1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Hasır iskemle
Hasır iskemle

Hasır iskemle

Yılmaz Sakallı’dan yılların eskitemediği, Kıbrıs kültürü el işi, emek ürünü…

A+A-

Fehime ALASYA   

40 yılı aşkındır hasır iskemle üreten Yılmaz Sakallı, bazı uygulamalar ile Kıbrıslıların kültürünün bir parçasının yaşatılabileceğine dikkat çekiyor.

El emeği göz nuru olan hasır sandalyelerin, iyi bir işlemecilikle yapıldığı zaman 30 yıldan fazla hiçbir arıza çıkarmadan kullanılabilir olduğuna değinen Sakallı, 40 yıl önce yaptığı sandalyelerin kendisine tadilat için bugünlerde geri getirildiğini anlatıyor.

İşinin ehli olduğunu ve yıllardır bu sektörden ekmek yediğini ifade eden Sakallı, yanı başımızda, Kıbrıs’ın güneyinde olan bazı uygulamalarla bu zanaatın hala korunduğunu ve gelecek nesillere aktarıldığını anlatıyor.

Sakallı, günümüzde halkın birçok kesiminin, hasır iskemlelere merak saldığını, iş ve günlük yaşamına kattığını belirtse de devlet desteği ve teşvikinin şart olduğunu savunuyor.

h2-003.jpg

“HASIR İSKEMLE MECBURİYETİ ŞART”

Sakallı, Kıbrıs’ın güneyinde açılacak olan restoranlarda devletin ‘hasır iskemle’ mecburiyeti koyup, işletmelere kullanım zorunluluğu getirdiğini anlatıyor. Bu sayede hem bu işten geçinen küçük işletmeler ayakta kalıyor hem de yıllardır koruduğumuz, kültürümüzün bir parçası olan bu sandalyelerin geleceğe taşındığını anlatıyor.

EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ OĞLU…

Rum müşterileri olduğunu ve sipariş üzerine 150’şer adet sandalye yaptığını anlatan Sakallı’nın en büyük destekçisi oğlu…

Oğlu ile birlikte sandalye ören Sakallı, başka bir sektörde hizmet vermediklerini anlatıyor.

Gelirinin iyi olduğunu ifade eden Sakallı, çok fazla emek isteyen bir işte uğraş verdiğini, avuçlarının içinin neredeyse nasır tuttuğunu anlatıyor.

KAPILARI HER GÜN AÇIK…

İşini severek yapan Sakallı, uzun yıllar Surlariçi’nde bulunan dükkânında hizmet vermiş, ardından günümüzde dükkânının bulunduğu Hamitköy bölgesine taşınmış.

Hamitköy Trafik ışıkları, Dumlupınar yönünde bulunan dükkanının kapılarını Cumartesi de dahil her gün açmaya özen gösteriyor.

Sandalyelerin tahtalarını kesip, iskeletini kuran Sakallı, ardından sazlarla sandalyeleri örüyor. Bir sandalyeyi, bir günde örebilen Sakallı, işlerin yoğunluğuna, oğlunun desteğine göre üretim sağladığını anlatıyor.

h1-003.jpg

HAM MADDE TÜRKİYE’DEN

Toplu ürün siparişi aldığı zaman ham madde bulmakta zorlanan Sakallı, bazı zaman Türkiye’den getirttiğini anlatıyor.

Sakallı, “Eskiden sazlıklar çok gürdü, çok boldu, günümüzde kalmadı, giderek azaldı. Hem yağış kalmadı, havalar kötü, hem de belediyelerin dere temizleme yöntemleri sazlıkları hep kuruttu… Yökün (toplu) sipariş aldığımda sazlarımı Türkiye’den getiriyorum, başka çarem yok…

Sandalyelerimin tahtasını da kendim keserim, kendim iskeletini kurarım. Sağlam tahta seçerim ki hiç esnemesin, dayanıklı kalsın.

Kalitesiz tahta ile kaliteli tahta kendini gösterir… Yaptığım işler ölümsüzdür. 40 yıllık sandalyelerim daha yenile tadilata gelir, hiçbir şey olmadı, olmaz da…” diyor.

“İNSANLAR HAKLI OLARAK GÖSTERİŞLİ OLANA GİDİYOR AMA…”

Sakallı, kişilerin gösterişli ve modern ürünlere merak saldığı için bu sandalyelere ilgi azalsa da giderek geçmişe dönük zevklerin yeniden tercih edilmeye başlandığını anlatıyor.

Sakallı; “İnsanlar önce çok şık sandalyeleri tercih ediyor, haklı olarak gösterişli olana gidiyor ama birkaç kullanımdan sonra ürünler dökülmeye başlıyor. Ne işçiliği ne de kalitesi güzel olmadığı için çok kısa birkaç yıl kullanılabiliniyor. Sonra başka almak zorunda kalıyorlar. Ama bizim yaptığımız sandalyeler ölümsüz oluyor…” diyor…

VERGİLER BÜYÜK DERT

Sakallı, “Devletimiz ve insanlarımız bu sandalyelere sahip çıkmalı, aksi takdirde ne bu iş kalacak ne de hasır sandalye… Vergiler bizi çok zorluyor, emek vererek öldürünüyoruz, çok fazla vergi ödüyoruz. Kıbrıslılar kendi kültürüne sahip çıkmazsa bu hasır sandalyecilik sektörü devam edemez…”  diyerek ödenen vergilerden dert yanıyor.

 

Bu haber toplam 14545 defa okunmuştur
Etiketler :
Adres Kıbrıs 345 Sayısı

Adres Kıbrıs 345 Sayısı