1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Arazilerin hangi kamu yararı için devredildiğini topluma açıkla”
“Arazilerin hangi kamu yararı için devredildiğini topluma açıkla”

“Arazilerin hangi kamu yararı için devredildiğini topluma açıkla”

CTP Milletvekili Devrim Barçın, 18 yılda sadece 6 arazinin, Bakanlar Kurulu kararında nedeni açıklanarak, kamu yararı için devredildiğine ancak son 1 yılda 30 arazinin nedeni belirtilmeden Maliye Bakanlığı’na devredildiğine dikkat çekti.

A+A-

Ödül AŞIK ÜLKER

CTP Milletvekili Devrim Barçın, 18 yılda sadece 6 arazinin, Bakanlar Kurulu kararında nedeni açıklanarak, kamu yararı için devredildiğine ancak son 1 yılda 30 arazinin nedeni belirtilmeden Maliye Bakanlığı’na devredildiğine dikkat çekti.

Söz konusu arazilerin “yandaşlarına peşkeş çekilmesi için” devredildiğinin anlaşıldığını kaydeden Barçın, arazileri devreden bakanlığın İçişleri Bakanlığı olduğunu ve İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’un, söz konusu 30 arazinin Maliye Bakanlığı’na hangi kamu yararı için devredildiğini topluma açıklaması gerektiğini vurguladı.

Oğuz’a “hodri meydan” diyerek, bugünkü meclis toplantısında Oğuz’u bu konuda açıklama yapmaya yeniden çağıracağının altını çizen Devrim Barçın, “O kadar korkak ve kaçamak güreşiyor ki, bu arazilerin Maliye Bakanlığı üzerinden belli menfaatler sağlanarak birilerine devredilmesi iddialarını doğrulamış oluyor. Eğer Dursun Oğuz, Maliye Bakanlığı’na devredilen 30 arazinin, hangi kamu yararı için devredildiğini tek tek açıklamazsa, bu konuda menfaat elde etmek üzere bu arazilerin devredildiği iddiasını kabul etmiş olacak” diye konuştu.

Haziran 2024’te verdiği yazılı soru önergesinde, ülkedeki KKTC vatandaşı sayısı, çalışma izinli sayısı gibi 12 soru sorduğunu da hatırlatan Devrim Barçın, şunları söyledi:

“Bunların hepsi, İçişleri Bakanlığı’nda bir tuşa basarak verilebilecek rakamlardır. Çok uzun zamandır sorularımın cevabını bana vermediler. Defalarca sorgulamamıza rağmen, bu soruların cevaplarını resmi yoldan alamadım. 29 Nisan 2025’te, meclis kürsüsünde yaptığım konuşma sonrasında, Sayın Dursun Oğuz, resmi olmayan yoldan bana bunların cevaplarını iletti. Ama benim sorularım, mecliste hala açıkta duruyor. Bana mesaj yoluyla ilettiği bir iç yazışmadır. Muhaceret Dairesi İçişleri Bakanlığı’na yazdığı yazıda, KKTC vatandaşı sayısının Nüfus Kayıt Dairesi’nden alınabileceğini, turist sayısının da polisten alınabileceğini yazmış. Bu verileri bize verseler, 1 Haziran 2024 itibarıyla ülkede, kayıt dışı hariç, kaç kişinin resmi olarak bulunduğunu bulabileceğiz. Ama bunu bulmamamız adına, bize verileri vermiyor.”

 

“Kamu maliyesi, ülke tarihinde ilk defa, 4 ay üst üste eksi verdi”

Soru: Geçtiğimiz günlerde bütçe açığına dikkat çektiniz. Kamu maliyesinin durumu nedir?

Barçın: Kamu maliyesi, ülke tarihinde ilk defa, 4 ay üst üste eksi verdi. En son, Mayıs ayında yayınlanan yeni veriye göre, 3 milyar 340 milyon TL, sadece Mayıs ayında bir açık oluştu. Oluşan bu açığı kapatmak için, Maliye Bakanlığı sürekli olarak borçlanmaktadır ve borçlanma tarihlerinin de maaş ödemelerinden iki gün önce olması, bize açık ve net bir şekilde göstermektedir ki, şu anda kamu maliyesinde maaş bile ödeyecek, sosyal yardımları, engelli maaşlarını bile ödeyecek para yoktur. Dolayısıyla borç ile maaş ödeme söz konusudur. Perşembe gün, 18 milyon 300 bin dolar, 9 buçuk milyon euro, 7 buçuk milyon sterlin ve 995 milyon TL olmak üzere, 2 milyar 565 milyon TL yeni borçlanma yaptılar. Kamu maliyesinin şu anda toplam borcu, sadece 2025 yılının ilk altı ayında aldığı borç, yaklaşık 10 milyar 500 milyon TL’dir.

Maliye Bakanlığı artık borcu borçla ödeyip, üzerine de kalan eksiği kapatmak için kartopu gibi büyüyen bir borçlanma sürecine gidiyor. Buna karşılık, kamu giderlerinde maalesef tasarruf göremiyoruz. Bunun aksine Cumhurbaşkanlığı, seçime üç buçuk ay kala, müdür maaşıyla, yaklaşık 10 kişiyi özel danışman olarak istihdam etti. Bunların kamu maliyesine, kişi başı maliyeti, yaklaşık 200 bin TL’dir. Bu özel danışmanlar, herhangi bir yerden mali yetki, idari yetki almadan, tamamen Cumhurbaşkanı’nın kendi onayıyla yapılan atamalardır. Bu kişilerin, yasaya göre tek görevi, “Cumhurbaşkanı’nın isteği üzerine görüşlerini bildirmek”tir.

Masumiyet karinesine inanan bir birey ve bir partinin vekili olarak şunu belirtmek isterim, bu on danışmandan biri, ciddi yolsuzluk iddaları olan Binboğa Yem Fabrikası’nın en son genel müdürüdür. Orası mali olarak çökmüş durumdadır. En önemlisi, bir yıla yakın bir zamandır çalışanların İhtiyat Sandığı primleri yatmamaktadır. Binboğa Yem Fabrikası’nın 7-8 yıldır görevde olan ve mukayyitliğin teftiş raporu sonrası istifa eden genel müdürü, danışman olarak işe başlayan on kişiden biridir. Sayın Ersin Tatar, bu kişiyi turizm danışmanı olarak istihdam etmiştir. Seçime üç buçuk ay kala, Sayın Ersin Tatar’ın turizmi danışma ihtiyacı hissedip, istihdam yaptığı bir kişi... Kamu maliyesi batmış durumdayken, seçim çalışmalarını koordine etmek üzere, halkın vergileriyle, müdür maaşıyla, yaklaşık 10 kişi istihdam edildi.

 

“Kamu maliyesinde en önemli sıkıntıyı, gelecek sene yaşayacağız”

Kamu maliyesinde en önemli sıkıntıyı, gelecek sene yaşayacağız. Bütçe Yasası’na göre, borçlanma limitimiz, bütçe açığı kadardır. Şu anda bizim bütçe açığımız, 18 milyar 279 milyon TL olarak yasalaştı. Dolayısıyla Maliye Bakanlığı, 18 milyar 279 milyon TL’den daha fazla borçlanamaz. İlk altı ayda, 10 milyar 500 milyon borçlanıldı. Hayat pahalılığı maaşlara yansıtılacak ve önümüzde daha 6 aylık bir süreç var. İlk altı ayda, borçlanma limitinin yarıdan daha fazlasının kullanılmış olması, bu seneyi çıkaramayacağımızı gösteriyor. Çıkarsak bile, yerel kaynaklarımızdan hiçbir borç ödemesi yapamadığımız için, seneye oluşacak olan açığa bir önceki seneden gelen borç yükü eklenince, önümüzdeki senenin borçlanma limitleri dolmuş olacak ve hiç borçlanma yapamayıp, kamu maliyesi neredeyse hiçbir giderini karşılayamayacak duruma gelecek.

 

CTP iktidara gelirse, ne yapacak?

Soru: CTP iktidara gelirse, bu mali tabloda ne yapacak?

Barçın: Merkezi İhale Komisyonu’nda inanılmaz bir hortumlama söz konusudur. İhalelerde kaç paraya teklif alındığını ve ihalenin kaça yaptırıldığını da, ilaçta, özel danışmanlık hizmetlerinde, temizlik-güvenlik ihalelerinde görüyoruz. Dolayısıyla, bütçedeki açığı sadece personel gideri oluşturmuyor. İhale Komisyonu üzerinden, devletin ihalelerde bağladığı miktarlar, fahiş fiyatlar aslında giderleri artırıyor. Biz iktidar olduğumuzda, ilk yapacağımız iş, Merkezi İhale Komisyonu’nun liyakatli kadrolarıyla, güncel fiyatlar üzerinden ihale bedelleriyle ihale yapmasını sağlayacağız. Buradan milyarlarca TL tasarruf elde edilebileceğini çok net görüyoruz.

Bunun yanında, şu anda vergi ödeme alışkanlıkları bozulmuştur. Her iki ayda bir, kararnamelerle çıkarılan aflarla, artık insanlar, haklı olarak, “bu yüksek enflasyonda niye vergi ödeyeyim, zaten af çıkacak” deyip, vergi ödemekten kaçınıyorlar. Kayıt dışılığı önlemenin yolu, insanlara resen vergi yollamak değildir. Bu, sistemi kurarak olabilir. Sistemin kurulması noktasında da, yıllardır yürürlüğe girmeyen yazar kasa-POS dediğimiz uygulama çok büyük önem arz ediyor.

Aynı zamanda şu anda kamuda, işe gitmeden maaş çeken insanlar olduğu, UBP-DP-YDP’nin son dönemde yaptığı 300-400 istihdamın çoğunun işe gitmediği tarafımızca tespit edilmiştir. Bu konuda gerekli yazışmaları Başbakanlık’a yaptık. Başbakanlık’ta iki yüze yakın personel görünüyor ama bunların nerede olduğu bilinmiyor. Dolayısıyla, işe gitmeyenlerin ya işe gitmesini sağlayıp kamuda verimliliği artırmayı veya işe gitmeyenlerin, disiplin soruşturmasıyla işten durdurulmasıyla kamu maliyesinde ciddi tasarruf elde edileceğini düşünüyoruz.

 

“İlk 6 ay için enflasyon %19-20 bandında”

Soru: Bir önceki asgari ücrete, hayat pahalılığı oranının altında bir artış yapılmıştı. Bununla ilgili bir mahkeme süreci var. Temmuz geldi, ikinci asgari ücretin belirlenmesi de gerekiyor. İlk 6 ay için öngördüğünüz enflasyon oranı nedir?

Barçın: İlk 5 aylık enflasyon, maaşlara yansıması öngörülen rakam %16.15’tir. Haziran ayı enflasyonu 3 Temmuz’da açıklanacak. Yaptığımız hesaplamalara göre, ilk 6 ay için enflasyon %19-20 bandında olacak. Haziran ayı enflasyonu 3 Temmuz’da açıklanacak. İlk 6 aylık hayat pahalılığı belli olduktan sonra, Temmuz sonunun son ödeme gününe bırakmadan, hayat pahalılığının altında olmayacak şekilde, geçen defa verilmeyen eksiğin de masada olması ve asgari ücrete yansıtılması gerekir. Hayat pahalılığının maaşlara ve asgari ücrete yansıtılması, bir artış değildir, insanların refah seviyesinde, alım gücünde bir artış sağlamaz. Altı ay boyunca kaybettiği alım gücünün, tekrardan altı ay önceki alım gücüne erişebilmesi için verilen bir artıştır.

 

“Oğuz, resmi olmayan yoldan bana cevapları iletti”

Soru: Mecliste verdiğiniz, cevapsız kalan çok sayıda soru önergesi var. Uzun zamandır devam eden bir vatandaşlık sayısı tartışması da gündemde. Bu konuda sizin de soru önergeniz yanıtsız kaldı. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Barçın: Haziran 2024’te yazılı soru önergesi verdim ve 1 Haziran 2024 itibarıyla ülkedeki KKTC vatandaşı sayısı, çalışma izinli sayısı gibi 12 soru sordum. Bunların hepsi, İçişleri Bakanlığı’nda bir tuşa basarak verilebilecek rakamlardır. Çok uzun zamandır sorularımın cevabını bana vermediler. Defalarca sorgulamamıza rağmen, bu soruların cevaplarını resmi yoldan alamadım. 29 Nisan 2025’te, meclis kürsüsünde yaptığım konuşma sonrasında, Sayın Dursun Oğuz, resmi olmayan yoldan bana bunların cevaplarını iletti. Ama benim sorularım, mecliste hala açıkta duruyor. Bana mesaj yoluyla ilettiği bir iç yazışmadır. Muhaceret Dairesi İçişleri Bakanlığı’na yazdığı yazıda, KKTC vatandaşı sayısının Nüfus Kayıt Dairesi’nden alınabileceğini, turist sayısının da polisten alınabileceğini yazmış. Bu verileri bize verseler, 1 Haziran 2024 itibarıyla ülkede, kayıt dışı hariç, kaç kişinin resmi olarak bulunduğunu bulabileceğiz. Ama bunu bulmamamız adına, bize verileri vermiyor.

En son Ayşegül Baybars, İçişleri Bakanı olduğu dönemde, Mart 2019’da, Nüfus Kayıt Dairesi verilerine göre, ülkedeki KKTC yurttaşlarının sayısının 252 bin 497 olduğunu açıklamıştı. Nüfustan vazgeçtik, Dursun Bey’e çok net bir şey soruyoruz, “bu ülkede, şu anda kaç tane KKTC vatandaşı var?” Bu sayıyı vermekten kaçınmak, akıllara başka soru işaretlerini getiriyor. Dolayısıyla Dursun Bey, bu sorulardan kaçarak, hem görevini yapmıyor, hem de oturduğu koltuğun hakkını net bir şekilde veremiyor.

 

18 yılda 6, son bir yılda 30 devir...

Soru: 1 yılda 30 arazinin Maliye Bakanlığı’na devredildiğini açıkladınız. Yasal mevzuata göre bu araziler hangi şartlarda nasıl devredilebilir? 

Barçın: Yasalarımıza göre, 1975’ten sonra, kişi mülkiyetinde olmayıp, Kıbrıs Cumhuriyeti mülkiyetinde olan araziler İçişleri Bakanlığı’nın kullanımına, sadece güneyde mal bırakan eşdeğercilere, güneydeki mallarına karşılık tahsis edilmek üzere ayrılmıştır. Bu araziler, halk arasında “KKTC malı” olarak bilinir. Bu araziler, Anayasa ve yasa gereği sadece eşdeğercilerin, güneydeki mallarına karşılık verilebilir, başka hiçbir amaçla verilemez. Bugüne kadar, bu amaç dışında, 18 yılda, UBP ve CTP döneminde, sadece altı kez, kamu yararı gözetilerek, Bakanlar Kurulu kararında da söz konusu kamu yararının ne olduğu açıkça yazılarak bu araziler devredildi. Örneğin “İskele’de şu arazi okul binası yapılması amacıyla Eğitim Bakanlığı’na”, “Yeni Erenköy’de kamu yararı için, piknik alanı olarak kullanılmak üzere”, “Minareliköy’de yeni cezaevi yapılmak amacıyla İçişleri Bakanlığı kontrolüne” şekilde... 18 yılda sadece 6 defa...

Son bir yıl içerisinde ise, sadece “kamu yararı” ifadesi yazılarak, 30 arazi Maliye Bakanlığı’na devredildi. Maliye Bakanlığı’na devredilmesi demek, bu arazileri kamu yararı için Maliye Bakanlığı kullanacak demektir.

 

“Yandaşlarına peşkeş...”

Bunları kürsüden sorguladığımızda, Özdemir Bey panikledi, bir itirafta bulundu ve “Ben bu arazileri Devlet- Emlak Dairesi üzerinden kiralayabilirim ama kiralamadım henüz” dedi. Anladığımız şudur ki, Bakanlar Kurulu’nun kamu yararı için Maliye Bakanlığı’na devrettiği araziler, kamu yararı adına kullanması için değil, yandaşlarına peşkeş çekilmesi içindir. Bu arazilerden biri Bellapais’te villalar bölgesinde, bir diğeri İskele’de denize çok yakın bir yerdedir. Bu araziler, şu anda Maliye Bakanlığı’nın bünyesinde duruyor.

Biz meclise konuşma başlığımızı önceden bildiririz ve ilgili bakanın salonda olması gerekir. Sayın Dursun Oğuz, geçen hafta yoklamayı verdi ve ben kürsüye doğru yürürken, kendisi meclisten kaçtı. Ona hodri meydan diyorum, Pazartesi (bugün) yine kendisini karşıma çağıracağım. Bu arazileri Maliye Bakanlığı’na kamu yararı için devreden bakanlık, önerge hazırlayan bakanlık İçişleri Bakanlığı’dır. Dursun Oğuz’un, bu 30 arazinin Maliye Bakanlığı’na hangi kamu yararı için devredildiğini topluma açıklaması gerekir. O kadar korkak ve kaçamak güreşiyor ki, bu arazilerin Maliye Bakanlığı üzerinden belli menfaatler sağlanarak birilerine devredilmesi iddialarını doğrulamış oluyor. Eğer Dursun Oğuz, Maliye Bakanlığı’na devredilen 30 arazinin, hangi kamu yararı için devredildiğini tek tek açıklamazsa, bu konuda menfaat elde etmek üzere bu arazilerin devredildiği iddiasını kabul etmiş olacak.

 

“Hükümete geldiğimizde yasadışı tahsisleri iptal edeceğiz”

Soru: Bu konuda nasıl bir girişim yapmayı düşünüyorsunuz?

Barçın: Bu arazilerin kullanım hakkı, eşdeğeri olan insanlara aittir. Dolayısıyla, dava açabilecek olan kişiler, bu olaydan etkilenen, meşru menfaati olan kişilerdir. Buradan eşdeğerine karşılık mal alamayanlara çağrı yapmak istiyorum, CTP olarak, dava açma noktasında her türlü yardımı yapacağız. CTP olarak dava açamıyoruz ancak yanlış bir karar, idare tarafından, mahkeme kararı olmadan da düzeltilebilir. Bunlar Anayasa ve yasaya aykırı devirlerdir. Hükümete geldiğimizde yasadışı tahsisleri iptal edeceğiz.

 

“Sosyal konutlar yine yapılamayacak”

Soru: Sosyal konut konusu da gündemde. UBP Gençlik Kolları Başkanı, basın aracılığıyla hükümete çağrı yaptı ve “Gençler ev alamıyor, bir şey yapın” dedi. Sosyal konut yapma konusunda hükümetin tavrıyla ilgili düşünceniz nedir?

Barçın: Bu çağrıyı yapan UBP Gençlik Kolları Başkanı’nı gerçekten takdir ediyorum ve doğru bir çağrı yaptığını ortaya koymak istiyorum. Çünkü, kendi mensubu olduğu partinin yöneticileri, henüz bu ülkede gençlerin ev sorununu görebilmiş değil. Dolayısıyla, UBPli bu gencin çığlığı, gençlerin ev konusunda ne kadar çaresiz, tükenmiş ve yeni ev alma noktasında ailelerinin yardımcı olamayacağının acı bir itirafıdır. Doğruları söylemek her zaman iyidir. Bu genç de, doğruları söylemiştir. Bu hükümet, ev taleplerini yerine getirebilecek sosyal konutları yapma noktasında gerekli iradeyi gösterememiştir. Çok üzülüyoruz. Defalarca kürsüye çıktık, komitelerde ifade ettik. CTP sosyal konutların bir an önce yapılıp, ihtiyaçlı gençlere uygun fiyatlarla satılması gerektiğini ortaya koyuyor. Bu noktada, yasa çalışmalarında çok katkı koyduk. Ama üzülerek gördük ki, tüm uyarılarımıza rağmen, yasayı, yine sosyal konutların yapılmasını engelleyecek bir şekilde yaptılar. Buradaki sorunu kuliste UBPliler de kabul etti. Yasaya göre, sosyal konutları bir yapı kooperatifi yapacak. Şu anda bir tane yapı kooperatifi var. Yasaya göre Müteahhitler Birliği’nin üyelerinin en az %51’i bu kooperatife üyeyse, bu kooperatif bu sosyal konutları yapacak. Defalarca uyardık, Müteahhitler Birliği’ne gerçek kişiler değil, şirketler üye olabilir, yasaya göre kooperatife ise, şirketlerin direktörleri, gerçek kişiler üye olabilir. Bizim yaptığımız uyarıya rağmen, yasayı bu şekilde geçirdiler. Şu anda Müteahhitler Birliği’nin üyesi olan hiçbir şirket, kooperatif üyesi olamadığı için, yasanın sosyal konut yapma maddesi otomatik olarak işletilemeyecek ve sosyal konutlar yine yapılamayacak.

 

“Müteahhitler Birliği üyesi her müteahhit teklif verebilsin”

Bu ülkedeki yerli iş insanlarımızın sosyal konutlar yapması gerekir. Ama sosyal konutların açılacak olan ihalelerine, sadece kooperatif başvurabilir. Bu kooperatifin de sınırlı üyesi vardır, kooperatife üye olmayanları dışarıda bırakmak doğru değildir. Bu ülkenin her müteahhidine, bu ihaleye katılma imkanı verilmesi gerekir. Şeffaflık adına yapılması gereken budur. Sosyal konut yapımıyla ilgili tüm ihale koşulları düzenlenmiştir. İsteyenler teklif verecek, uygun olan tercih edilecek ve bu yapılacak. Bunu bir kooperatifin yapmasına gerek yok. Bu yasa yapılırken, kooperatifin 13 üyesi vardı. Bu imkanın 13 üyeli bir kooperatife verilmesi, eşitliğe, şeffaflığa aykırıdır. Çözüm nettir, parti olarak buna oyumuz da olur. Kooperatifi kaldıralım çünkü hukuki olarak ciddi sıkıntı çıkarıyor. Müteahhitler Birliği üyesi her müteahhit teklif verebilsin ve o tekliflere binaen, idarenin seçeceği bir müteahhit bu sosyal konutların yapımına başlasın.

 

“Mali tablo ülkeyi erken seçime götürecektir”

Soru: Mevcut ortamda erken seçime gidilecek mi?

Barçın: Ülke ekonomisi noktasında, maliyenin yapısı ortada. Bu ülke ekonomisini daha fazla yürütemeyeceklerini, kendileri de konuşuyorlar. Koltukları terk edip, erken seçime gitmeyi, bu yönetimsizlik nedeniyle, bir tercih olarak kullanacaklarını görüyoruz. Mali tablo ülkeyi erken seçime götürecektir. Bunu sadece CTP değil, hükümetin kendi ortakları da gördüğü için, erken seçim kaçınılmazdır.

 

“Bu seçim irademiz noktasında artık son kavgadır”

Soru: Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi için durumu nasıl görüyorsunuz?

Barçın: Cumhurbaşkanlığı sürecinde, gerek sokakta, gerek anketlerde, halk arasında yaptığımız her temasta, Sayın Tufan Erhürman’ın bu seçimi alabileceğini görüyoruz. Çünkü Sayın Tufan Erhürman’ın, CTP’nin ve Sayın Tufan Erhürman’ı destekleyen birçok kesimin ortaya koyduğu şudur; bu seçim irademiz noktasında artık son kavgadır. Bu kavga, UBP, CTP, DP, YDP kavgası değildir, irademize, kimliğimize, kültürümüze sahip çıkma kavgasıdır. İnsanca yaşayabilme noktasında, geldiğimiz bu çıkmazdan çıkış umudu olarak Sayın Tufan Erhürman görülüyor. Erhürman sadece CTP’nin adayı değildir. Tüm kesimler, hangi partiden olursa olsun, bu ülkede son umut olarak Erhürman’ı gördükleri için, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Tufan Erhürman’ın kazanacağını, hem halkla temaslarımızda, hem de anketlerde görüyoruz.

 

LISTE

liste-1.jpg

Maliye Bakanlığı’na bir yılda devredilen 30 arazinin listesi

 

BALABAYIS- ISKELE

balabayis.jpg

iskele-006.jpg

Maliye Bakanlığı’na devredilen 30 araziden sadece iki örnek, biri Bellapais’te villalar bölgesinde, bir diğeri ise İskele’de denize çok yakın bir yerde…

 

 

document-12-1.jpg

Barçın, Haziran 2024’te verdiği yazılı soru önergesindeki 12 sorunun cevaplarını, İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’un, resmi olmayan yoldan, mesajla kendisine ilettiğini söyledi. İşte o belge...

 

 

Bu haber toplam 1048 defa okunmuştur
Etiketler :