1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. 39’uncu yıl dönümü…
39’uncu yıl dönümü…

39’uncu yıl dönümü…

20 Temmuz 1974’te Türkiye’nin Kıbrıs’a yönelik askeri müdahalesinin 39’uncu yıldönümü nedeniyle Lefkoşa Atatürk Anıtı önünde tören düzenlendi

A+A-

 

20 Temmuz 1974’te Türkiye’nin Kıbrıs’a yönelik askeri müdahalesinin 39’uncu yıl dönümü nedeniyle Lefkoşa Atatürk Anıtı önünde tören düzenlendi.
Törene, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hasan Bozer, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Sibel Siber, Türkiye hükümeti temsilcisi Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Türkiye Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen, Yüksek Mahkeme Başkanı Nevvar Nolan, Ana Muhalefet UBP Başkanı İrsen Küçük, TSK temsilcisi Orgeneral Yalçın Ataman, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı temsilcisi Topçu Binbaşı Hakan Aydemir, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı temsilcisi Piyade Albay A. Murat Doğan, , Türkiye Ana Muhalefet CHP temsilcisi Sakine Öz, bakanlar, milletvekilleri, askeri erkan, devlet üst düzey yetkilileri, siyasi parti başkanları ve temsilcileri, muharip dernek, kurum, kuruluş, üniversitelerin yetkilileri ve vatandaşlar katıldı.
***
Eroğlu: Çıkış yolu gösterilmeli
Törende konuşan Cuhmurbaşkanı Derviş Eroğlu, Ekim ayından sonra Kıbrıs sorunuyla ilgili yoğun ve kritik bir sürecin yaşanmasının beklenildiğine işaret ederek, “Kıbrıs konusunda ya bir anlaşma olmalı ya da artık önümüz kapatılmamalı, dünyada yaşanan diğer bazı meselelerde olduğu gibi Kıbrıs Türk halkına da imkan, şans tanınmalı, çıkış yolları gösterilmelidir” dedi.
Eroğlu, konuşmasında, 28 Temmuz erken genel seçimlerine de değindi. Dünyadaki değişimin ve ülkenin gerçek ihtiyaçlarının doğru okunması gerektiğini söyleyen Eroğlu, 28 Temmuz Pazar günü tüm halkın sandığa gitmesini istedi.

***

TC Başbakan Yardımcısı Atalay:

“İki devletli çözüm de gündeme gelebilir”

“Kıbrıs Türklerinin kendi yönetimlerinde eşit statü ve eşit ortaklıktan vazgeçeceklerini, azınlık olarak yaşamayı kabul edeceklerini ummak boş bir hayalden ibarettir”

“ Gelecek suyun adanın tamamına hayat vermesi, acil ve kapsamlı çözümün bununla taçlanması en samimi arzumuzdur. Elektrik de adaya gelecek. ”


Türkiye Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay “Rum tarafı adanın güneyindeki kaynakları tek taraflı olarak kullanmakta ısrar ederse iki devletli çözüm de gündeme gelebilir” dedi.
20 Temmuz 1974’te Türkiye’nin Kıbrıs’a yönelik askeri müdahalesinin 39’uncu yıldönümü nedeniyle Lefkoşa Atatürk Anıtı önünde düzenlenen törende konuşan Atalay, “Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bugüne kadar adil ve kalıcı çözüm için samimiyetle çaba göstermiş ve üzerine düşeni yapmıştır. Buna karşın Kıbrıs Türklerinin azınlık statüsünde yaşamayı kabul edeceklerini sanmak boş bir hayalden ibarettir. Çözüm adadaki gerçekler zemininde olacak. Siyasi eşitliğinden vazgeçmesini kimse beklemesin” şeklinde konuştu.
Çözüm görüşmelerinin Rum tarafının olumsuz tutumu nedeniyle başarıya ulaşılamadığına da işaret eden Atalay, yeni Rum Yönetimi Lideri Anastasides’in görüşmelerin yeniden başlaması konusunda adım atmammış olmasının, yapıcı bir irade göstereceği beklentilerini zayıflatmakta olduğunu vurguladı.
“Rum taraf çözüm konusunda samimi ise masadan kaçmak yerine görüşmelere odaklanmalıdır” diyen Atalay, “Rum tarafı Adanın güneyindeki kaynakları tek taraflı olarak kullanmakta ısrar ederse iki devletli çözümü de gündeme gelebilir” dedi.

“Boş bir hayalden ibarettir”
“Türk tarafı olarak bugüne kadar ortak milli davamızı azim ve inançla belirli bir noktaya getirmiş bulunmaktayız. Kıbrıs Türklerinin kendi yönetimlerinde eşit statü ve eşit ortaklıktan vazgeçeceklerini, azınlık olarak yaşamayı kabul edeceklerini ummak boş bir hayalden ibarettir” diyen Atalay, KKTC’nin her şeye rağmen Türkiye’nin de desteğiyle kaydettiği siyasal sosyal ve ekonomik alandaki başarıların iftihar kaynağı olduğunu ekledi.
Bugüne kadar kat edilen mesafenin sorunları aşmak için gereken kudret ve kararlılığı sağladığını belirten Atalay, birlik ve beraberlik korunduğu sürece hiçbir güçlüğün aşılamaz olmadığını belirtti.
Atalay,“Şurası açıktır ki kapsamlı çözüm ancak adadaki gerçekler temelinde mümkün olabilecektir. Kimse Kıbrıs halkına kendi yönetiminde eşit statü ve eşit ortaklıktan vazgeçmesini ve azılık olarak yaşamayı kabul etmesini beklemesin” dedi.

“Mühim olan Kıbrıs Türkü’nü…”

“Adanın ortak sahibi olan iki halkın kurucu idaresini esas almak ve müzakere edilmiş olmak kaydıyla her çözüm alternatifi düşünülebilir. Mühim olan Kıbrıs Türkünü Rum’un tahakkümü altına sokmamaktır” diyen Atalay, Türk tarafının 2004 yılında çözüm iradesini referandumdan çıkan sonuçlarla ortaya koyduğunu, 2008-2012 müzakere sürecinde de yapıcı yaratıcı önerilerin neredeyse tamamının Türk tarafından geldiğini belirtti.
Atalay, bu sürecin Rum tarafının tutumu nedeniyle sonuçsuz kaldığını, Türk tarafı ve Birleşmiş Milletlerin değerli zaman ve çabalarının karşılıksız kaldığını, Türk tarafının yine de çözüm ve barış için çaba göstermeye devam ettiğini kaydetti.

“Beklentileri zayıflatmaktadır”
Kıbrıs Rum tarafının yeni liderine görüşmelere bir an önce başlamak üzere bir araya gelme çağrısında bulunulduğuna işaret eden Atalay, şöyle devam etti:
“Ancak Rum lider zamana ihtiyacı olduğu yanıtını vermiştir. Yeni Rum lideri göreve gelişinden bu yana beş ay geçmesine rağmen Kıbrıs sorununa ilişkin süreçle ilgili somut bir adım atmamış olması Rum tarafının sorunun çözümü konusunda yapıcı irade göstereceği yönündeki beklentileri de zayıflatmaktadır.
Bize göre mevcut atmosferin değerlendirilerek daha fazla vakit kaybetmeden çözüm yolunun denenmesi ve somut bir takvim ve hedef doğrultusunda tarafların masaya oturması önemlidir.
3 yıl önce Kıbrıs Türk tarafında lider değişikliği olmuş Türk tarafı süreci kaldığı yerden devam ettireceğini taahhüt etmiştir. Rum tarafını niyetinin ise sıfırdan başlamak olduğu anlaşılmıştır.
Bunca emeği heba edecek bir yaklaşımı biz ciddiye almayız. Şayet Rum tarafı çözüm konusunda samimiyse masadan kaçmak yerine sonuç almaya odaklanmalıdır”.
Türkiye’nin diğer garantör ülkeler Yunanistan ve İngiltere’yle birlikte işbirliği halinde BM çabalarına her türlü desteği vermeye hazır olduğunu yineleyen Atalay, bunun için sürecin akıbetiyle ilgili sarih bir yol haritası belirlenmesinin önemli olduğunu vurguladı.

“Tek başına yararlanma çabalarını terk etmeli”
Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs’ın tek sahibi olduğu yanılgısını ve Hristofyas yönetiminin ada etrafındaki doğal kaynaklardan tek başına faydalanma çabalarını terk etmesi gerektiğinin altını çizen Beşir Atalay, bu politika değişikliğinin aklın ve sağduyunun gereği olduğunu belirtti.


“İki devletli çözüm de gündeme gelebilir”
Atalay, Kıbrıs Rum tarafının adanın güneyindeki kaynakları tek başına kullanmakta ve bunları teminat göstermekte ısrar etmesi halinde iki devletli bir çözümün müzakere edilmesinin de gündeme gelebileceğine işaret etti.
Kıbrıs Rum tarafının yıllardır devam eden uzlaşmaz siyasetinin bedelinin Kıbrıslı Türklere ödetilmesinin çelişki ve haksızlık olduğunu kaydeden Atalay, Kıbrıs Türk halkına uygulanan haksız tecritlere son verecek adımların zaman kaybetmeden atılması gerektiğini söyledi.

Atalay şöyle devam etti:
“Başta Avrupa Birliği olmak üzere uluslararası toplum Kıbrıslı Türklere verdiği sözleri yerine getirmelidir.
Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığı bu haksız uygulamaların siyasi, hukuki, ahlaki ve insani hiçbir açıdan izahı mümkün değildir.
Çağdaş bir anlayış tecridi değil karşılıklı saygı güven uzlaşma, işbirliği ve dayanışmayı gerektirir.
Artık her türlü engellemelere rağmen Kıbrıslı Türkler ekonomik açıdan da adada güçlü taraf konumuna gelmektedir”.
Kıbrıslı Türklerin adanın doğal kaynakları üzerindeki haklarına da Anavatanın desteğiyle sahip çıkarak, payını alacağını ifade eden Atalay, “Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Kıbrıs Türk halkının her türlü haksız izolasyona rağmen sağladığı kalkınmadan gurur duyuyor, sevincimizi bugün buradaki dostlarımızla paylaşıyoruz” diye konuştu.

“Su projesinde son aşamaya yaklaşılıyor”
Su sorununa çözüm bulmak için atılan adımlardan bahseden Atalay, “Gerek Türkiye’de gerek KKTC’de pek çok hükümetin hayali olan, KKTC’nin verimli topraklarına anavatandan hayat suyu getirilmesini sağlayacak çalışma son aşamasına yaklaşmaktadır” dedi.

Bununla taçlanması en samimi arzumuzdur”
Beşir Atalay, Türkiye’den gelecek suyun sadece Kıbrıs’ın Kuzeyi’ne değil adanın tamamına hayat vermesinin; acil kalıcı ve kapsamlı çözümün bununla taçlanmasının en samimi arzuları olduğunu da vurguladı.
Sonraki adımın Türkiye’den elektrik getirmek olacağını anlatan Atalay, projenin hayata geçmesiyle Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye üzerinden uluslararası elektrik şebekesine bağlanacağını söyledi. TAK

Bu haber toplam 2323 defa okunmuştur