından iktidardan uzaklaştırılmış olduğunu, UBP’de muhatap bulma güçlüğü yaşandığını ve üstelik CTP tabanının UBP ile hükümete kayıtsız şartsız karşı olduğunu ifade etti. Talat, bunu anlamakla birlikte, CTP’lilerin, DP’nin elini güçlendirecek hezeyanlardan uzak durmaları gerektiğini söyledi.
Eroğlu’nun anayasal sorumlulukları çerçevesinde hareket etmediğini ve Cumhurbaşkanlığı boyunca UBP ile uğraştığını kaydeden Talat, Eroğlu’nun esas uğraşması gereken konunun Kıbrıs sorunu olduğunu, onunla da ilgisi bulunmadığını söyledi.
KURUCU MECLİS HÜKÜMETİ ÖNERİSİ
DP’nin önerdiği hükümet modelini Kurucu Meclis hükümeti modeline benzeten Talat, “Memlekette olağanüstü durum yok” dedi. Birçok koalisyon modeli olduğuna dikkat çeken Talat, DP’nin kendi önerisini açması gerektiğini söyledi.
DEĞİŞEN KOŞULLAR
Uzun süredir başkanlık sistemi önerdiğini hatırlatan Talat, Denktaş döneminde bu düşünceyi savunmadıklarını, çünkü o dönemde diktatoryal eğilimlerin olduğunu belirterek, şimdi ilişkilerin yumuşadığını ve bu sisteme geçilebileceğini söyledi. Yumuşamanın CTP’nin 1994’te hükümete girmesi ile başladığını hatırlattı.
Uzlaşı kültüründe CTP’nin büyük rolü olduğuna dikkat çeken Talat, 1990-1991’de Körfez savaşı nedeni ile hükümete destek verildiğini hatırlattı. 2000-2001’de bankalar krizinde de aynı tutumu sürdürdüklerini söyleyen Talat, bütün bunlara rağmen her partide uzlaşı kültürünün istenilen düzeyde olmadığını belirtti.
CTP-DP HÜKÜMETİ
Başka bir soruyu değerlendiren Talat, seçim sonuçlarına göre halkın CTP’yi iktidarda istediğinin açık olduğunu, ancak CTP‘nin program açısından haklı çekinceleri olduğuna dikkat çekerek, CTP-DP koalisyonunun da olası olduğunu anlattı. Talat, verilen sözlerin yerine getirilebilmesi için söyleneceklerin ince elenip sık dokunması gerektiğini ifade ederek, “Unutulmamalıdır ki DP ile hükümet kurmak, Sayın Eroğlu’nu da hükümete almak demektir ve rahmetli Denktaş’tan farklı olarak Eroğlu’nun ilgi alanı Kıbrıs sorunu değil, iç konulardır” dedi.
RUMLARIN SEVİNCİ
Kıbrıs sorunundaki gelişmelere de değinen Talat, BM’nin Kıbrıs ile ilgili bir kararında Talat ve Hristofyas arasında varılan mutabakata atıfta bulunulduğunu ancak Rum tarafının buna itiraz ettiğini ve o bölümün karardan çıktığını hatırlatan Talat, bundan sevinç duyulmasını anlayamadığını ifade etti.
SPOR AMBARGOSU
Bir soru üzerine uluslararası oyunlara katılmayı uluslararası kurumların engellemesinin 1984 ve 85’te alınan Güvenlik Konseyi kararları ile olduğunu hatırlatan Talat, ancak Türkiye’de uluslararası boyutu olmayan oyunlara katılmanın engellenmesinin anlaşılmaz olduğunu söyledi. Bu konularda uyanık olmak gerektiğini belirten 2. Cumhurbaşkanı, devletteki gerekli birimlerin, spor kurumlarının ve en başta da Hükümet ve Cumhurbaşkanlığının duyarlılık göstermesi gerektiğini belirtti.
ÇÖZÜM UMUDU
Vatandaşlardan gelen soruları da yanıtlayan Talat, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik umudunu yitirmediğini ve çözümün kaçınılmaz olduğunu söyledi.
HRİSTOFYAS
Görevde olduğu dönemde Hristofyas ile ilişkilerinin sorulması üzerine Talat, Hristofyas’ın muhaliflerinden yana çekinceleri olduğunu, onları ikna ederken çözümün sürüncemede kaldığını kaydetti. Kendisinin Hristofyas’a, ciddi bir ilerleme olmazsa kuzeyde durumun değişeceğini söylediğini de kaydeden Talat, Rum liderin bunları göremediğini anlattı.
ETİK DIŞI OLAY
Cumhurbaşkanlığı makamında yapılan konuşmaların nasıl ele geçirilip yayınlandığının sorulmasının üzerine Talat, bu konuda basının etik dışı bu olay karşısında konuyu elinin tersi ile reddetmesi gerektiğini söyleyerek, yasalardaki boşluklara değindi. Talat, bu olayı aydınlatıp halka da açıklamak istediğini söyledi.

















