1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Bitmeyen Trajedi…
Bitmeyen Trajedi…

Bitmeyen Trajedi…

"Masanın gündemi kriz ve genel bir uzlaşı var. Krizin baş sorumlusu PASOK. Çözüm ise memorandumdan kurtulmak diyorlar. Meselenin seçimle çözüleceğine inanan neredeyse yok".

A+A-

Mertkan HAMİT


Selanik, 400 yıl kadar Osmanlı hakimiyetinde kaldıktan sonra Yunan Devletine 1912 yılında katıldı. Osmanlı hakimiyeti sırasında kent Avrupalı Yahudilerin, Yunan ve Türk toplumlarının birlikte yaşadığı ve bölgenin en kozmopolit şehirlerinden biriydi. Bir liman kenti olması ticaretin gelişmesini sağlarken, özellikle Yahudi cemaatinin başlattığı eğitim kurumları, ardı ardına Yunan ve Osmanlı cemaatlerinin de eğitim konusunda açılımlar yapmasını tetikledi. Bölgenin kozmopolit karakteri entellektüel aktivitelerin de merkezi olmasına da sebep oldu. Bu yüzden Nazım Hikmet, Mustafa Kemal veya on liralık banknotlardan bildiğimiz Cahit Arf gibi isimler ve daha birçok entellektüel bu kentte doğdu, eğitim aldı veya yaşamlarının bir bölümünü geçirdi.

1885 yılından beri aynı isimle, aynı yerde, aynı aile tarafından işletilen Tsinari – Çınar isimli taverna da otururken sahibi nereli olduğumu soruyor. Kıbrıs deyine Yunanca konuşmaya başlıyor, Yunanistan’da defalarca karşılaştığım muhabbete yeniden başlıyorum. Kıbrıslı Türk olduğumu söyleyince bir sandalye çekiyor kendine de bir tsipouro da o alıyor. Soruları var, ilk kez bir Kıbrıslı Türkle konuştuğunu söylüyor. Kıbrıs konusunu enine boyuna tartıştıktan sonra, sıra benim sorularıma geliyor.

130 senedir aynı köşedeki ufacık bir taverna, 1 kilometre ötede Mustafa Kemal’in doğduğu ev var bugün Türkiye Konsolosluğu ve müze olarak kullanılıyor. Taverna ticarileşmiş bir yer değil görünen o ki bunu yapma gibi niyeti de yok. Balkan Savaşından beri durum bu kadar kötü olmadı herhalde diyor. Sisteme güveni yıkılmış durumda. Geleceği göremediğini söylüyor. Yakın arkadaşının borçlarını ödemek için evini sattığını anlatıyor.

Ardından Selanikli bir arkadaşım, arkadaşlarıyla beraber geliyor. Maria, PASOK üyesi, Selanik’de bir belediyenin belediye meclis üyesi seçildi. İlk kez 18 yaşında seçilmiş, şimdi 24 yaşında ve belediye meclisinde ikinci dönemi. PASOK’dan ümidini kaybettiğini söylüyor. PASOK’un bu seçim 10 milletvekili çıkarmasının bile bir başarı olacağını söylüyor. İstifa etmemesinin sebebini duygusal bağlarından ötürü olduğunu anlıyorum.

PASOK’un Kuzey Kıbrıs versiyonu CTP’yi ve CTP’li arkadaşlarımın benzeri tepkisi aklıma geliyor. Bu sosyalist enternasyonel hastalığı diye geçiriyorum içimden…

Masanın gündemi kriz ve genel bir uzlaşı var. Krizin baş sorumlusu PASOK. Çözüm ise memorandumdan kurtulmak diyorlar. Meselenin seçimle çözüleceğine inanan neredeyse yok.

İkinci günde genel izlenimim değişmiyor. Umutsuzluk toplumun her katmanını kuşatmış durumda. Seçimlerden sonra da Yunan trajedyası son bulmayacak gibi…

Bu haber toplam 2209 defa okunmuştur