
“Hurda otobüslere T izni veriyorlar”
28 öğrencinin yaralanmasıyla sonuçlanan otobüs kazasının ardından gündeme gelen Karpaz’daki öğrenci taşımacılığı ile ilgili YENİDÜZEN’e konuşan yetkililer, “taşımacılığın hurdalarla yapıldığını” söyledi, “denetimsizlik ve siyasi rant” iddiasında bulundu.
▶ 28 öğrencinin yaralanmasıyla sonuçlanan otobüs kazasının ardından gündeme gelen Karpaz’daki öğrenci taşımacılığı ile ilgili YENİDÜZEN’e konuşan yetkililer, “taşımacılığın hurdalarla yapıldığını” söyledi, “denetimsizlik ve siyasi rant” iddiasında bulundu
Ebru OSMAN
Karpaz bölgesinde onlarca yıldır görmezden gelinen okul taşıma sistemi, Çarşamba gün yaşanan ve 28 öğrencinin yaralanmasıyla sonuçlanan otobüs kazasının ardından yeniden gündeme geldi.
Hurda araçlarla yapılan okul servisleri, denetimsizlik ve suskunlukla büyüyen sistemsel çöküşü ortaya çıkardı.
YENİDÜZEN’E konuşan yetkililer ve meslek odaları “sadece şoför değil, tüm düzen sorgulanmalı” diyerek sorumluların hesap vermesini istedi.
Karpaz Çevre Koruma ve Sosyal Aktivite Derneği Başkanı Fırat Borak, bölgedeki otobüs sorununun 50 yıllık kronik bir sorun olduğunu vurgularken, Dipkarpaz Belediye Meclis Üyesi Evren Dağ, kazaya karışan aracın sahibinin oğlunun direksiyon başında olduğunu ve otobüsün fren arızasını bildiğini ileri sürdü.
Kazanın ardından açıklama yapan Kıbrıs Türk Makine Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner ise kazaya karışan otobüsün “demir yığını” olduğunu ve bu araçlara hiçbir teknik kriter aranmadan T izni verildiğini belirtti. Bölge halkı, yıllardır turizmde kullanılan lüks otobüslerle kıyaslandığında öğrencilerin hurda araçlara mahkûm edildiğini, herkesin susarak bu insanlık dışı tabloya ortak olduğunu dile getirdi.
Kazanın ardından yetkililere “sorumlular en ağır şekilde cezalandırılsın” çağrısı yapıldı.
Karpaz Çevre Koruma ve Sosyal Aktivite Başkanı Fırat Borak, “Karpaz bölgesindeki otobüslerle ilgili sorun 50 yıllık bir sorundur” dedi, üniversite öğrencisi olduğu yıllarda öğrencilerin üşümemesi için otobüsün içinde odun sobası yakıldığını hatırladığını söyledi.
Karpaz-Yenierenköy bölgesindeki otobüs sorununun yalnızca Erenköy Lisesi’nde olmadığını aynı sorunun bölgedeki ilkokul, ortaokul ve diğer mevcut 14 köyde de yaşandığını vurgulayarak, “Otobüsler çökmüş ve berbat durumdadır, hepsi yıkık döküktür” diye konuştu.
Borak, otobüs sahiplerinin aynı zamanda turizm tesislerine de hizmet verdiğini, ancak orada kullandıkları otobüslerin lüks ve yeni model otobüsler olduğunu belirterek, “Otobüsçüler turizmde para kazanacak ve burada bölge halkı sesini çıkarmıyor diye bu otobüslerle taşımacılık yapmak insanlık dışıdır” dedi.
Borak, taşımacılık yapan kişilerin “bu otobüsten sonuna kadar faydalanayım ve kullanayım” mantığıyla ilerlediğini söyledi.
“Herkes bu konuda elini taşın altına koysun, bu kazaya sebep olanlar kimse, bu izni kim veriyorsa ve kim kullanıyorsa en ağır cezayı almaları lazım” vurgusu yaptı.
Dipkarpaz Belediye Meclis Üyesi Evren Dağ, Karpaz-Yenierenköy bölgesindeki otobüslerin 1974 öncesine ait “hurdadan çıkma” otobüsler olduklarını söyleyerek, “Karpaz halkının taşımacılıkta yaşanan sorunları bilmesine rağmen sesini çıkarmadığını” ifade etti.
Dağ, kazayı yapan şoförün otobüsün sahibinin oğlu olduğunu söyleyerek, “Şoför bu otobüsün frenlerinin bozuk olduğunu biliyordu” iddiasında bulundu, “Bugün adada kaç tane otobüsçü varsa ya örgüt başkanıdır ya da siyasi işlerin içindedir” ifadelerini kullandı.
Dağ, “Dün bu olay başımıza gelmeseydi hiç kimsenin sesi çıkmayacaktı ve her şey olduğu gibi devam edecekti, o yüzden bu konuda bizler de suçluyuz” dedi.
Kıbrıs Türk Makine Mühendisleri Odası Birliği Başkanı Ayer Yarkıner, kaza yapan otobüsün ‘tamamen demir yığını’ olduğunu ve ömrünün sona erdiğini söyledi. Otobüsün 18 yıllık bir araç olmasına rağmen T izni verildiğini belirten Yarkıner, okul taşımacılığı için kullanılan araçlara yönelik herhangi bir kriter aranmadığının altını çizdi.
Yarkıner, polisin Kıbrıs Türk Makine Mühendisleri Odası Birliği’nden görüş talebinde bulduğunu ve Salı günü polisle birlikte otobüsü denetleyerek dosya sunacaklarını söyledi.
Karpaz Çevre Koruma ve Sosyal Aktivite Başkanı Fırat Borak:
“Bu 50 yıllık bir sorundur, hep görmezden gelindi”
Karpaz Çevre Koruma ve Sosyal Aktivite Başkanı Fırat Borak, “Karpaz bölgesindeki otobüslerle ilgili sorun 50 yıllık bir sorundur. Yıllardan beri bu okullarda öğrenci olan kişiler bu eski otobüslerle ilgili sıkıntıları çektiler.” İfadelerini kullandı. Borak, üniversite öğrencisi olduğu yıllarda öğrencilerin üşümemesi için otobüsün içinde odun sobası yakıldığını söyledi, “ne durumlardan geldik, ne durumlarda gidip geliyoruz” dedi.
“Bu kazayla birlikte şimdi herkeste bir farkındalık oldu”
Borak, önceki gün gerçekleşen kazanın halka büyük bir farkındalık kattığını belirterek “insanlar sanki bu kaza oldu da böyle bir sorun yenile oluşmuş gibi davranıyorlar. Bu kazayla birlikte şimdi herkeste bir farkındalık oldu” şeklinde konuştu.
Karpaz-Yenierenköy bölgesindeki otobüs sorununun yalnızca Erenköy Lisesi’nde olmadığını aynı sorunun bölgedeki ilkokul, ortaokul ve diğer mevcut 14 köyde de olduğunu vurgulayarak, “Otobüsler çökmüş ve berbat durumdadır, hepsi yıkık döküktür” diye konuştu.
“Bölge halkı sesini çıkarmıyor diye bu otobüslerle taşımacılık yapmak insanlık dışıdır”
Borak, otobüs sahiplerinin aynı zamanda turizm tesislerine de hizmet verdiğini, ancak orada kullandıkları otobüslerin lüks ve yeni model otobüsler olduğunu belirterek, “Otobüsçüler turizmde para kazanacak diye ve burada bölge halkı sesini çıkarmıyor diye bu otobüslerle taşımacılık yapmak insanlık dışıdır” dedi.
Borak, bölge halkının sesini çıkartmadığından dolayı bölgedeki otobüslerin değişmediğinin altını çizerek taşımacılık yapan kişilerin “bu otobüsten sonuna kadar faydalanayım ve kullanayım” mantığıyla ilerlediğini söyledi.
Borak, “Bölgedeki taşımacılık yapanların kişisel araçlarına bir bakılsın, nasıldır? Kendi canları candır, bizim evlatlarımızın canı can değil mi?” sorularını yöneltti.
“O direksiyonu tutuyorsan tüm önlemleri almak zorundasın”
Borak, bölgedeki çocukların yıllardır taşımacılıkta sorunların yaşandığını söylediğini ve bunu herkesin bildiğini söyleyerek; “Sıkıntı otobüslerin kendisindedir, birçok iddia var, çocukların yere oturduğu iddiası var, kapasitesinden fazla kişi alıyor otobüse. Bu otobüsü süren kişi böyle olmasını istemezdi tabii ki ancak o direksiyonu tutuyorsan tüm önlemleri almak zorundasın. O otobüste en ufak bir risk varsa o otobüse kimseyi bindirmeyeceksin.” İfadelerini kullandı.
“Bu yaşanan olay bütün ada geneli için bir ders ve bir mesajdır”
Borak, bölgedeki otobüslere hiçbir denetim yapılmadığını vurgulayarak, “öyle otobüsler var ki önü bir yerde arkası bir yerde gidiyor” diyerek, “bu otobüsler nasıl muayeneye giriyor?” sorusunu sordu. Borak, “Bu otobüsün muayeneye girdiğini kimseye inandıramazsınız, polis kontrole geldiği zaman bu otobüsler yoktur diyorlar, muayene giren otobüsler başka diyorlar, bununla ilgili bir sürü iddialar var, bunların üzerinde gidilmesi lazım” dedi.
Borak, “umuyorum ki bu yaşanan olay bütün ada geneli için bir ders ve bir mesaj olur, çünkü çok büyük bir kaostan kurtulduk, bugün 5-10 tane cenaze olabilirdi, Allahtan olmadı” şeklinde konuştu.
“Bu otobüsü süren şoför değil, mal sahibidir”
Borak, Yenierenköy’ündeki halkın psikolojisinin bozulduğunu söyleyerek, kazanın gerçekleştiği akşamında kızının bile kendisine ‘baba ben yarın okula otobüsle gitmek istemiyorum’ dediğini söyledi.
Borak, “Herkes bu konuda elini taşın altına koysun, bu kazaya sebep olanlar kimse, bu izni kim veriyorsa ve kim kullanıyorsa ciddi bir yaptırım yapmaları lazım ve bu kişiler en ağır cezayı almaları lazım” şeklinde konuştu ve cümlesine şöyle devam etti; “Bu otobüsü süren şoför değil, mal sahibidir, otobüsün sahibinin oğludur” diye vurguladı.
Aynı zamanda, ailelerden savcılığa suç duyurusuna gidecek olan kişilerin olduğunu belirten Borak, “Bu şimdiki bir sorun değildir, 50 yıllık bir sorundur ancak hep görmezden gelindi. Maalesef ki istemediğimiz bir şekilde sonuçlandı ama şükürler olsun ki herhangi bir ölümle neticelenmedi” dedi.
“Çözüm gelmezse, eyleme kadar gidilecek”
Böylesi travmatik bir olayın yaşanmasına yalnızca ‘geçmiş olsun’ mesajlarıyla bir çözüm olmadığını belirten Borak, hükümetin bu durum için bir çözüm bulması gerektiğinin altını çizdi. Çözüm bulunmadığı taktirde bu durumun eyleme kadar gidileceğini ve gerekirse çocukların bile okula gitmeyeceğini belirten Borak, “bu konuda netiz, çocuklar da bu konuda net, onlar bilinçsiz değiller, ilkokul, ortaokul ve lise otobüsleri hep aynıdır, bu otobüslerin hepsi yenilenecek! Bu konuya bir an önce çözüm istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Dipkarpaz Belediye Meclis Üyesi Evren Dağ:
“Bu olay başımıza gelmeseydi hiç kimsenin sesi çıkmayacaktı”
Dipkarpaz Belediye Meclis Üyesi Evren Dağ, önceki gün yaşanan kaza ile ilgili Karpaz-Yenierenköy bölgesindeki otobüslerin 1974 öncesine ait olduklarını ve hurdadan çıkma otobüsler olduklarını belirterek, Karpaz halkının taşımacılıkta yaşanan sorunları bilmesine rağmen sesini çıkarmadığına değindi. Dağ, “bu yaşanan olay bizim ve vekillerin suçudur, hükümetin veya şoförün suçu değildir, bu durum düzeltilmedikçe bu tarz olayları daha çok göreceğiz” diyerek şöyle devam etti; “Bu olay her yerde olabilirdi, bu saatten sonra hükümeti sıkıştırıp, taşımacılık izninin yaşını düzenlemeleri lazım” dedi.
Dağ, kazayı yapan şoförün otobüsün sahibinin oğlu olduğunu söyleyerek, “Şoför bu otobüsün frenlerinin bozuk olduğunu biliyordu, benim çocuğum da bir önceki otobüsteydi, lastikleri patlayınca binmemişler diğer otobüse. Otobüs 50 metre gitmeden kaza yaptı, direksiyonu kesmese dereye düşeceklerdi ve kimse kurulamayacaktı” şeklinde konuştu. Dağ, “Dün bu olay başımıza gelmeseydi hiç kimsenin sesi çıkmayacaktı ve her şey olduğu gibi devam edecekti, o yüzden bu konuda bizler de suçluyuz.” dedi.
Dağ, “Bugün adada kaç tane otobüsçü varsa ya örgüt başkanıdır ya da siyasi işlerin içindedir” ifadelerini de kullandı.
Kıbrıs Türk Makine Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner:
“Bu otobüs tamamen demir yığınıdır ve ömrü sona ermişti”
Kıbrıs Türk Makine Mühendisleri Odası (KTMMOB) Başkanı Ayer Yarkıner, önceki gün kazanın gerçekleştiği otobüsle ilgili otobüsün askerde hurdaya çıktığı iddialarının olduğunu ancak bu iddiaların yanlış olduğunu açıkladı. Yarkıner, “Askerdeki araçlar ekonomik ömrünü doldurmaları sonucu HEK’e çıkmaz” diye konuştu.
Yarkıner, “Bu otobüs tamamen demir yığınıdır ve ömrü sona ermişti” diyerek bu otobüsün 18 yıllık bir araç olduğunu ve bu araca T izni verildiğini belirtti. “Burada T izni rantı var” diyen Yarkıner, normalde Turistik taşımacılığında T izni 8 yaşına kadar olan araçlara verilirken, okul taşımacılığı için kullanılan araçlara yönelik herhangi bir kriter olmadığını vurguladı. T izni almanın 30 bin Sterlin olduğunu dile getiren Yarkıner, bu meblağın arabanın değerinden daha fazla olduğunu söyledi.
Yarkıner, polisin Kıbrıs Türk Makine Mühendisleri Odası Birliği’nden görüş talebinde bulduğunu ve Salı günü polisle birlikte otobüsü denetleyerek dosya sunacaklarını belirtti.
Yarkıner, “Sadece sürücüyü, cansız yolu ya da cansız aracı değil, sistemi sorgulamamız gerekiyor” diyerek 2022’den bu yana ölümlü trafik kazalarının yüzde 300 arttığına vurgu yaptı. Yarkıner,“2022’de 21 kişi, 2023’de 49 kişi, 2024’te 51 kişi, bu yıl ise 22 kişi öldü” diye belirterek, bu yılki gerçekleşen kazaların 11 tanesi trafik cezaların yükseltilmesiyle ilgili çıkartılan son yasadan sonra yaşandığına işaret ederek, trafik güvenliğiyle ilgili koymuş oldukları yasaların hiçbir işe yaramadığını ve bu güvenliği sağlamak için düzgün bir adım atılmadığını ifade etti.