1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Mahkemelerde randevulu sistem
Mahkemelerde randevulu sistem

Mahkemelerde randevulu sistem

Adli tatil de bu yıl kısaltıldı. 1-31 Temmuz olarak kararlaştırılan tatil, sonrasında gelen bayram tatiliyle 3 Ağustos’a kadar sürecek, 4 Ağustos’ta mahkemeler açılacak ve o günün şartlarına göre, davaların görüşülmesine devam edilecek.

A+A-

Dünyayla birlikte KKTC’de de son ayların ana gündem maddesi olan ve yaşamın her alanında değişimler, yeni koşullar yaratan  Corona virüs salgını, yargıyı, mahkemelerin işleyişini de etkiledi.

Corona virüs salgını nedeniyle her yerin kapanması ve kamuda da idari izin uygulamasıyla duran davalar, bu iki aylık sürede sürekli ertelenirken, durdurma olanağı olmayan ceza konularında nöbetçi yargıçlar devreye girdi. Önce Lefkoşa ardından İskele’de de mahkemeye nöbetçi ceza yargıcı konuldu.

Gelinen aşamada, kamunun da normal çalışma şeklinde dönmesiyle, ertelenen davalara gün verilmesi yoluna gidildi.  Mahkemeler randevulu sistemle çalışmaya başladığından yargıçlar her gün için o güne tayinli davalara bakıp görüşülmesi gerekenler için avukatlara veya ilgili kişilere randevu veriyor. Randevusu olmadığı takdirde kimse mahkemeye giremiyor, duruşmalar sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uygun olarak yapılıyor.

Adli tatil de bu yıl kısaltıldı. 1-31 Temmuz olarak kararlaştırılan tatil, sonrasında gelen bayram tatiliyle 3 Ağustos’a kadar sürecek, 4 Ağustos’ta mahkemeler açılacak ve o günün şartlarına göre, davaların görüşülmesine devam edilecek.

Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, pandeminin yargıya etkileri, mahkemelerin günün koşullarına göre şekillenen yeni işleyiş şeklini Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) anlattı. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı görevi de bulunan Şefik, 26 Nisan’da yapılması kararlaştırılan ancak pandemi nedeniyle 11 Ekim’e ertelenen Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili süreci de değerlendirdi.  

Mahkemelerde randevulu sistem

Yüksek Mahkeme Başkanı Şefik, pandemi nedeniyle kamuda idari izin verilmesiyle davaların da durduğunu, bunun üzerine Kaza ve Yüksek Mahkeme için davaların sürekli ertelendiğini ancak ceza konularını durdurma olanağı olmadığından nöbetçi yargıçların devreye girdiğini anlattı.

Uzun dönem sadece Lefkoşa’da, sonra çok yoğun olduğu gözlemlenince, tutukluların uzak yerlerden gelmesinin polisleri de risk altına koyduğu gerekçesiyle İskele Kaza Mahkemesi’ne de nöbetçi ceza yargıcı görevlendirildiğini belirten Şefik, bu sürede, polisin savcılıkla, savcının mahkemeyle koordine içinde çalıştığını kaydetti.

Buna ilaveten koruma emirleri gerektiği takdirde ona da olanak sağlandığını belirten  Şefik, evde kadına yönelik şiddet olması durumunda mahkemeye e-posta yoluyla  müracaatların sunulduğunu, Kaza Mahkemesi Başkanının da Aile Yargıcına  aktardığını ve onun da gün saat bildirip mahkemeye çağırdığını, konunun görüşüldüğünü anlattı. 

“Toplu erteleme oldu. Davalar birikti”

Narin F. Şefik, idari izinler bittikten sonra yoğunluk yaşandığını, toplu erteleme olduğu için davaların biriktiğini, öte yandan zaman aşımına uğrayıp vatandaşların mağdur olmaması için bu sürede e-posta üzerinden dava başvurusu yapılmasına da olanak tanındığı ve bu yolla da birçok dava dosyalandığını kaydetti.

Gelinen aşamada, ertelenen davaların günlenmesinin yapıldığını belirten Şefik, çalışmalarını şöyle anlattı:

 “İlk dönem bir hafta kadar, davaların günlenmesine gidildi ve daha fazla, acil olmayan konuların ertelenmesine gidiliyordu ancak şu anda o şekilde çalışmıyoruz. Şu anda her davanın muhakkak günü vardır. Günsüz dava kalmamıştır. Yargıçlar o güne tayinli davaları her gün değerlendirmeleri gerekir. Dinleyeceklerse, avukatların gelmesi gerekirse, 5 iş günü öncesinden haber vermeleri gerekir, gün saat verilerek ve o şekilde verilen randevuyla avukat da mahkemeye girebilecektir.

Yani her isteyen, randevu olmadığı takdirde mahkemeye giremiyor. Ancak bir yargıcın bir gün içerisinde zaman ayıracağı dava sayısından fazla dava olması halinde veyahut da kalabalık oluşacaksa o tür davaları erteleyecektir.

 Yani bütün gayemiz; işler yürüsün, kalabalık oluşmasın, gerek avukatların, gerekse mahkemeye gelecek kişilerin, gerekse bizim personelimizin ve yargıçlarımızın sosyal mesafe kurallarına uygun olarak çalışmalarına olanak sağlamak.”

Randevulu sistemle, mahkemelerde kalabalık oluşması engellenmeye çalışılıyor

Randevulu sistemle, mahkemelerde kalabalık oluşmasının engellenmeye çalışıldığını belirten Şefik, duruşmalar veya görüşmelerin camlar açık, maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uygun olarak yapılmasının programlandığını anlattı.

Şefik,  bu süreçte, erteleneceği belli olan, avukatların gelmesini gerektirmeyen davaların ilgili yargıç tarafından erteleneceğini, duruşma salonlarında izleyicilerin kısıtlanacağını, izlemesi gerekenin dışındaki kişilerin girmesine izin verilmeyeceğini, sosyal mesafe kuralını bozacak kişinin içeriye alınmayacağını kaydetti.

Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, randevusu olmadığı takdirde kimsenin mahkeme binasına giremeyeceğini, bunu sağlamaya çalıştıklarını vurguladı.

Kısalan adli tatil sadece temmuz ayında…

Şefik, adli tatilin bu yıl 1 ayla sınırlandırıldığını, normalde 1 Temmuz-16 Eylül olan adli tatilin bu yılki koşullar nedeniyle 1 Temmuz- 31 Temmuz olarak kararlaştırıldığını, sonrasında da bayram olduğunu, dolayısıyla 4 Ağustos’ta mahkemelerde davaların görüşülmesine devam edileceğini kaydetti.

Şefik, Corona virüsün seyrine bağlı olarak, şu andaki şartları değiştirme gereği duymadıkları takdirde, çalışmaların uygulanan sistemde devam edeceğini de ekledi.

Ertelenen Cumhurbaşkanlığı seçimi…

Yüksek Seçim Kurulu Başkanı görevi de bulunan Narin Ferdi Şefik, Corona virüs salgını nedeniyle 6 ay ertelenen ve 11 Ekim’de yapılacağı duyurulan Cumhurbaşkanlığı seçim süreciyle ilgili soruları da yanıtladı.

Şefik, sürecin nasıl etkileneceği yönündeki bir soruya karşılık, seçim programlarında ilçe seçim kurulları ve Yüksek Seçim Kurullarının çalıştığını, onların da bu koruma kurallarına uyarak kendi bünyelerinde çalışacağını belirterek, “orada bir sorunla karşılaşacağımızı tahmin etmiyorum” dedi.

“Pandemi koşulları devam ediyorsa maske ve eldiven koşulu da getirilecek”

Şefik, yaz ve bahar ayları olduğundan camların açık olacağını, ortamın rahat olduğunu ve o koşullarda çalışılacağını, sandık kurullarının oluşturulacağını ve seçim günü de sosyal mesafe kuralları uygulanarak, o tarihe kadar devam etmesi halinde, maske ve eldiven koşulu da konulacağına dikkat çekti.

 Şefik, “Corona virüs dünyada bitmişse tedbir almaya gerek yok. Bizim ülkemiz yüzde yüz temizlenmişse yine gerek yok. Ancak pandemi koşulları devam ediyorsa  herkes maskeli olacak ve oy kullanacaklara eldiven verilecek çünkü mühür herkes tarafından tutulacak, eldivensiz olmaz” şeklinde konuştu.

Seçim yasaklarının seçim tarihinden 60 gün önce başladığına işaret eden Şefik, seçim takviminin adli tatil öncesinde çıkarılabileceğini söyledi.

Şefik, “olası bir ikinci dalga o tarihlere denk gelmediği takdirde, kurallara uygun olarak seçimin yapılmasına herhangi bir engel görmüyorum” dedi.

Seçimin ertelenmesi… YDP’nin davası 11 Haziran’da

İkinci bir dalga olması durumunda seçimin yeniden ertelenmesinin mümkün olup olamayacağı yönündeki bir soru üzerine ise Şefik, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ertelenmesinin KKTC’de bir ilk olduğunu, daha önce böyle bir şey yaşanmadığını, Anayasa’da Cumhurbaşkanlığı seçiminin ertelenmesi konusunda herhangi bir kural da bulunmadığına işaret etti.

Şefik, Anayasa mahkemesinin önünde, seçimin ertelenmesi değil ama ertelenmesinin getirdiği durumla ilgili bir dava da bulunduğunu ifade etti.

Yeniden Doğuş Partisi’nin (YDP) açtığı davanın ne aşamada olduğu sorusuna karşılık Şefik, 11 Haziran için gün verildiğini açıkladı.

Bugün ilgili tarafların avukatlarının mahkemeye geldiğini ve davanın görüşülmesi için bu tarihin verildiğini söyledi.

YDP’nin, seçimin ertelenmesi değil, Cumhurbaşkanının bu süreçte görevde kalmasının yanlış olduğu, Anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla dava açtığını belirten Şefik, süreçle ilgili sorular üzerine, bu aşamada yorum yapmayacağını, konunun erken görüşülüp sonuçlandırılacağını, davanın sonucunu beklemek gerektiğini söyledi; “Karardan sonra konuşuruz” dedi.

Anayasa değişikliği

Pandemi öncesinde gündemde olan, yargıyla ilgili Anayasa değişikliğinin Cumhurbaşkanlığı seçimiyle birlikte oylamaya sunulması konusundaki sorulara karşılık ise Narin Şefik, Anayasa Değişikliğine İlişkin Yasa Önerisi’nin Mecliste komitede olduğunu, son aşamada olup Genel Kurul’a sevk edilme yolunda olduğu bilgisini aldığını söyledi.

Yargıç sayısıyla ilgili talep sürüyor, yaşla ilgili talep geri çekildi

“Biz halen o konuda istekliyiz” diyen Şefik, Yüksek Mahkeme yargıçlarının sayısının en fazla 16’ya çıkarılmasına ilişkin taleplerinin sürdüğünü, yargıçların yaşının 65’ten 68’e çıkarılması talebinin geri çekildiğini açıkladı.

“İlk etapta 3 Yüksek Mahkeme yargıcı atayıp ayrı bir Yargıtay Ceza oluşturmak istiyoruz. Yüksek Mahkeme Başkanı olarak benim hedefim, Daimi Yargıtay Ceza oluşturulmasıdır. Yargıtay’da 800 küsur hukuk davası var, aile davaları da var. Yargıtay Cezaya Yüksek İdare Mahkemesi’nden (YİM) gelen bir yargıç oturur, Yargıtay Hukuktan gelen 2 yargıç oturur, derlemedir yani Yargıtay Ceza. Zaten başka işleri var. Haftanın bir günü bir araya gelir Yargıtay Ceza. Bu çok sağlıklı değil” şeklinde konuştu.

Bu konuda 2 yasa önerisi hazırlandığını anımsatan Şefik, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle birlikte Anayasa değişikliğine gidilmesini öngören, Anayasa Değişikliğine İlişkin Halkoylaması (Geçici ve Özel Kurallar) Yasa Önerisi’nin ise 26 Nisan için olduğunu, bu söz konusu olmadığı için,  11 Ekim’de seçimle birlikte halkoylaması da yapılacaksa, yeni tarihle ilgili (11 Ekim) tekrar bir yasa hazırlanması gerektiğini kaydetti.

Şefik, bu iki yasa önerisinin de Meclis Genel Kurulu’nda onaylanması gerektiğini vurguladı.

 

Haber: Özlem Kaya Yalgın – Fotoğraf: Erol Uysal

 

 

Bu haber toplam 2749 defa okunmuştur