1. HABERLER

  2. KÜLTÜR & SANAT

  3. Niki Marangu’nun Karşı Kıyıya Geçenler adlı kitabı okurla buluşturuldu
Niki Marangu’nun Karşı Kıyıya Geçenler adlı kitabı okurla buluşturuldu

Niki Marangu’nun Karşı Kıyıya Geçenler adlı kitabı okurla buluşturuldu

Işık Kitabevi’nden kültür dünyamıza önemli bir katkı

A+A-

Mısır’ta bir trafik kazasında hayatını kaybeden Kıbrıslı şair Niki Marangu’nun, otuz dört şiiri ve bir öyküsünden oluşan “Karşı Kıyıya Geçenler” adlı kitap, Işık Kitabevi Yayınları tarafından yayımlandı.

Şair Gürgenç Korkmazel’in, 2013’te Mısır’da geçirdiği talihsiz trafik kazasında yaşamını yitiren Kıbrıslı Rum şair arkadaşı Niki Marangu’ya ‘vefa borcu’ olarak nitelendirdiği proje yaşam buldu. Kitap, Türkçeye, Gürgenç Korkmazel ve Ahmet Yıkık tarafından birlikte çevrildi.

Niki Marangu, Kıbrıs’ın çok yönlü bir sanatçısıydı; tiyatro, resim, masal, öykü, roman ve şiirle iç içe yaşamıştı. Kıbrıslı Türk sanatçı ve yazarlarla yakın dostluklar kurmuş ve karşılıklı etkileşimlere kapı aralamıştı. Kitaba, çevirileriyle katkı koyan eleştirmen Ahmet Yıkık, Marangu’nun poetikasını şöyle özetler:

“Öncelikle, onun şiirlerinde ilk dikkati çeken unsur, düzyazıya oldukça yakın anlatımsal yapıdır. Okuyucu, başta bir hikâye dinler gibi bir hisse kapılır. Fakat dizeler birbirini izledikçe felsefeye bandırılmış duygusal bir iç müzik duyulur derinlerden gelen. Donuk bir fotoğraf karesi ya da ağır çekimde ilerleyen bir sinema sahnesi canlanır okuyucunun gözlerinde. Bu sahne çoğu zaman şairin yaşamdan edindiği gözlem ve deneyimlerinden arıtarak oluşturduğu enstantanelerdir. Fakat yalnız bununla da sınırlı kalmaz Marangu. O, yüzü daima tarihe dönük bir şairdir. Titiz okumalar, uzun seyahatler sonucunda elde ettiği tarihi bilgileri; geçmişte yaşamış önemli/ünlü ya da önemsiz/sıradan insanların bilincine inerek yansıtmasını çok iyi başarmaktadır.  Onun, tarihi anların eskizini çizmekte ve gözlerinin önünden akıp geçen ‘an’ı kayda geçirmekteki hüneri takdire şayandır. Görünüşte yalın bir hikâye gibi başlayan şiirlerinin finalleri oldukça etkileyicidir; çünkü okuru hayretler içinde bırakan ve gözünde canlandırdığı sahneyi de muhtemelen hiç unutmamasını sağlayan, işte bu çarpıcı finalleridir şiirlerin. Ayrıca, Marangu’nun şiirlerinde yoğun olarak işlediği temalardan birine vurgu yapmakta yarar var sanırım: İnsanın faniliği. Bir yolcu olduğunun farkındaydı Marangu bu dünyada, bu bilinçle yazdı 2013 yılına kadar ve onun yolculuğu boyunca duyduğu yoğun hazzı tatmak isteyen okuyucularına da oldukça leziz şiirler bırakarak tamamladı yolculuğunu…”

Niki Marangu’nun, şiirle tanışmasını anlattığı “Kumla Örtülü” adlı öyküsünden bir bölümü ve “Hululu Hambis” adlı şiirini, tadımlık niyetine, edebiyat severlerle paylaşıyoruz:

“O günlerden birinde, kitapları kurcaladığım sırada, bir tanesi beni büyüledi. Palmiyeler, yaprak resimleri, balkonlar vb. mavi ve kiremit rengi birtakım küçük çizimlerin süslediği sayfalarda bazı tuhaf şiirlere rasgelmiştim. Ortaokula daha yeni başlamıştım. Onları okumaktan gizli bir haz duydum. Öyle ki bu bende bir alışkanlığa dönüştü. Ev boşalır boşalmaz doğruca kütüphaneye koşup o şiirleri okuyordum, başkalarını değil ama.  O şiirleri bir deftere geçirmeye başladım sonra. İlk başta olduğu gibi geçiriyordum, sonradan birtakım değişiklikler yapmaya başladım. Üstelik bu ufak tefek değişiklikler sayesinde, onların bütünüyle bana ait oldukları sanrısına kapılıyordum. Yazma serüvenim böyle başladı işte.”

Çev. Ahmet Yıkık                                                                                               

HULULU HAMBİS

Altmış yaşına bastığı zaman

Hululu Hambis

Ormana gidip

İki sağlam dal seçti

Ve iki baston yonttu onlardan

Biri karısı biri de kendisi için

Sonra kaldırıp dolaba koydu onları  

Ne olur ne olmaz.

Çev. Gürgenç Korkmazel

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 2279 defa okunmuştur