Ebru OSMAN

Kıbrıs’ın kuzeyinde aşırı sıcaklar, açık alanda çalışan işçilerin yaşamını ve çalışma koşullarını güçleştiriyor. YENİDÜZEN’in görüştüğü inşaat emekçileri, günün en sıcak saatlerinde çalışmanın fiziki olarak zorlayıcı olduğunu dile getirdi. Öğle saatlerinde yaşanan yoğun sıcaklık, işçilerin verimliliğini ve sağlıklarını olumsuz etkilerken; emekçiler 12:00-15:00 arasında çalışmanın kendileri için büyük güçlük yarattığını vurguladı.

YENİDÜZEN’e konuşan emekçiler; 40 dereceyi aşan hava koşullarında gölgede kalmaya çalıştıklarını, bazen kuyudan aldıkları suyla serinlemeye çalıştıklarını anlatarak ödenekli izin, erken mesai saati ve iş güvenliği talebinde bulundu. “Aileme ekmek götürmek için bu sıcaklarda çalışmak zorundayım” diyen çalışanlar, yetkililerin yalnızca görünürde önlem aldığını, ancak sahada çözüm sunmadığını vurguladı.

Konuyla ilgili YENİDÜZEN’e konuşan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, küresel ısınmadan kaynaklı sıcaklıkların her yıl 40 derece ve üzeri koşullarda yaşamımızı sürdürmenin artık normalleştiğini, bu konuyla ilgili yasal bir düzenlemenin yaz aylarında kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Gürcafer, Dubai ve diğer sıcak ülkelerde uygulanan sistemlerin araştırılması ve kendi ülkemizde de bu gibi bir sistemin uyarlanması gerektiğinin altını çizdi.

İş Sağlığı Güvenliği Başkanı Erkay Özgör, Çalışma Bakanlığının geçtiğimiz yıllara göre bazı düzenlemeler yaptığını ancak bu düzenlemelerin 3 ay boyunca uygulanmadığını söyleyerek, hükümetin özellikle Meteroloji Dairesi’nin uyarılarını takip edip yasakları buna göre uyarlanması gerektiğini vurguladı. Özgör, alınması gereken tedbirlerde işçilerin sağlığının göz önünde bulundurması ve buna göre planlama yapması gerektiğini belirtti.

Öte yandan, İnşaat Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Abdullah Ekinci de açık alanlarda çalışılmasının sınırlandırılması gerektiğini belirterek, Kıbrıs’ın güneyinde 1-15 Ağustos tarihleri arasında inşaat faaliyetlerinin durdurulduğunu ve 11.00-16.00 saatleri arasında dışarıda çalışmanın yasaklandığının altını çizerek, bu sistemin kuzeyde de uygulanması gerektiğinin altını çizdi. Ekinci, “Bu sıcaklarda sadece inşaatta çalışan işçiler değil herkesin dikkat etmesi ve tedbir alması gerekiyor” diyerek herkesin dikkatli olması uyarısında bulundu.

Ekinci, su tüketimi ve beslenmenin yaz aylarında daha da önemli hale geldiğini vurgulayarak işverenlerin bu konuda sorumluluk alması gerektiğini söyledi.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer:

“Sıcak ülkelerde uygulanan çözümleri, kendi ülkemizde uyarlamamız lazım”

Artan sıcaklıklarla ilgili yasal bir düzenleme yapılması ve bu düzenlemelerin otomatiğe bağlanması için bir girişim yaptıklarını ve bunu Çalışma Bakanlığına ilettiklerini belirten Gürcafer, hava sıcaklığının 40 derece ve üzeri olmasını daha sık göreceğimizi belirtti. Gürcafer, “Eskiden hava sıcaklıklarının 40 dereceye çıkması yılda bir veya iki gün olurken, artık günümüzde küresel ısınmalardan dolayı 40 ve üzeri dereceleri çok daha sık göreceğiz. Özellikle temmuz ve ağustos ayları içerisinde Meteroloji dairesi 44-45 dereceleri göreceğimizi söylüyor.” ifadelerini kullandı. Meteoroloji Dairesi’nin ön görüleri dikkate alınarak Çalışma Bakanlığı’nın hava koşullarına uygun bir şekilde düzenleme yapması gerektiğini vurgulayan Gürcafer, sıcak ülkelerde uygulanan sistemleri örnek almamız gerektiğine değindi. Gürcafer, Dubai’yi örnek vererek; “Dünyada sıcak olan ülkelerde bu işi nasıl çözümlediklerini araştırıp, kendi ülkemizde uyarlamamız ve önlem almamız lazım. Bu önlem de ancak bir yasal düzenleme ile olur.” şeklinde konuştu.

“Güneydeki kurallar kuzeyde de uygulanmalı”

Kıbrıs’ın güneyinde de aynı sorunların yaşandığına değinen Gürcafer, günryde aşırı sıcaklarda açık alanda çalışmanın yasaklandığını belirterek, benzer uygulamaların kuzeyde de hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Kıbrıs’ta temmuz ve ağustos aylarında 40 ve üzeri hava sıcaklıkları hep olacağını ve bu sebepten dolayı tamamen yasaklama gelmesi gerektiğini belirten Gürcafer, “Ya ağustos ayı içerisinde tamamen yasaklama gelmesi veya çalışma saatlerini daha erkene alınarak 5-9 arası veya akşam 4-8 arası gibi bir düzenleme yapılması lazım. Ama kesinlikle açıkta çalışmanın yasak olması lazım.” diye konuştu. Özellikle 12.00-16.00 saatleri arasında dışarıda çalışmanın ciddi sağlık riski taşıdığını belirten Gürcafer, işçilerin gelir kaybı yaşamaması ve üretimin aksamaması adına alternatif modellerin değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Güneyde olduğu gibi Ağustos ayında ödenekli izin uygulamasının hayata geçirilebileceğini söyleyen Gürcafer, Çalışma Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, “Bir can kaybı yaşanmadan önlem alınmalı” diyerek, bu konuda acil ve ortak bir çözüm bulunması gerektiğinin altını çizdi. 

İş Sağlığı Güvenliği Başkanı Erkay Özgör:

“Çalışma dairesinin işçilerinin sağlını düşünerek planlama yapması gerekiyor”

Meteroloji Dairesi’nin verileri doğrultusunda her yıl Çalışma Bakanlığının gerekli düzenlemeleri yaptığına değinen Özgör, 12:00-15:00 saatleri arası sıcaklıkların çok yüksek olduğu için dışarıda çalışan işçilerin çalışmalarına ara verildiğini hatırlattı. Bu uygulamanın üç ay boyunca yapılmadığını söyleyen Özgör, sıcaklık derecesini takip ederek yasakların düzenlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Özgör geçtiğimiz günlerde Kıbrıs’ın güneyindeki Meteroloji Dairesi’nin artan sıcaklar için sarı alarm verdiğine değinerek alınması gereken önemleri şu sözlerde ifade etti;

“Yasak verilmese bile, yaz aylarında özellikle açık alanlarda yapılan çalışmalarda 12:00-15:00 arası daha hafif tempolu işlerin yapılması ve direk güneşe maruz kalmayacak işlerin organize edilmesi gerekiyor. Özellikle hava aldırıcı kıyafetler giyilmesi, üzerlerinde nem ya da sıcak baskısı olmaması, kişilerde tansiyon veya diğer regülasyonların fizyolojik durumların bozulmaması için gerçekten önemli. Çünkü öğlen saatlerde aşırı sıcaklardan dolayı bayılma, tansiyon değişikliği, kalp atış değişiklikleri görülebilmektedir. Bu gibi durumların yaşanmaması için işverenlerin ve Çalışma Dairesi’nin işçilerinin sağlını düşünerek hareket etmesi ve planlama yapması gerekiyor.”

İnşaat Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Abdullah Ekinci:

“Açık alanda çalışmanın sınırlandırılması gerekiyor”

İnşaat Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Abdullah Ekinci, yaz aylarında artan sıcaklıkların özellikle inşaat sektöründe ciddi sağlık riskleri oluşturduğunu vurgulayarak, açık alanda çalışmanın sınırlandırılması gerektiğini ifade etti. Ekinci, Kıbrıs’ın güneyinde 1-15 Ağustos tarihleri arasında inşaat faaliyetlerinin durdurulduğunu ve 11.00-16.00 saatleri arasında dışarıda çalışmanın yasaklandığının altını çizerek, “İnşaat Mühendisleri Odası olarak inşaat güvenliği kapsamında 11:00-16:00 saatler arasında çalışılmamasını destekliyoruz.” şeklinde konuştu.

“Sadece inşaatta çalışan işçiler değil herkesin dikkat etmesi gerekiyor”

Ekinci, su tüketimi ve beslenmenin yaz aylarında daha da önemli hale geldiğini vurgulayarak işverenlerin bu konuda sorumluluk alması gerektiğini söyledi. Kendi projelerinde bu önlemleri uyguladıklarını belirten Ekinci, mesai saatlerini erkene çektiklerini ve öğle saatlerini işçilerin sıcaktan etkilenmemesi için dinlenmeye ayırdıklarını belirtti. Ekinci, “Bu sıcaklarda sadece inşaatta çalışan işçiler değil herkesin dikkat etmesi gerekiyor, diğer sektörler de tedbirler alması gerekiyor. Çünkü bu bizim coğrafyamızın gerçeğidir ve buna da ayak uydurmamız gerekiyor.” diyerek aşırı sıcaklar altında kalınmaması ve dikkat edilmesi gerektiği uyarısında bulundu.

EMEKÇİLER NE DEDİ?

Mehmet Tektan: “Aşırı sıcaklar altında çalışmak bizi zorluyor”

“Aşırı sıcaklar altında çalışmak bizi zorluyor, çok sıcak olduğunda insan rahat bir şekilde çalışamıyor. Özellikle 12:00-15:00 saatleri arası çalışmak zor oluyor, ancak 15:00’ten sonra hava biraz serinliyor ve rahatlıyoruz. Bu sıcaklarda çok fazla önlem alınamıyor, ya biraz mola veriyoruz ve işimize 15:00’ten sonra devam ediyoruz ya da mola vermeden çalışmaya devam ediyoruz.

Hükümetten talebimiz, özellikle bu sıcaklarda dışarıda çalışan işçilere yardımcı olmaları. İşçinin hakları yenmesin ve bizi mağdur etmesinler, bu sıcakta çalışan insanlar zor durumda kalıyor ve mağdur oluyoruz. Çalışmasam para kazanamam ve aileme bakamam. Bize aşırı sıcak havalarda ödenekli izinler vererek yardımcı olsunlar istiyorum.”

Abdül Kayüm: “Hükümet çalışma saatlerini düzenlesin, bu sıcaklar altında çalışmayalım”

“40 derece ve üzeri sıcaklarda çalışmak zorlayıcı ancak ekmek parası kazanmak zorundayız, yapacak bir şey yok. Özellikle saat 13:00’ten 15:00’e kadar çok sıcak oluyor, 15:00’ten sonra havalar biraz serinliyor. Hükümetten talebim, çalışma saatleri sabah 6:00’dan 12:00’ye kadar düzenlemesi veya çalışma saatlerini 16:00’dan sonra düzenlenmesidir. Hatta çalışma saatlerini daha erken saatlere de çekebilir ama bu sıcaklar altında çalışmayalım. Günün en sıcak saatlerinde gölgelerde kalmaya çalışıyoruz, bolca su tüketmeye çalışıyoruz. Ancak yine de tüm gün güneşin altında çalışıyoruz, çok bir seçeneğimiz yok.”

Mehmet Eger: “Kıbrıs’ın güneyinde olduğu gibi ağustos ayında ödenekli izin istiyoruz”

“Sıcak havalarda çalışmak bazen gerçekten zorlayıcı oluyor ve gölgede iş yapmaya çalışıyoruz. 12:00-13:00 saatleri arasında yemek molası veriyoruz. 13:00’den sonra da mümkün oldukça gölgede çalışıyoruz. Her zaman uzun kollu giymeye dikkat ediyoruz.

Hükümetten talebimiz, Kıbrıs’ın güneyinde olduğu gibi ağustos ayında ödenekli bir ay izin istiyoruz. Çok yoğun bir dönem olduğu zaman en azından öğlene kadar çalışalım. Ancak biz öğlene kadar çalışsak bile sadece çalıştığımız saatlerde ödeniyoruz, çalışmadığımız saatlerde ödenmiyoruz, bu yüzden mecbur kalıyoruz ve çalışıyoruz. Biz sigortalıyız ancak çalıştığımız kadar para alıyoruz. Bu yüzden çalışmaya mecburuz, bazen işlerken gölgeyi takip etmek zorunda kalıyoruz.”

Nurettin Çelik: “Aileme ekmek götürmek için mecburen bu sıcaklarda çalışmak zorundayım”

“Aylık üzerinden değil günlük olarak çalıştığım için mecburi olarak aileme ekmek götürmek için bu sıcaklarda çalışmak zorundayım. Hükümet bu konuyla ilgili herhangi bir adım attı mı? Geçtiğimiz sene bir düzenleme yapacaklarını söylediler, geldiler 15-20 dakika yanımıza, ayağımızda ayakkabı ve kafamızda şapka olup olmadığını sordular bunları not alıp gittiler. Yalnızca güvenliğimize baktılar, kimse sıcakta çalışma ile ilgili bir adım atıp önlem almadı.

Güneşten kaçmaya çalışarak önlem alıyoruz. Ne kadar gölgede olsak bile, sıcak insanı yakıyor. Bir şekilde işimizi yapmak zorundayız. Kimse bu koşullarda çalışmamızı sorgulamıyor. Kendimizi serinletmek için kuyunun suyunu kullanarak üstümüze su atıyoruz, ancak her inşaatta kuyu yok, bunu yapamıyoruz.

Hükümetin umurunda bile değiliz. Üçüncü ülkelerden işçiler getiriyorlar sonra paralarını ödemiyorlar.”