1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Mevsimlik işçi, kendini polis diye tanıtıp bana saldırdı”
“Mevsimlik işçi, kendini polis diye tanıtıp bana saldırdı”

“Mevsimlik işçi, kendini polis diye tanıtıp bana saldırdı”

SMA Tip-1 hastalığıyla mücadele eden Asya bebeğin sağlık hakkı için katıldığı eylemde, “Kendini polis olarak tanıtan” Sağlık Bakanlığı’nın mevsimlik işçisi tarafından darp edildiğini söyleyen Halil Karapaşaoğlu, YENİDÜZEN'e konuştu.

A+A-

Serap ŞAHİN

SMA Tip-1 hastalığıyla mücadele eden Asya bebeğin sağlık hakkı için katıldığı eylemde, “Kendini polis olarak tanıtan” bir şahıs tarafından darp edildiğini söyleyen Halil Karapaşaoğlu, iki tarafın da birbirinden şikâyetçi olduğu olayda, kendisinin ikinci kez mahkemeye çıkmasına karşın, söz konusu şahıs ile ilgili dosyanın “kaybolduğunu” iddia etti. 

Karapaşaoğlu, “Savcılık ve polis benimle ilgili olan dosyayı hemen tertipledi. Ancak bana şiddet uygulayan ve kendini sahte polis olarak tanıtan şahıs ile ilgili dava ne durumdadır, dosya nerededir bilmiyoruz. Savcılığa soralı 20 gün oldu ancak herhangi bir cevap yok” ifadelerini kullandı.

Şiddet uygulayan ve kendini polis olarak tanıtan şahısla ile ilgili neden yasal işlem başlatılmadığını soran Halil Karapaşaoğlu, “Bu kişi, Ünal Üstel’in Sağlık Bakanlığı döneminde mevsimlik işçi olarak aldığı bir kişi ve polis değil. UBP gençlik kollarıyla ilişkisi olan biri. Hatta geçmişte de sabıkası olan biri… Rejim bu adama bile imtiyaz sağlayacak noktaya mı geldi?” diyerek isyan etti.

 

“KKTC ilaç parasını karşılamak için çaba sarf etmedi”

 SMA hastası Asya bebeğin 2,5 milyon Dolar değerindeki ilacı alabilmesi için kampanyada yer aldığını anlatan Halil Karapaşaoğlu, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilaç parasını karşılamak için çaba sarf etmedi. Sadece dönemin başbakanı Ersan Saner Asya bebeğe 10 bin TL bağışladı. Bunun dışında hükümet hiçbir şey yapmadı” şeklinde konuştu.  

Gönüllülerden oluşan kampanyada yer aldığını ve büyük mücadeleler verdiklerini anımsatan Karapaşaoğlu, “İnsanlar 1 yaşındaki çocuğu kurtarabilmek için çok çalıştı. Asya Bebek bu ilacı almasaydı ölme riski çok yüksekti” dedi.

 

“Her insanın en temel hakkı sağlık”

Her insanın en temel hakkı olan sağlık hakkının devletin karşılamak zorunda olduğunu dile getiren Karapaşaoğlu, şöyle devam etti:

“Bundan yola çıkarak biz siyasal bir kampanya başlattık. Sağlık hakkı öznelinde, kavşaklarda pankartlar tuttuk. Dönemin Sağlık Bakanı Ünal Üstel Asya bebeğin hayatından sorumludur diye bir pankart taşıdık. Bununla ilgili röportajlar verdik ve en sonunda Sağlık Bakanlığı’nda bir eylem düzenledik. O eylemde biz polis şiddetine maruz kaldık. Polis tarafından dövüldük. Talebimiz de Ünal Üstel ile görüşmekti. Ancak Ünal Üstel ile görüşme talebimize yanıt, Üstel’in kapıcısı tarafından verildi. Orada yaşanan birçok olaydan sonra Ünal Üstel ile görüşebildik.”

 

“Mevsimlik işçi, kendini polis diye tanıtıp bana saldırdı”

Sağlık Bakanlığı önünde gerçekleşen eylem sırasında, sivil bir şahsın kendisine saldırdığını ve polis olduğunu söylediğini belirten Halil Karapaşaoğlu, yaşananlar üzerine söz konusu şahsın kimliğini tespit edip, hakkında şikayetçi olduğunu söyledi. Bunun üzerine söz konusu şahsın da kendisi aleyhinde “aracının önünü tıkadığı” gerekçesiyle şikayetçi olduğunu belirtti.

Karapaşaoğlu, söz konusu şahısla ilgili şu bilgileri verdi:

“Kendisi  Ünal Üstel’in Sağlık Bakanlığı döneminde mevsimlik işçi olarak aldığı bir kişi ve polis değil. UBP gençlik kollarıyla ilişkisi olan biri. Hatta geçmişte de sabıkası olan biri.”

 

“Aradan 2 yıl geçti, hakkında işlem başlatılmadı”

22 Aralık 2023’te ilk mahkemeye çıktığını ve bugün ikinci kez çıkacağını söyleyen Karapaşaoğlu, “Şiddet görmeme rağmen, bana polisim diye yalan beyan verilmesine rağmen, olayın üstünden 2 yıl geçmesine rağmen, polis teşkilatı ve savcılık bu kişi ile ilgili herhangi bir yasal işlem başlatmadı” dedi.

 

“Dosya kaybolmuş”

22 Aralık’taki ilk davadan sonra savcılığa ve polise gidip şikâyetçi olduğu dosyayı sorduğunu belirten Karapaşaoğlu, “Dosyamın kayıp olduğu yanıtını aldım. Polis teşkilatına sordum, dosyanın kendilerinden çıktığını söylediler. Günün sonunda ne savcılıkta ne de polis teşkilatından hiç kimse bana dönmedi. Ben soruyorum, bana şiddet uygulayan ve kendini polis olarak tanıtan bir adam ve bir çocuğun ilaç hakkı için eyleme katılan bir adam. Ben ikinci kez mahkemeye çıkıyorum, bu adamın ayrıcalığı ne? Onunla ilgili neden yasal işlem başlatılmıyor?” sorusunu sordu.

 

“Rejim bu adama bile imtiyaz sağlayacak noktaya mı geldi?”

“Polis ve savcılığın Ünal Üstel ile ilişkisi nedir?” sorusunu sora Karapaşaoğlu,  “Kıbrıs’ın kuzeyinde hukuk ve adaletin çiğnendiğini defalarca gördük.  Ancak bu hep üst düzeyde yaşanıyordu. Sonuç olarak rejim bu adama bile imtiyaz sağlayacak noktaya mı geldi? Bizim bu ülkede yaşama koşullarımızı ortadan kaldıran sebepler nedir? Hani KKTC hukuk devletiydi? Hani KKTC’de yargı bağımsızlığı vardı? İfadelerini kullandı

Karapaşaoğlu, kendisini arabanın önünü kesmekle suçladığını ve bundan dolayı ikinci kez mahkemeye çıkarılacağını belirterek, “Asya bebeğin ilacını Kıbrıs Cumhuriyeti ödedi ve şu an hayattadır. Biz de şu an mahkemede yargılanıyoruz. Savcılık ve polis benimle ilgili olan dosyayı hemen tertipledi. Ancak bana şiddet uygulayan ve kendini sahte polis olarak tanıtan bu kişi ile ilgili dava ne durumdadır, dosya nerededir bilmiyoruz. Savcılığa soralı 20 gün oldu ancak herhangi bir cevap yok” şeklinde konuştu.

yd-destek-gorseli-2-20240112095513.jpg

Bu haber toplam 2001 defa okunmuştur
YENİDÜZEN Muhabir