1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. “Müzakereler mülkiyet konusuyla başlıyor”
“Müzakereler mülkiyet konusuyla başlıyor”

“Müzakereler mülkiyet konusuyla başlıyor”

Fileleftheros: “Türk tarafı toprak konusunu en son aşamaya bıraktı” Kathimerini : “Uç tezler BM’de alarm çanlarının çalmasına sebep oldu”

A+A-

Kıbrıs sorununun çözüm müzakerelerinin 6 Mayıs Salı günü başlaması öngörülen ikinci aşamasının mülkiyet başlığıyla başlayacağı iddia edildi.

Fileleftheros gazetesi: “İkinci Fasıl Mülkiyetle Başlıyor – Müzakereciler Bulanık Ortamda Salı Gününden İtibaren Derinlere İnecek” başlıkları altında verdiği haberinde, 6 Mayıs tarihinde başlaması öngörülen müzakerelerin ikinci faslının mülkiyet başlığıyla başlayacağını ileri sürdü.
Mülkiyet konusunda ilk aşamada kriterlerin ortaya konmasının beklendiğini öne süren gazete, ardından konunun özüne inileceğini yazdı.

“Türk tarafı toprak konusunu en son aşamaya bıraktı”
Gazete, mülkiyet konusunun toprak konusuyla ilişkili olduğunu ancak Türk tarafının toprak konusunu, müzakerelerin en son aşamasına bıraktığını ve bu aşamada görüşmeyi kabul etmediğini savundu.
Mülkiyet konusundaki temel kriterlerin tazmin, takas ve iade şeklinde olduğunu belirten gazete, Kıbrıs Rum tarafının iade kriterine odaklandığını ancak Kıbrıs Türk tarafının diğer iki kritere ağırlık verdiğini öne sürdü.

Kıbrıs Türk tarafının Taşınmaz Mal Komisyonu’na Kıbrıslı Türklerin de başvurmasına imkan sağlayarak, mülkiyet konusunda yeni oldu-bittiler yaratmaya çalıştığı iddialarını yineleyen gazete, BM ve diğer arabulucuların ise Kıbrıs Türk tarafının “uç tezlerde gezinmesi sebebiyle sürecin ilerlemediği düşüncesinde olduklarını” iddiasını da ortaya attı.

“Uç tezler BM’de alarm çanlarının çalmasına sebep oldu”
Kathimerini gazetesi ise “BM’den Süreç İçin S.O.S – BM Genel Sekreteri Yardımcısı Müzakerelerin Kritik İkinci Aşamasını Kurtarmak Amacıyla Kıbrıs’a Geliyor” başlıkları altında verdiği haberinde, Kıbrıs’ta tarafların müzakerelerin ilk aşaması olarak nitelendirilen tarama aşamasında ortaya koydukları uç tezlerin BM’de alarm çanlarının çalmasına sebep olduğunu, bu yüzden BM Genel Sekreteri’nin Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcısı Jeffrey Feltman’ın adaya geleceğini iddia etti.

BM’nin 6 Mayıs tarihinde başlayacak müzakerelerin yapıcı olmayacağı endişesini taşıdığını ve Feltman’ın, ikinci aşamada hiçbir şeyin ters gitmemesini garanti altına almak için adaya geleceği iddia edildi. Gazete, bu sebepten ötürü Mayıs’tan Temmuz ayına kadarki dönemde BM ve diğer arabulucuların, Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından sürecin hızlanmasına imkan verecek ortak noktaların bulunması için süreci öneriler ve fikirlerle “zenginleştireceklerini” öne sürdü.

“Taraflar zıt uçlarda”

Gazete, müzakerelerde tarama aşamasında tarafların tezlerinin birbirlerine zıt uçlarda bulunduğunun görüldüğünü, bu yüzden BM’nin büyük endişe içerisinde olduğunu belirterek, sorunlu unsurları şu şekilde sıraladı:
“Anayasa ve yönetim konularındaki ana tezler uzlaşı için büyük imkan bırakmıyor. Kıbrıslı Rumlar, ortak devlet için başkan ve başkan yardımcısıyla 1960 anayasasına geri döndü. Kıbrıslı Türkler ise, federasyonun üst düzey yöneticilerinin seçiminde ağırlıklı oyu kabul etmeden dönüşümlü başkanlık istiyor.
Kıbrıslı Türkler, Kıbrıslı Rum malını elinde tutun hiçbir Kıbrıslı Türk’ün bu maldan ayrılmasını istemiyor. Bu durum , sadece Maraş ve ara bölgeyi verdikleri anlamına geldiği için Toprak konusunu da etkiliyor.
Toprak ve Güvenlik konularında, tarama aşamasında ele alınmış olmalarına karşın, aradaki görüş ayrılığı o kadar büyük ki, bir sonraki aşamadaki beklentiler konusunda büyük sorun mevcut. Dört temel başlıkta da, taraflar diğerinin ihtiyaçlarını görme niyeti ortaya koymadı.

Alarmın çalmasına sebep olan asıl unsur ise, önceki süreçte kapandığı varsayılan konuların taraflarca yeniden açılması oldu. Merkez Bankası, Yüksek Mahkeme, yürütme ve yasama organlarının oluşumu ve karar alma mekanizmalarına ilişkin konular müzakere masasına yeniden kondu.

Kıbrıs Rum tarafında, Kıbrıs sorununda faaliyet gösteren çeşitli merkezlerin olması da tartışma konusu oluyor. Şu anda müzakerecinin grubu, başkanlık sarayı yetkilileri, dışişleri bakanlığı ve temel başlıklara ilişkin önerileri işleyen çalışma grupları aktif bulunuyor. Bunların arasında koordinasyonun olup olmadığı sorusu şu anda gündemde.

Andreas Mavroyannis ve Kudret Özersay arasında kimyanın olmaması da sorun teşkil ediyor. Bu durum, tezlerin kayda alınması sürecini etkiledi ve durum iyileşmezse, görüş ayrılıklarının giderilmesinde de sorun yaratması bekleniyor.”

Gazete, Mayıs-Temmuz arasındaki üç aylık dönemin zorlu bir dönem olacağını ve uluslar arası faktörlerin bu dönemde taraflar arasındaki görüş ayrılıklarını gidermek amacıyla öneriler sunmalarının beklendiğini de iddia etti.

Bu haber toplam 1244 defa okunmuştur