
Besim: “Türkiye’den gelecek para güvencesi olmasa, Bankalar bu parayı vermezdi”
45 günlük bir borçlanmanın söz konusu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mustafa Besim, güvence verilmeseydi Merkez Bankası’nın borçlanmaya ‘aracılık etmeyeceğini’ kaydetti.
Meltem SONAY
UBP-DP Azınlık Hükümeti, ‘Ekonomik Protokol’ünü imzalama garantisi ile ‘Türkiye’den kaynak garantisi’ aldı, hemen ‘borçlanmaya’ gitti.
Azınlık Hükümeti, hem kamudaki Nisan ayı maaşlarını ödeyebilmek için bütçedeki açığı kapatmak, hem de piyasadaki ödemeleri yapabilmek adına KKTC Merkez Bankası ‘aracılığıyla’ piyasadan kısa vadeli iç borçlanmayı seçti, borç üstüne borç ekledi.
“Türkiye’den gelecek para güvencesi olmasa bankalar bu parayı vermezdi”
Merkez Bankası’nın, Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) olarak bilinen yöntemle, Maliye Bakanlığı’nın piyasadan borçlanması için aracılık ettiğini ifade eden DAÜ Öğretim Görevlisi, Ekonomist Prof.Dr. Mustafa Besim, borcun Merkez Bankası’nın vermediğini, ‘değişik bankalardan borçlanmasına yardımcı olduğunu’ belirtti.
Bu uygulamanın ikinci kez yapıldığını ifade eden Besim, bir kez de Ersin Tatar’ın Maliye Bakanlığı döneminde bu uygulamanın yapıldığını, alınan borcun da Zeren Mungan’ın bakanlığı döneminde geri ödendiğini anımsattı.
“Türkiye mali akışı başlatacağı sinyali verdi, güvence alındı ki bu iş yapıldı”
Uygulamanın doğru kullanılması halinde Maliye’nin uygun şartlarda borçlanmasına neden olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Besim konuya bir de ‘siyasal’ açıdan bakılması gerektiğine işaret etti, şöyle devam etti:
“Akıllara neden 1 ay önce Maliye Bakanı Birikim Özgür döneminde bu yönteme gidilmedi de maaş ödemesinde gecikme yaşandı sorusu gelebilir.
Ben de bu sorunun cevabını tam olarak bulamasam da akla gelen en mantıklı neden Türkiye ile imzalanacak Ekonomik Protokol’de sona gelinmesi. Türkiye mali akışı başlatacağı sinyali verdi, güvence alındı ki bu iş yapıldı”.
“Güvence verilmeseydi Merkez Bankası’nın borçlanmaya ‘aracılık etmezdi”
45 günlük bir borçlanmanın söz konusu olduğunu ifade eden DAÜ Öğretim Görevlisi, Ekonomist Prof. Dr. Mustafa Besim, güvence verilmeseydi Merkez Bankası’nın borçlanmaya ‘aracılık etmeyeceğini’ kaydetti.
Merkez Bankası’nın ‘bankaların bankası’ olduğuna ve bankaları ‘korumakla’ görevli olduğuna da işaret eden Besim, alınan bir güvence ile ‘Maliye’nin kefaletini aldığına’ vurgu yaptı.
“Borçlanarak bir yere varamayız”
Mevcut kamu maliyesi yapısına dikkat çeken ve ‘Milli gelirin % 150’sini aşan bir borç bulunduğuna vurgu Yapan Prof. Dr. Besim, “Bu borçlanmalardan yavaş yavaş vazgeçmemiz lazım. Borçlanarak bir yere varamayız” şeklinde konuştu.
Vergi tabanını genişletici, gelir artırıcı politikalar üretilmesi ve bütçe disiplininin sağlanması gerektiğini ifade eden Besim, her Dolar kuru arttığında borcun da arttığına işaret etti, bu borcun ödenmesi gerekliliğine değindi.
--------------------------------------------------------------
‘Kısa vadeli iç borçlanma’
Bütçe açığının Merkez Bankası’ndan kısa vadeli iç borçlanma yapılmak suretiyle sağlandığını açıklayan Denktaş sadece maaşların değil sektörlerin de rahatlatılacağı bir yaklaşımla ödeme planları çıkartıldığını ifade etmişti.
Denktaş, borcun geri ödemesinin planlanan süreden daha erken yapılabileceği de öngörüldüğünü kaydetmişti.
‘On gün içinde piyasaya akacak 310 Milyon TL nakit akışı’ndan bahseden Denktaş, “bir nebze de olsa halkımızı rahatlatacağına olan inançla gerçekleri kamuoyuna duyurmak görevimizdir” demişti.
‘Ekonomik Protokol’ güvencesi…
UBP-DP Azınlık Hükümeti’nin Ekonomik Protokole karşı ‘pozitif’ tavır sergilemesinin, protokol imzalanmadan Merkez Bankası’ndan borçlanma yolunu açmasında ‘etkili’ olduğu da kulislerde konuşuluyor.
Özgürgün’ün Türkiye, Davutoğlu’nun ABD ziyareti ertelendi… Tarih henüz ortada yok!..
Azınlık Hükümeti Başbakanı Hüseyin Özgürgün’ün dün yapması beklenen Ankara’ya ilk resmi ziyaretinin, Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun ABD ziyareti sonrasında gerçekleşeceği açıklanmıştı.
Hemen ardından Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun, 2-6 Mayıs tarihlerinde yapılması öngörülen Washington ziyaretinin ertelendiği haberi de geldi.
Ortada henüz ne UBP-DP Azınlık Hükümeti’nin ‘garanti’ olarak gördüğü ‘Ekonomik Protokol’ için, ne de Özgürgün’ün Türkiye ziyareti için bir tarih var.

















