1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. FACE TO FACE
FACE TO FACE

FACE TO FACE

Müvekillerini görmek için gittikleri Lefkoşa Polis Müdürlüğü’nde tutuklanan avukat kardeşler Özgü Özkul Özyiğit ve Hasan Özyiğit, polis yetkililerini vatandaşa nasıl davranacağını bilmeyen polis memurlarını “eğitmeye” veya “ihraç e

A+A-

 

 

Müvekillerini görmek için gittikleri Lefkoşa Polis Müdürlüğü’nde tutuklanan avukat kardeşler Özgü Özkul Özyiğit ve Hasan Özyiğit, polis yetkililerini vatandaşa nasıl davranacağını bilmeyen polis memurlarını “eğitmeye” veya “ihraç etmeye” çağırdı

 

“Poliste nasıl davranacağını bilmeyenleri ihraç etsinler”

 

 

·        Av. Ö. Özyiğit: “Kabul edilebilir bir davranış değildir. Bazı polisler halka da nasıl davranacağını bilmiyor. Halk da bunu görüyor zaten. Bu son yaşadığımız olaydan sonra insanlar ‘avuklatlara bu yapılıyorsa bize neler yapılır’ diyor”

 

·        Av. H. Özyiğit: “Bizim hiçbir polis memuru veya amiri ile herhangi bir sıkıntımız yoktur. Polisteki yetkililere şunu söylemek isterim, kendi içlerinde insanlara, vatandaşa nasıl davranacağını bilmeyen, kaba davranan kişileri eğitirlerse ya da ihraç ederlerse polisin vatandaşla olan ilişkilerinin daha iyiye gideceğine inanıyorum”

 

·        KKTC Anayasası: “Yakalanan veya tutuklanan herkese, yakalanmasını veya tutuklanmasını gerektiren nedenler, yakalanması veya tutuklanması sırasında anladığı dilde bildirilir ve herkes, kendisinin veya yakınlarının seçtiği bir hukukçunun hizmetinden derhal yararlandırılır”

 

 

   Müvekillerini görmek için gittikleri Lefkoşa Polis Müdürlüğü’nde tutuklanan ve “rahatsızlık verdikleri” iddiasıyla dava okunan avukat kardeşler Özgü Özkul Özyiğit ve Hasan Özyiğit, kendilerine yapılan davranışın kabul edilebilir olmadığını söyledi.

   Avukat kardeşler, polis yetkililerini vatandaşa nasıl davranacağını bilmeyen polis memurlarını eğitmeye veya ihraç etmeye çağırdı.

   Özyiğit kardeşler, “Kendi içlerinde insanlara, vatandaşa nasıl davranacağını bilmeyen, kaba davranan kişileri eğitirlerse ya da ihraç ederlerse polisin vatandaşla olan ilişkilerinin daha iyiye gideceğine inanıyoruz” diye konuştu.

 

O GECE NELER OLDU?

 

·        Soru: 16 Şubat Cumartesi akşamı yaşananları kısaca anlatır mısınız?

·        Av. Ö. Özyiğit: Cumartesi gecesi müvekkillerimiz bizi aradı ve tutuklamalar olduğunu söyledi. Bunun üzerine kendilerini görmek için Lefkoşa Polis Müdürlüğü'ne gittik. Polis bize beklememizi söyledi. Bekledik. Bekleme süresi 40 -60 dakikaya vardı. Polisin bize “burada neyi beklersiniz” demesi üzerine olay büyüdü. Müvekkillerimizle görüşme konusunda ısrar edince, bir polis memuru kardeşim Av. Hasan Özyiğit’i kolundan tutup itti. Ayrıca bizi aşağıya indirirken benim de kolumu arkaya büktüler. Bizi kaçacakmışız gibi zorla aşağıya indirdiler, tutuklandık ve içeri atıldık.

 

·        Av. H. Özyiğit: Bir buçuk, iki saate yakın hücrede kaldık. İçeri atıldığımız esnada üç avukat meslektaşımıza ulaştık. Biz içerideyken onlar geldiler, bizimle görüştükten sonra ilgili memurlarla konuşup davamızı hazırlattılar, süreci hızlandırdılar. Dava okundu ve serbest bırakıldık.

 

·        Av. Ö. Özyiğit: Rahatsızlık yaptığımız gerekçesiyle bize dava okundu, biz o davaları kabul etmedik. Bizi darp ettiler ve gereksiz yere tutukladılar diye şikayetçi olmak istedik ancak polis şikayetimizi de almadı. Suç duyurusunu Barolar Birliği’nin yaptığı eylem sırasında yaptık.

 

ANAYASAL HAK...

 

·        Soru: Avukatlarla müvekkillerinin görüşmesi konusundaki genel uygulama nedir?

·        Av. Ö. Özyiğit: Mesai saatleri dışında, hava karardıktan sonra görüştürmeme konusunda polisin kendi kararı var ama bu sadece önceden tutuklu olan bir kişinin avukatıyla görüşmesi konusunda geçerlidir. Yeni tutuklanan bir kişi için geçerli değildir.

 

·        Av. H. Özyiğit: Bir kişi herhangi bir suçtan tutuklandığında ve polise götürüldüğünde onun o esnada ulaşabileceği kimse yoktur. Avukatı vasıtasıyla derdini anlatabilir, yasal haklarını savunabilir. Bu, suçu ne olursa olsun, o kişinin anayasal hakkıdır. Anayasada “Yakalanan veya tutuklanan herkese, yakalanmasını veya tutuklanmasını gerektiren nedenler, yakalanması veya tutuklanması sırasında anladığı dilde bildirilir ve herkes, kendisinin veya yakınlarının seçtiği bir hukukçunun hizmetinden derhal yararlandırılır” demektedir.

 

·        Av. Ö. Özyiğit: Çağdaş ülkelerde polis bir tutuklunun ifadesini avukatı yanında olmadan alamaz. Alsa bile o ifade geçerli olmaz. Kim isterse olsun, ne suç işlemiş isterse olsun derhal bir avukatla görüşme hakkı vardır.

 

·        Av. H. Özyiğit: Bizdeki durum bunun tam tersidir. Hatta bazı polisler ifadeyi alana kadar müvekkillerimizi bizden kaçırır. Bu çoğu meslektaşımızın başına gelmiştir.

 

“GERİ ADIM ATMAMIZ SÖZ KONUSU DEĞİL”

 

·        Soru: Daha önce de benzer olaylar yaşadınız mı?

·        Av. Ö. Özyiğit: Ben yaşadım. İroniye bakın ki daha önceki olayla ilgili polis memurunun dosyası polisin disiplin kurulundaydı. Benden özür dilediği cihetle şikayetimi 14 Şubat Perşembe gün geri çektim ve cumartesi gecesi bu olay başımıza geldi. Bu sefer geri adım atmamız söz konusu değildir.

 


 

“Vatandaş korkuyor”

 

·        Soru: Toplumun durumunu genel olarak değerlendirirsek toplum nereye gidiyor?

·        Av. Ö. Özyiğit: Toplum kolay günlerden geçmiyor. Ne yazık ki özellikle son yıllarda cinayet, tecavüz, kavga, kurşunlama, bıçaklama olayları normalleşti. Vatandaş da korkuyor artık ve bu da toplumun durumunu ortaya koyuyor. Bir de kurultay meselesi çıktı aylardır kurultayı dinliyoruz. Kurultay bitince de bitmesinin yankıları devam edecek.

 

·        Av. H. Özyiğit: Yaşımız çok büyük değil ama bu yaşımıza kadar memleketin durumunu bu kadar kötü görmedik. Geleceğimizi göremeyecek durumdayız. Yarın ne olacağımızı biz bile bilmiyoruz.

 

·        Av. Ö. Özyiğit: Konuştuğumuz herkes sitem ediyor, memleketten kaçmaktan bahsediyor. Ülkede düzen yok.

 

·        Av. H. Özyiğit: Hukuk devleti diyoruz ama polis müvekkilini görmek isteyen avukatları bile hücreye atabiliyor.

 

“NASIL DAVRANACAĞINI BİLMEYENLERİ YA EĞİTSİNLER YA DA İHRAÇ ETSİNLER”

 

·        Soru: Başınıza gelen bu olayla ilgili bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?

·        Av. Ö. Özyiğit: Şikayetimizi verdik, bir de hukuk davası açma yoluna gideceğiz.

 

·        Av. H. Özyiğit: Barolar Birliği bir bütün olarak arkamızdadır, bizim için değil tüm camia için. Olay gayet fütursuzca yapılan çirkin bir davranıştır.

 

·        Av. Ö. Özyiğit: Kabul edilebilir bir davranış değildir. Bazı polisler halka da nasıl davranacağını bilmiyor. Halk da bunu görüyor zaten. Bu son yaşadığımız olaydan sonra insanlar “avukatlara bu yapılıyorsa bize neler yapılır” diyor.

 

·        Av. H. Özyiğit: Bizim hiçbir polis memuru veya amiri ile herhangi bir sıkıntımız yoktur. Polisteki yetkililere şunu söylemek isterim, kendi içlerinde insanlara, vatandaşa nasıl davranacağını bilmeyen, kaba davranan kişileri eğitirlerse ya da ihraç ederlerse polisin vatandaşla olan ilişkilerinin daha iyiye gideceğine inanıyorum. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 1732 defa okunmuştur