
Sanıkların savunması başladı
19 Temmuz olayları ile ilgili iddia makamının ardından, sanıkların savunmalarına başlandı. İlk olarak savunma kürsüsüne çıkan Bülent Kurt, 19 Temmuz günü yaşadıklarını mahkemeye sundu.
19 Temmuz olayları davasında sanıkların savunması başladı:
“Yeleklerini çıkarıp halkın arasına karşıtılar”
Tanju KONURALP
“19 Temmuz olayları” davasının duruşmaları sürüyor. Kapanan Kıbrıs Türk Hava Yolları (KTHY) binası önünde, 19 Temmuz 2011’de gerçekleşen olaylar ile ilgili son tanığın dinlenmesinin ardından dün, sanıkların savunmaları dinlendi. Polisi darp ve polisi görevden men etme suçlamalarına karşılık ilk savunmayı, sanık 1 Bülent Kurt gerçekleştirdi. Ceza Davaları Yargıcı Hale Ahmet Raşit’in huzurunda görüşülen duruşmada, iddia makamı adına Savcı Emine Taşkın yer alırken; Savunma Avukatlığını ise Öncel Polili üstlendi. Sanık 1 Bülent Kurt’un dinlenmesinin ardından dava, diğer sanıkların savunmalarını dinlemek üzere, 29 Ocak tarihine ertelendi.
“Amaç, Erdoğan’ın KKTC politikalarını protesto etmekti”
İlk olarak savunma kürsüsüne çıkan Bülent Kurt, 19 Temmuz 2011 günü, saat 19.00’da, eylem noktası olan Kıbrıs Türk Hava Yolları (KTHY) binası önünde toplandıklarını belirtti. Amaçlarının, ülkede yaptırım gücü olan ve ülkeye konuk olarak gelen, Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın, ülkeye uyguladığı yaptırımları ve sunduğu paketleri protesto etmek olduğunu ifade eden Kurt, eylemde çeşitli kurum ve yaşlardan birçok insanın hazır bulunduğunu söyledi.
“Polis fiziksel müdahaleye başladı”
İddia edilenin aksine, eylem sırasında herhangi bir kişiye fiziki müdahalesi olmadığını ifade eden Kurt, eylemin başladığı anda, hiçbir olayın olmadığını ancak; yarım saat sonrasında ise eylem alanına birçok sivil ve üniformalı polisin getirildiğini belirtti. Geçmiş eylemlerde böyle bir manzara ile karşı karşıya gelmediklerini ifade eden Kurt, polisin eylem saatinden yarım saat sonra, eylemcilere, yumruk ve tokatlar ile fiziksel müdahaleye başladığını belirtti.
“Yeleklerini çıkarıp halkın arasına karşıtılar”
Müdahalenin başlaması ile eylem yerine iki adet kamyonet ile sivil ancak polis yelekli memurların da geldiğini ifade eden Kurt, bu memurlarında yeleklerini çıkararak, eylemcilerin arasına karıştığını ve eylemcilerini darp ettiklerini savundu.
“Pankartı vermeyince tekmelemeye başladılar”
Kendisinin indirilmek istenen pankartın altında durduğunu belirten Kurt, polislerin kendisinden pankartı vermesini istediklerini ve kendisinin ise “istiyorsanız kendiniz alın” şeklinde cevap verdiğini ifade eden Kurt, cevabı üzerine polislerin kendisini tekmelemeye başladığını savundu.
“Genç bir kızı yerde sürüklediler”
Arbede esnasında 18 -19 yaşlarında bir genç kızın, polisler tarafından ayağından tutularak yerde sürüklendiğine şahit olduğunu da ifade eden Kurt, kendisinin kızı kurtarmak amacı ile müdahale etmesi ile polislerin üzerine çullandıklarını ve tekmeleyerek, yaka paça tutuklu aracına attıklarını iddia etti. Vücudunun yarsının araç içerisinde, diğer yarısının ise araçtan dışarıda kaldığı esnada ise Kurt, başka bir memurun yüzüne yumruk vurduğunu ve kendisine hiçbir suçlama yapılmadan, tutuklandığını ifade etti.
“Senin keyfine değil, benim keyfime göre”
Daha sonra, birkaç eylemci ile birlikte, kendisinin de Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ne götürüldüğünü belirten Kurt, burada kendisi ve diğer eylemcilerin yaralı olduklarını ve sağlık kontrolünden geçirilmesi gerektiğini belirttiklerini ifade etti. Talepleri üzerine, görevli memurlardan birisinin, “sizin keyfinize değil, benim keyfime göre gidersiniz” şeklinde konuştuğunu öne savunan Kurt, aynı gün avukatlarının gelmesine rağmen, sağlık kontörlünden geçirilmediklerini belirtti.
“20 saat sonra serbest bırakıldık”
Hücreye konulmalarından yaklaşık yirmi saat sonra serbest bırakıldıklarını ifade eden Kurt, serbest kalır kalmaz Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi, Acil Servisine giderek muayene olduklarını ve darp ile ilgili rapor aldıklarını belirtti. Alınan raporların avukatlarında mevcut olduğunu ifade eden Kurt, 12 Ağustos tarihinde ise yaşananlar ile ilgili olarak şikayette bulunduklarını söyledi.

















