1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Serdaroğlu ve İşbilen serbest!
Serdaroğlu ve  İşbilen serbest!

Serdaroğlu ve İşbilen serbest!

Yüksek Mahkeme’de 3.5 saatlik ‘hamileliliği yasa dışı sonlandırma’ davası ile ilgili istinaf kararı mesaisi

A+A-

Kamuoyunda büyük infial yaratan, Girne’deki ‘hamileliği yasa dışı sonlandırma’ davasında istinaf kararı açıklandı, alt mahkeme tarafından 5 yıl hapis cezası alan Dr. Fahri Karagözlü’nün cezası 2 yıl 9 aya, 4 yıl hapis cezasına çarptırılan Rasiha Serdaroğlu’nun cezası ise 2 yıla düşürüldü. Kararın ardından Rasiha Serdaroğlu cezaevinde geçirdiği süre hesaplanarak, dün akşam saatlerinde serbest bırakıldı. Tahliye kararı verilen Ayşegül İşbilen hakkında ihraç kararı bulunması nedeniyle durumu bugün netleşecek.

Ayşe GÜLER

Kamuoyunda büyük infial yaratan, Girne’deki ‘hamileliği yasa dışı sonlandırma’ davasında istinaf kararı açıklandı, alt mahkeme tarafından 5 yıl hapis cezası alan Dr. Fahri Karagözlü’nün cezası 2 yıl 9 aya, 4 yıl hapis cezasına çarptırılan Rasiha Serdaroğlu’nun cezası ise 2 yıla düşürüldü.

Girne Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada beraat eden Dr. Verda Ö. Tunçbilek ve Taner Okburan’a ise 1’er yıl hapis cezası verildi.

Öte yandan Ayşegül İşbilen’in 2 yıl olan cezası ise değişmedi.

Alt mahkeme tarafından da beraat ettirilen Dr. Mehmet Ali Tunçbilek aleyhinde Yüksek Mahkeme’de de herhangi bir hapislik cezası verilmedi.

Kararın ardından serbest kalan Rasiha Serdaroğlu ise “İste adalet” diyerek basın mensuplarına gülerek poz verdi.

Serdaroğlu ve İşbilen serbest kaldı

Yargıtay olarak oturum yapan Yüksek Mahkeme Heyeti'nin açıkladığı kararının ardından Ayşegül İşbilen ve Rasiha Serdaroğlu cezaevinde geçirdiği süre hesaplanarak, dün akşam saatlerinde serbest bırakıldı.

Verda Tunçbilek ve Taner Okburan ise yargılanma sürecinde 9 ay 7 gün süre cezaevinde kalmaları nedeniyle de 25 gün sonra özgürlüğüne kavuşacak.

5 sanık arasında en fazla cezayı alan Dr. Fahri Karagözlü ise 6 ay sonra cezaevinden tahliye olacak.

İşbilen’in sınır dışı edilmemesi için dava dosyalanıyor

KKTC vatandaşı olmaması nedeniyle yasaya göre Ayşegül İşbilen’in serbest kalmasına rağmen, ülkeden sınır dışı edilmesi gerekiyor.

18 yıldır Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan İşbilen ise ülkeden ihraç edilmemesi için avukatı Emre Kadri aracılığıyla bugün Yüksek İdare Mahkemesi’ne başvuruda bulunacak, yapılan müracaat ile ilgili karar açıklana kadar da ülkede kalmaya devam edecek.

Hatırlanacağı üzere İşbilen, istinaf kararı açıklanmadan, cezasını tamamlaması öncesinde ülkeden sınır dışı edilmemesi için İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı’na başvuruda bulunmuştu.

 

TUNÇBİLEK VE OKBURAN 1’ER YIL HAPİS CEZASI… Girne Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada beraat eden Dr. Verda Ö. Tunçbilek ve Taner Okburan’a ise 1’er yıl hapis cezası verildi. Öte yandan Ayşegül İşbilen’in 2 yıl olan cezası ise değişmedi, alt mahkeme tarafından da beraat ettirilen Dr. Mehmet Ali Tunçbilek aleyhinde Yüksek Mahkeme’de de herhangi bir hapislik cezası verilmedi.

 

Yargıtay olarak oturan Yüksek Mahkeme Heyeti, dün 3.5 saatlik istinaf mesaisi yaptı.

Başkanlığında Ahmet Kalkan, Üye Yargıç Bertan Özerdağ ile Üye Yargıç Peri Hakkı’dan oluşan Yüksek Mahkeme Heyeti’nin baktığı davada, Kıdemli Savcı Erdinç Akyener, sanıklar ve sanık avukatları hazır bulundu.

Duruşmaya, sanık yakınları yoğun ilgi gösterdi, birçok avukat da davayı takip ederken, mahkeme salonu hınca hınç doldu.

Sanıklar ile ilgili kararı Başkan Ahmet Kalkan okudu.

34 haftalık bebek…

Kalkan, yasaya göre Kıbrıs Türk Tabipler Birliği’ne gerçekleşen kürtaj işlemi sonrasında, 24 saat içerisinde bildirim yapılması gerektiğine dikkat çekerek, sanıkların ilgili yasaya aykırı davrandığına bulgu yaptı.

34 haftalık 7 no’lu fetüsün birey olup olmadığı, canlı doğup doğmadığı, bu yöndeki şahadetin yeterli olup olmadığının incelenmesi gerektiğine işaret eden Kalkan, Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nin 34-36 haftalık bebeğin anne karnından ayrıldığında yaşayabileceği olgusunun hatalı olmadığına değindi.

Kalkan şöyle konuştu:  Bir bebeğin ‘öldürülen kişi’ sayılması için anne karnında ayrıldığında canlı olması gerekiyor.   Adam öldürme suçunun oluşması için bir kişinin mevcudiyeti olması gereklidir. Alt mahkemenin bu yöndeki adımı doğrudur. Ne iddia makamı ne de müdafaa tanıkları bebeğin nefes aldığı söylemiştir. Bu nedenle bebeğin canlı olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu nedenle de alt mahkeme 4 sanığı da adam öldürme suçundan beraat ettirmekle hata etmedi.

Yapılan düzenleme ile Tabipler Birliği’ne kayıtlı kadın doğum uzmanlarının ilk 10 haftalık hamileliği sonlandırılmasının suç olmaktan çıkarıldığını belirten Kalkan, 10 haftadan büyük hamileliklerin anne hayatının tehlikede, doğacak çocuğun fiziki kusur olması veya tedavisinin ömür boyu sürecek olması sebebiyle kürtajın gerçekleşebileceğine değindi.

Kalkan, para karşılığı Zeyko Yağ Fabrikası bölgesinin ‘fetüs mezarlığına’ dönüştürüldüğünü, bu konuda hiçbir şüpheye maruz kalınmadığının ispatlandığını kaydetti.

Heyet Başkanı Kalkan, sağlık görevlilerinin yasal sorumluluklarını bilmek zorunda olduklarını, bilmemelerinin ise müdafaa sayılamayacağına dikkat çekti.

‘Adam öldürme’den beraat…

Kalkan, sanıkların aleyhlerine getirilen ve alt mahkemede beraat ettikleri ‘Adam Öldürme’ ve ‘Ağır veya Hafif Bir suç İşlenmek İçin Sersemletmek’ suçundan beraat ettiğini açıkladı, Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu yönde verdiği kararı onayladı.

Bununla birlikte Kalkan, alt mahkemede Ceza Yasası’nın 167. maddesi olan, ‘çocuk düşürmeye teşebbüs’ suçundan suçlu bulunup, mahkum olan sanık Rasiha Serdaroğlu, Ayşegül İşbilen ve Dr. Fahri Karagözlü’nün bu davadan beraat ederek, verilen cezaların iptaline karar verdiklerini açıkladı.

Buna rağmen, her 3 sanığın da Ceza Yasası’nın 169 A maddesinde belirtilen, ‘Hamileliğin Yasal Bir Şekilde Sona Erdirilmesi’ suçundan suçlu bularak, mahkum edildiği aktarıldı.

 

TUNÇBİLEK VE OKBURAN 25 GÜN SONRA SERBEST… Kararın ardından Rasiha Serdaroğlu cezaevinde geçirdiği süre hesaplanarak, dün akşam saatlerinde serbest bırakıldı. Tahliye kararı verilen Ayşegül İşbilen hakkında ihraç kararı bulunması nedeniyle durumu bugün netleşecek.

Verda Tunçbilek ve Taner Okburan ise yargılanma sürecinde 9 ay 7 gün süre cezaevinde kalmaları nedeniyle de 25 gün, 5 sanık arasında en fazla cezayı alan Dr. Fahri Karagözlü ise 6 ay sonra cezaevinden tahliye olacak.

Avukatlar, savunmalarını yaptı…

Aranın ardından ilk olarak Kıdemli Savcı Erdinç Akyener, mahkemede söz aldı.

Akyener, sanık Dr. Verda Ö. Tunçbilek ile Taner Okburan’ın sabıkalarının bulunmadığını, her ikisinin de 15 Haziran 2016 ila 28 Mart 2017 tarihleri arasında Merkezi Cezaevi’nde tutuklu kaldıklarına yönelik bilgi paylaştı.

Akyener’in ardından sanık Dr. Verda Ö. Tunçbilek’in Avukatı Mustafa Şener, mahkemede şahadet verdi.

Avukat Şener, sanığın evli ve 2 çocuk annesi olduğunu, doktorluk mesleğini icra ettiğini söyledi.

İlk kez böyle bir olayla karşılaştığını, toplumda sevilen bir kişi olduğunu, mesleğini iyi yapan bir doktor olduğunu ifade etti.

Meliz Akçal meselesinden dolayı sanığın mahkumiyet aldığını ifade eden Şener, Akçal ile ilgili olayın Meclis’te de konu olduğunu hatırlattı.

Şener, sanığa ıslah edici bir ceza verilmesini talep ederek, 1 yıldan fazla hapislik cezası alması halinde doktorluk mesleğini yapamayacağını, bu nedenle de topluma kazandırmak adına ceza verilmesi talebini yineledi.

Avukat Kadri: Okburan, 29 davadan beraat etti, 1 davadan suçlu bulundu…

Şener’in ardından Taner Okburan’ın Avukatı Emre Kadri ise sanığın evli ve 2 çocuk babası, dürüst, sabıkasız olduğunu söyledi. 

Avukat Kadri, sanığın aleyhine dosyalanan davalardan beraat ettiğini hatırlatarak, dava sürecinin 2 yıldır devam etmesi nedeniyle de stres yaşadığını aktardı.

Sanığın yüksek tansiyon ve şeker hastası olduğunu, dava sürecinin ardından kalbindeki iki damarının yüzde 90 kapalı olduğunun tespit edildiğini ifade eden Kadri, “Sanık 29 davadan beraat etti, 1 davadan mahkum oldu. Daha fazla hürriyetini bağlayıcı bir ceza verilmemesini talep ediyorum” dedi.


“Kamu huzuru bozuldu, caydırıcı cezalar verilmeli”

Avukatların savunmalarının ardından saat 14.30’a ertelenen davada sanıklara verilen cezalar heyet başkanı Ahmet Kalkan tarafından açıklandı.

Kalkan, mahkemede aktarılan suç olguları, suçun işleniş sebepleri ve kamu menfaati göz önüne alındığında; 5 sanığa da hapislik cezası verilmesi gerektiğini vurguladı.

Bu nedenle sanık Ayşegül İşbilen, Dr. Fahri Karagözlü ve Rasiha Serdaroğlu ile ilgili alt mahkemenin hapislik cezası kararı vermesinin hatalı olmadığına bulgu yapan Kalkan, sanıklardan Dr. Verda Ö.Tunçbilek ile Taner Okburan’a da hapislik cezası verilmesinin uygun ve adil olduğuna kanaat getirdiklerini aktardı.

Kalkan, sanıkların tutuklu kaldıkları süre ve aleyhlerindeki davaları ayrı ayrı dikkate aldıklarını ifade etti.

“Bir doktor, yaşama hakkını görmezden gelemez, menfaat sağlayamaz”

Ceza Yasası’nın 169 A maddesinde belirtilen, ‘Hamileliğin Yasal Bir Şekilde Sona Erdirilmesi’ suçunun en fazla 3 yıl hapislik cezası öngördüğünü ifade eden Kalkan, sanık Dr. Fahri Karagözlü’nün suçun işlenmesinde ‘esas rolü’ üstlendiğine vurgu yaptı.

Kalkan, Karagözlü’nün uzun yıllardır doktorluk yapan bir doktorun yaşama hakkını görmezden gelerek, bu durumdan menfaat sağlamasının beklenmediğine değindi.

Bu konunun kamu huzurunu ciddi şekilde bozduğuna, caydırıcı cezalar verilmesi gerektiğine işaret eden Kalkan, sanık Fahri Karagözlü’nün mahkum olduğu ‘Hamileliğin Yasal Bir Şekilde Sona Erdirilmesi’ suçundan 2 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldığını açıkladı.

Sanıklar ile ilgili karar ayrı ayrı açıklandı…

 Kalkan, sanık Rasiha Serdaroğlu’nun ise uzman anestezist olan sanık Fahri Karagözlü’ye verilen hapislik cezasından daha az ceza verilmesinin adaletin gereği olduğuna işaret ederek, 2 yıl hapis cezasına çarptırıldığını aktardı.

Sanık Ayşegül İşbilen’in ise deneyimli bir hemşire olduğunu, hemşirelik rolünün önemli olduğuna değinen Kalkan, bu meselede hastaları ameliyata hazırlayan kişi olan İşbilen’in hastane kayıtlarını eksik tutmasının tolerans ile karşılanamayacağına değindi.

Kalkan, İşbilen’in mahkum olduğu davadan 2 yıl hapis cezasına çarptırıldığını açıkladı.

“Kürtaj yapmaması ancak yasa dışı bir fiile göz yummasının sorumluluklarıyla bağdaşmaz”

Kalkan, sanık Verda Ö. Tunçbilek’in Ada Hospital’in sahibi olmasına rağmen, engelli bir kardeşi olması nedeniyle kişisel olarak kürtaja karşı çıkması, sanık Fahri Karagözlü’ye ise hocası ve hastane başhekimi olması nedeniyle karşı çıkmamasının kabul edilemez olduğuna değindi.

Sanık Tunçbilek’in kürtaja olan karşı duruşunu, hastanedeki her doktora da göstermesi gerektiğine işaret eden Kalkan, insan sağlığı ile ilgili görev yapan doktorun sorumluluklarına riayet etmesi gerektiğini vurguladı.

Kalkan, sanık Tunçbilek’in kürtaj yapmaması ancak yasa dışı bir fiile göz yummasının sorumluluklarıyla bağdaşmadığına dikkat çekerek, tutuklu kaldığı süreyi de göz önüne alarak 1 yıl hapis cezasına çarptırıldığını açıkladı.

Heyet Başkanı Kalkan, sanık Taner Okburan’ın da aynı sebeplerden dolayı 1 yıl hapis cezasına çarptırıldığını söyledi.

 

yeniduzen-satin-aliniz-114.jpg

 

 

Bu haber toplam 7346 defa okunmuştur
İlgili Haberler