1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Umutları zedeledi
Umutları zedeledi

Umutları zedeledi

Kıbrıslı Türk “lider” Ersin Tatar’ın BM ile paylaştığı İki Toplumlu Gençlik Komitesi’nin Kıbrıslı Türk üye listesi tartışmalara yol açtı.

A+A-

Lema GÖZAY

Kıbrıslı Türk lider Ersin Tatar ve Kıbrıslı Rum lider Nikos Hristodulidis’in, İki Toplumlu Gençlik Teknik Komitesi’nde görev alacak üyelerin isim listesini Birleşmiş Milletler (BM) ile paylaşmalarının ardından, Kıbrıs’ın kuzeyinde belirlenen liste gençlik örgütlerinin tepkisini çekti.

Komite sürecine katkı koyan ancak dışarıda bırakılan 10 örgütün temsilcileri YENİDÜZEN’e konuştu, ortak yorum “liyakattan uzak, hayal kırıklığı” oldu.

Tepkilerin ortak noktasını, "kapsayıcı bir tutum sergilenmediği" eleştirisi oluşturdu.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Gençlik Örgütü Genel Sekreteri Deniz Kim, komiteye üyelerin belirlenme sürecinde şeffaflık ve tarafsızlık sağlanmadığını belirterek, “Toplumu geleceğe taşıyacak bir alanda bu kadar dışlayıcı bir yaklaşım, toplumun demokratik yapısına zarar verir” dedi.

Kim, sürece katılım için başvuruda bulunduklarını ancak “siyasi gençlik örgütlerinin dışarıda bırakılacağı” yanıtı aldıklarını aktararak, iktidar kanadının gençlik temsilcilerinin listeye dahil edilmesini de eleştirdi.

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Gençlik Örgütü’nden Ali Azeri ise, listeye ağırlıklı olarak Ulusal Birlik Partisi (UBP) gençlik kollarından isimlerin seçildiğini iddia ederek, “Kimseyi zan altında bırakmak istemiyoruz ancak bu kadar kısa sürede listenin UBPlilerle dolması düşündürücü. Acaba UBP’nin önceden haberi var mıydı?” diye sordu.

Gençlik Federasyonu Başkanı Mustafa Özbilgehan da, listenin belirlenme sürecinin liyakat esasına dayanmadığını vurguladı. Özbilgehan, “Listede çok değerli arkadaşlar var ancak gençlik çalışması yapmamış, Kıbrıslı Rum toplumu ile teması olmayan, yeterli donanıma sahip bulunmayan pek çok ismin siyasi ve aile bağlarıyla komiteye alındığını görüyoruz” dedi.

Sol Hareket Gençlik Sekreteri Raif Kanlıoğlu ise, yalnız Kıbrıs’ın kuzeyinde değil, güneyinde de komitenin tam kapsayıcı olmadığını ifade ederek, gençlik sorunlarının müzakerelere daha kapsamlı dahil edilmesi gerektiğini vurguladı.

Girne Gençlik Derneği Başkanı Asya Eminoğlu ve Liberal Demokrasi Hareketi’nden Engin Deniz Görgüner de, komite oluşumunda tarafsızlık ve kapsayıcılık ilkelerinin gözetilmediğini belirtti. Eminoğlu, süreçte 19 örgütün ortak duruş sergilemesine rağmen sadece belirli çevrelerin temsil edildiğini kaydederken, Görgüner de “Başlangıçta umut verici sinyaller aldık ama süreç dar bir siyasi zemine kaydı” ifadelerini kullandı.

İskele Gençlik Derneği Başkanı Ali İhsan Kulpcu ise, federasyon bileşenleri olarak destek verdikleri bir sürecin dışına itilmenin büyük bir hayal kırıklığı yarattığını söyledi.

 

CTP Gençlik Örgütü Genel Sekreteri Deniz Kim:

“Tarafsızlıktan söz etmek mümkün değil, liste kapalı kapılar ardında yapıldı”

deniz-kim-002.jpeg

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Gençlik Örgütü Genel Sekreteri Deniz Kim, teknik komiteye dair paylaştığı görüşünde komitenin kuruluşunda ‘tarafsızlıktan’ söz edilebilmesinin mümkün olmadığını belirtirken, komite üyelerinin hangi ölçütlerle belirlendiğinin kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılmadığına dikkat çekerek “Bu da belirlemelerin kapalı kapılar ardında ve belli çevrelerin tercihleriyle yapıldığı izlenimini güçlendirmektedir. Gençlik gibi toplumu geleceğe taşıyacak bir alanda bu kadar dışlayıcı bir yaklaşım, toplumun demokratik yapısına zarar vermektedir” ifadelerini kullandı.

Kim, komitenin kurulacağı yönündeki gelişmeleri çeşitli yollarla takip ettiklerini, sürece katkı koymak adına hem kamuoyuna açıklama gerçekleştirdiklerini hem de Cumhurbaşkanlığı ile iletişime geçerek yer alma taleplerini gerekli mercilere ilettiklerini belirterek, “Ancak bize iletilen yanıt, siyasi gençlik örgütlerinin dışarıda bırakılacağı yönünde oldu. Bu tutumu doğru bulmuyoruz ve sürecin bütünlüklü, katılımcı bir şekilde yürütülmediği kanaatindeyiz.” dedi. “Siyasi parti temsilcileri uygun değilse; neden iktidar kanadının gençlik kolları temsilcileri komite içerisinde yer alıyor?” Sorusunu yönelten Kim, ‘ilgili sorulara cevap verilmesi gerektiğinin’ altını çizdi.

Gençlerin bir araya gelerek Kıbrıs sorununa dair fikir üretmelerinin ve ortak zeminlerde buluşmalarının son derece ‘önemli ve umut verici’ olduğunu vurgulayan Kim, teknik komite gibi yapıların meşruiyetinin kapsayacılığı ve temsil niteliğiyle doğrudan ilişkili olduğunu kaydederek şunları söyledi: “Ne yazık ki, mevcut komitenin bu yönleri eksik kalmıştır. Toplumun farklı kesimlerini temsil etmeyen bir yapı, uzun vadede gençler arasında güven duygusu oluşturmakta zorlanacak, sürdürülebilir ve etkin bir faaliyet yürütme konusunda sıkıntı yaşayacaktır. Yine de, sürecin iyileştirilmesi yönünde adımlar atılırsa bu komitenin anlamlı bir rol oynayabileceğine inanıyoruz.

Oluşturulan komiteden beklentimiz, Kıbrıslı Türk gençlerin ortak kaygı, beklenti ve hassasiyetlerine uygun bir şekilde orada temsil edilebilmesidir”

 

TDP Gençlik Örgütü’nden Ali Azeri:

“Komitenin çoğunluğu UBP’li gençler tarafından dolduruldu”

ali-azeri-002.jpeg

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Gençlik Örgütü’nden Ali Azeri, İki Toplumlu Gençlik Komitesi’nin Kıbrıs’ın kuzeyindeki yapısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Azeri, komitenin siyasi partilere üye olmayan gençler tarafından kurulacak vaadine tezat biçimde Ulusal Birlik Partisi’nin gençliğine üye kişilerce doldurulduğuna dikkat çekerek, “UBP gibi liyakatten nasibini almamış bir zihniyetten de ancak bu beklenebilirdi” ifadelerini kullandı.

Azeri, Cenevre öncesi İki Toplumlu Gençlik Komitesi’ne ilişkin herhangi bir haberin basına yansımadığına işaret ederek, “Kimseyi zan altında bırakmaya niyetimiz yok ancak bu kadar kısa sürede komitenin çoğunluğunun UBP’lilerce doldurulması akıllara şu soruyu getiriyor. Acaba UBP'nin haberi var mıydı?” dedi.

Azeri, mevcut komitelerin bile işletilmediği bir ortam olduğuna dikkat çekerek, “’çözüm’ kelimesine alerjisi olan bir partinin gençliğinin komiteyi işletmemek için elinden geleni yapacağına şüphemiz yoktur” ifadelerini kullandı.

 

Gençlik Federasyonu Başkanı Mustafa Özbilgehan:

 “Pek çok insanın sadece siyasi ve aile bağlantıları sayesinde komitede görevlendirildiğini gördük”

mustafa-ozbilgehan-001.jpeg

Gençlik Federasyonu Başkanı Mustafa Özbilgehan ise komiteye dair yaptığı değerlendirmede, komitenin tarafsız şekilde belirlendiğini düşünmediğini net şekilde ifade ederken, komiteye üye olan her bir ismin çok değerli olduğunu ancak Kıbrıslı Rum toplumu ile temaslarının bulunmadığını dikkat çekerek şunları söyledi: “Teknik komitelerin iki toplumun liderleri tarafından atandığı bilinen bir mesele. Ancak adı üzerinde “Teknik” bir komitenin alanına hakim insanlardan oluşması gerekirdi. Gençlik Federasyonu, üye gençlik dernekleri ve katılımcı siyasi parti gençlik organları olarak 16 örgütün yaptığı bir açıklama yaptık. Bizim dışımızda da üç yurt dışı öğrenci örgütünün açıklaması vardı. Bu toplam 19 örgütten sadece bir siyasi parti ve ona yakın diğer isimlerin temsiliyeti söz konusu oldu. Listede çok değerli arkadaşlarımız olsa da hayatında gençlik çalışması yapmamış, Kıbrıslı Rum toplumu ile temas kurmamış ve Kıbrıs sorunu başta olmak üzere gençleri ilgilendiren meselelerde yeterli donanım ve birikime sahip olmayan pek çok insanın sadece siyasi ve aile bağlantıları sayesinde komitede görevlendirildiğini gördük”

Özbilgehan, komitenin kuruluş sürecine ilişkin sürece işaret ederek, 2019’dan bu yana komitenin oluşması için baskı yaptıklarını belirtirken, “Gerek yurt dışında gerekse yurt içindeki temaslarımızda bu komitenin oluşması için etkin çalışmalarda bulunduk. Bu konunun masaya gelmesinde emeği olanlardanız. Sonraki sürecin Gençlik Federasyonu liderliğinde ilerlemesi yönünde bir konsensüs oluşmuştu. Cumhurbaşkanlığı bu komitenin oluşumunda ve yürütülmesinde desteğimize başvurdu ancak çekincelerimizi gideremedi. Nitekim çekincelerimiz de haklı çıktı” ifadelerini kullandı.

2019’dan beridir teknik komitenin faaliyetlerinin istenen seviyede olmadığına dikkat çeken Özbilgehan, müzakere süreçleri ve liderlerin ortaya koyduğu politikaların teknik komite faaliyetlerini doğrudan etkilediğini ifade etti. Özbilgehan, ilkesel olarak komitenin varlığını her koşulda değerli bulduğunu vurgularken, “Komitenin çalışma yürütebileceği çok fazla alan varken güncel bilgi birikim ve tecrübe oranının etkisi, müzakerelerin durumu ile birleşince faaliyetlerin şimdilik kısıtlı olacağını düşünüyorum. İlkesel olarak bu komitenin varlığını her koşulda değerli buluyorum. İrade ortaya konursa uzun vadede de faydalı işlerin yapılabileceğine inanıyorum” dedi.

 

Sol Hareket Gençlik Sekreteri Raif Kanlıoğlu:

“İki toplum arasında uzun süre iletişim kuran örgütler komite dışı kaldı”

raif-kanlioglu-001.jpeg

Sol Hareket Gençlik Sekreteri Raif Kanlıoğlu ise, ilgili komitenin listesini kişiler üzerinden yorumlamanın ‘diplomasi ahlaklarıyla örtüşmeyen bir hareket olacağını’ belirtirken, kapsamlı bakıldığı zaman Meclis içerisinde yer alan siyasi partilerin gençlik örgütü temsilcilerinin iki toplum arasında uzun süre iletişim kurmuş siyasi gençlik oluşumlarının ve sivil toplum örgütlerinin komite dışı kaldığının anlaşıldığını kaydederken, “Kıbrıs’ın Kuzeyi açısından Cumhurbaşkanlığı’nda hali hazırda yer alan gençlik komitesinin ön planda olması ve Kıbrıs’ın Güneyi açısından da komitenin yine tam anlamı ile kapsayıcı olmaması üzücü bir durumdur” ifadelerini kullandı.

Kanlıoğlu, 17 ve 18 Mart tarihlerinde Cenevre’de düzenlenen Kıbrıs sorununa yönelik görüşmeleri her siyasi kuruluş gibi yakınen takip ettiklerini kaydederken, tarafların uluslararası hukuk düzeninin kabul edebileceği ortak bir zemini olmadığından herhangi bir sonuca ulaşılmasını beklemediklerini belirterek şunları söyledi: “Geniş bir açıdan değerlendirildiğinde tahminlerimiz maalesef haksız çıkmadı, fakat iki toplumlu komiteler arasına gençlik sorunlarının da inceleneceği bir komitenin oluşturulması üzerine tarafların uzlaşısı olumlu karşıladığımız bir gelişmeydi. Bu kararı takip eden günlerde olumlu veya olumsuz herhangi bir yorum yapmadan gelişmeleri takip ettik. 12 Nisan tarihinde kesinleşmiş listelerin Birleşmiş Milletler Temsilcisi tarafına iletileceğini de bu süreçte basından öğrendik. Esasen Kıbrıs’ın Kuzeyindeki Cumhurbaşkanlığı tarafından gençlik kuruluşlarına herhangi bir bilgilendirme yapılmadan tek taraflı olarak temsilcilerin belirlenmesi ve tüm bunları sadece basın üzerinden takip ediyor oluşumuz kesinlikle hepimizi sürecin dışında sürükledi”

Kıbrıs genelindeki gençlik sorunlarının yanı sıra çocuk haklarının da dahil edilecebileceği bir teknik komite oluşturulmasının hem Kıbrıs sorunun çözümünde yaşanan ciddi gecikmelerin taraflarca kabulü olarak yorumlanabileceğini hem de ilgili konuların daha kapsamlı incelenmesi hususunda tarafların hem fikir oldukları çıkarımı yapılabileceğine dair yorumda bulunan Kanlıoğlu,“Her ikisi de kısmen doğru olmakla birlikte teknik komitelerin etkin faaliyetlerde bulunabilmesi çalışma alanlarından önce tarafların iş birliği ve uzlaşıya yönelik görüşlerine dayanmaktadır. Müzakerelerin yeniden resmi olarak uluslararası hukuka uygun bir şekilde başlamaması halinde teknik komitelerin sadece günlük hayatlarımızın ilerleyişine kısmen bir katkısı olabilir” Dedi.

Kanlıoğlu, komitenin çalışma alanlarına bakıldığı zaman bazı sorunların artık çözümlenmesi gerektiğine inandıklarını kaydederek, “Yükseköğrenim eğitimini tamamlayan öğrencilerin belgelerinin kabul edilmediği, karma evlilikten doğan çocukların vatandaşlık haklarını elde edemediği, ayrılma esnasında çocukların ebeveynleri tarafından kaçırıldığı veya kişilerin seyahat özgürlüklerinin uydurma sebeplerle kısıtlandığı meseleler artış göstermektedir. İki taraf arasındaki çözümsüzlüğün 50-60 yıla aşkın bir süredir sürdürüldüğü bu coğrafyadaki toplumsal sorunların daha kapsamlı bir şekilde müzakerelere dahil edilmesi gerektiği de ortadadır” ifadelerini kullandı.

 

Girne Gençlik Derneği Başkanı Asya Eminoğlu:

 “İsimler tarafsız şekilde seçilmedi, deneyimsiz kişiler ilişkileri sayesinde komiteye girdi”

asya-eminoglu.jpeg

Girne Gençlik Derneği Başkanı Asya Eminoğlu ise komiteye ilişkin değerlendirmesinde, komite üyelerinin belirlenmesinin seçim sürecinin tarafsız olduğunu düşünmediğini belirtirken, teknik komitelerde görev alacak kişilerin bu alanla ilgili, bilgi ve deneyime sahip kişilerden oluşması gerektiğini vurgularken, “Burada bunun tam tersi bir tablo var. Gençlik Federasyonu olarak biz ve federasyona bağlı birçok örgüt süreç dışında bırakıldık. Toplamda 19 örgüt sürece dair ortak bir duruş sergilemişti ama temsil edilenler yalnızca belirli bir siyasi çevreyle bağlantılı kişiler oldu. Gençlik çalışmalarıyla ilgisi olmayan, deneyimi olmayan bazı isimlerin sadece ilişkileri sayesinde komiteye girdiğini görmek üzücüydü” ifadelerini kullandı.

Eminoğlu, komitenin kuruluş sürecini uzun süredir takip ettiklerini ve desteklediklerini belirterek, “2019’dan bu yana komitenin kurulması için hem yurt içinde hem yurt dışında girişimlerde bulunduk. Başlangıçta sürecin sağlıklı ilerlemesi için bizimle temasa geçildi ama çekincelerimiz giderilemedi. Süreç ilerledikçe de bu kaygıların ne kadar yerinde olduğu ortaya çıktı” dedi.

Komitenin kısa vadede çok etkili bir çalışma yapılabileceğine karşı inancı olmadığını belirten Eminoğlu, “Hem mevcut siyasi atmosfer hem de komite üyelerinin deneyim eksikliği bunu zorlaştırıyor. Yine de, bu yapının potansiyelini önemsiyorum. Gerekli adımlar atılırsa uzun vadede katkı sağlayabilir” ifadelerini kullandı.

 

Liberal Demorkasi Hareketi’nden Engin Deniz Görgüner:

“Belirli bir görüşün temsilcilerinin ağırlıkta olduğu bir kompozisyon oluştu”

engin-deniz-gorguner-001.jpeg

Liberal Demokrasi Hareketi adına Engin Deniz Görgüner ise İki Toplumlu Gençlik Komitesi’nin kuzey bacağı ile ilgili değerlendirmesinde, ‘tarafsızlıktan söz etmenin mümkün olmadığını’ belirterek, Kıbrıs’ın güneyindeki komitenin farklı sivil toplum kuruluşları, bağımsız uzmanlar ve farklı kesimleri kapsayan çoğulcu bir yaklaşımla oluşturulduğuna işaret ederek, “Kuzey’de oluşturulan yapının ağırlıklı olarak belli bir siyasi partinin çevresinden seçildiği görülmektedir. Kıbrıs Türk toplumunda faaliyet gösteren diğer siyasi yapılar, düşünce kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin sürece dahil edilmemesi, temsil adaletini zedelemiş ve sürecin meşruiyetine gölge düşürmüştür. Tarafsız ve katılımcı bir yapı yerine, belirli bir görüşün temsilcilerinin ağırlıkta olduğu bir kompozisyon oluşmuştur” ifadelerini kullandı.

Görgüner, komitenin kuruluş sürecinin başlamasıyla birlikte Cumhurbaşkanlığı’nda görevli bir yetkili aracılığıyla kendilerinin haberden olduğunu, Cumhurbaşkanlığı’nın radarlarında bulunan bazı üyeleriyle ön görüşme gerçekleştirildiğini belirterek, süreç ile ilgili şu bilgileri paylaştı: “Başlangıçta, komitenin daha liyakat esaslı ve kapsayıcı bir yapı kurma niyetinde olduğu izlenimini edinmiştik. Ancak süreç ilerledikçe, siyasi parti temsilcilerinin yer almayacağına dair bir bilgilendirme yapıldı ve eş zamanlı olarak, katılımcı profilinin daraltıldığını gözlemledik. İlk etapta umut verici sinyaller alınsa da, zamanla sürecin daha dar bir siyasi zemine kaydığı anlaşılmıştır. Bu nedenle biz de, liyakatten uzaklaşıldığını gördüğümüzde, komiteye katılmak istemediğimizi açıkça ifade ettik”

İki toplumun diyalog ve işbirliğini geliştirmeye yönelik her girişimi ilkesel olarak desteklediklerinin altını çizen Görgüner, komitenin kapsayıcılık ve liyakatten uzak şekillendirilmesinin etkinlik düzeyini ciddi anlamda sınırlayacağı öngörüsünde bulunurken, “Komitede elbette liyakatli isimler yer alıyor olabilir; fakat atamaların genel yönelimi, demokratik ve çoğulcu bir anlayışı yansıtmaktan uzaktır. Beklentimiz, bu tür yapıların yalnızca belirli çevrelerin değil, tüm toplumun ortak yararını gözeten katılımcı bir anlayışla şekillenmesidir. Mevcut haliyle komitenin toplumsal meşruiyet ve temsil kabiliyetinin eksik kalacağı ve bu nedenle somut sonuçlar üretmekte zorlanacağı kanaatindeyiz. Potansiyel yüksek olsa da, bu potansiyelin açığa çıkması için öncelikle yapısal eksiklerin giderilmesi gerekir” dedi.

 

İskele Gençlik Derneği Başkanı Ali İhsan Kulpcu:

“Liyakat ilkesi göz ardı edildi, liste siyasi saiklerle şekillendi”

ali-ihsan-kulpcuoglu.jpeg

İskele Gençlik Derneği Başkanı Ali İhsan Kulpcu ise, bileşeni oldukları Gençlik Federasyonu’nun açıklamalarına paralel değerlendirmelerde bulunarak, komitenin kuruluşunu olumlu bir gelişme olarak değerlendirdiklerini belirterek şunları söyledi:

“Gençlik Federasyonu’nun ve çatısı altında toplanan; farklı alanlarda kendini kanıtlamış ve aktif olarak rol alan genç bireylerin de bu komitenin oluşturulması yönünde gösterdiği çabalar, gençlerin karar alma mekanizmalarında daha görünür hale gelmesi adına oldukça kıymetli olduğunun altını çizmek isteriz: Ne yazık ki, atama sürecine dair yaşanan gelişmeler bu olumlu adımın gölgede kalmasına sebep olmuş, ve bizleri de, süreçte katkıda bulunmuş ve desteğini esirgememiş her genç gibi hayal kırıklığına uğratmıştır. Kuzeyde yapılan atamalarda, gençlik politikaları alanında yetkinliği ve kamusal katkısı sınırlı kişilerinde seçilmiş olması; bunun liyakat ilkesinin göz ardı edildiğini ve sürecin siyasi saiklerle şekillendiğini göstermektedir. Komitede iktidar partisiyle geçmişi bulunan kişilerin ağırlıkta olması da bu kaygıları onaylayan niteliktedir. Gençlerin sesini; politik, dini ya da herhangi bir görüş fark etmeksizin duyurmanın sorumluluğu ve bilinciyle hareket eden gençlik dernekleri ve Gençlik Federasyonu, duruşunu daima bu tarafsızlık anlayışı etrafında şekillendirmiştir. Gençlik Kongresi ise bu anlamda yaptığımız en önemli katkılardan biridir. Sosyolojik olarak bakıldığında, gençliğin çeşitliliği ve çok sesliliği, sağlıklı bir temsil mekanizmasının en temel koşuludur. Bu anlayıştan uzak, siyasi öncelikler doğrultusunda şekillendirilen bir komiteye katkı sunmamız ne yazık ki mümkün değildir. Bugün için “temsiliyet” ifadesini, mevcut komite yapısında yer alan atamalara ilişkin kullanmak maalesef mümkün değildir. Komitedeki orantısal dengesizlik ve liyakat eksikliği, bu temsiliyetin geçersizliğini açıkça ortaya koymaktadır”

Kulpcu, kuruluş sürecinden haberdar olduklarını, paydaşı oldukları Kıbrıs Türk Gençlik Federasyonu ile toplantılar gerçekleştirilerek görüşlerinin alındıkları ve talep edilen öneri listelerinin sunulduğuna dair bilgileri paylaşarak, bağlı oldukları federasyonun politize edilmesine karşılık aldığı ret kararına destek verdiklerini belirterek,  “Ancak sürecin ilerleyen aşamalarında, bu katılımcı söylemlerin uygulamaya yansımadığını gözlemledik. Federasyonun sunduğu isimlerin hiçbirinin komiteye dahil edilmemesi ve atamaların siyasi yakınlık üzerinden şekillenmesi, kuruluş sürecinde şeffaflık ve kapsayıcılık ilkelerinin yeterince gözetilmediğini göstermiştir. Dolayısıyla, süreçten haberdar olsak da alınan kararların söz konusu güç sahipleri tarafından bizlerle paylaşılan çerçeveyle örtüşmediğini ve gençliğin gerçek temsilcilerine alan tanınmadığını üzülerek belirtmek isteriz. Kuzeydeki gençlerin mevcut hükümet tarafından da resmi temsilcisi konumunda bulunan Gençlik Federasyonu'nun, bu süreçte siyasi çıkarlar gözetilerek temsil hakkının “kompromize” edilmesi, hem amaçlarımızla hem de savunduğumuz değerlerle ciddi bir çelişki yaratmaktadır. Bu nedenle, federasyonun direkt olarak katılıma dair önceden belirtildiği üzere politize edilmesine karşın aldığı ret kararını İskele Gençlik Derneği olarak desteklediğimizi belirtmek isteriz” dedi.

Oluşturulan komiteye dair öngörülerini de paylaşan Kulpcu, oluşum sürecindeki ciddi temsiliyet eksiklikleri ve siyasi etkilerle şekillenmiş olmasına karşılık, kapsayıcı ve yapıcı bir zeminde ilerlendiği takdirde olumlu sonuçlar doğacağına dair umut beslediğini belirterek, “Gençliğin ortak sorunlarını ele almak, karşılıklı anlayışı güçlendirmek ve sürdürülebilir işbirlikleri kurmak gibi hedefler, bizlerin yıllardır savunduğumuz değerler arasında yer almaktadır. Bu nedenle, mevcut yapının başlangıçtaki eksiklikleri ve resmi temsilci statüsündeki Gençlik Federasyonu ya da bünyesindeki dernekler sürecin adil ve tarafsız yürütülmediği gerekçesiyle katılmamayı tercih etmesine rağmen, ilerleyen süreçte daha katılımcı ve temsil gücü yüksek bir yaklaşıma evrilmesi halinde anlamlı bir etki bırakabileceğine dair umudumuzu korumaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

Lefke Gençlik Derneği Başkanı Salih Erhan Uzun:

“İlgili komite, temsil adaletinin olmadığı bir yapı”

salih-erhan-uzun.jpeg

Lefke Gençlik Derneği Başkanı Salih Erhan Uzun ise, kuzeydeki oluşan komitenin üye seçiminin tarafsız bir şekilde belirlendiğini düşünmediğini belirtirken, “Komitenin Kuzey Kıbrıs gençliğinin tüm çeşitliliğini ve hassasiyetlerini yansıttığını da söylemek oldukça güç. Zira teknik komitelerin, iki toplumun liderleri tarafından atandığı ve bu atamaların da genellikle mevcut siyasi eğilimlerle uyumlu kişiler arasından yapıldığı bilinen bir gerçek. Bu nedenle, komitedeki isimlerin belirlenmesinde liyakatden çok siyasi yakınlığın etkili olduğu izlenimi güçlü bir şekilde hissedilmektedir. Listede yer alan bazı arkadaşlarımızın bireysel donanımları elbette tartışmasızdır. Ancak burada mesele bireysel niteliklerin ötesindedir. Bu durum, Kuzey Kıbrıs’taki gençliğin zaten uzun süredir yaşadığı temsil krizini daha da derinleştirmektedir. Oysa böyle bir yapının, gençlik politikalarında aktif rol almış, Kıbrıs sorununa ve iki toplumlu çalışmalara dair bilgi birikimine sahip, tecrübeli gençlerden oluşması beklenirdi” dedi.

Uzun, komitenin kuruluş sürecinde Cumhurbaşkanlığı’na verilen öne listesinde bulunan ve toplam 19 örgütten oluşan geniş kapsamlı listenin dikkate alınmadığına dikkat çekerek, “Bu yok sayma hali, gençlerin yalnızca sembolik düzeyde sürece dâhil edildiği ve karar mekanizmalarına gerçek anlamda katılamadığı bir tabloyu ortaya koymaktadır. Bu da, temsil adaletinin olmadığı bir yapının, ne diyalog ne de çözüm üretme açısından işlevsel olabileceğini gösteriyor” vurgusunda bulundu.

2019 yılından beridir umutla beklediği bir gelişme olduğuna işaret eden Uzun, sürecin aktif takipçisi ve destekçisi olduklarını ve sürecin takibinde bulunmaya devam ettiklerini ifade etti.

Uzun, umutlarının komite faaliyetlerinin verimli geçmesi yönünde olduğunu ancak ‘gerçekçi’ olunması gerektiğine vurgu yaparak, “2019’dan beridir Teknik Komite faaliyetleri az olmakla beraber, müzakere sürecinde üretilen politikalar da bu Teknik Komite’nin işlemesini aksatabilir. Yeni seçilen bu Komitenin yeterli bilgi ve tecrübeyi alana kadar yavaş ilerleyeceği vasıtasındayım. Buna rağmen bu komitenin varlığı gençler arası sivil uzlaşının sağlanması için paha biçilmez bir adımdır” dedi.

 

Lefkoşa Gençlik Derneği Başkanı Mehmet Atakol:

“Komitenin yapısı, temsil adaleti ve karar alma süreçleri konusunda netlik yok”

mehmet-atakol.jpeg

Lefkoşa Gençlik Derneği Başkanı Mehmet Atakol ise, komitenin tarafsız bir şekilde kurulduğunu düşünmediğini belirtirken, seçilen kişilerin sürece nasıl dahil edildiğine dair şeffaf bir mekanizma işletilmediğini, bu durumunda tarafsızlıktan çok uzak bir tablo ortaya koyduğunu ifade etti.

Atakol, komitenin kuruluş sürecinden haberdar olduklarını bilgisini paylaşırken, sürecin en başından beridir komitenin kurulması noktasında talepkar’ bir tutum içerisinde olduklarını belirterek, “Ancak süreçte katılımcılıktan ve çoğulcu temsiliyetten yoksun bir yaklaşım sergilendi. Birçok örgüt gibi bizim de sürece dahil edilmememiz, katkı sunma hakkımızın da göz ardı edildiğini gösteriyor. Gençlerin temsil edilmesi gereken bir yapının, gençliğin ana bileşenlerinden habersiz ya da onları dışlayarak kurulması, samimiyeti sorgulatır hale getiriyor. Devletin doğrudan gençlikten sorumlu kurumu olan Gençlik Dairesi’nin de temsiliyetinin bulunmaması da kafalarda soru işaretleri yaratıyor” dedi.

Komiteye dair öngörülerini paylaşan Atakol, ciddi çekinceleri olduğunu belirterek şunları ekledi: “Komitenin yapısı, temsil adaleti ve karar alma süreçleri konusunda netlik yok. Yine de gençliğin ortak geleceği için bu tür girişimlerin potansiyelini önemsiyorum. Doğru işlenirse, toplumlar arası güvenin inşasında önemli katkılar sunacağına eminim. Ancak bu, sürecin kapsayıcı, şeffaf ve katılımcı bir temele oturtulmasıyla mümkün olabilir. Mevcut haliyle komite, hem içeriden hem de dışarıdan gelen eleştirilere açık bir yapıya sahip. Bu da uzun vadeli faydaların önünde bir engel oluşturabilir”

 

Mağusa Gençlik Derneği Başkanı Erinç Taşçıoğlu:

“Birkaç üye hariç geriye kalan insanların ayrıcalıklı ve dar bir kesimden, yakın oldukları siyasi partiye göre seçildiğini düşünüyorum”

Mağusa Gençlik Derneği Başkanı Erinç Taşçıoğlu ise, Teknik Komite’ye dahil edilen kişilerin birkaç üyesi haricide geriye kalan kişilerin ‘ayrıcalıklı ve dar bir kesimden, yakın oldukları siyasi partiye göre seçildiğini’ düşündüğünü ifade ederken, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum toplumları arasında kurulacak diyalogların objektif ve verimli olabileceğini düşünmediğini kaydetti.

Taşçıoğlu, süreçten haberdar olduklarını ancak sürecin bu hale bürünmesinin kendilerini hayal kırıklığına uğrattığını belirtirken, “Uzun vadeli bir proje olabileceğini düşünmüyorum” dedi.

Bu haber toplam 1866 defa okunmuştur