
KTGB neyin kısaltmasıdır!
Haberlerde kullanılan kısaltmalar genelde örgüt, kurum, şirket, parti ve sendikalarla ilglidir. Bir kurumu simgeleyen kısaltma aynı anda başka bir kurumu da simgeleyemez. Eğer yaygın olarak kullanılan, tescilli bir kısaltma başka bir kuruluşu simgeleyecek
Haberlerde kullanılan kısaltmalar genelde örgüt, kurum, şirket, parti ve sendikalarla ilglidir. Bir kurumu simgeleyen kısaltma aynı anda başka bir kurumu da simgeleyemez. Eğer yaygın olarak kullanılan, tescilli bir kısaltma başka bir kuruluşu simgeleyecek şekilde kullanılıyorsa ya haberi yazan yanlış yapmaktadır ya da kısaltmayı kullanan kurum.
Geçtiğimiz Cuma gününe (30 Kasım) kadar, KTGB kısaltmasının Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’nin kısaltması olduğunu biliyordum. Ancak, o gün Yenidüzen’de yayımlanan, “Gardiyanlar Birliği’nde yeni vizyon” başlıklı haberi okuyunca, KTGB’nin aynı zamanda Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği isimli bir derneği de simgelediğini öğrenmiş oldum. Elbette zaman zaman gazetecilere toplumsal çıkarların koruyucusu anlamında “gardiyan” da denmektedir ve hatta Britanya’nın en prestijli gazetelerinden birinin adı da “guardian”dır ama Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği ile Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği farklı meslek örgütleridir. Haberi yapan Tanju Konuralp’in daha dikkatli olması gerekirdi.
Okurdan gelen
Gazeteci Özgül Gürkut, Yenidüzen’de yayımlanan iki haberi eleştiren bir e-posta gönderdi. Önce ilk eleştiriyi paylaşıyorum: “29 Kasım Perşembe günü, ‘Balon’la gelen son’ başlığıyla sürmanşetten verilen, Kıbrıslı Türk balon hocasının ölümü haberinde bence çarpıcı unsur, balon pilotunun Kars’ta kaza geçirip ölmesidir. Ama bunu anlayabilmek için, iç sayfada sağda kutu içinde verilen Anadolu Ajansı haberini okumak gerek. Bilgiler çok dağınık”.
Yorum: İki ayrı haber yerine, AA’dan alınan bilgilerle zenginleştirilmiş tek bir haber yapılsaydı bu eleştiriye gerek kalmayacaktı.
İkinci eleştiri, yine aynı gün, “Hükümeti istifaya çağırdı” başlğıyla verilen haberle ilgili. Sevgili Özgül Gürkut, “Başbakanlık önünde eylem yapan bir kadın.. Kadının derdi Gönyeli Belediyesi ile, ama haberde belediyenin adı hiç geçmiyor. Taraflı bir haber olmuş” diyor.
Yorum: İnternette yaptığım kısa tarama sonucunda, Gönyeli Belediyesi sınırları içinde oturan Jale ve Durmuş Zaim çiftinin aynı sorunla ilgili daha önce de birkaç defa protesto eylemi gerçekleştirdiğini ve bu eylemlerin haberleştirildiğini gördüm. Örneğin, Kıbrıs gazetesi 31 Mayıs 2012 tarihinde, “gürültü protestosu” başlıklı bir haber yapmıştı. Haberin girişinde, “Kendilerini isyan noktasına getiren olaylardan Gönyeli Belediyesi’ni sorumlu tutan Jale Zaim, “İnsan evinde rahat edemezse, nerede edecek?” diye sordu, denmiş. Star Kıbrıs gazetesi, 9 Haziran 2012 tarihli ve “Bu sese kulak verin” başlılı haberinde aynı şikâyetleri ele almış. Belli ki ailenin bir sorunu var, bu sorunu çözmek için çaba harcıyor Jale Zaim ve protestolarla dikkat çekmeye çalışıyor. Haberle ilgili eleştiriye hak veriyorum. Araştırmam sırasında dikkatimi çeken bir konu da şu oldu. Protesto gösteriyle ilgili çok sayıda haber yapılmış, ancak hiçbir gazeteci de nedir bu sorun deyip, eve gitmemiş, demirci atöylesini görmemiş, Gönyeli Belediyesi yetkilileri ile görüşmemiş. Çözüm gazeteciliği perspektifinden sorunlara yaklaşılırsa, bir mesafe alınabilir diye düşünüyorum.
Tahmin gazeteciliğinden uzak durmak gerek
Gazete okuru, gazetesinden doğru bilgilerle yazılmış, doğrulatılmış haberler yayımlamasını bekler. Tahmine dayalı haberler okurun kafasını karıştırır, gazeteye olan güvenini sarsar.
29 Kasım tarhli Yenidüzen’de yayımlanan, “Lefkoşa’da ülkücü turu” başlıklı haber, sözünü ettiğim tahmin gazeteciliği için verilebilecek güzel bir örnek. Haberin girişinde, “Ülkücüler olarak bilinen aşırı Türk milliyetçisi bir grup dün Başkent lefkoşa’da araçları ile tur attı” deniyor. Haberde, “…neden böyle bir eylem yaptıkları bilinmiyor. Kimilerine göre dünün özel bir anlamı olduğu ifade edilirken, son günlerde üniversitelerdeki olayların da bu eyleme sebep olabileceği düşünüldü” denmiş. Ülkücü harekete yakın haber sitelerinden habererk.com’da yayımlanan haberde, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde (UKÜ) geçen Cumartesi günü ülkücü ve kürt öğrenciler arasında meydana gelen kavganın ardından ülkücülerin Lefkoşa’da gövde gösterisi yaptıkları ifade edilmiş. Gazetenin ikinci tahmini tutmuş gibi görünmesine karşın, bu tür tahminlere dayalı haberler yerine, doğrulatılmış haberlere yer verilmeli. Polis konvoyu izlediğine göre, eylemin ne için yapıldığını da biliyor olmalı.
Haftanın haberi: Bilen yok!
Yenidüzen’de yayımlanan haberler içerisinde geçen haftanın en önemli haberine muhabir Osman Kalfaoğlu imza attı. 29 Kasım tarihli gazetenin manşetinden verilen haberde, 4 Aralık 2012 tarihinde Ankara’da imzalanması beklenen 3 yıllık Ekonomik Program ele alınıyordu. Muhabir, program taslağına tüm çabalarına karşın ulaşamadığını aktardıktan sonra, sivil toplum örgütleri temsilcileri ve muhalefet partilerinin yetkilileriyle yaptığı görüşmeleri aktarmıştı. Manşet dışında içeride iki tam sayfa olarak verilen haber, iyi bir gazetecilik örneği olarak değerlendirilebilir. Muhabir bir de taslağa ulaşabilse ve taslağı inceledikten sonra bu haberi yapabilseydi, mükemmel olurdu. Çünkü konu çok önemli. Ülkenin ekonomi politikalarını etkileyecek bir programın kamuoyu bilgisine getirilmesi gerekirdi.

















