1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. Kıbrıs Türkü; Şeyh Sait Molla’ya da Geçit Vermedi
Kıbrıs Türkü; Şeyh Sait Molla’ya da Geçit Vermedi

Kıbrıs Türkü; Şeyh Sait Molla’ya da Geçit Vermedi

Kıbrıslı Türkler; Atatürk devrimlerinin başladığı günden itibaren, belki de “misak-ı milli” sınırları dışında kalıp da bu devrimleri eksiksiz olarak yaşamlarına “anında” uygulayanların başında gelmektedir. Harf devrimi, şapka devri

A+A-

 

 

 

Kıbrıslı Türkler; Atatürk devrimlerinin başladığı günden itibaren, belki de “misak-ı milli” sınırları dışında kalıp da bu devrimleri eksiksiz olarak yaşamlarına “anında” uygulayanların başında gelmektedir. Harf devrimi, şapka devrimi, çarşafın atılması konusunda gösterdikleri “değişim”, bugüne kadar taşıdıkları “laik” ve “Atatürkçü” yaşam biçimleri, özellikle “gerici-kökten dinci” hareketler karşısındaki “anında tepki göstermelerinin” doğal bir reaksiyonları haline dönüşmüştür.

Kıbrıslı Türkler bu türden “gerici-kökten dinci” faaliyetlerle, Kurtuluş Savaşı’nın “Anadolu’da” kazanılmasından itibaren zaman zaman bu Ada’da da karşılaşmıştır. Ama geçmişteki bu tip olaylara bakıldığında; Kıbrıs Türkü’nün bu konulardaki hassasiyetinin gereği olan “tepki”lerin, günümüzde de aynı şekilde devam ettiği görülmektedir. Kısacası; Kıbrıs Türkü; yaşamı boyunca bu tip faaliyetlere, her nereden gelir ve kimin direktifiyle olursa olsun, tepkisini göstermeyi bilmiştir.

Bu hafta da biraz geçmişe uzanıp böylesi bir “tepkisel” duruşa bir örnek daha vermek istiyorum: Şeyh Sait Molla olayı...

 

SAİT MOLLA KİMDİR?

 

Sait Molla; Mustafa Neşet Molla'nın oğlu ve eski Şeyhülislâmlardan Cemalettin Efendi'nin yeğenidir. 1918 yılında Türkçe İstanbul Gazetesi'ni yayımlamaya başlamış, 1919 yılında kurulan İngiliz Muhipler Cemiyeti'nin kurucuları ve başkanları arasında yer alarak İngiliz çıkarları yönünde hareket etmiştir. Mudanya mukavelenamesinden evvel, Sait Molla İstanbul'daki İngiliz temsilciliğine sığınmış, General Harrington'un verdiği özel bir pasaport ile İstanbul'dan ayrılmıştır. Muhtemelen önce Fransa'ya gitmiş, oradan İtalya'ya ve daha sonra da Romanya'ya geçmiştir. Ancak, Sait Molla burada Bükreş'teki Türkiye Maslahatgüzarı'na hakaret eden bir risale yayınlamış ve Türkiye Maslahatgüzarı durumu Romen yetkililere bildirerek olaya müdahele etmelerini istemiştir. Durumu görüşen Romanya Bakanlar Kurulu Sait Molla'nın Romanya dışına çıkarılmasına karar vermiştir. Romanya'dan çıkarılan Sait Molla’nın öncelikle Mısır'a ardından da 1925 yılı Mayıs'ında Kıbrıs'a geldiği görülmektedir.

 

“VATAN HAİNİ 150’LİLİKLER”

 

Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlandıktan ve yeni Türk devleti kurulduktan sonra TBMM hükümeti isimlerini belirlediği 150 kişinin dışında bir af çıkarmıştır. Affedilmeyen bu 150 kişiden biri de Sait Molla'dır. Anadolu'da başlayan Kurtuluş Savaşı nihai zafere ulaştığı zaman milliyetçiler dışındaki grupları ve özellikle de geleceklerini işgal güçlerine endeksleyenleri bir korku kaplamıştı. Şimdi ne olacaktı? İlhami Soysal'a göre “5 Kasım’da Ali Kemal tutuklanıp İzmit'e yollanır. Geri kalan yüzlerce işbirlikçi İngiliz Yüksek komiserliğine sığınır. Bununla birlikte işgalci devletler, Lozan Barış görüşmeleri sırasında ise konuyu gündeme getirmeyi unutmayarak kapsamlı bir af çıkarılmasını istemişlerdir. Yapılan görüşmeler sonucunda adları TBMM hükümetince belirlenecek 150 kişi dışındakilerin affedilmesi kararlaştırılmıştır. TBMM hükümeti konuyu gizli oturumda Meclis'te görüşmüş ve 1924 yılında 150 kişilik listeye kimlerin girip kimlerin girmeyeceği belirlenmiştir. İşte bu 150 kişiden birisi de Sait Molla’dır.

Bu kararlar alınırken Sait Molla çoktan yurt dışına çıkmış bulunuyordu. Sait Molla'nın yurt dışı yaşamı yaklaşık 8 yıl sürmüştür ve bu süreç içerisinde 1925 yılı Mayıs'ında Kıbrıs'a geldiği görülmektedir.

“Sait Molla’ya Tepki”...

 

Kıbrıs'ın Larnaka kazasında yayınlanan Hakikat Gazetesi geldiği tarihten tarihten iki gün sonra (1 Haziran 1925) yayınlanan nüshasında haberi "Sait Molla" başlığı altında şöyle vermektedir:
"Hükûmet-i Cumhuriyyemiz tarafından tanzim olunan vatan hainlerine mahsus listede ismi mukayyet bulunan Sait Molla’nın Mağosa tarikiyle Lefkoşa’ya gittiği müstahberdir."

   Kıbrıs’a gelerek yerleşen Sait Molla kendisi gibi gericilerle işbirliği yapmakta gecikmedi. Baş kadı ve bazı hocalarla da iyi ilişkiler kurdu. Kıbrıs’ta sürgünde bulunan Hicaz Kralı Hüseyin de onlara katıldı. Şüphesiz bunlar İngilizlerden büyük parasal yardım görmekte idiler. Önce şapka giymenin “küfür” olduğunu çevreye yayan Sait Molla’nın yine kendisi gibi 150’liklerin Yunanistan’da yayımladıkları İtila adlı gazeteyi Kıbrıs’a getirerek dağıtmaya başlaması üzerine Remzi Okan (Söz Gazetesi sahibi), Şeyh Sait’i hedef alan suçlayıcı bir makale yazmış ve onu Yunanistan hesabına casusluk yapmakla suçlamıştır. Bunun üzerine Mehmet Remzi Okan; aleyhine açılan davada suçlu bulunarak 2 ay hapse mahkûm edildi; esas amaç gazetesi Söz’ün kapatılmasıydı. Ancak ailesinin ve dostlarının yardımıyla matbaa satılmaktan kurtarıldı ve yayınını sürdürebildi.
Kıbrıs’ta 5 yıl (1925-1930) bulundu Sait Molla. Burada Kıbrıs Türkleri’nin Atatürk devrimlerini takip etme ve uygulamaya koyma girişimlerini baltalamaya çalıştı. Ancak çalışmalarında başarılı olamadı.
Kendisine en büyük tepkiyi Remzi Okan gazetesinde göstermekte, Sait Molla’ya karşı Atatürkçü Kıbrıslı Türkler de ayağa kalkmaktaydı. Öyle ki, Söz, Birlik ve Hakikat gazetelerinin Molla’ya karşı sert ve yoğun eleştirilerden, halkın gözünde bir “vatan haini, Atatürk düşmanı” olarak görülen Sait Molla 5 yıllık Kıbrıs macerasında “gerici” anlayışında başarılı olamayıp Ada’yı terk etmek zorunda kalıyor.

Kıbrıs Türkünün ezelden beri “gerici-muhafazakar-dini istismarcılığa” karşı gösterdiği direnişin bir örneği daha... 

 


Kaynakça:

"Sait Molla", Hakikat, 27 Teşrini evvel 1923, s.4.

 TBMM Gizli Zabıtları, 4. cilt, Türkiye İş Bankası Yayınları, Ankara 1985, s. 434-462.

Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı-http://www.atam.gov.tr/index.php?Page=DergiIcerik&IcerikNo=153

http://tr.wikipedia.org/wiki/Sait_Molla

 

 



Bu haber toplam 4389 defa okunmuştur