1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Kan dökülmesine yönelik gelişmeler…"
“Kan dökülmesine yönelik gelişmeler…"

“Kan dökülmesine yönelik gelişmeler…"

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Sendikal Platformu kabulünde yaptığı açıklamada, “Orada neredeyse kan dökülmesine yönelik gelişmeler olurken ben yemin töreni izleyemezdim” dedi.

A+A-

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Sendikal Platformu kabulünde yaptığı açıklamada, “Orada neredeyse kan dökülmesine yönelik gelişmeler olurken ben yemin töreni izleyemezdim” dedi.

Akıncı, önceki gün Afrika gazetesi ve Cumhuriyet Meclisi önünde yaşanan utanç anlarını anlattı, demokrasi ayıbı gün hakkında izlenimlerini  paylaştı.

“Polisin görev yapması için gittim, talebim üzerine Çevik Kuvvet olay yerine intikal etti” diyen Akıncı,  yaşanan linç girişimi karşısında tepkilerini de dile getirdi.


Cumhurbaşkanı Akıncı, toplumsal barışın yeniden sağlanması ve ülkede alışık olunmayan olayların önüne geçilmesi için girişim başlatan Sendikal Platform temsilcilerini kabul etti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, kabulde yaptığı konuşmada son günlerde ülkemizde alışık olmadığımız ve bize yakışmayan olaylar yaşandığını belirterek, “Ülkemizde daha önce de hem Afrika Gazetesi'nin önünde, hem de Meclis’te çeşitli eylemler olmuştur. Ama bu kez saldırıya varan ve kontrol dışı gelişmeye başlayan olaylar Meclis’in çatısına kadar sirayet etti.  Gazete binasının içine girilmeye teşebbüs edildi. Kan dökülmesi bile söz konusu olabilirdi” dedi. 

Cumhurbaşkanı söz konusu gazetede yapılan çeşitli yayınlar ve son olaylara başlangıç teşkil eden yayınlar ile ilgili düşüncelerini daha önce açıkladığını, bu konudaki düşüncelerinin bilindiğini ifade ederek şöyle dedi:

“Belirttiği görüşler beğenilmiyor diye bir gazeteye fiili olarak saldırılmasını asla kabul edemeyiz. Bunu sessiz kalarak onaylamamız da asla mümkün değildir. Buna karşı tavır almak demokrasiye olan inancımızın ve bu topraklarda var olabilmemizin gereğidir. Biz bu topraklarda hoşgörünün egemen olduğu toplumsal bir dokuya sahibiz. Bizim bu ülkedeki farklı görüşleri her zaman kucaklayabilen bir yapımız var. Meclisimizde bile genel kurulda tartışan milletvekilleri hangi partiden olurlarsa olsunlar, kuliste birbirini kucaklayan bir tarza sahiptir. Dolayısıyla Meclis çatısı altında olanlar da onaylayabileceğimiz, kabul edebileceğimiz bir durum değildir. 

O gün Meclis yemin törenine aldığım davet üzerine gittim. Ancak yemin başlamadan gazetenin önünde olaylar büyüdü. En son yemin için salona geçmek için kalktığımda Özel Kalem Müdürüm pencereden izlemekteydi ve bana gazetenin balkonuna çıkıldığını söyledi. Bunu söylediği anda ben genel kurula değil, olay yerine gitme ihtiyacı hissettim. O nedenle oraya gittim. Çünkü olay herhangi bir protesto olayını aşmış, fiili saldırıya ve binaya girmeye yönelmişti”.

Olayların büyüyebileceği izlenimi edindiği için Pazar gününden Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ve Polis Genel Müdürlüğü ile sürekli temasta olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı, “Bir gün öncesinden başlayarak ve olaylar yaşanırken bizzat ben de konuştum, müsteşarım da sürekli konuştu. Ben olay yerine gittiğimde elbette olayların önlenmesi ve polisin görev yapması için gittim. Benim talebim üzerine Çevik Kuvvet olay yerine intikal etti ve o intikalden sonra Meclis’e dönerek yemin törenine geçtim. Oradaki olaylar neredeyse kan dökülmesi noktasına varacakken, ben içeride yemin töreni dinleyemezdim. Bu mümkün değildi” dedi. 

Bu olaylardan hepimizin toplum olarak çıkaracağı dersler olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı, “En çok çıkarılması gereken ilk ders bu toplumun dokusunda olan ve bugüne kadar yaşattığımız hoşgörüye dayalı kültürü, farklı düşünceye sabretme ve hazmetme kültürünü devam ettirebilmemizdir. Bunu bozmaya kalkan herkesin de önüne set çekmemiz lazımdır. İkincisi, bu ülkenin güvenliğinden sorumlu makamlar da hangi fikre sahip olursa olsun, her bir vatandaşımızın can ve mal güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğunun idraki içinde olacaklar. Bu konuda maalesef polis gereken biçimde davranmamıştır. Gereken biçimde davranmasının ne kadar gerekli olduğunu ülkenin en üst makamı olarak ben altını çizerek tekrar tekrar vurguladım” şeklinde konuştu. 

Cumhurbaşkanı, “Emniyetimizi sağlamaktan sorumlu olan makamlar ülkemizde mal ve can güvenliğini sağlayamıyorsa, biz bunu kimden bekleyeceğiz?” diye sorarak bu konuda ayrıntılı rapor talep ettiğini belirterek “Bununla ilgili önümüzdeki süreçte gerekenin yapılması için üzerimize düşeni yapmaya çalışacağız. Bunun başka yolu yoktur” dedi.

Son zamanlarda yapılan araştırmalarda yurttaşların polise güven duyduğunun görüldüğünü anımsatan Cumhurbaşkanı, “Bunun bozulmamasını istiyoruz. Burası bir hukuk devleti olmak durumundadır. Kaba kuvvet devleti olamaz, şiddete rağbet edilemez. Buna tahammülümüz yoktur. Bunu hukuk ve demokrasi içinde savunacağız”.

“İçimizde bizleri bölmeye hevesli çok provokatör vardır” şeklinde konuşan Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bu, bazen yazılarla bazen de böyle şiddete tevessül edilerek yapılabilir. Biz her türlü fikre saygılı olacağız, ama şiddete de asla prim vermeyeceğiz. Toplumu ikiye bölecek davranışlardan da sakınılması gerektiğini söylüyorum” dedi.

Barış, hukuk ve hoşgörü içinde bugüne kadar çok eylemler yapıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı, konuştu:

“Demokratik eylem herkesin hakkıdır. Afrika Gazetesi’nin önüne gelip protesto eyleminde bulunmak isteyenlerin de hakkıdır. Ama taş, sopa ile değil. Bu son olaylar, şiddete yönelme konusunda bir alarmdır. Bunu toplum olarak benimsemediğimizi göstereceğiz ama hukuki olarak da yetkili makamlar olarak da üzerimize düşeni yapacağız”.



Afrika gazetesi "Türkiye'den Bir İşgal Harekatı Daha" manşetini atmış, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan "Kuzey Kıbrıs'taki kardeşlerini tavır almaya” davet etmiş, bunun üzerine 22 Ocak Pazartesi günü ülke bir linç girişimine sahne olmuştu.
 

Polisin gözlerinde önünde Afrika gazetesini taşlayan, camlarını kıran, balkonuna tırmanan grup; ellerinde Türkiye ve kayı boyu bayrakları ile Meclis önüne de yığılmıştı.
 

Ayrıca iki eylemci Çevvik Kuvvet’in koruduğu Cumhuriyet Meclis'in çatısına çıkarak tekbir getirmişti. 
 

CTP milletvekili Doğuş Derya yemin ederken Meclis içindeki bir grubun sözlü saldırısına uğradığı günde, Derya'nın "Faşizme Karşı Omuz Omuza" sözleri üzerine YDP Milletvekili Bertan Zaroğlu, katip koltuğundan kendisine gazete fırlatmıştı.
 

Göstericiler,  Kıbrıslı Türk lider ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın üzerine de yürümüş, polisin gözü önünde Cumhurbaşkanı’na küfür ederek, yuhalamıştı.
 

Cumhurbaşkanı Akıncı, “güvenlik zafiyeti” nedeniyle Polis Genel Müdürü’nden geniş rapor isterken, Kıbrıs ve dünya basını ile ajanslar da bu gelişmelere geniş yer verdi.

 

Bu haber toplam 4537 defa okunmuştur
İlgili Haberler