
Hesap tutmadı
Ev sahibi Doğan Türk Birliği 9 puan toplamış ve 12 puana sahip olan konuk Lefke ile kritik bir maça çıkmıştı.
Bakıldığı zaman DTB nin mutlaka kazanması gereken bir maç olarak görünse de bana göre en az Doğan kadar Lefke’nin de kazanması gereken bi
Ev sahibi Doğan Türk Birliği 9 puan toplamış ve 12 puana sahip olan konuk Lefke ile kritik bir maça çıkmıştı.
Bakıldığı zaman DTB nin mutlaka kazanması gereken bir maç olarak görünse de bana göre en az Doğan kadar Lefke’nin de kazanması gereken bir maçtı.
Son iki haftada kaybedilen dört puanla zaten çok fazla puan farkının bulunmadığı alt sıralardan uzaklaşmak için Lefke’nin puan kaybetmeye artık tahammülü yoktu. Bu şartlar altında her iki tarafın da istekli ve golü arzulayan bir maç ortaya koyması gerekirdi. Ne yazık ki öyle olmadı.
Doğan TB takımının sahaya yayılışına bakıldığında ofansif bir görüntü çizdiği görüldü ancak maçın daha ilk bölümlerinde Raif’in sakatlığı Doğan kenar yönetiminin hesaplarını alt üst etti. Bu noktadan sonra Afün hoca ardı ardına müdahalelerle Raif’in yokluğundan kaynaklanacak hendikapları ortadan kaldırmaya çalıştı. İleri üçlüde görev alan Morris’i orta alana Raif’den boşalan bölgeye kaydırarak Morris’in yerine de oyuna dahil ettiği Kaan’ı yerleştirdi. Daha sonra Sağ taraftan Aydın’ı sola Serdar’ı sağ tarafa kaydırdı.
Doğan takımının üç kişi ile hücum denemesine karşılık Lefke takımı da beş kişi ile savunma yaparak bu hamleye karşılık verdi. Sarkık libero Salih Say’ın önünde Yakup, Aykut, Joseph ve Cahit bir hat oluşturdular. Uzatma anlarına kadar bu anlayış işe yarasa da yine de son anda Doğan’ın gölüne engel olamadılar. Oyunun geneline bakıldığı zaman pozisyon zenginliğinin hemen hemen hiç olmadığı bir maç oldu. Lefke adına gelişen pozisyonlarda sadece Kasım vardı. Antony’ye nazaran çok daha aktif bir görüntü çizdi. Topla buluştuğu anlarda ya faulle durduruldu ya da etkili vuruşlarla kaleyi yokladı ki bu vuruşlardan biri de direğe takıldı.
Doğan Türk birliği’nin ise son bölümün haricinde net gol pozisyonu hiç yoktu. İleride pres yapıp oyunu karşı alana yıkacak bir oyun anlayışını ben her iki takımda da göremedim. Lefke atağa kalktığı zaman savunma bloğu ile hücum bloğu arasında çok büyük boşluklar oluştu. Sonuç olarak da Lefke ileride çoğalamadığı için rakip kalede etkili olamadı. Her iki takım da beraberliğe razı bir oyun ortaya koydu. Ancak son anda Kaan Lefke’nin hesaplarını bozdu.

















