1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. Kıbrıs Türkler Devre Dışı
Ünal Fındık

Ünal Fındık

Kıbrıs Türkler Devre Dışı

A+A-

Kıbrıs müzakere süreci bir kez daha New York BM merkezine taşındı. Kıbrıs Türk ve Rum liderler ile garantör ülkelerin temsilcileri, sayın Tatar’ın görüşmediği AB temsilcisi New York’a gitti.

5+1 gayrı resmi Kıbrıs zirvesi bu akşam geç saatlerde gerçekleşecek. Zirvede neler konuşulduğu, ne gibi kararlar alındığı ise elbette benim bu satırları yazdığım akşam saatlerinde bilinmiyordu.

O nedenle yazım zirve ertesinde yayınlanacak ama ben size zirve sonuçlarını değil, zirve öncesi gördüklerimi yorumlayabileceğim.

Zirve Çarşamba akşamı Guterres’in katılımcılar için verdiği akşam yemeği ile başladı.

Zirvenin belki de önümüzdeki günlerde en çok tartışılacak gelişmesi de bu yemeğin ardından TC Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, Rum lider Hristodulidis ile yaklaşık bir saat baş başa görüşmesi oldu.

Bugüne kadar hiçbir müzakere döneminde böyle bir gelişme yaşanmamıştı. İlk kez Ersin Tatar döneminde yaşandı. Böylece Kıbrıslı Türkler tamamen devre dışı bırakıldı.

Önümüzdeki günlerde Fidan ve Hristodulidis’in baş başa görüşmelerinde neler konuşulduğu üzerine yorumlar yapılacak, belki görüşme notları da parça parça sızdırılacak. Bugün bu görüşmede neler konuşulduğu konusunda ancak tahmin yürütebiliriz.

Türkiye bir süredir AB ile yeniden üyelik müzakerelerini ilerletmek istiyor. Kıbrıs Cumhuriyeti de 1 Ocak 2026’dan sonra 6 aylık bir süre için AB dönem başkanı olacak.

Hristodulidis bir süre önce dönem başkanlığı sırasında Lefkoşa’da yapılacak AB zirve toplantısına TC Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı da davet edeceğini açıklamıştı.

Sanırım Hakan Fidan’la görüşmede bu konu detaylı olarak konuşulmuştur. Ama bu görüşmede Kıbrıs sorunu, doğu Akdeniz’de bulunan hidrokarbon yatakları, elektrikte enterkonnekte bağlantı vb. konular da görüşülmüştür.

Hakan Fidan, muhatabına haklı olarak hem elektrikte enterkonnekte bağlantı, hem de doğal gaz boru hatlarının Türkiye üzerinden çok daha ekonomik olabileceğini, bu amaçla iki ülke arasında ciddi işbirliklerinin iki ülkenin de yararına olacağını anlatmıştır.

TC Dışişleri Bakanı Hakan Fidan New York’ta basına yaptığı açıklamada “Kıbrıs konusunda biz oldukça yapıcıyız. Cumhurbaşkanımızın bu konudaki vizyonu çok net. Her zaman için kazan kazan formülüyle hareket ediyoruz” dedi.

Tartışmaya, diyaloğa, görüşmeye her zaman hazır olduklarını belirten Fidan “umarım taraflar bugün her iki tarafın lehine olacak çözümlere ulaşırlar, bazı senaryolar, fikirler var aklımızda” dedi.

Bu açıklamalara baktığımızda Kıbrıs Türklerinin devre dışı kaldığı, sürecin iki devlet, Türkiye Cumhuriyeti devleti ile Kıbrıs Cumhuriyeti devleti arasında devam ettiği açıkça görülüyor.

Türkiye elbette Kıbrıslı Türklerin haklarını masaya koyacaktır. Ama Kıbrıs Cumhuriyeti devletinin kurucu ve eşit ortağı olan Kıbrıslı Türkler bu denklemin dışında tutuluyor.

Bu yaklaşım doğru değildir. Buna en başta karşı çıkması gereken hükümet ve cumhurbaşkanı ise bırakınız tepki göstermeyi, alkış tutmaktadır.

Anlaşılan hala Kıbrıs sorunu sürecinin nereye doğru gittiğinin farkında değiller.

Siz bölgedeki gelişmeleri, Ortadoğu’da yaşanan son değişimleri, Türkiye’nin durumunu ve neden AB ile ilişkilerini geliştirmeye çalıştığını göremezseniz elbette süreci değerlendiremezsiniz.

Sayın Tatar da New York’ta BRT’ye özel demeç verdi. BRT sayfalarında dinledim. “BM Genel Sekreteri’nin kendisini New York’a KKTC Cumhurbaşkanı olarak davet ettiğini belirtti ve bunun önemli olduğunu, BM merkezinde dolaşmasının çok yararlı olduğunu” söyledi.

Tam 57 yıldır devam eden Kıbrıs müzakere sürecinin toplum liderleri statüsünde gerçekleştiğini ve kendisinin New York’a toplum lideri olarak davet edildiğini ya bilmiyor, ya da bilerek çarpıtıyor.

Bugüne kadar Kıbrıslı Türkler hiç bu kadar görünmez olmamıştı. Evet müzakere süreci Türkiye ile birlikte yürütülür. Altını çiziyorum “birlikte”. Bu birliktelikte Kıbrıslı Türkler esas söz sahibi olan taraftır. Bugüne kadar Kıbrıs müzakere süreci böyle yürüdü. 

Bu yazı toplam 1049 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar