1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Asgari ücret yine ‘mahkemelik’
Asgari ücret yine ‘mahkemelik’

Asgari ücret yine ‘mahkemelik’

İşveren masayı terk etti, işçi- devlet asgari ücrete %40,84’lük artışı onayladı, şimdi gözler Bakanlar Kurulu’na çevrildi

A+A-


Asgari ücret ilk kez kamudaki en düşük maaş olan 6 bin 76 TL’nin üzerine çıktı. “Ödeyemeyiz” diyen İşveren yargıya başvurulacağını açıkladı

 

Fehime ALASYA


İşveren kanadının masayı terk ettiği, işçi ve devlet tarafının uzlaştığı asgari ücret, tek komisyon toplantısında yüzde 40,84’ attı, brüt 7 bin, net 6 bin 90 TL olarak onaylandı.

Brüt rakam üzerinden 2 bin 3 TL, net rakam üzerinden ise bin 766 TL artan asgari ücret, brüt 4 bin 970 TL, nette ise 4 bin 324 TL olarak uygulanıyordu.

Asgari ücret belirlenmeden toplantıyı terk eden işveren tarafı, yeni asgari ücreti yargıya taşıyacağını da açıkladı.

Kamudaki en düşün maaşın üzerine çıktı…

İşçi kanadı tarafından mevcut hayat pahalılığı ve Türk Lirası’nın erimesi karşısında yetersiz kaldığı ifade edilen asgari ücret artışı buna karşın tarihte bir ilke de imza attı.

Brüt 7 bin, net 6 bin 90 TL olarak belirlenen yeni asgari ücret, tarihte ilk kez, şu an kamudaki en düşük maaş olan 6 bin 76 TL’nin üzerine çıktı.

Emekçilerin cebine Ocak ayının son iş günü veya Şubat ayının ilk maaşında yansıyacak olan artış, işveren tarafından ‘popülist’ olarak değerlendirildi, yargıya başvurulacağı belirtildi.

İşçi sendikaları ise yapılan artışın az bile kaldığını ifade etti.

İşverenler Sendikası Başkan Yardımcısı Metin Arhun, alınan kararı ‘ülke faydasına olmayan seçim önce popülist bir tavır’ olarak değerlendirirken, birçok sektördeki işverenlerden telefon aldığını, işletmelerin bu ücreti ödeyemeyeceğini ve mecburen işçi çıkaracağını ifade etti.

YENİDÜZEN’e konuşan Devrimci İşçi Sendikaları (Dev-İş) Başkanı Koral Aşam ise yapılan artışın az olduğunu savundu, “En az yüzde 50 olmalıydı. Devlet daha çok sorumluluk almalıydı.” dedi.

YENİDÜZEN gün boyu asgari ücretle ilgili gelişmelerin nabzını tuttu…

ESKİ                       YENİ                          
Brüt 4 bin 970 TL              7 bin TL
Net 4 bin 324                     6 bin 90 TL

 

 

YASA NE DİYOR?

Yasaya göre Bakanlar Kurulu’nun Komisyonca saptanan asgari ücreti, en geç yedi gün içinde Resmi Gazete’de ilan ederek 10 günlük itiraz süresi tanıması gerekiyor.

On gün içinde herhangi bir işçi veya işveren sendikasınca itiraz yapılmaması halinde ilan edilen asgari ücretin kesinleştiği ve Bakanlar Kurulu’nun asgari ücreti Resmi Gazete’de yayımladığı yasadaki bir diğer detay. 

Yasada, on gün içinde herhangi bir itiraz olması durumunda Bakanlar Kurulu’nun saptanan asgari ücretin yeniden görüşülmesini talep edebileceği, yedi gün içinde yeniden bir saptama yapılması için konuyu bir kez daha Komisyona havale ettiği belirtiliyor.

Yasanın ilgili maddesinde belirtilen esaslarda önemli değişiklikler olduğunun Komisyonca kabul edilmesi halinde Komisyon’un asgari ücreti yeniden saptayabileceği de ifade ediliyor.

Yasada; “Asgari ücret yeniden saptanmadığı takdirde saptanan asgari ücretin uygulama süresi ait olduğu yılın sonuna kadardır” deniliyor.


 Taraflar ne diyor?

 

İşverenler Sendikası Başkan Yardımcısı Metin Arhun:

“Yargıya başvuracağız, işverenler ödeyemeyiz, işçi çıkaracağız diyor”

 

Alınan kararı ‘ülke faydasına olmayan seçim önce popülist bir tavır’ olarak değerlendiren Arhun, birçok sektördeki işverenlerden telefon aldığını, işletmelerin bu ücreti ödeyemeyeceğini ve mecburen işçi çıkaracağını anlattı.

 

Yılın üçüncü asgari ücretini belirlemek için yapılan komisyon toplantısını sağlıklı bir sonuç çıkmayacağı gerekçesiyle terk eden İşverenler Sendikası Başkanı Metin Arhun, yeni asgari ücretle ilgili yargıya başvuracaklarını açıkladı.

Alınan kararı ‘ülke faydasına olmayan seçim önce popülist bir tavır’ olarak değerlendiren Arhun, birçok sektördeki işverenlerden telefon aldığını, işletmelerin bu ücreti ödeyemeyeceğini ve mecburen işçi çıkaracağını ifade etti.

YENİDÜZEN’e konuşan Arhun, konuyu yargıya taşıyacaklarını dile getirerek, “Çok fazla işveren beni aradı, bu ücreti ödeyemeyeceklerini ve mecburen işçi çıkaracaklarını ifade etti. Çalışanlar geçinemiyor evet ama bunun suçlusu işveren değil, kamunun büyüklüğü ve diğer etkenler. İşten durdurmalar başlayacak, daha da kötüye gideceğiz” dedi.

Hükümetin ve işçi kanadının tavrını ‘seçim öncesi popülist yaklaşım’ olarak değerlendiren Arhun, “İşvereni, şirketleri düşünen yok, hele ki şimdi seçim zamanı hiçe sayıldık. Bu genel olarak böyledir. Popülist siyasetçi her zaman çoğunluktan yanadır. Hedef keşke ülkeyi kurtarmak olsa...” ifadelerini kullandı.

“Hedef keşke ülkeyi kurtarmak olsa”

Çalışanlarla ‘et ve tırnak gibi’ olduklarını anlatan Arhun, her zaman çalışandan yana olduklarını belirtti.

YENİDÜZEN’e konuşan Arhun’un açıklamasından öne çıkan bazı satır başları şöyle:

 Türkiye ile rekabet ediyoruz, un krizi de buna bir örnek. Türkiye’deki teşvikler, oradaki üretim ve burada o piyasa aile mücadele ve rekabet ediyoruz ve bu çok zor. Fiyat yükseltip çalışanın ücretine bunu ekleriz ama üretim alanında Türkiye ile rekabet ederken bu denli artışlar yapamıyoruz.”

Çok fazla işveren beni aradı, bu ücreti ödeyemeyeceklerini ve mecburen işçi çıkaracaklarını ifade etti. Çalışanlar geçinemiyor evet ama bunun suçlusu işveren değil, kamunun büyüklüğü ve diğer etkenler. Bunun acısını geçmişte yaşadık, sanayi holdingi, KTHY’yi kapattık, birçoğu can çekişiyor. Dengeyi doğru tutturmazsak çok sayıda çalışan zarar görecek. Çok kişi güneye geçmek için başvurdu, biz bunu mu istiyoruz? ,İşvereni, şirketleri düşünen yok, hele ki şimdi seçim zamanı hiçe sayıldık. Bu genel olarak böyledir. Popülist siyasetçi her zaman çoğunluktan yanadır. Hedef keşke ülkeyi kurtarmak olsa.

Geçen yıldan bu yıla fiyatlarda %20, 25 civarında arttırılması dengeli bir rakam olacaktı. 6 bin 500 TL’de oy birliği ile evet diyecektik ama bu imkanı bulamadık. Komisyon ve sendikalar baskı altındaydı, çok huysuz bir çalışan temsilcisi gördük.

Toplantıya ara verdik, muhtemelen Başbakan’a da danıştılar. Ülkeye hizmet etmediler. Türkiye’deki basın bizi eleştirecek, paramız yok diyoruz ama yüksek asgari ücret belirliyoruz. Ne pahasına? Çalışan yerlerin kapanması ve işçi çıkarmak pahasına.

Elbette ki itiraz edeceğiz. İtirazdan 15 gün sonra yeniden komisyon toplanacak ve gideceğiz. Umarım hükümet daha itinalı ve toplantıdan ‘oy birliği’ çıkarma hedefiyle gelir. Bu atılan adım ülkenin faydasına değil. Yargıya başvuracağız, gerekirse mahkeme yoluna başvuracağız.

Bu ücret farkları üretilen ürünlerin fiyatına ‘Türkiye ile rekabet edilemediği için’ yansıtılamayacak, işten durdurmalar başlayacak.”

 


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan yazılı açıklama:

“İşveren tarafı oylamaya katılmadı ve toplantıdan ayrıldı”

Asgari Ücret Tespit Komisyonu Başkanı Erman Yaylalı konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Yasa uyarınca 28 Temmuz, 13 Ağustos, 18 Ağustos ve 15 Eylül’de toplanan komisyon 2021’in ikinci asgari ücretini belirlediğini anımsattı.

Yaylalı, toplantıya devlet tarafını temsilen 5 üye, işçi tarafını temsilen 5 üye ve işveren tarafını temsilen 4 üyenin katıldığını anlattı.

Yapılan toplantıda, tarafların asgari ücretin tespitiyle ilgili görüşlerini ortaya koyduğunu ifade eden Yaylalı, “Tarafların görüşlerini sunmasından sonra yeniden görüşülen Asgari Ücret oylamaya sunulmuştur. Resmi tarafça 7 bin TL brüt aylık asgari ücret olarak sunulan öneriye devlet tarafı 5 evet, işçi tarafı 5 evet oyu vermiştir. İşveren tarafı ise, oylamaya katılmayarak toplantıdan ayrılmıştır” ifadelerini kullandı.

Yaylalı buna göre asgari ücretin 1 Ocak 2022’den itibaren saatlik 40,38 TL, günlük 323,07, TL, haftalık bin 615,38 TL ve aylık 7 bin TL olarak uygulanacağını belirtti.

Yaylalı ayrıca ilgili yasanın çırak olarak tanımladığı, 15 ile 17 yaş arasında işe alınan kişilere, bu rakamların yüzde 30 indirimle uygulanması önerisinin de devlet ve işçi taraflarının olumlu oylarıyla 1 Ocak itibariyle geçerli olacak şekilde kabul edildiğini anlattı.


Hür-iş Başkan Vekili Ahmet Serdaroğlu:

“İşçiye bu müjdeyi vermemiz gerekiyordu”

Masaya oturdukları andan itibaren asgari ücretin dün belirlenmesinin kaçınılmaz olduğuna vurgu yapan Hür-iş Başkan Vekili Ahmet Serdaroğlu, “bizim derdimiz kimseyi batırmak değildir ama kimseyi de aç bırakmak değildir” dedi. Hükümetin masaya getirdiği 6.500 TL’yi müzakere ettiklerini ve Bakanlık kanadının 1 yıllık işveren prim desteği vereceğini söylemesine rağmen İşverenlerin masayı terk ettiğini dile getiren Serdaroğlu, “böyle bir zamanda, yeni yıla girerken işçiye bu müjdeyi vermemiz gerekiyordu” ifadelerini kullandı.

"İşveren de yasa dışı bir işe imza attı sayılır"

Serdaroğlu, İşveren kanadından Metin Arhun'un konunun gerekirse yargıya taşınabileceği ifadelerini yorumlayarak, "Açlık sınırının kat kat altında olan bir rakamı görüşemezdik. Yargıya gidilecekse gidilebilir. İşveren de geldi, toplantının açılmasını istedi. O zaman onlar da yasa dışı bir işe imza attı sayılır" dedi.

 


Devrimci İşçi Sendikaları (Dev-İş) Başkanı Koral Aşam:

“Hiç bu güne dek ödeyebiliriz demediler, her zaman her rakamı ödeyemeyiz dediler”

Yapılan artışın az olduğunu savunan Devrimci İşçi Sendikaları (Dev-İş) Başkanı Koral Aşam, “En az yüzde 50 olmalıydı. Devlet daha çok sorumluluk almalıydı.” dedi.

İşverenlerin ‘bu rakam ödenemez’ yorumlarını da değerlendiren Çağman, “Hiç bu güne dek ödeyebiliriz demediler, her zaman her rakamı ödeyemeyiz dediler. Birçok sektör zaten saatlik olarak bile döviz farklarını veya enflasyon oranlarını ürünlere yansıttı. Ödeyemeyecek olsalar bu güne dek olanları da ödeyemezlerdi.” yorumunda bulundu.

Aşam, özetle şunları ifade etti:

“İşverenler ‘yasa dışılıktan’ söz etti ama toplantıyı açtılar, katıldılar. Bu açıklama kendi kendilerini çürütüyor. Rakam üzerinden şikayetleri olabilir ama hükümet işverenlere bir yıllık Sosyal Güvenlik Prim Destek payı vereceğini taahhüt etti. Bu büyük bir destektir.

Asgari ücretin belirlenip yürürlüğe girme prosedürü de bellidir. Bir hafta içinde Resmi Gazete’de yayınlanacak. Ardından 10 günlük bir itiraz bekleme süresi olacak ve 1 Ocak’ta yürürlüğe girecektir.

Bu artış yine de azdır, çalışandan kesilen  %9’luk prim devlet tarafından ödenmeliydi, yapılmadı.

Genel olarak yaşanan ekonomik kriz maaşlı çalışan herkesi etkiledi, refah düzeyini düşürdü. Tüm bunlar göz önünde bulundurulmalıydı.”

 

yd-destek-gorseli-2-478.jpg

 

Bu haber toplam 4640 defa okunmuştur
Etiketler :