
Diş Sıkma: Modern çağın sessiz fırtınası
Dt. Simge Alıcı yazdı: Diş Sıkma: Modern çağın sessiz fırtınası
En çok yazmak ve paylaşmak istediğim konulardan birisi bugün günümüz modern yaşamının koşuşturması, görünmeyen ama etkisi her geçen gün artan bir sağlık sorununu daha belirgin hâle getiren ciddi bir sıkıntı: diş sıkma, yani tıbbi adıyla bruksizm. Çoğu insan uykusunda veya gün içinde farkında bile olmadan dişlerini sıkıyor, çenesini kilitliyor ya da dişlerini gıcırdatıyor. Bu durum yalnızca ağız sağlığını değil, baş ağrılarından uyku kalitesine, ruh hâlinden günlük yaşam performansına kadar pek çok alanı etkiliyor. Üstelik çoğu kişi bunun bir rahatsızlık olduğunun farkında bile değil.
Bruksizm, modern çağın stres kaynaklarından beslenen, sessiz ama yıpratıcı bir problem. Artan iş yükü, şehir yaşamının koşturması, duygusal yoğunluk, ekonomik kaygılar, sürekli uyarı hâlinde yaşayan sinir sistemi ve uyku düzensizliği, çene kaslarını fark etmeden tetikliyor. Vücut strese karşı kasları sıkma eğiliminde olduğu için, kişi gün içinde farkında olmadan dişlerini birbirine bastırıyor. Gece uykusunda ise bu hareket kontrolsüz bir hâl alıyor ve sabah uyandığında çene bölgesinde yorgunluk, gerginlik veya ağrı hissediyor.
Bir diş hekimi olarak en sık karşılaştığım durumlardan biri şu: Hasta baş ağrısı, kulak çevresinde baskı veya boyun tutulması şikayetiyle geliyor; ancak kaynağın diş sıkma olabileceğini hiç düşünmüyor. Oysa diş sıkma sırasında çene kasları olağanüstü bir güçle çalışır ve dişler normal çiğneme hareketinin birkaç katı kuvvetle birbirine temas eder. Bu temas zamanla diş minesinin aşınmasına, çatlakların oluşmasına, hatta bazı hastalarda dişlerde kırılmalara neden olabilir.
Diş sıkmanın etkileri yalnızca dişlerle sınırlı değildir.
* Çene ekleminde tıklama veya kilitlenme,
* Migren benzeri baş ağrıları,
* Kulak çınlaması,
* Yüz ve şakak kaslarında dolgunluk,
* Boyun ve omuz bölgesinde gerginlik,
* Uyku bölünmeleri,
gibi belirtiler de bruksizmin habercisi olabilir. Kişi gün içinde yorgun, sabırsız veya konsantrasyonu düşük hissediyorsa bu durum da süreğen diş sıkmanın bir sonucudur.
Geceleri diş sıkmanın etkileri daha yıkıcıdır. Çünkü kişi bunu kontrol edemez ve çene kasları uykuda çok daha güçlü kasılır. Sabahları çene ekleminde ağrı, yüz kaslarında hassasiyet ve baş çevresinde ağırlıkla uyanan herkes, bruksizm şüphesiyle mutlaka bir diş hekimine başvurmalıdır.
Tedavide ilk adım, kişiye özel gece plağıdır. Bu plak, dişlerin birbirine direkten temasını engeller, kasların daha az güçle kasılmasını sağlar ve ekleme binen yükü azaltır. Ancak plak, sorunu tek başına tamamen çözmez; yalnızca hasarı önler. Bu nedenle bruksizmin temel nedenlerine de yaklaşmak gerekir. Stres yönetimi, uyku düzeninin iyileştirilmesi, kafein tüketiminin azaltılması ve gün içinde farkındalık oluşturmak tedavinin en önemli tamamlayıcılarıdır.
Bazı hastalarda masseter adı verilen çene kası zamanla büyür ve yüz hattı kareleşmiş gibi görünür. Bu durum kozmetik bir değişiklik gibi gözükse de aslında kasın aşırı çalışmasının bir sonucudur. Gerekli görülen hastalarda kas gevşetici tıbbi uygulamalar devreye girebilir. Massater kasına yapılan botoks hastada konfor sağlar. Bu, hem kasın aşırı aktivitesini kontrol altına almak hem de oluşan ağrıları azaltmak için etkili bir yöntemdir. Ancak temel amaç her zaman fonksiyonu korumak, çiğneme ve eklem sağlığını sürdürmektir.
Diş sıkma yalnızca yetişkinlerin değil, çocukların ve ergenlerin de yaşadığı bir durumdur. Özellikle büyüme çağında stres, uyku düzensizliği ve bazı ortodontik problemler de bu tabloyu tetikleyebilir. Bu nedenle çocuklarda fark edilen gıcırdatma sesleri veya sabah çene ağrıları önemsenmeli ve bir uzmana danışılmalıdır.
Bruksizm “alışkanlık” olarak görülmemeli, erken tanı ve müdahaleyle kontrol altına alınmalıdır. Çünkü ihmal edildiğinde çene ekleminde geri dönüşü olmayan hasarlar, dişlerde ciddi kayıplar ve kronik ağrıya yol açabilir. Kendimize şu basit soruyu sormak bile bir işarettir:
“Dinlenmiş uyanıyor muyum, yoksa çenem sıkılı ve yorgun mu?”
Cevap olumsuzsa, önlem almak için doğru zamandır.
Modern hayat hepimizi zorluyor; ancak bedenimizi ve sağlığımızı korumak da bizim sorumluluğumuz. Diş sıkmanın farkına varmak, çözüme giden ilk adımdır. Unutmayalım ki sağlıklı bir çene, sağlıklı bir gülüşün temelini oluşturur. Ve sağlıklı bir gülüş, hayattaki en büyük konforlarımızdan biridir.

















