1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Kıbrıs'ta kadına şiddet var!
Kıbrısta kadına şiddet var!

Kıbrıs'ta kadına şiddet var!

Gürler, kadınların maruz kaldığı 545 vakadan 419’unu darpların oluşturduğunu açıkladı.

A+A-

Polis Genel Müdürü 1. Yardımcısı Pervin Gürler, KKTC’de 2010’dan bugüne polis kayıtlarına giren şikayetlerin yüzde 26’sının kadınlara yönelik şiddet içeren olaylar olduğunu söyledi. Gürler, kadınların maruz kaldığı 545 vakadan 419’unu darpların oluşturduğunu açıkladı.
Gürler, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nin düzenlediği “Kadına Yönelik Şiddet Çalıştayı”nda KKTC’de kadına yönelik şiddetle ilgili polis kayıtları, istatistikler ve polisin tutumuyla ilgili sunum yaptı.
Pervin Gürler, KKTC’de iki önemli konudan birinin çocuk, diğerinin de kadın olduğunu ifade ederek, Cumhurbaşkanı’nın eşinin öncülüğünde çocuk odaklı toplum projesinde yasa çalışması yapıldığını, şu anda Hukuk Dairesi’ne verildiğini, yasalaşmasıyla çocukların geleceğiyle ilgili çok güzel bir uygulamaya gidileceğini söyledi.
Çocukların toplumun geleceği, kadınların da onları yetiştiren kişiler olduğunu ifade eden Gürler, “şiddete boyun eğen kadının şiddete boyun eğecek kızlar yetiştirdiğini” kaydetti.

YÜZDE 26’SI KADINLARA YÖNELİK

2010’dan bugüne kadarki 3 yıllık sürede meydana gelen katillik, şiddet, darp ve benzeri polisiye olaylarla ilgili bilgiler veren Pervin Gürler, bu sürede 2 bin 58 şikayet aldıklarını; 545’inin yani yüzde 26’sının kadınlara yönelik olduğunu söyledi. Gürler, bunun küçümsenemeyecek bir oran olduğunu belirtti.
Gürler, bazı konuların ise polis kayıtlarına girmediğini ifade ederek, “40 yıllık meslek hayatımda tahmin edemeyeceğiniz kadar çok kadın kapımı çaldı” dedi. Gürler, kendilerine başvurmayan, şiddete tahammül eden birçok kadın da olduğunu söyledi.
Avrupa’da sorun yaşayan eşlerin psikoloğa gittiğini ancak KKTC’de “aman duyulmasın” diye gizlendiğini kaydeden Pervin Gürler, sorunlarını ve gördüğü şiddeti içine atan kadının ya intihara sürüklendiğini ya da sağlıksız çocuklar yetiştirdiğini belirtti.

545’TEN 419’U DARP

Pervin Gürler, kadınların 2010’dan bugüne maruz kaldığı 545 vakadan 419’unun darp olduğunu ifade etti.
2010’dan beri Sosyal Hizmetler Dairesi’nin talebiyle kadınlardan gelen şikayetlerle ilgili formlar doldurup daireye ilettiklerini kaydeden Gürler, kadınların karşılaştığı şiddetle ilgili Fasıl 154 Ceza Yasası’na göre uygulamaya gittiklerini, boşanma davalarında da polis kayıtlarının kullanıldığını anlattı.
3 yılda KKTC’de 24 bin 17 şiddet içeren suç kaydı bulunduğunu ifade eden Pervin Gürler, kadınlara şiddetin yüzde 9, genel suçların ise yüzde 2 olduğunu söyledi.

“KORUMA YASASI VE BİLİŞİM SUÇLARI YASASI İVEDİLİKLE ÇIKARILMALI”

Polis Genel Müdürü 1. Yardımcısı Pervin Gürler, kişilerin koruma yasasının ivedilikle çıkarılması gerektiğini vurgulayarak, çalıştay sonunda bu yönde sonuç çıkarılmasını istedi.
Kadınların telefonda, internet üzerinden taciz edilmesi konusunda bazı teknik yetersizlikler bulunduğunu, Bilişim Suçları Yasası olmaması yüzünden de önlem alamadıklarını kaydeden Gürler, bu yasanın çıkması için de çalıştay katılımcılarından yardım istedi. 

GÖYNÜKLÜ: “CİNSİYET TEMELLİ AYRIMCILIKTAN KAYNAKLANAN İNSAN HAKLARI İHLALLERİ VAR… YASALARIMIZDA AİLE İÇİ ŞİDDETİN TANIMLANMAMASI BÜYÜK SORUN”

Mülteci Hakları Derneği Başkanı Avukat Ceren Göynüklü, ülkede cinsiyet temelli ayrımcılıktan kaynaklanan insan hakları ihlalleri yaşandığını ve yasalarda aile içi şiddetin tanımlanmadığını söyledi.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nin düzenlediği “Kadına Yönelik Şiddet Çalıştayı”nda konuşan Göynüklü, kadına yönelik şiddetin çok farklı şekillerde ortaya çıktığını ifade etti.
Göynüklü, aile içi şiddetin toplumsal bir sorun olduğunu, yasalarda da çok ciddi eksiklikler bulunduğunu ifade ederek, tecavüz, taciz, fuhuşun şiddet türleri olduğunu savundu.

“ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER YASA HÜKMÜNDE”

Yasalarda eksiklikler bulunduğunu ifade eden Avukat Ceren Göynüklü, ancak kabul edilen uluslararası sözleşmelerin ülkeyi bağladığını, örneğin Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Sözleşmesi’nin anayasaya göre yasa hükmünde olduğunu vurguladı.

“BÜYÜK SORUN”

Göynüklü, cinsiyet temelli ayrımcılıktan kaynaklanan insan hakları ihlalleri görüldüğünü belirterek, yasalarda “aile içi şiddet”in tanımlanmamış olmasının büyük sorun yarattığını söyledi.
Ceren Göynüklü, sığınma evi bulunmadığını, polise başvursa da kadının korunmasıyla ilgili ciddi sıkıntılar olduğunu kaydederek, fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddetin yasalarda tanımlanması gerektiğini vurguladı.
Önleme çalışmalarında, şiddete maruz kalan insanlarla birebir temas edecek kişilerin eğitimli olması gerektiğini; aile içi şiddetin yaygınlığı konusunda elde veri bulunmadığını ifade eden Göynüklü, aile içi şiddetin zaten zor ifade edilen bir konu olduğunu belirtti.

“CEZA YASASI’NDA KADINA AYRIMCILIK VAR… YASANIN DİLİ DE ÇOK SEKSİST”

Göynüklü, Ceza Yasası’na toplumsal cinsiyet eşitliğine göre bakıldığında ciddi eksiklikler görüldüğünü belirterek, suç tanımlamalarında kadına yönelik ayrımcılık içeren ifadeler olduğunu ayrıca yasada çok seksist bir dil kullanıldığını, “ahlak, namus” gibi ifadeler yer aldığını söyledi.
Tecavüz, taciz, fuhuş gibi suçların “ahlaka aykırı” suç diye tanımlandığını, bu suçlarda beden zarar görürken toplumun gördüğü zararın ön planda tutulduğunu kaydeden Ceren Göynüklü, eşin tecavüz edemeyeceği gibi de bir algı olduğunu belirtti.
Mülteci Hakları Derneği Başkanı Ceren Göynüklü, tacizin polise intikalinde de sorunlar yaşandığını, utandığı için mağdurun polise gitmediğini anlatarak devletin bu konuda aktif rol alması gerektiğini ifade etti.
Göynüklü, ataerkil yapının toplumsal cinsiyet rollerini dayattığını kaydetti.
Fuhuşun rızayla yapıldığının kabul edilemeyeceğini belirten Ceren Göynüklü, “seks işçiliği” diye tanımlanacaksa bu kişilere haklarının verilmesi gerektiğini söyledi.

“AVRUPA’DA CİNSEL HİZMETİ ALAN CEZALANDIRILIYOR”

Ceza Yasası’na göre fuhuşun yasak olduğunu ancak gece kulüplerinde yapıldığını hatırlatan Ceren Göynüklü, erkeğin cezalandırılmamasının önemli bir ayrımcılık olduğunu; Avrupa’da ise cinsel hizmeti alan cezalandırılarak bu sorunun önlenmeye çalışıldığını anlattı.
Sorunun insan ticareti boyutuna değinen Göynüklü, polisin daha etkili olması için devlet politikası olması gerektiğini vurguladı.

GÜRLER: “PARAYLA YAPILDIĞINI İSPATLAYAMAZSAK İŞLEM YAPAMIYORUZ”

Bu sırada söz alan Polis Genel Müdürü 1. Yardımcısı Pervin Gürler, fuhuşla ilgili denetimlerde ilişkinin parayla yapıldığını kanıtlamaları halinde işlem yapabildiklerini, aksi halde yapamadıklarını vurguladı.
Gürler, polisin basına da yansıyan operasyonlarının bazı kişilerce “göstermelik” diye nitelendiğini, oysa polisin görev yapmaya çalıştığını söyledi. Gürler, polisin operasyonlarının süreceğini belirtti.

“KORUMA EMRİNİ YARGIÇLAR VEREBİLİYOR”

PGM 1. Yardımcısı Gürler, kişileri koruma yasası olmadığını, şu anda koruma emrinin de sadece yargıçlarca verilebileceğini ifade etti.
Daha sonra konuşmasını sürdüren Mülteci Hakları Derneği Başkanı Ceren Göynüklü, aile içi şiddet olaylarında polislerin eşleri barıştırma girişimi yaptığını, iyi niyetli görünse de bunun yanlış olduğunu anlattı.


“GECE KULÜPLERİ EN BÜYÜK SORUN”

Gece kulüplerindeki insan ticaretinin KKTC’nin en büyük sorunu olduğunu ifade eden Göynüklü, polisin denetimlerini desteklediklerini söyledi.(tak)

Bu haber toplam 3723 defa okunmuştur