1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “2025’e gireceğiz ama Türkiye’nin 1980’i gibi yaşıyoruz”
“2025’e gireceğiz ama Türkiye’nin 1980’i gibi yaşıyoruz”

“2025’e gireceğiz ama Türkiye’nin 1980’i gibi yaşıyoruz”

Kıbrıs’ın kuzeyinde patates fiyatlarındaki artış, halkı uygun fiyatla patates almak için Toprak Ürünleri Kurumu (TÜK) önünde uzun kuyruklar oluşturmaya itti.

A+A-

Ebru OSMAN

Kıbrıs’ın kuzeyinde artan patates fiyatlarının marketlerde 100 TL ve üzeri satışa sunulmasıyla birlikte, Türkiye’den ithal edilen Sivas patatesin kilosunu 26 TL’den satın alabilmek için halk saatlerce Toprak Ürünleri Kurumu (TÜK)’nun önünde kuyruk bekledi. Türkiye’den ithal edilen patateslerin fiyatları şu şekilde; 10 Kg 260 TL, 25 Kg 650 TL.

Geçtiğimiz hafta Perşembe günü sıra sayısı olmamasından kaynaklı krizler yaşandığından, Toprak Ürünleri Kurumu (TÜK) patates satış deposu Cuma günü sıra numarası almayan kişilere patates vermeme kararı aldı. Getirilen bu yeni kuralda, vatandaş patates almak için sabah saat 07:00’den gelmeleri ve sıra numarası almaları gerekiyor. Toplamda 150 kişiye sıra numarası verilen vatandaşlar uygun fiyata patates alacak diye resmen eziyet çekti…

Geçitkale’den çıkıp, Akdoğan’dan gelecek olan kamyon, ‘yolda lastiği patladı’ gerekçesiyle vatandaşları saatlerce bekletti. Kamyonun gelmesini dört gözle bekleyen vatandaşlar bekledikleri esnada isyanlar etmeye başladı. Ayrıca patatesin gelmesinin beklendiği esnada yumurtacı dağıtımı başlandı. Bir vatandaş, "Yumurta bile yumurtladı, patates hala Akdoğan’dan gelemedi" diyerek durumu eleştirdi.

Saat 09:00’da gelecek denilen patates kamyoneti, 13:15’te geldi. Kamyonun gelmesiyle birlikte, vatandaşların bazıları alkışlarla kamyoneti karşıladı. Patateslerin dağıtımı saat 13:40’ta gerçekleşti. Sırayla 5’er kişinin numarasını çağırarak ambarın içerisinde vatandaşlara patatesleri dağıttılar. Saatlerce bekledikten sonra patateslerine kavuşan vatandaşlar mutlu bir şekilde oradan ayrıldı.

Kıbrıs’ın kuzeyindeki patates fiyatlarının artışıyla ilgili görüşlerini paylaşan bazı vatandaşlar, yaşanan durumu şu şekilde değerlendirdi; “bu yaşananların sorumlusu tek bir kişi değildir, birincisi devlet, ikincisi üreticiler, üçüncüsü de halktır. Halkta da suç var diyorum çünkü bu kadar pahalı fiyatlar olduğu zaman halkın bu ürünleri almaması gerekiyor, böylece patates ellerinde kaldığı için fiyatı düşürmek zorunda kalacaklar. Sesimizi çıkartmanın en güzel yolu patatesi marketlerden almamak.” Bir diğer vatandaşımız ise, “hepimizin üreticiyi desteklememiz lazım, çünkü üretmeyen toplum yok olmaya mahkumdur. Burada hep beraber yaşamak zorundayız, bilsinler ki halk olmadan ülke olmaz.” şeklinde konuştu.

 

Rüştiye Gökpınar: “Yaşananların sorumlusu yönettiğini zanneden ve yönetemeyenlerdedir”

“Patates için sıraya girmekten kim memnun ki? Saçma sapan bir durum yaşıyoruz.

Nüfusumuz çoğaldı, artık üretim yetmiyor, Kıbrıs’ın toprakları bu kadar halkı kaldırmıyor, tıpkı hastanenin kaldırmadığı, yolların kaldırmadığı gibi. Ben 1974 öncesini bilen bir insan olarak, bu duruma düşmek çok acı... Keşke böyle olmasaydı, ülkem adına üzülüyorum. Bu resmen rezillik… Halk ucuz bulduğu için geliyor, çünkü hayat artık çok pahalı.

Bu uygulama çok daha iyi bir şekilde olabilirdi ama patates geldiği için aniden piyasaya vermeye çalıştılar fakat arkadaşların söylediğine göre bu patatesleri torbalayacak insan yok, onları denetleyip, kaç kişi olduklarını bilseydiler ona göre insan koyabilirlerdi. Bilimler arasında, kordinasyon ve iletişim yok. İletişim olmadığı için de halk bu şekilde perişan oluyor. Ben sağlık sorunları olan bir insanım, sabah 8.10’dan beridir buradayım, ilaçlarımı almak için eve gittim ve tekrar geldim hala bekliyorum.

Bu yaşananların sorumlusu yönettiğini zanneden ve yönetemeyenlerdedir. Laf ebesi çok, iş yapan yok.”

 

Mehmet Meraklı: “Muhtaç olduğumuz için bekliyoruz”

“Böyle bir sıraya girmekten hiç memnun değilim, ama muhtaç olduğumuz için bekliyoruz. Bu uygulama hem doğru hem yanlış. Sabah 7.30 civarında buraya geldim ve sıra numarası aldım, eğer gecikirsek son numaraları alırız o yüzden erken geldik. Bu yaşananların sorumlusu başta olanlardır.”

 

Salih Gökte: “Önceden tedbir almış olsalardı ve patatesin fiyatını bu kadar pahalı yapmasalardı, halk bu hale gelmezdi”

“Böyle bir sıraya girmekten mutlu değilim, bu uygulama yanlış. Önceden tedbir almaları gerekiyordu ki gelenler beklemesin burada, tedbir almadan bu işi yapmayacaklardı. Dün de geldim buraya fakat dün ellerinde patatesler bitmiş bu yüzden bugün tekrardan sabah sabah geldim.

Bu yaşananların sorumlusu hükümet, hiçbir işinde hayır yok. Ne düzen var ne nizam var, hiçbir şey yok, hepsine sıfır veriyorum. Eğer ki daha önceden tedbir almış olsalardı ve patatesin fiyatını bu kadar pahalı yapmasalardı, halk bu hale gelmezdi. Yazık günah halkımıza…”

 

İshak Yöncü: “Sesimizi çıkartmanın en güzel yolu patates’i marketlerden almamak”

“Perşembe günkü olaylardan sonra, en azından bir düzen oluştu, dün de gelmeme rağmen alamadım. Çünkü itişme ve kakışma oldu, alabilen aldı ve alamayan havaya baktı. En azından bugün sıra aldığım için patates alacağımdan eminim.

Bu şekilde beklemek doğru değil ancak numaramızı alıp, patatesimizi ne saat alacağımıza dair bize bilgi verseler ona göre kendimizi ayarlarız. Bize saat 9’da patatesler gelecek dediler, hala bekliyoruz.

Yaşananların sorumlusu tek bir kişi değildir, 1.si devlet, 2.si üreticiler, 3.sü de halktır.

Halkta da suç var diyorum çünkü bu kadar pahalı fiyatlar olduğu zaman halkın bu ürünleri almaması gerekiyor, böylece patates ellerinde kaldığı için fiyatı düşürmek zorunda kalacaklar. Sesimizi çıkartmanın en güzel yolu patatesi marketlerden almamak.”

 

Mehmet Şen: “Bu tamamen denetimsizlikten kaynaklı”

“Böyle bir sıraya girmekten hiç memnun değilim. Bu yaptıkları uygulamanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Bu hükümetin sorunu, madem hükümet patatesi 30 TL’ye satıyor, niye marketlerde 90 TL’ye alıyoruz? Kıbrıs’ta patates yetişiyor, ama üretici kar etmiyor. Bu tamamen denetimsizlikten kaynaklı. Bu yaşananların sorumlusu tarım bakanında.”

 

Mahmut Meniz: “Bu durumu Türkiye’deki 80’li yıllardaki hastane kuyruklarına benzetiyorum”

“Böyle bir sıraya girmekten memnun değilim, çünkü marketler ve satış noktaları insanların ceplerine iyi bir şekilde yansısa bu kuyruklar olmazdı. Devlet bir bakıma insanlara yardımcı olmaya çalışıyor, fakat buna da gerek yoktu. Eğer satış noktaları bize patateslerin fiyatlarını yansıtmasaydı böyle kuyruklar olmazdı. Ben bunu şeye benzetiyorum, 80’li yıllarda Türkiye’de hastane kuyrukları olurdu, numara alsalar bile hastane önlerinde bekleyenler olurdu. İşte tam bunun gibi bir durum yaşıyoruz.

Yaşananların sorumlusu devlet, devlet eğer denetim yapsa, marketleri dolaşıp denetim yapsa ve etiketleri kontrol etse bunlar halkımızın başına gelmezdi.”

 

Yüksel Kaçar: “2025’e gireceğiz ama Türkiye’nin 1980’i gibi yaşıyoruz ”

“Ben bu sırada beklemekten mutlu değilim, 6.45’te gelmeme rağmen 16. sırayı aldım. Ben Türkiye’de 1980 öncesini yaşamış gibi hissediyorum, 2025’e gireceğiz ama Türkiye’nin 1980’i gibi yaşıyoruz. Doğru bir uygulama olduğunu düşünmüyorum, ama insanlar kendi gereksinimlerini gidermek için mecburen gelip alıyor. 140 TL vereceğine 25TL vermeyi tercih ediyorlar. Yaşananların sorumlusu devlet, devletin buna el atması lazım ve buna bir dur demesi lazım.  Bu aradaki ikinci insanlar, üreticiden alıp markete getiren insanlar var, bunların hepsi denetlenmesi lazım. Üretici üretiyor diyelim ki 20 TL’ye satıyor, bunlar alıyor 80-100 TL’ye başka yere satıyor, market de 140 TL’ye satıyor. Elini suya sokmadan para kazanan insanları artık çıkartmaları lazım.”

 

Muhtalip Çoban: “Hepimizin üreticiyi desteklememiz lazım, çünkü üretmeyen toplum yok olmaya mahkumdur”

“Böyle bir sıraya girmekten hiç memnun değilim, çünkü bu insanların çoğunluğu, buraya gelmesi için işten izin almak zorunda kalıyor. Ama durumun bu hal olması, devletin değil, hükümetin ayıbıdır. Yaptıkları bu şey gecikmiş de olsa güzel, ancak yerli patates çıkmadan önce önlem almış olsalardı, yerli üreticilerimiz bundan zarar etmiş olmayacaklardı. Keşke bu gibi çözümleri bu gibi durumlara düşmeden önce yapsalardı, bu hepimiz için de daha iyi olurdu. Savaş çıksa böyle olmaz patates fiyatı ya…

Hepimizin üreticiyi desteklememiz lazım, çünkü üretmeyen toplum yok olmaya mahkumdur.

Bu uygulamanın doğru olduğunu düşünmüyorum, çünkü zaten bu patatesler kaç kişiye ulaşıyor ki, günlük 150 aileye ulaşacak. Yaşananların sorumlusu yönetenlerdir, aradaki sorumlular kimse, bakanlıklar veya aradaki bürokratlardır. Burada hep beraber yaşamak zorundayız, bilsinler ki halk olmadan ülke olmaz.”

 

Yılmaz Üngüder: “Burada saatlerce bekleyen insanlar var, bu bir zülümdür”

“Böyle bir sıraya girmekten memnun değilim, çünkü yaptıkları çok büyük bir hatadır ve insanlara eziyettir, burada saatlerce bekleyen insanlar var, bu bir zülümdür. Bu patatesin geceden buraya gelip ambara getirilmesi lazım ki insanlar sabah geldiklerinde direk siparişini alıp gidebilsin. Herkesin evinde çoluk çocuğu var, hastaları var, işleri var, bu iş bu şekilde olmaz. Bu şekilde satışın olması doğru değildir, bu ürünler kilolara dağıtılması lazım, bu şekilde sokaklarda beklememiz gerekmezdi.

Evimizin temel gıdası patatestir, bu şekilde insanları sokağa dökmek ve eziyet etmek bize yakışmaz ve bu durum gerçekten üzücüdür.

Yaşananların sorumlusu, bakanlar, başbakanlardır, bence hepsi suçludur. Patates gelmeden önce patates geldi diye halka açıkladılar fiyatıyla birlikte, halkı buraya yığdılar. Halk buraya yığılınca, patates daha adaya gelmedi denildi, böyle bir şey olamaz. Fırtınadan dolayı gemi gelmedi, bir hafta daha sarktı bu işler. Böyle olunca insanlar bir beklenti içerisinde kaldı, çünkü marketlerde 100-140 TL’ye patatesin satışları yapılıyor. Şimdi insanlar uygun fiyata patates almak için buraya geldi ve saatlerce bekledi, yine de alamayanlar oldu.”

 

Mehmet Baf: “Bu patatesleri gece getirmeleri gerekiyor ki, insanlar burada yığın bir şekilde beklemesin”

“Böyle bir sıraya girmekten mutlu değilim, neden bu insanlar bu şekilde yığılmış sıra bekliyor ki? Bu patatesleri gece getirmeleri gerekiyor ki, insanlar burada yığın bir şekilde beklemesin. Gündüz değil gece işlemeleri lazım. Burada bazı insanlar 7.30’dan beri bekliyor, bu bizlere eziyettir. Bence bu doğru bir uygulama değildir. Yaşananların sorumlusu hükümettir, çünkü hükümet işini düzgün bir şekilde yapmadı. Ya getirmeyecekti patateslerini ya da benim söylediğim gibi yapacaktı, bir önceki günden her şeyi hazır edecekti.”

Bu haber toplam 1848 defa okunmuştur