1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Avrupa finans sisteminden düşük faizli kredi alınabilirdi”
“Avrupa finans sisteminden düşük faizli kredi alınabilirdi”

“Avrupa finans sisteminden düşük faizli kredi alınabilirdi”

Ekonomi eski Bakanlarından Derviş Kemal Deniz, “finansmana en çok ihtiyaç duyulduğu bu zamanda  Avrupa finans sisteminden çok düşük faizlerle alınacak kredilerle piyasanın canlılığı az da olsa devam ettirilebilirdi” dedi.

A+A-

Ekonomi eski Bakanlarından Derviş Kemal Deniz, “finansmana en çok ihtiyaç duyulduğu bu zamanda  Avrupa finans sisteminden çok düşük faizlerle alınacak kredilerle piyasanın canlılığı az da olsa devam ettirilebilirdi” dedi.

Deniz, “Yıllarca bütün konsantrasyonunu devlet çalışanlarının maaşlarını ödemek, yandaşlara istihdam sağlamak, devlet etrafına çöreklenen çıkar gruplarına ihale dağıtmak olan bir geleneğin yurttaşlarını getireceği durum bundan daha iyi olamazdı” yorumu yaptı.

Salgın dönemindeki ekonomi ve kriz yönetimini eleştiren Derviş Kemal Deniz, düşüncelerini paylaştı.


İŞTE DENİZ’İN ANALİZİ

Salgın durumlarında hükümetler için sağlık en önemli konu olsa da , yine bu hükümetler sağlık nedeni ile ekonomide olabilecek sıkıntıların aşılması için proje ve planlar yapar.

Hükümetlerin finansal araçları ne kadar zengin ise, proje ve planların finansmanı da o kadar kolay olur.

Covid-19 salgını devletlerin ekonomik güçleri ile ilgili önemli veriler sağlamıştır. 

Bu salgın sırasında gelişmiş ülkelerin ekonomileri gerileme gösterse de halklar  kapanma dönemlerinde tatmin edici düzeyde finansal olarak desteklenmişlerdir.

Diğer taraftan devleti güçlendirme derdinde olmayan yönetimlerin yönettiği ülkelerde halk kendi başının çaresine bakmak zorunda bırakılmıştır. Çünkü bu gibi ülkelerde herhangi bir kriz dönemi ile ilgili öngörüye ve bilimsel veriye dayalı çalışmalar yapılmamıştır.

KKTC de maalesef  bu plansız yakalanan ülkeler sınıfına girmektedir. 

Yıllarca bütün konsantrasyonunu devlet çalışanlarının maaşlarını ödemek, yandaşlara isthdam sağlamak, devlet etrafına çöreklenen çıkar gruplarına ihale dağıtmak olan bir geleneğin yurttaşlarını getireceği durum bundan daha iyi olamazdı.

İşte şimdi bu plan ve projesizliğin bedelini halk olarak hepimiz ödüyoruz ve ödemeye devam edeceğiz.

Halbuki bize her zaman destek olan bir Türkiye Cumhuriyeti ve teknik devlet olamadığımız için finansmanına istenilen derecede ulaşamadığımız bir Avrupa Birliği iyi bir hazırlıkla bizlere gerekli parasal desteği verebilirdi.

Türkiye ile yapılan protokollerdeki gecikmeler ve populist yaklaşımlar Türkiye'den alınması  gereken desteği büyük ölçüde azaltmıştır.

Ancak devleti yönetenler reel sektörün gerçek ihtityacı temelinde herhangi bir kriz anında kullanılabilecek destek paketi ile ilgili plan ve proje hazırlanmış olsa idi, Türkiye’deki yönetimin buna hayır demesi mümkün olmayacak ve devlet her türlü krize her zaman hazır olacaktı.

Diğer yandan Türkiye Cumhuriyetine proje ve plan sunulmadığı için, Avrupa Komisyonuna da afet durumlarında  reel sektörün ihtiyaç duyabileceği  kaynağın kullanımını detaylarından bir proje ve plan da sunulmamıştır. 

Güney Kıbrıs  pandemi döneminde Avrupa Komisyonundan  3 Milyar Euronun üzerinde destek alırken,  KKTC hükümeti de Ekonomik Örgütler aracılığı ile tüm sektörlerin kapanması halinde ihtiyaç duyulabilecek  kaynağı alabilirdi.

Üstüne üstlük  tüm ekonomik sektörler için çok önemli olan bankalarımızın uluslararası denetim standartları çerçevesinde hazırlanmış mali raporları ile Avrupa bankacılık otoritesine girmesi de yapılmamıştır. 

Halbuki  finansmana en çok ihtiyaç duyulduğu bu zamanda  Avrupa finans sisteminden çok düşük faizlerle alınacak kredilerle piyasanın canlıığı az da olsa devam ettirilebilirdi.

KKTC hükümeti 2004 yılında Avrupa Komisyonun Kıbrıs adası ile ilgili karara bağladığı 10 nuncu protokolun Kıbrıs Türklerine sağladığı ekonomik açılımlarıın hiçbirini kendi  insiyatifi ve projeleri  ile kullanmaya çalışmamış, Avrupa Komisyonun Kıbrısta görevlendirdiği ve Kıbrıs Türk tarafı ile ilgili proje hazırlayan Kıbrısın Türk tarafının esas ihtiyaç ve isteklerinin tam olarak ne olduğunu bilmeyen birkaç uzmanın hazırladığı projelere dayalı küçüçük miktarları görmekte ve sonra da Avrupa Komisyonunun bize yardım etmediğinden bahsetmektedirler. 

Bu davranış Kıbrıs Türk halkını seven ve onların refahını isteyen bir davranış değildir.

Sonuç olarak, bugün gelinen durumda KKTC hükmeti yine borçlanmakta, yine sıkıntı yaşamakta, yine işyerlerini kapatmakta ve her geçen gün halkı ekonomik yönden daha kötü duruma düşürmektedir.

İ
Kıbrıs Türkü silkinip elde etmek istediklerini iyi bir proje ve plan ile elde edebilmeli, bunu yaparken de kendi özgüveni ile gerek Türkiye ve gerekse Avrupa Birliği komisyonundan gerekli desteği alabilmelidir. 

Bugün gelinen durum olağanüstü plan, olağanüstü proje, olağanüstü deneyim ve olağanüstü bilgi ister.

Bu haber toplam 2389 defa okunmuştur