1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. MHK’da hakem hatalarına çifte standart mı?
MHK’da hakem hatalarına çifte standart mı?

MHK’da hakem hatalarına çifte standart mı?

KKTC liglerinde, yine yaptıkları hatalarla gündemden düşmeyen hakemler arasındaki çifte standart bu kez kulislere farklı yansmaya başladı. Bazı hakemlerin yaptığı hatalar, Futbol Federasyonu Başkanı Sertoğlu’na ve MHK Başkanı Sadık Özbilgehan’

A+A-

 

 

KKTC liglerinde, yine yaptıkları hatalarla gündemden düşmeyen hakemler arasındaki çifte standart bu kez kulislere farklı yansmaya başladı. Bazı hakemlerin yaptığı hatalar, Futbol Federasyonu Başkanı Sertoğlu’na ve MHK Başkanı Sadık Özbilgehan’a yakın oldukları için görmemezlikten gelinirken, bu makamlarda gücü olmayan hatta, bu sezon Süper Lig’de maç almaya başlayan hakemler adeta doğranıyor.

Son haftalardaki bazı kritik maçlarda mağlup olan takımlar tarafından söz konusu maçın hakemleri örneğin, Çetinkya-MTG maçını gerçekten kötü yöneten Kerem Eran’a yönelik “emek hırsızlığı” suçlaması yapılırken, Kerem Eran bir hafta sonra, adeta tenzil-i rütbe ile bu kez Telsim İkinci Ligi’ndeki Çanakkale-Akıncılar maçında görevlendiriyor.

Buna mukabil, MHK’nın ve spor medyasının yere göğe sığdıramadığı ancak, B.Bağcıl Başkanı Hasan Besim tarafından komploculukla suçlanan dört hakem hakkında hiçbir soruşturma açılmıyor ve bu hakemler töhmet altında bırakılıyor.

Aradan, iki hafta geçmesine rağmen, komploculukla suçlanan ne bu dört hakemden, ne de Futbol Federasyonu’nundan B.Bağcıl Başkanı Besim hakkında bir soruşturma açıldığına dair bir haber yok.

Sadece, Kıbrıs Türk Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği’nin cılız bir kınaması var.  Özellikle, geçmişte bu tür suçlamalar karşısında aslan kesilen Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu’ndan bir söz veya girişim işitmedim. Yoksa, sayın başkan böyle bir açıklama yaptı da ben mi duymadım?

Hakem hatalarından nasibini aldığını iddia eden ve çok radikal çıkışları nedeniyle “keskin sirke küpüne zarar verir” örneği görevinden alınan eski Türk Ocağı Teknik Direktörü Mehmet Bolkan’da bu torpilli hakemlerden yakınmıştı.

Gençlik Gücü-Türk Ocağı maçının hakemi Gökhan Koşer ömür boyu gibi hakemlikten men edilirken, Türk Ocağı-Çetinkaya maçının hakemi sevgili Savaş Tilki de töhmet altında bırakışmıştı.

Bu arada, dün gazetemize özel bir demeç veren  Gençlik Gücü Teknik Direktörü Mehmet Solkanat, “hakem hatalarının hep Gençlik Gücü’ne yapıldığını” iddia ederken,  genç hakemlerden Osman Özpaşa’yı topun ağzına koyuyordu.

Bu noktada, yapılan eleştirileri ve iddiaları Futbol Federasyonu Başkanı Sertoğlu ile MHK Başkanı Özbilgehan dikkate almak zorundadır. Hakemler konusunda yapılan iddialara ve bazı hakemleri töhmet altında bırakan söylentilerin üzerine gitmelidirler. Yoksa, hem bu hakemler, hem de kendileri şaibe altında kalmaya devam edeceklerdir.

Özellikle, iddialara göre Futbol Federasyonu ile MHK’dan torpilli bazı hakemlerin üzerine bilerek gitmedikleri ve bazı zavallı hakemlere verilen cezalarla bu işi geçiştirmeye çalıştıkları dedikoduları devam edecektir.

 


 

Salon Sporlarının iflası

 

Kuzey Kıbrıs’taki sosyo-ekonomik çöküşün her alanı vurduğu gibi sporu da vurduğu bir gerçek.

Bakmayın, en popüler spor olan futbolun konuşulduğuna. Bir-iki kulüp dışında diğer kulüpler kapılarına kilit vurmak üzere.

Futbolu bir yana bırakırsak, bir zamanlar salonları dolduran salon sporları da son yıllarda iflas noktasına geldi. Özellikle, Kuzey Kıbrıs’taki ekonomik çöküş ve de doğru dürüst bir sponsorluk yasası olmadığı için her şeye rağmen, ayakta duran bir-iki firma dışında bu kulüplere veya federasyonlara sponsor olan da yok.

Bugün, basketbola baktığımızda takım sayısı dört. Voleybol’da üç, hentebolda üç-dört. Bunların çoğu da Kuzey Kıbrıs’ta faaliyet gösteren üniversiteler. Eğer, bu üniversiteler de olmasa başta voleybol, basketbol ve hentbol federasyonları kapılarına kilit vuracak gibi.

Bu konunda, yaşamak için çaba gösteren federasyon başkanlarını eleştirmiyorum. Aksine, tüm bu zorluklara rağmen, ayakta durma çabalarını alkışlıyorum.   

Alkışlıyorum da, artık sıfırı tükettiğini açıklayarak, istifa eden Hentbol Federasyonu Başkanı Barış Toprakçı’nın verdiği mesajı başta Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Mutlu Atasayan ile spor kamuoyunun almasını diliyorum. Bugün, Hentbol Federasyonu yarın, bir başka federasyon.

 


 

Atletizm ve Okul Sporları kış uykusunda mı? 

 

Yukarıdaki “Salon sporlarının iflası” başlıklı yazımda,  salon sporlarının trajik durumunu irderlerken, salonun dışına çıktığımızda da durumun farklı olmadığını görüyoruz.

İktidar partisi UBP’de, her şey kurultay adına diyerek adeta yok sayılırken, sporda bu karamaşadan nasibini alıyor.

Bu noktada, dünyada sporun anası olarak bilinen ATLETİZM de, bu ilgisizlikten nasibini alırken, bu branşın ana lokomomitifi olan üniversiteler ve okullar da aynı vurdumduymazlık ve aymazlıkla yerlerde sürünüyor.

Bir spor yazarı olarak, bu konunda herhangi bir etkinlik yapıldığından haberim yok. Acaba, böyle etkinlikler yapılıyor da bizim spor servisimiz mi uyuyor?

Kuzey Kıbrıs atletizmini Meliz Redif, Yiğitcan Hekimoğlu, Kutay Kırmızı gibi birkaç yetenenkli çoçuğu çalıştırmak mı olarak görüyoruz ? 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 771 defa okunmuştur