1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. Saha içi saha dışı
Saha içi saha dışı

Saha içi saha dışı

Serdarlı’nın Türk Ocağı’nı 3-1 yendiği karşılaşmayı “skora göre değerlendirecek” olursak, “helal olsun güzel oynadı iyi mücadele etti ve kazandı” şeklinde yorumlamak mümkün. Türk Ocağı açısından ise “bu takım ne

A+A-

 

 

Serdarlı’nın Türk Ocağı’nı 3-1 yendiği karşılaşmayı “skora göre değerlendirecek” olursak, “helal olsun güzel oynadı iyi mücadele etti ve kazandı” şeklinde yorumlamak mümkün.

Türk Ocağı açısından ise “bu takım nereye gidiyor? neler oluyor?” sorularına yanıt aranması gerekir.

Ancak iki takımın sahada sergiledikleri futbola, oyun anlayışlarına ve “saha dışındaki olaylarına”, yaşadıklarına baktığımız zaman ise durumun skora göre değerlendirilmemesi gerektiği realitesi karşımıza çıkar.

Bir kere Serdarlı, Süper Lig’in “kimyasına henüz uyum sağlayamadığı” gerçeği var. Türk Ocağı’nda ise takım ruhunun ve uyumun kaybolduğu gün gibi ortadadır. Antrenör değişikliklerini yaşatan sebepler ve camia(lar) içindeki dengeler korunmadığı için bu iki takım bugün bu durumdadır.

 

***

 

Yukarıda söylediklerimin ışığında “saha içindeki” futbola değinecek olursak, maçın genelinde üstün oynayan taraf camia için çalkantılarından kurtulamayan Serdarlı’ydı derim. İlk yarıda rakibinin üzerine giden, orta alanı boş bırakmayan takım olmasına rağmen kalesinde golü gören takımda Serdarlı idi.

Türk Ocağı’nın defans hattı ile orta sahası arasındaki hattı, “ilk devrede” aşamayan kırmızı-beyazlılar, karşılaşmanın genelinde hem defansif hem de ofansif anlamda en verimsiz tarafı olan “sol taraftan”  gelişen atakta kalesinde golü gördü. İlerleyen haftalarda bu alana mutlaka dikkat edilmelidir.  

Üç kilit isim; Ufuk Fırat, İbrahim Faye ve İbrahim Kabore. Bu üç oyuncun “takım oyununa katkıları” Serdarlı’nın dünkü galibiyetini getirdi.

Faye’nin defanstaki başarısı, yerinde müdahaleleri, Ufuk Fırat’ın tecrübesi ve oyun zekası, Kabore’nin rakip defans arasındaki hareketliliği 3 puanı getiren unsurlardı.             

Türk Ocağı’na gelecek olursak bu takımın motivasyon eksiliği var.

Deplasmanda 1-0 öne geç, devreyi bu skorla kapat, ikinci yarının başında ise kalende golü gör ve dağıl.

Tüm bunların tek açıklaması motivasyon eksikliği… Birde giren oyuncuların verimsizliği… Sarı-siyahlılarda orta alan ile forvet arasında inanılmaz bir uyumsuzluk var.

Defansta tecrübeleri ile Nazım Aktunç ile Emrah, idare eder gibi görünüyorlar ama bu oyuncularında ciddi anlamda motivasyonlarında düşüş var.

 

***  

 

Serdarlı’da takım galipken oyundan alınan bir oyuncu eğer, formasını çıkarır ve sinirli hareketlere soyunma odasına giderse ortada ciddi bir durum var demektir. Yedek kulübesi zengin olmayan bu takımın, takım içi rekabeti dinamik tutup yardımlaşmayı ve dostluk bağlarını artırmanın yollarını aramalıdır.

Türk Ocağı ise çok geçmeden antrenör sorununu derhal özlemlidir. Çünkü, görevden alınan teknik direktörün yardımcılığını yapan bir kişiye futbolcuların bakış açısı dinamik olmaz ve inancı düşük olur.   

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 752 defa okunmuştur