1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. İstifa eden KOOP yönetimi sessizliğini bozdu
İstifa eden KOOP yönetimi sessizliğini bozdu

İstifa eden KOOP yönetimi sessizliğini bozdu

"Yönetim Kurulu olarak sendikadan icazet alarak hareket etmeyi doğru bulmadık. Politikanın ve politikacıların Bankanın iç işlerine müdahale etmelerine de sıcak bakmadık."

A+A-

Kooperatif Merkez Bankası Yönetim Kurulu'ndan istifa eden Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Erkut, Yönetim Kurulu Üyesi Taner Ekdal ve Yönetim Kurulu Üyesi Özker İldeniz'in ortak imzalarıyla basına bugün açıklama yapıldı.

Basın açıklamasının tam metni şöyle:


‘BANKAMIZA VE ÇALIŞANLARIMIZA İHANET NİTELİĞİ TAŞIYAN  SENDİKA TALEPLERİNE BOYUN EĞMEKTENSE İSTİFA ETMEYİ ONURLU BİR EYLEM OLARAK GÖRÜYORUZ.’

Ekim 2013 tarihinden göreve geldiğimiz K.T.Kooperatif Merkez Bankası Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa etmemiz üzerine haksız, maksatlı ve gerçeklerle bağdaşmayan açıklamalar yapılmış, yorumlarda bulunulmuştur. Bu gelişmeler karşısında suskunluğumuzu bozarak banka çalışanları ile kamu oyunu bilgilendirme ihtiyacı hasıl olmuştur.

K.T.Kooperatif Merkez Bankası ve iştirakleri, Kıbrıs Türk halkının bağrından çıkmış, halkımızın öz kuruluşu olarak sektör içerisinde lider, öncü  ve güven sembolü bir kurum olarak göz bebeğimiz gibi korumamız gereken bir değerdir. Bu kurumda sıkıntı yaratmak, olanaklarını zorlamak ve çalışanlarını yanlışa sürükleyip huzursuzluk yaratmak, sadece Bankaya ya da bankacılık sektörüne değil üretici kesimler başta olmak üzere toplumumuzun tüm katmanlarına yönelik, yok ediş niteliğinde bir hareket olur. Belki de tarihinde ilk kez tümünün de bankacı olan Yönetim Kurulumuz göreve başladığı ilk günden itibaren kurumsallaşmayı hedef almış ve bu doğrultuda  radikal denilebilecek adımlar atmaya başlamıştı. Sendikanın ‘personel tüzüğünü değiştiriyorlar’, ‘sınav yönetmeliği hazırlıyorlar’ ya da ‘organizasyon şemasında değişiklik yaptılar’ şeklindeki açıklamaları doğrudur. Bu yönde çalışmalar başlattık. Ancak, bundan böyle sınavsız-mülakatsız istihdam ya da terfinin önünü kapatmak için tüzükte değişiklik yapmanın personelin kazanılmış hangi hakkını gasp etmektir  anlayabilmiş değiliz. Ya da organizasyon şemasında hukukçu kadrosu ile pazarlama kadrosu ihdas etmenin yanlışı ne? Yönetim Kurulumuz, personel tüzüğünde değişiklik öngörür ve organizasyon yapısını güçlendirmeye çalışırken tek amacı bankacılık sektöründeki kıyasıya rekabete uyum sağlayabilecek dinamik bir yapı oluşturmaktı. Ancak  sendika yönetiminin  kişisel ihtiras, beklenti ve intikamcı  yaklaşımları attığımız her adımda,  banka çalışanlarına dağıtımını yaptığı bildiride de vurgulandığı gibi ‘benden icazet almadan hiçbir şey yapamazsınız’ sözleriyle karşımıza çıkmıştır. Sendikaların çalışma yaşamı ve çağdaş demokratik toplum içindeki yerini, mücadelesini ve misyonunu inkar etmiyor, küçümsemiyor ve yok saymıyoruz. Hatta kurumların idamesi, rekabet gücünü artırması ve çalışanların iş güvencesi için yönetimler ile sendikaların birbirlerini güçlendirmesi gerektiğine  de inanıyoruz. Bunu başaramayan kurumların teker teker tarihe gömüldükleri hepimizce bilinmektedir. Kıbrıs Türk halkı olarak da bunun acısını yaşadık. En güzide kurumlarımız çökertilmedi ve çalışanları açlığa mahkum edilmedi mi? Burada suç sadece yönetenlerin miydi? Sendikaların hiç mi rolü yoktu? Bu anlayışla biz, çalışanların refahı ve Bankanın rekabet gücünü artırmak için sendikayı işbirliğine davet ettik.  Ancak Yönetim Kurulu olarak sendikadan icazet alarak hareket etmeyi doğru bulmadık. Politikanın ve politikacıların Bankanın iç işlerine müdahale etmelerine de sıcak bakmadık. Ancak yaratılan ortamda,  bırakın milletvekillerinin ve bakanların müdahale girişimlerini, bir parti delegesinin dahi Bankamızın iç işlerine, çalışma disiplinine ve etik ilkelerine müdahale etme hakkını kendisinde görmesini kim, nasıl açıklayabilir?

K.T.Kooperatif Merkez Bankası Yönetim Kurulu ile sendika arasında yenilenmemiş bir toplu iş sözleşmesi olduğu gerçektir.  Bu sözleşmeye göre taraflar anlaşamamış olsalar dahi personel kazanılmış haklarından geri gitmemektedir. Dolayısıyla sendikanın iddia ettiği gibi  ortada ne ‘kazanılmış hakların gaspı’ ne de kazanılmış hakları gasp eden bir Yönetim vardır. Taraflar arasında yapılan ilk görüşmede  ve bunu takip eden diğerlerinde temel anlaşmazlık konuları, sendikanın uzlaşma çabalarına son noktayı koyduğu ana kadar değişmemiştir. Bunların ilki , kıdem tazminatının vergi sorunu çözümlendikten sonra yürürlükten kaldırılmasını takip eden oluşumdu. Yönetim Kurulu ile sendika, kıdem tazminatının kaldırılması konusunda hemfikir olmuşlardı. Ancak sendika tarafı, kaldırılacak kıdem tazminatı yerine her yıl ½ maaş tutarında bir miktarı ‘zorunlu tasarruf’ adı altında ilave hak verilmesini talep etmiştir.

İkinci olarak sendika, halen  %12  olan ihtiyat sandığı işveren katkısının, toplu iş sözleşmesi hükmü doğrultusunda en üst oran olan %8’e çekilmesini kabul etmiş, ancak öte yandan %4 puanlık kısmın asli maaşlara konsolide edilmesindeki ısrarını sonuna kadar sürdürmüştür.
Burada açıkça görülmektedir ki sendika yönetimi bir eliyle verdiğini diğer eliyle almak istemiştir. Yönetim Kurulumuz ise sektör ortalamasının iki katı düzeyinde seyreden personel maliyetlerine, (örneğin ek ödenekler hariç 1.sınıf memurun kadroya atanma ücreti 4797 TL’dir) vurgu yapmış, dahası, banka çalışanlarının ekonominin gelecekte karşılarına ne gibi sorunlar çıkaracağı sıkıntısı çekmesinler düşüncesiyle tasarrufa gidilmesini savunmuştur.

Sendika yönetiminin  görevden alma- terfi verme gibi ikincil önemdeki taleplerini bir tarafa bırakırsak, temel olarak bu iki konuda ısrarını sürdürmesiyle oluşan süreç, 21 Mart 2014 tarihinde bir yazıyla Sn. Başbakan’a ve Sn. Başbakan Yardımcısına taşınmış ve şöyle demiştir:
‘Yönetim Kurulumuzun bu konularda taviz vermesi, halen bankacılık sektöründe en yüksek personel maliyeti olan Bankamızın ileriki dönemlerde rekabet gücünü tamamen ortadan kaldıracak bir yapıyı yaratacağı aşikar olup idaremiz tarafından kabul edilmesi söz konusu değildir. Bu bağlamda konuyu bilgilerinize getirir çözümsüzlüğün ortadan kaldırılmasına yönelik tarafınızdan uygun görülecek kişi veya kişilerin çözüm sağlamak üzere arabulucu olarak görevlendirilmelerini aksi halde sendikanın bu taleplerini kabul edip yeni toplu iş sözleşmesine imza atacak yeni yönetim kurulu üyelerinin tespit edilme çalışmalarına başlanılması konusu tensiplerinize arz olunur’

Yönetim Kurulu olarak taraflar arasındaki uzlaşmazlığı çözümlemek için Başbakan  Sayın Özkan Yorgancıoğlu ile Kooperatifler Mukayyidi Sayın Hasan Solyalı yoğun çaba harcamışlardır. Kendilerine teşekkür ederiz. Ancak onların çabası dahi sendikayı uzlaşmaya ikna edememiş ve sendika yönetimi Başbakanlık makamında yapılan toplantıyı ‘süreli veya süresiz grev’ tehdidi ile terk etmiştir.

Bu aşamadan sonra da Yönetim Kurulumuz, ‘ikna edilmesi gereken taraf’ olmamakla beraber, Kooperatifler Mukayyidi nezdinde iyi niyete dayanan bir girişim daha yapmıştır. Ancak ayni gün sendikanın banka ve iştiraklerde çalışanları sokağa dökme kararı alması üzerine, sendikadan icazet alacak ya da sendikanın taleplerine boyun eğmeyi erdemden sayacak  yeni bir yönetimin oluşturulmasına olanak sağlamak üzere istifa kararımızı hayata geçirdik. Dolayısı ile masada sözünü geçiremeyip sahada pay kapmaya çalışan sendika yönetiminin bizim istifamızla zafer naraları atması ilkeli bir sendikacılık tavrı değil tam tersine ilkel bir sendikacılık örneğinden başka bir şey değildir. Biz, Bankamız ile çalışanlarımıza ihanet niteliği  taşıyan sendika taleplerine boyun eğmektense istifa etmeyi doğru ve onurlu bir eylem olarak gördük.  Bir güven müessesesi olan  bankalarda ‘haktır’ diye ulu orta grev yapmanın ağır sorumluluğunu ne kendimize ne de bankamıza yüklemek istedik.

Son olarak şunu belirtmek isteriz: Yönetim Kurulunun istifa etmiş üyeleri olarak K.T.Kooperatif Merkez Bankasında kısa da olsa görev yapmaktan onur duyduk, bize güvenip görev verenleri mahcup etmedik. Doğruları savunduk, doğruları yaptık.

Sendikanın taleplerini haksız ve gereksiz görüp dik duruşumuz takdir eden bankamız çalışanları ile diğer çevrelere teşekkürü borç biliriz.
Kamuoyuna saygı ile duyururuz.

ZEKİ ERKUT            TANER EKDAL      ÖZKER İLDENİZ   07.04.2014

Bu haber toplam 4157 defa okunmuştur