1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Bizi imha ettiler!”
“Bizi imha ettiler!”

“Bizi imha ettiler!”

Akdoğan- Yiğitler Köyleri’ndeki 3 çiftlikte 40 yıl gecesini gündüzüne katarak tavukçuluk yapan ve geçimini sağlayan Kemal Emir ve ailesi, 2001 yılında kendilerine satılan zehirli yemlerin ardında yıllardır yaşadıklarına isyan etti…

A+A-

Akdoğan- Yiğitler Köyleri’ndeki 3 çiftlikte 40 yıl gecesini gündüzüne katarak tavukçuluk yapan ve geçimini sağlayan Kemal Emir ve ailesi, 2001 yılında kendilerine satılan zehirli yemlerin ardında yıllardır yaşadıklarına isyan etti…

Serbest limana imha edilmek üzere giren mısırın imha edilmeden üreticiye verilmesi, 63 bin 533 adet tavuk ve civcivin ölmesine neden olurken, Yiğitler Tavukçuluğu da o gün için 350-400 bin TL zarara soktu.

Bankadan alınan borçla işlerinin yürütmeye çalışan Yiğitler Tavukçuluk’un faiz oranı hep işledi, zararı ise tazmin edilmedi. Yiğitler Tavukçuluk kapandı, mahkeme hukuki mücadele bitmedi… İç hukuk yollarını tüketen Yiğitler Tavukçuluk Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmeye hazırlanıyor.

2001’den bu yana geçen 12 yılda mahkemede hukuk mücadelesini sürdüren ve ‘Bizi imha ettiler’ diyen Yiğitler Tavukçuluk Direktörü Kemal Emir ve ailesi, maddi ve manevi kayıplarının her gün arttığına vurgu yapıyor.

Meltem Sonay

Akdoğan ve Yiğitler’deki 3 ayrı çiftlikte, 1975’ten itibaren tavukçuluk yapan Kemal Emir ve ailesinin hayatı, 2001 yılında, İrsen Küçük’ün Tarım Bakanlığı Dönemi’nde Toprak Ürünleri Kurumu’ndan aldıkları ‘zehirli’ mısırla değişti.
Serbest limana imha edilmek üzere giren mısırın imha edilmeden üreticiye verilmesi, 63 bin 533 adet tavuk ve civcivin ölmesine neden olurken, Yiğitler Tavukçuluğu da o gün için 350-400 bin TL zarara soktu. Bankadan alınan borçla işlerinin yürütmeye çalışan Yiğitler Tavukçuluk’un faiz oranı hep işledi, zararı ise tazmin edilmedi.
TÜK’e açtıkları davayı kazanmalarına rağmen avukatlarının mahkemeyi ‘eksik bilgilendirmesi’ nedeniyle zararlarını karşılayamayan Yiğitler Tavukçuluk, istinafa gittikleri Yüksek Mahkeme’den de sonuç alamayınca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmeye hazırlanıyor.
2001’den bu yana geçen 12 yılda mahkemede hukuk mücadelesini sürdüren ve ‘Bizi imha ettiler’ diyen Yiğitler Tavukçuluk Direktörü Kemal Emir ve ailesi, maddi ve manevi kayıplarının da her gün arttığına vurgu yapıyor.

“Tarım Bakanı İrsen Küçük dinlemedi bile…”
Dönemin Tarım Bakanı İrsen Küçük’e ve Başbakan’ı Derviş Eroğlu’na defalarca başvurduklarını anlatan Kemal Emir, “Defalarca şikayet ettik derdimizi anlatamadık” şeklinde konuştu.
Tavukların ölümü üzerine Devlet Laboratuvarı’nda defalarca tahlil yaptırdıklarını ve sonucun temiz çıktığını söyleyen Emir, Türkiye’ye gönderdikleri tahlillerde ise mısırlarda ‘Küf ve maya’ tespit edildiğini anlattı.
Tarım Bakanlığı’na tahlilleri götürdüklerinde ise ‘Ispat edemezler’ yanıtı aldıkları aktaran Emir, o dönemin Türkiye Başbakan’ı Bülent Ecevit’e ulaştıklarını ve elçilik vasıtasıyla zararlarının tazmin edileceğinin kendilerine belirtildiğini ifade etti.

Şirket ‘hayali’…
Zehirli Mısırları getiren şirket, FARM Trading’le ilgili araştırma yaptıklarını da aktaran Kemal Emir, ne Kuzey Kıbrıs’ta ne de Türkiye’de böyle bir şirketin kaydına rastlamadıklarına işaret etti.
Yaşadıklarını ‘Büyük bir kopmlo’ olarak değerlendiren Kemal Emir ve ailesi, ‘Birilerinin önünü açmak için kendilerinin yıllar içerisinde sistemli bir şekilde imha edildiğine’ de inanıyor.

CTP Hükümeti Dönemi’nde bir kısmı ödendi…
Emir, 2004’te Hükümet’in değişmesinin ardından göreve gelen CTP’nin zararı ödemeyi kabul ettiğini ve Bakanlar Kurulu’na giden önerge ile kendilerine ‘Zararın kısmen karşılanması için’ 2005 yılında 110 bin TL ödendiğini belirtti.
Konu zaman aşımına uğrayacağından mahkemeye başvurduklarını ve TÜK aleyhine dava açtıklarını aktaran Kemal Emir, 2006 yılında açtıkları davanın 2010 yılında sonuçlandığını ve davayı da kazandıklarını ifade etti.
Mahkeme’nin zarar ziyan için 200 bin TL ödenmesi emri verdiğini ama bu paranın içinden daha önce Bakanlar Kurulu kararı ile ödenen 110 bin TL’nin de düşürüldüğünü anlatan Emir, mahkeme kararının ardından 88 bin TL alabildiklerini belirtti.

‘Avukat da vurdu…’
5 milyon 202 bin TL dava açmalarına karşın, kendi avukatlarının mahkemede zarar ziyanlarını ‘300 bin TL’ ile sınırlandırması nedeniyle mahkemenin de bu yönde bir karar ürettiğini işaret eden Kemal Emir, bu nedenle istinaf için Yüksek Mahkeme’ye başvurduklarını anlattı.
2010 yılında başvurdukları Yüksek Mahkeme’deki istinafın 6 Haziran 2013’te tamamlandığını da aktaran Emir, mahkemenin bazı istinaf sebeplerini haklı bulmasına karşın istinafı reddettiğini kaydetti.

“Eğitimimizi dahi tamamlayamadık… AHİM’e gideceğiz”
12 yıldır mücadelelerini sürdürdüklerini belirten Yiğitler Tavukçuluk Direktörü Ahmet Emir, artık iç hukukun tükendiğini bu nedenle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmaya hazırlandıklarını ifade etti.
Yaşanan sorunlar nedeniyle 2 kardeşiyle birlikte üniversite eğitimlerini yarıda bırakmak zorunda kaldıklarını anlatan Ahmet Emir, “Başkalarının önünü açmak için bizi imha ettiler. 2001’den sonra yaşanan süreç de bunun ıspatı oldu. Sektör de 2-3 kişinin tekeline bırakıldı” şeklinde konuştu.
Kimseden ne para ne de iş istemediklerini ifade eden Ahmet Emir, “Bizleri bu durumlara düşürenler cezalarını çeksin, tek isteğimiz hakkımızı almak” dedi.

“1 buçuk yıl jeneratörle idare etmeye çalıştık… Olmadı kapattık”
Yaşanan kötü dönemde çiftlikteki elektrik saatini ‘yanlış okuyor’ diye sökülüp götürüldüğünü, daha sonra yeniden takıldığını ve ’70 bin TL’ de elektrik borcu çıkarıldığını ileri süren Kemal Emir, taksitlendirmeye gittikleri ödeme yaptıkları halde birkaç gün gecikme için 2010 yılında, UBP Hükümeti’nin göreve gelmesinden hemen sonra elektriklerinin kesildiğini de söyledi.
Bir buçuk yıl jeneratörle işlerinin yürütmeye çalıştıklarını ancak maliyetler 3 katına çıktığı için sürdüremediklerini ve çiftlikleri tamamen kapatmak zorunda kaldıklarını vurguladı.

Bu haber toplam 5696 defa okunmuştur