1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Albay, soruşturmama izin vermedi”
“Albay, soruşturmama izin vermedi”

“Albay, soruşturmama izin vermedi”

İnönü’de 28 yılık Halil Mulla cinayetinde bu kez önemli bir isim konuştu, cinayeti araştıran dönemin Polis Tahkikat Subayı Müfettiş Muavini Tema Irkad: “Albay, soruşturmama izin vermedi”

A+A-

Tema Irkad: “Cinayet esnasında oradan geçen bir şahıs, mandıradan 200- 300 metre uzakta bir aracın bulunduğunu söyledi. Aracın plakasını da verdiler. Araç Kayıt Dairesi’nden araştırdığımız zaman arabanın askeri doktora ait olduğu bulgusuna vardık. Paşaköy Askeri Birliği’ne gittim orada komutanı buldum ve durumu anlattım. Sanırım albaydı… Bana böyle bir izin veremeyeceğini, ‘polisin, Türk askerini sorgulama yetkisi olmadığını’ söyledi… İfadeyi alamadığım için soruşturmayı ilerletemedim”

Didem MENTEŞ

İnönü’de 19 Ocak 1990’da pusu kurularak öldürülen Halil Mulla cinayetinin perde gerisi aralanamadı. Mulla suikastını araştıran ve o dönemde görevde olan Polis Tahkikat Subayı Müfettiş Muavini Tema Irkad, cinayete dair bir takım izlere ulaşmıştı ancak soruşturmayı ilerletemedi.  Irkad’ın şüphelendiği delillerden biri cinayet günü mandıra yakınlarından görülen askeri bir doktora ait arabaydı…

Irkad, arabanın peşine düşmesine rağmen Paşaköy’deki askeri birlikteki bir albay, doktorla görüşmesine izin vermedi… Irkad soruşturmayı ilerletemedi… Cinayet faili meçhul kaldığı için dosya tasvir edildi... 

“Domuzlara sıkılan fişeklerdendi”

O dönemde Müffetiş Muavini olan Tema Irkad, Halil Mulla’nın av tüfeğiyle öldürüldüğünü, fişeklerin içerisine bilye yerleştirildiğini anlattı… “O gün İnönü’de cinayet olduğu bilgisini aldım. Fotoğrafçı arkadaşları da alarak olay yerine gittim. Halil Mulla sırt üstü yatıyordu. Gerekli incelemeler yapıldıktan sonra bilahare otopsi yapılması için hastaneye gönderdim.

Halil Mulla’nın av tüfeğiyle öldürüldüğünü tespit ettik. Mulla köpeğini yedirirken öldürüldü. Mandıranın içinde varillerin arkasına gizlendiler. Yakın mesafeden göğsünden vuruldu. Yere düştükten sonra yerde de bir el ateş edildi. Öldürdükleri tüfeğin içindeki fişek bilyeliydi yani domuzlara sıkılan fişeklerdendi.  Olay yerinde vücudu geçip de yere saplanan bilyelerden buldum”

“İzler bizi askeri doktorun aracına götürdü”

Tema Irkad, soruşturma kapsamında birçok kişiyle görüştüklerini ve ifade aldıklarını söyledi. Bir kişinin cinayet esnasında bir araba gördüğünü, bu arabanın cinayetle ilgili olabileceğini ve peşine düştüğünü söylüyor Irkad… “Soruşturmayı başlattık, herkesten ifade almaya başladık. Turunçlu köyünden İnönü’ye giden bir toprak yol var. O yolu takip ettik, yol da mandıranın alt tarafıydı. O günlerde çok yağmur yağdığı için yolda bir çukur vardı. Çukurun içinde lastik izleri vardı. Bir arcın içine düştüğünü tespit ettik. Arabanın alt tarafında da çarpma izi olabileceği, çamurlar olabileceğini düşündük. Ve cinayet esnasında oradan geçen bir şahıs, mandıradan 200- 300 metre uzakta Vadili yoluna doğru bir aracın bulunduğunu söyledi. Aracın üzerinde çarpmadan kaynaklanan değişik bir boya olduğunu aktardı. Aracın plakasını da verdiler. Araç Kayıt Dairesi’nden araştırdığımız zaman arabanın askeri doktora ait olduğu bulgusuna vardık”

“Albay, doktorun ifadesini almama izin vermedi”

Halil Mulla’nın öldürülmesiyle ilgili elde edilen izlerin kendisini Paşaköy Askeri Birliği’ndeki doktora götürdüğünü anlatıyor Tema Irkad. “Ben bu doktorun ifadesini almak istedim. Ama doğrudan bu doktorun üzerine gidemezdim. Polis Genel Müdürü’ne gittim ve elimde bazı bulgular olduğunu söyledim. Askerle temasa geçerek, doktorun ifadesini almak istediğimi söyledim. Kendisi temasa geçmek istemedi, ‘sen bildiğini yap’ dedi. Paşaköy Askeri Birliği’ne gittim orada komutanı buldum ve durumu anlattım. Sanırım albaydı… Bana böyle bir izin veremeyeceğini, ‘polisin, Türk askerini sorgulama yetkisi olmadığını’ söyledi. Ben de doktorun ifadesini almadan kaçtım. ”

“Silahlardan bir bulguya rastlamadık”

Cinayet soruşturması kapsamında köyden birkaç kişiyi tutukladığını da aktaran Tema Irkad “Mulla, o dönem biriyle kavgalıydı, onu da tutukladım. Hepsinin ifadelerini aldım. Yaptığım tetkiklerde bu kişilerin cinayet günü başka yerlerde olduğunu tespit ettim. Ayrıca İnönü ve civar köylerde şüpheli bazı kişilerin silahlarını topladık. Balistik rapordan geçirdik. Maalesef bir bulguya rastlamadık” dedi. Mulla’nın öldürülmeden birkaç gün önce de köpeğinin mengeneyle ayaklarının kırıldığını söyleyen Irkad, “Mulla, mandırada kalırdı. Tabancısı da mandıradaydı. Son günlerde şüphelendiği zaman tabancayı üzerinde taşımaya başladı. Akıbet pusu kurudu ve en zayıf anında vuruldu” dedi.

“Mulla, 1-2 gün önce mandıra yakınında bir araçtan komutanların indiğini görmüş”

Tema Irkad, o dönem Halil Mulla’nın eşi Ziver Mulla’nın kendisine verdiği ifadesinde, kocasının asker tarafından izlendiğini söylediğini dile getirdi. “Mulla ölmeden 1-2 gün önce eşiyle ağılda süt sağarken, bir ara başını kaldırıp, ayağa kalkmış. İnönü’den Vadili’ye giden yolda park halinde askeri aracın durduğunu, içerisinden komutanlarının indiğini ve mandıraya baktıklarını görmüş. Onları görünce aniden eğilmiş, eşine ‘karı ben öldüm, artık beni unutun’ demiş…”

“Bazı şahıslar cinayetten önce o doktorla konuştular”

Tema Irkad, O dönem Halil Mulla’nın birkaç nedenden dolayı öldürülebileceği üzerinde durduklarını anlatıyor. “O zaman Kaymakamlık o bölgede başka şahıslara da mandıra yapma izni vermeye kalkınca, Mulla bu insanlarla sözlü münakaşa yaptı. Bunlar da öldürebilirdi kendisini ama bizim bulgularımızda o husumetli olan şahıslar cinayetten 1 gün önce veya cinayet günü doktorla konuştular. Niye konuştunuz diye sorduğumuzda, ‘hastaydım da gittim bana doktor baksın’ dedi. ‘Nerene baktı’ diye sorduk. Ellerinde egzama gibi bir şeyler varmış da askerdeki doktora gitmiş. Burada şüpheli bir durum vardı… O doktor gerçekten cilt doktorumuydu da ona gidecekti? Bu muamma kaldı…

O dönem soruşturma yaparken, köyden birileri bana gelip bazı iddialarda bulundular. Mulla dayının Türkmenköy tarafında bazı Kürtlerin araçlara konulup götürüldüğünü gördüğüne dair iddialar ortaya attılar. Ancak benim bu iddialara yönelik hiçbir tespitim olmadı. Bunlar hep söylenti olarak kaldı. Halil Mulla’nın siyasi nedenlerden dolayı öldürüldüğü yönünde de bana bir bilgi gelmedi. Faili meçhul kaldığı için dosya tasvir edildi, kapatılmadı”

 

yeniduzen-satin-aliniz-215.jpg

 

Bu haber toplam 4280 defa okunmuştur
İlgili Haberler