
Sonuçtan iki takım da memnun
Derbide kazanan çıkmadı. Maç öncesi tribünleri dolduran seyirci futbol adına güzel bir oyun bekliyordu. Ancak her iki takımın da şampiyonluk mücadelesi vermesi ve özellikle Çetinkaya’nın rakibinden üç puan geriden olması, daha atak bir oyun oynayaca
Derbide kazanan çıkmadı. Maç öncesi tribünleri dolduran seyirci futbol adına güzel bir oyun bekliyordu. Ancak her iki takımın da şampiyonluk mücadelesi vermesi ve özellikle Çetinkaya’nın rakibinden üç puan geriden olması, daha atak bir oyun oynayacağının düşünüyordum. Ne var ki maçın stresi her iki takımın güzel futbol oynamasını etkiledi.
Böyle maçlarda her zaman protokol tribünü karmaşası yaşanıyor. Bir türlü protokol işini düzene sokamıyoruz. Kimi ararsan, herkes orda. Hep düşünüyorum bu kadar zor mu orayı organize etmek.
Cumhurbaşkanı, Başbakan, TC Büyükelçisi, Generaller, Belediye başkanı, Müdürler, hakemler, spor basını, özel davetliler, naklen yayın kameraları ve en önemlisi protokolü koruyan onlarca sivil veya resmi polis.
İnanın maçı izleyip ayrıntıları siz okuyucularımıza anlatmakta zorlandık. Bir çok pozisyonu ayağa kalkıp izlemek zorunda kaldık. Bu kadar basit bir organizeyi bile gerçekleştirmekten aciziz demek ki. Yıllardır aynı karmaşa yaşanıyor ve kimse bu olayı düzeltmek için çaba harcamıyor.
Aslında yılda birkaç kez yaşanılan bu gibi maçları organize etmekten acizsek, hiçbir işi başarmamız mümkün değildir.
Maça gelince takımların seviyesine ve kadro kalitesine baktığımızda, oyunun daha kaliteli olması gerekirdi. Fakat maçın stresi oyuncuların rahat oynamalarını önlemiştir.
Kaymaklı oyuna ileride Yasin ve Jacques ikilisi ile başladı. Ancak bu ikili çok başarılı olamayınca, ilk yarıda Yasin’in oyundan alınmasını izledik. Bence Kaymaklı bu ikiliyi ileride oynattığı zaman, orta alandaki oyuncuların kanatları kullanabilen oyunculardan kurulu olması gerekir.
Adal ve Hamis bu özellikte futbolcular değil, onlar pres yapan top çalan oyuncular. O yüzden forvet arkasına top atabilen, kanatları organize ataklara için kullanabilen oyuncular oynatıldığı zaman Yasin ve Jacques ileride birlikte oynatılmalıdır. Yasin’in 25’inci dakikada oyundan alınması doğru bir hamle idi, fakat Debola girdikten sonra, Jacques oyundan alınması hataydı.
Çetinkaya’ya baktığımızda, daha organize bir oyun oynamaya çalıştı, ancak Batshi, Esin, Sherman ve Musa’nın gününde olmamaları ileride pozisyon bulmalarını engelledi. Her iki takımın oyun anlayışlarına göre, savunmaların başarılı olduğunu söyleyebilirim. İki takımın da savunma oyuncuları neredeyse hata yapmadan oynadılar ve rakiplerine pozisyon vermediler. Zaten bu oyun anlayışına göre forvetlerin başarılı olması çok zordu.
Maçın en önemli dakikası 22’nci dakikada Bilal’in topu ceza alanı içerisinde ellemesiydi. Bariz bir penaltıyı çalamayan maçın hakemi Tilki, oyunu bir çok alanda gereksiz düdüklerle de durdurarak, zevksiz oyunu daha da zevksizleştirdi.
Son dakikalarda Debola’nın ceza alanı içerisinde düşürülmesine, hakemi aldatmaya yönelik sarı kart gösterilmesine de anlam veremedim. Olay tamamen topa yapılmış bir hamle, bu hamleden dolayı Debola yere düşüyor, hiç suçsuz yere kart görüyor. Bu hareket oyunun devamından başka bir şey gerektirmezdi.
Sonuç olarak her iki takım da puanları paylaştılar. Kaymaklı namağlup unvanını devam ettirirken, Çetinkaya da rakibi ile puan farkının açılmasını engellemiş oldu. Bugün Yenicami’nin galip gelmesi durumunda ligin zirvesinde heyecan daha da artacaktır. Şampiyonluk mücadelesi veren üç takımın da Lefkoşa takımlarının olması, başkentte taraftarlar arasındaki rekabetinin de artmasına da neden olacaktır.

















