1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Aç ve susuz bırakıldım, güneşin altında bekletildim”
“Aç ve susuz bırakıldım, güneşin altında bekletildim”

“Aç ve susuz bırakıldım, güneşin altında bekletildim”

3 milyon TL’lik soygun davası sürüyor. Sanık B.Ç ikinci gönüllü ifadesiyle ilgili yeniden mahkemede konuştu

A+A-

Didem MENTEŞ

3 milyon TL’lik soygun davasıyla ilgili, polislerin kendisini aç ve susuz bırakarak, güneş altında beklettikten sonra ‘ifade’yi imzaladığını iddia eden sanık B.Ç, bir kez daha Mahkemede konuştu.
Sanık B.Ç: “ o gün (30 Temmuz) hiç yemek yemedim su da içmedim. Değirmenlik’ten Güzelyurt’a döndükten sonraki aramalarda beni arabanın içerisine kilitlediler. Güneşin altında klimasız bir şeklide arabada bekledim. Gece müdürlüğe geldiğimde, bana yangını da kabul etmemi yoksa Değirmelik Polis Karakolu’ndan olanların yine başıma geleceğini söylediler” dedi.
Lefkoşa-Güzelyurt anayolu üzerinde 24 Temmuz 2014’de meydana 3 milyon TL’lik silahlı soygun olayı ile ilgili yargılanan sanık B.Ç’nin vermiş olduğu ikinci gönüllü ifadesiyle ilgili açılan duruşma içinde duruşması tamamlandı.
Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi, ifadenin gönüllü olup olmadığıyla ilgili ara kararını 25 Mart Perşembe günü verecek ve davanın esasına yeniden geçilecek.

Tanıklar konuştu
Başkanlığı’nda Ömer Güran, Kıdemli Yargıç Melek Esendağlı ve Yargıç Alev Ulunay Hüdaverdi’den oluşan Ağır Ceza Heyeti’nin huzurunda görüşülen oturumda, iddia makamında Başsavcılık adına Savcı Aliye Özçınar ve sanığı temsilen Avukat Menteş Aziz mahkemede hazır bulundu.
İddia makamı duruşma içinde duruşma maksatlı mahkemeye 5 tanık daha dinletti.
Polis çavuşu Hüseyin Özakdenizli, Baş müfettiş Salih Ceylan, polis çavuşu Mehmet Mannaş ve polis memuru Cemal Şanlıel’i şahadet verdi. Tanıkların şahadetleri ardından Savcı Aliye Özçınar, “Duruşma içinde duruşma” maksatları bakımından başka tanık çağırmayacağını beyan etti.

Sanık:” Aç, susuz kaldım, güneşte bekletildim”
Sanık Avukatı Menteş Aziz, iddia makamının bu beyanının arından müvekkili B.Ç’nin sanık kutusundan yeminsiz beyan vermeye çağırdı. Sanık, şunları anlattı: “O gün hiç yemek yemedim su da içmedim. Değirmenlik’ten Güzelyurt’a döndükten sonraki aramalarda beni arabanın içerisine kilitlediler. Güneşin altında klimasız bir şeklide arabada bekledim. Gece müdürlüğe geldiğimde, bana yangını da kabul etmemi yoksa Değirmelik Polis Karakolu’ndan olanların yine başıma geleceğini söylediler. Ben de getirin ne isterseniz imzalarım dedim.”

Tanık G.Ç: “Yanına yaklaştırmadılar”
Avukat Aziz dün sanığın beyanının ardından yeğeni G.Ç.’yi tanık olarak dinletti. Yeminli şahadet veren G.Ç., sanığın tutuklandığı gün, babasının ve yengesinin de polis tarafından tutuklandığını kaydetti. Annesiyle birlikte Güzelyurt Polis Müdürlüğü’ne gidip babası ve yengesine yemek vermek istedikleri sırada, sanığın arabanın içerisinde güneşin altında camlar kapalı bir şekilde gördüğünü söyledi. Sanığa su vermek istediğini ancak polislerin onu arabanın yanına yaklaştırmadıklarını anlatan G.Ç., sanığın uzun süre o şekilde aracın içerisinde bekletildiğini söyledi.

Hitaplar yapıldı
Avukat Aziz dün tanığını dinlettikten sonra mahkemeye yaptığı hitabında, ifadenin geçerli ve gönüllü olmadığını savundu. İfadenin baskı ve polis tarafından toplanan bilgilerle önceden yazılıp sanığa imzalatıldığını iddia eden Aziz, ifadenin ayrıca yargıç kurallarına uyulmadan alındığını ileri sürdü. Aziz, “İfadenin sanığın aç, susuz, uykusuz olması yanında polis baskısı altında alındığı iddiasındayız. Bu ifade hiçbir suretle geçerli sayılamaz. İfade, baskı altında alınmıştır. Mahkemenin takdirine bırakıyoruz” dedi. Savcı Aliye Özçınar, savunma makamının iddialarını ret ederek, sanığa karşı, baskı, şiddet, darp olmadığını ileri sürerek gönüllü ifadenin usulüne uygun alındığını savundu. Başkan Ömer Güran, “duruşma içinde duruşma”nın kararını okumak üzere davayı 25 Mart 2015 tarihine erteledi.

Bu haber toplam 1374 defa okunmuştur