1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. “Müzakerelerin ilerleyiş hızı hayal kırıklığı yarattı”
 “Müzakerelerin ilerleyiş hızı hayal kırıklığı yarattı”

“Müzakerelerin ilerleyiş hızı hayal kırıklığı yarattı”

Dışişleri Bakanı Özdil Nami, Kıbrıs’ta müzakerelerin ilerleyiş hızının “hayal kırıklığı yaşattığını” açıkladı.

A+A-

 

Politis gazetesi; “Özdil Nami Müzakereler Konusunda Konuştu – ‘Büyük Hayal Kırıklığı Duyuyorum’” başlıkları altında, Dışişleri Bakanı Özdil Nami’yle gerçekleştirilen söyleşiye yer verdi.

Nami söyleşisinde, Kıbrıs’ta tarafların uzlaşıya vardıkları Ortak Açıklama’nın müzakerelerin sonuca ulaşacağı umudunu verdiğini ve büyük önem taşıdığını belirterek, Ortak Açıklama’nın ardından ise sürecin günümüzde vardığı noktanın “Kıbrıs’taki her iki taraf için hayal kırıklığı olduğunu” ifade etti.

“Geliştirici ve yeni öneriler sunulması gerekiyordu…”
Ortak Açıklama’nın gayet net olduğunu ve çeşitli kesimlerce farklı yorumlanmasına anlam veremediğini vurgulayan Nami, Ortak Açıklama’da uzlaşıya varılanlara bakıldığında, sürecin devamında daha fazla uzlaşı olmamasının hayal kırıklığı yarattığını belirtti.
Nami, Ortak Açıklama sonrasında başlayan tarama (screening) sürecinde geçmişte uzlaşıya varılanların onaylanması, bunlar hakkında geliştirici ve yeni önerilerin sunulması gerektiğini ancak bunun hiç gerçekleşmediğini ifade etti.

“En ufak bir anlaşmaya varılamadı”
Nami, ayrıca, küçük uzlaşmazlık noktalarına da odaklanılması gerektiğini, ancak bunun da gerçekleşmediğini belirterek, müzakerecilerin Kıbrıs sorununun bazı başlıklarında sadece fikir alışverişinde bulunduklarını ve en ufak bir anlaşmaya varılamadığını kaydetti.
Nami: “Şimdi taraflar yoğunlaştırılmış müzakere aşamasının başlayacağını duyuruyorlar. Bunun hangi unsur hakkında başlayacağını, neyin hakkında ne olacağını sorguluyorum” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun, Hristofyas-Talat ve Hristofyas-Eroğlu görüşmelerinde varılan tüm uzlaşıları onayladığını BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’a yazılı olarak ilettiğini, ancak Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in böyle bir şey yapmadığını ifade eden Nami, ayrıca Kıbrıs Türk tarafının, müzakerecilerin ve liderlerin daha sık bir araya gelmeleri önerisinin de Kıbrıs Rum tarafınca reddedildiğini hatırlattı.
Kıbrıs Türk tarafının, AB’nin bir temsilcisinin müzakerelerde aktif rol üstlenmesine neden karşı çıktığının sorulması üzerine ise Nami, Kıbrıs Rum tarafının AB içerisinde çok güçlü olduğunu, veto hakkı bulunduğunu, Kıbrıs Rum tarafının istememesinden ötürü Kıbrıslı Türklerin Avrupa Parlamentosu’na temsilci bile gönderemediklerini ve Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün dahi onaylanmadığını belirterek, bu sebeplerden ötürü AB temsilcisinin müzakere masasına oturmasını kabul etmediklerini vurguladı.

Nami ayrıca, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’nun bir temsilcisinin, müzakerecilerin ya da liderlerin görüştükleri salonun hemen yanında ofisi bulunduğunu ve herhangi bir durumda görüşünün hemen alınabildiğini ifade ederek, bu uygulamanın gerek Annan Planı müzakereleri gerekse Hristofyas-Talat müzakereleri döneminde “mükemmel” işlediğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun vatandaşlık konusunda yaptığı açıklamaların sorulması üzerine ise Nami, Eroğlu’nun vatandaşlıklar konusundaki görüşünün yeni olmadığını, Kıbrıs Türk tarafının değişmez tezi olduğunu söyledi.

“250 bin Kıbrıslı Türk’ten bahsettik. Rakam budur”
Nami, Hristofyas-Talat müzakereleri döneminde de, KKTC vatandaşları arasında ayırım yapmalarının söz konusu olmadığını net biçimde ilettiklerini belirterek, “250 bin Kıbrıslı Türk’ten bahsettik. Rakam budur” şeklinde konuştu.
Toprak düzenlemeleri konusundaki düşünceleri de sorulan Nami, Annan Planı’nın referanduma sunulması ve Kıbrıs Rum tarafının “hayır” yanıtının üzerinden 10 yıl geçtiğini ve toprak düzenlemelerine dahil olan bölgelerde, o günden bugüne pek çok değişiklik olduğunu vurguladı.
Nami, geçen zamanın toprak düzenlemeleri konusunu daha da karmaşıklaştırmakta olduğunu ve bu yüzden Kıbrıs Türk tarafının, Annan Planı döneminde yaptığı uygulamaları bugün yapmasının mümkün olmadığını ifade etti.
Nami söyleşisinde ayrıca, kapalı bölge Maraş’ın iadesi konusuna da değinerek, müzakere konusu olan Maraş’ın açılmasının Kıbrıs sorununun çekirdek konularından biri olduğunu ve bütünlüklü bir anlaşmayla çözülmesi gerektiğini belirtti.
(tak)

Bu haber toplam 1406 defa okunmuştur