1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Karanlık günler bizi bekliyor”
“Karanlık günler bizi bekliyor”

“Karanlık günler bizi bekliyor”

EL-SEN Genel Sekreteri Hüseyin Peksever, kış aylarında artan tüketimle birlikte elektrik kesintilerinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti; “UBP-DP-YDP Hükümeti enerji alanında tarihimizin en kötü dönemini yaşatıyor. Karanlık günler bizi bekliyor.” dedi.

A+A-

Recep DAL

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN) Genel Sekreteri Hüseyin Peksever, yaklaşan kış döneminde artacak tüketimle birlikte elektrik kesintilerinin kaçınılmaz olduğuna vurgu yaparak, “Maalesef karanlık günler bizi bekliyor.” dedi.

YENİDÜZEN’e konuşan EL-SEN Genel Sekreteri Peksever, dizel santrallerinden bazılarında bakımları zamanın yapılmadığı için kırılmalar yaşandığını belirterek, “İdare neden halkın malının zarar görmesine göz yumdu?” diye sordu.

“UBP-DP-YDP Hükümeti, enerji alanında tarihimizin en kötü dönemini bu halka yaşatmaktadır.” diyen Peksever, KIB-TEK’teki mühendis ve çalışanların yeterli donanıma sahip olduğunu, eksikliğin ‘devletsel irade’ noktasına yaşandığını belirtti.

Peksever, kontrolsüz artan nüfusa dikkat çekti; “2005 yılında 100 bin olan abone sayısı, şu anda 220 bine dayandı.” ifadelerini kullandı. Kırsal olan bölgelerde dahi şehirlerin oluşmaya başladığını kaydeden Peksever, “Elektrik şebekeleri ve altyapı yeteriz kalıyor.” diye konuştu.

Yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan insanların şebekeye daha fazla yüklendiğine işaret eden Peksever, “Gün içerisinde pik saatleri zamana yaymak için güneş enerjisinden faydalanan yurttaşlara daha ucuz tarifeden olanaklar sunulmalı.” açıklamasında bulundu.

Peksever, Enerji Yasası’na göre enerji arz güvenliğini sağlamakla yükümlü olan KIB-TEK Yönetim Kurulu’nun bağlı bulunduğu Başbakanlık’a son 4 yıldır herhangi bir öneri sunmadığını da sözlerine ekledi.

 

“Kış döneminde elektrik kesintileri kaçınılmaz”

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN) Genel Sekreteri Hüseyin Peksever, enerji alanındaki son durumla ilgili YENİDÜZEN’e özel açıklamalarda bulundu

EL-SEN Genel Sekreteri yaklaşan kış döneminde artacak tüketimle birlikte elektrik kesintilerinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti.

Kapasite yetersizliğinden ve taşıma hatlarında meydana gelebilecek arızalardan dolayı da kesintilerin yaşanabileceğine vurgu yapan Peksever, “İletim hatlarındaki arızalar öngörülebilecek bir durumdur. Arızanın olduğu bölgede sınırlanabilmesi için şebeke üzerinde bazı koruyucu ekipmanlar kullanılıyor. Santrallerin devre dışı kalmasıyla ülke genelini etkileyen elektrik kesintileri, koruyucu ekipmanların doğru parametrelerle çalışmamasından kaynaklı meydana geliyor.” dedi.

Peksever, genel elektrik kesintileri günümüz çağında kabul edilebilir olmadığını kaydederek, “Öngörülen arızalara yeterli ve gerekli müdahalenin zamanında yapılamamasından dolayı bunlar yaşanıyor.” ifadelerini kullandı.

 

“Karanlık günler bizi bekliyor”

Enerji arz güvenliğinin sağlanması için yapılması gereken yatırımların yıllardır ertelendiğini belirten Peksever, eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü:

“Enerji arz güvenliğinin sağlanabilmesi için 2 adet 170 megavatlık LNG ile çalışan ve çevreyi koruyan santraller hayata geçirilebilirdi. Bunun yerine geçici bir çözüm olarak toplam 7 adet mobil santral getirildi. Bu ciddi bir çelişkidir. Enerji arz güvenliği için devlet ciddiyetiyle hareket edilmiyor. 2026 bütçesine santral yatırımları için kaynak ayrılmadı. Kapasite yetersizliğinden dolayı pik saatlerde elektrik kesintileri devam edecek. Maalesef karanlık günler bizi bekliyor.”

 

“İdare halkın malının zarar görmesine neden göz yumdu?”

Peksever, dizel santrallerindeki bakımların zamanında yapılmamasının ciddi sorunlar doğurduğunu söyledi. Şu anda dizel santrallerinden bazılarında periyodik bakımları zamanın yapılmadığı için kırılmalar yaşandığını söyleyen Peksever, “İdare neden bu bakımları zamanında yapmadı ve halkın malının zarar görmesine göz yumdu? Bunlar cevaba muhtaç sorulardır. Ödenen faturalarda bakım maliyeti de tüketiciden tahsil ediliyor. Ona rağmen bunlar yaşanıyor.” diye konuştu.

 

“Hükümet enerji alanında tarihimizin en kötü dönemini yaşatıyor”

Hükümetin enerji politikasını da eleştirerek, “UBPD-DP-YDP Hükümeti, enerji alanında tarihimizin en kötü dönemini bu halka yaşatmaktadır. Çünkü hükümet sorunlardan bir haber değil haberdardır ve bunların yaşanmasına katkı sağlıyor. Şu anda eksik olan devletsel iradedir. KIB-TEK’teki mühendisler ve çalışanlar yeterli donanıma sahiptir. Doğru bir iradeyle ülkedeki enerji problemi çözülebilir.” açıklamasında bulundu.

Peksever, kullanılan malzemelerin teknik yetersizliğinin de kesintileri tetiklediğine vurgu yaptı; teknik sorunları detaylı biçimde şu şekilde aktardı:

“Örneğin yağmur yağdığında pamuk iplikle bağlanmışçasına şebeke kesiliyor. İletken hatla toprak arasındaki izolasyonu sağlayan ekipmanların çatlak, kirli ve standartların altında olmasından dolayı yağmurlu havalarda kesinti ihtimali daha çok artıyor. İhaleyle alınan ekipmanların birçoğunun sertifikaları teknik yeterlilik bakımından uygun değil. Hatta yan sanayi ürünler de kullanılıyor. Bunlar zaman içerisinde kanıtlanmıştır. Özellikle kesici cihazlar yağmur ve yıldırım sonrası kendi kendini deforme ediyor. Teknik açıdan yetersiz olan ekipmanlara şebekelere dahil edilen elektrik direklerini örnek verebiliriz. Kesici sigortalar için de aynısını söyleyebiliriz. Ağacın devrilmesi sonrası kopan bir hat veya yaşanan bir kaz sonrası elektrik direğinin hasar görmesinden kaynaklı kesintileri kabul edilebilir. Ancak sisteme dahil edilen ekipmanların doğru çalışmamasından dolayı kaynaklanan kesintiler arıza değil yanlış uygulamadır.”

 

“Elektrik şebekeleri ve altyapı yetersiz kalıyor”

Ülkedeki kontrolsüz yapılaşmanın şebekeye ağır yük bindirdiğini vurgulayan Peksever, “Kırsal olan bölgelerde dahi şehirler oluşmaya başladı. Bu plansız gelişme karşısında elektrik şebekeleri ve altyapı yeteriz kalıyor.” dedi.

Peksever, 2005 yılından beri nüfusun ciddi oranda artış göstermeye başladığına dikkat çekerek, “2005 yılında 100 bin olan abone sayısı, şu anda 220 bine dayandı. Artan nüfusun yanında tüketim alışkanlıklarımız da değişkenlik gösterdi. Bu alışkanlıklarımızdan ötürü elektrik kullanımı da arttı.” ifadelerini kullandı.

Memleketteki enerji talebinin 20 yıl öncesiyle kıyaslanamayacak durumda olduğuna vurgu yapan Peksever, “KIB-TEK’in yaptığı yatırımlar da talep karşısında yetersiz kalıyor. Devlet planlaması olmadığı için şebeke yatırımları da plansız bir şekilde yapılıyor.” diye konuştu.

 

“Pik saatlerde tüketim iki kat artıyor”

Tüketim dağılımındaki dengesizliğin de kesintilere yol açtığını belirten Peksever, çoklu tarife düzenlemesinin yapılmamasının hatalı olduğunu dile getirdi. Peksever, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:

“KIB-TEK’in tüketicilerin kullanım alışkanlarını yasal düzenlemeyle zamana yaymaması da kesintilere sebebiyet verebiliyor. Bu aylarda sabah saatlerinde toplam tüketimimiz 100 megavat civarlarındayken, akşam saatlerinde 200-250 megavatlara çıkabiliyor. Yurttaşlarımız işten çıkıp evine gittiğinde tüketimimiz haliyle artıyor. Akşam olunca güneş enerjisinden de faydalanamıyoruz. Hal böyle olunca pik saat dediğimiz akşam saatlerinde oluşan talep gündüze kıyasla 2 kat artıyor. Aralık ayı sonuna doğru havaların soğumasıyla birlikte tüketim artacak. Gündüz tüketimi 250 megavata, akşam ise bu rakam 430 megavata kadar çıkacak. Aktif üretim kapasitesi ise 400 megavat dolaylarındadır. Durum böyle olduğu için santraller oluşan talebi karşılayamayacak.”

Peksever, çözüm için iki seçenek olduğunu belirterek, “Yıl içerisinde elektrik tüketiminin fazla olduğu 5 ay ve bu 5 ayda pik notaya ulaşılan 5 saat için ciddi miktarda santral yatırımlara ihtiyaç var. Önümüzde iki seçenek var. Ya gerekli santraller yatırımları yapılmalı, ya da tüketim sınırlandırılmalı. Tüketimlerin sınırlandırılması da çoklu tarifeyle caydırıcı olarak yapılabilir.” dedi.

 

“Güneş enerjisi kullanıcıları şebekeye aşırı yük bindiriyor”

Açıklamasının yenilenebilir enerji bölümünde Peksever, güneş enerjisi kullanıcılarının akşam saatlerinde şebekeye aşırı yük bindirdiğini belirtti.

Peksever, şu anda 180 megavatlık güneş enerjisi kurulumunun mevcut olduğunu, KIB-TEK’in bu kurulu olan güneş enerjisi üzerinden bir tarife düzenlemesi yapması mümkün olmadığını söyleyerek, “Çünkü bu kurulumu yurttaş kendi sağlıyor. Tasarruf etmeden, israfçı bir şekilde şebekeye yüklenerek tüketim yapılıyor.” ifadelerini kullandı.

“Tespitlerimize göre, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan insanlarımız şebekeye daha fazla yükleniyor.” diyen Peksever, şarjlı arabalar, klimalar, merkezi ısıtmalar ve fırınların birden açılınca şebekede ciddi bir yük oluşturduğuna, bunun da ülke için ciddi ekonomik sıkıntılara yol açtığına vurgu yaptı.

 

“Güneş enerjisinden faydalanan yurttaşlara daha ucuz tarifeden olanaklar sunulmalı”

Peksever, enerji maliyetlerinin düşürülmesi için güneş enerjisi yatırımlarının zorunlu olduğunu belirterek şunları dile getirdi:

“KIB-TEK’in pik saatleri zamana yaymak için daha ucuz ve çevreci alternatif kaynaklara yatırım yapması gerekiyor. Gün içerisinde güneş enerjisinden faydalanan yurttaşlara daha ucuz tarifeden olanaklar sunulmalı. Güneş enerji tarlasının üretim maliyeti dünya piyasasında 4-5 dolar bandındadır. Bizde böyle bir imkan olmadığım için şu anda enerjiyi 25 dolara satıyoruz. Eğer güneş enerji tarlalarını hayata geçirebilirsek, yurttaşa da daha ucuz fiyatlara elektrik kullanım imkanı sağlayabiliriz.”

 

“Üretimin fazla olduğu zaman diliminde tüketim özendirilmeli”

Planlı bir tarifeyle tüketimin yönlendirilebileceğini vurgulayan Peksever, “Güneşli havaların olduğu dönemlerde, planlama yapılarak ucuz enerjiyi tüketimin az olduğu saatlerde daha fazla tüketme durumu teşvik edilebilir. Üretimin fazla olduğu zaman diliminde tüketim özendirilmelidir.” diye konuştu.

Peksever, KIB-TEK trafolarının olduğu yerlere şarj istasyonlarının kurulabileceğine dikkat çekerek, “Gün içinde pik saat olmayan saatlerde de bu istasyonların kullanımını teşvik edecek tarifeler yapılabilir. Durum böyle olunca pik saatlerdeki enerji tüketimini önemli ölçüde azaltmış olacağız. Öte yandan yasal düzenlemeyle elektrikli araç sahiplerinin kendi evlerinde hibrit sistem kurmalarını mecbur kılmak gerekiyor.” açıklamasında bulundu.

 

“Santral yatırımı yapılmadı, Aksa sözleşmesi imzalandı”

Son olarak yetersiz santral yatırımlarının sorumluluğuna da dikkat çeken Peksever, konuyla ilgili şunları aktardı:

“İdare, Enerji Yasası’na göre enerji arz güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. İdare de KIB-TEK Yönetim Kurulu’dur. KIB-TEK Yönetim Kurulu’nun, kurumun bağlı bulunduğu Başbakanlık’a son 4 yıldır herhangi bir önerisi dahi olmadı. Eğer öneri yapılmışsa da bunlar dikkate alınmadı. Hatırlanacağı üzere KIB-TEK’e santral yatırımı yapmak yerine 2023 yılında Aksa ile yeni sözleşme imzalanmıştı. Bu sözleşmeye de mevcut UBP-DP-YDP Hükümeti imza koymuştu.”

Bu haber toplam 2781 defa okunmuştur