1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. ‘Kuru’ Molohiya
‘Kuru’ Molohiya

‘Kuru’ Molohiya

Tam da “molehiya kültürü” diye bir meseleyi tartışıyorduk sabah sabah, tiyatrocu üstat Yaşar Ersoy ve Sami Özuslu ile birlikte… Türkiye ‘üzerimize üzerimize’ geldikçe bizi “değiştirmek” adına, nedense biz daha bi

A+A-

 

 

Tam da “molehiya kültürü” diye bir meseleyi tartışıyorduk sabah sabah, tiyatrocu üstat Yaşar Ersoy ve Sami Özuslu ile birlikte…

Türkiye ‘üzerimize üzerimize’ geldikçe bizi “değiştirmek” adına, nedense biz daha bir kendimize kapanıyoruz, hep birlikte…

Sevgili Sami, “molehiya kültürü” demişti bunun adına…

Yani, “üretimden uzak” bir “Kıbrıslılık” vurgusuyla, avunuyoruz kendi kendimize…

Elbette, bu topraklara sarılacağız hep birlikte, kültürüyle, rengiyle, dokusuyla…

Ama üreteceğiz…

Düşünce üreteceğiz, proje üreteceğiz, iş üreteceğiz, “laf”tan çok!..

Üstelik de bu üretimin “dünyalı” bir standardı olacak...

 

***

 

Molehiya, Molohiya ya da mulihiya!..

Bir baktım, sosyal medyada Neşe Yaşın soruyor:

“Kuru molohiya ne kadar zamanda tüketilmeli ? Bilen var mı acaba? Evde iki yıllık bir sakulli var. Pişirsek zehirlenir miyiz ?”

Öylesine ilgi gördü ki soru…

Nasıl da okudum keyifle, anlatamam…

- Kuruysa hiçbir şey olmaz. Nemlendiyse at gitsin!

- Sıcak suya bas, kurtlandıysa kurtlar yukarı çıkacak, o zaman at gitsin!

- Bez sakkullideyse ve hiç nemlenmemişse bir şey olmaz!

- Kurtlandıysa da bişey olmaz etli olur!

 

***

 

Türkiye’den bir dostumuz sormuş arada;

- Molohiya ve sakulli nedir bilsem, kesin söylerdim! Sanırsam Kıbrısça terimler bunlar...

Nasıl da sabırla, özenle, güzellikle anlatmış Neşe:

- Molohiya, Kıbrıs’ta taze ve kuru olarak pişirilen bir ot yemeğidir. Tek tek yapraklar kesilerek hazırlanır ve kurutulur. Kadınlar kapı önlerinde topluca yapardı eskiden. Aslında kökeni Mısır'dır. Anlamı Kral yemeği . Kral kabız olmuş ve bir aşçı Nil kıyısında bu otu bulup yağlı etle pişirmiş. Sakulli torba demek. Molohiya küçük beyaz torbalarda saklanır.

Doğrusu bu “kabız olmuş kral” hikayesini bilmiyordum, ben de…

 

***

 

En duygulandıran da, yurt dışında yaşayan dostlarımızın tepkisi oldu…

Onların ‘hasreti’yle kuşandım bir an…

- Da neler vermezdim şimdi bir tabacıg bulup yeseydim! Hele guyrucug yağıyla olsaaa. Ah gavvollem Kıbrıs!

 

***

 

Biliyor musunuz, tüm dertlerine rağmen, bu ülkede yaşamak yine de güzel.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 5519 defa okunmuştur