1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. "TEK HIRSIMIZ ‘BÖYLE GELDİ BÖYLE GİTMEZ' HIRSIDIR”
"TEK HIRSIMIZ ‘BÖYLE GELDİ BÖYLE GİTMEZ' HIRSIDIR”

"TEK HIRSIMIZ ‘BÖYLE GELDİ BÖYLE GİTMEZ' HIRSIDIR”

Başbakan Erhürman, Çatalköylüler’e hükümetin 14 aydır boğuştuğu sorunlar ile ülkenin içerisinde bulunduğu zor şartlarda hayata geçirmeyi başardıkları icraatlar hakkında bilgiler verdi ve soruları yanıtladı.

A+A-

Başbakan Tufan Erhürman, “Başbakanlık Halkla Buluşma Toplantıları”, kapsamında dün akşam Erol Avgören Kültür Merkezi’nde Çatalköylüler’le bir araya geldi.

Toplantıya, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali, Sağlık Bakanı Filiz Besim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Girne Kaymakamı Sinan Güneş, Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulusioğlu ve bazı milletvekilleri katıldı.

Başbakan Erhürman, Çatalköylüler’e hükümetin 14 aydır boğuştuğu sorunlar ile ülkenin içerisinde bulunduğu zor şartlarda hayata geçirmeyi başardıkları icraatlar hakkında bilgiler verdi ve soruları yanıtladı.

ÖZERSAY, BİRLİK MESAJI VERDİ

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay toplantıda yaptığı konuşmada, Başbakan Erhürman’ın da dediği gibi, 14 aydır her gün, her hafta ve her ay hükümetin habire bitirildiğini ve bugün gördüğü bir yazıda ise “Yarın hükümet bitiyor” yazdığını okuduğunu söyledi.

Bunun üzerine de Çatalköy’den geçmeye karar verdiklerini belirten Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay, “ Alınması gereken mesaj sadece bir ziyaretle de alınır” diye konuştu.

Toplantıya katılan diğer bakanlar ise, bakanlıklarının hükümetin 14 aylık görev süresi içinde hayata geçirdikleri icraatlarını aktarıp, vatandaşların sorularını yanıtladılar.

HÜKÜMET 14 AYDA CİDDİ SORUNLARLA BOĞUŞTU

Başbakan Tufan Erhürman, toplantıya katılanlara hoş geldiniz diyerek sözlerine başladı. Halkla buluşma etkinliklerini uzun süreden bu yana sürdürdüklerini belirten Erhürman, Çatalköy’de ki bu toplantıyla hükümetin 14 ayını doldurduğunu kaydetti.

Geçen yıl 15 Şubat’ta hükümetin güvenoyu aldığını anımsatan Başbakan, hükümetin göreve başladığında bütçesi olmadığını, belli bir çalışmanın ardından Nisan ayında bütçenin açıldığını bildirdi.

Başbakan Erhürman, Nisan ayı sonu itibarıyla Türkiye ile hükümetin protokol imzalayabildiğini, Haziran ayında da KKTC’de yerel yönetim seçimleri olduğu için bütçesi geçtikten çok kısa süre sonra seçim yasakları nedeniyle ihale açamaz duruma getirdiğini bildirdi.

Haziran sonunda Türkiye ve KKTC’de seçimlerin tamamlanmasının ardından da, Temmuz ayı itibarıyla ciddi bir ekonomik krizin baş gösterdiğini işaret eden Erhürman, bu ekonomik krizde döviz TL karşısında yüzde 80’lere kadar değer kazandığını hatırlattı. Başbakan, TL’nin çok ciddi oranda değer kaybı nedeniyle 2018 yılı Ağustos ayındaki aylık enflasyon oranının yüzde 8,42’ye,  yıllık enflasyon oranının da yüzde 30’a ulaştığını dile getirdi.

Başbakan Erhürman konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Göreve başladık. Bütçeyi geçirmek zaman aldı. Arkasından seçim yasakları geldi. Seçimler bitti ekonomik kriz başladı. Ağustos ayının ardından biraz durum stabil hale gelmeye başlar başlamaz ilk büyük sel felaketiyle karşı karşıya kaldık. Onun ardından Kış ayları içerisinde art arda ciddi yağışlı günler yaşadık. Çatalköy’de dâhil olmak üzere bazı yerler zarar gördü. Tekrar Türkiye’de seçimler yaşandı. Gün itibarıyla da Dolar 5.75’e tekrar ulaşmış duruma geldi. Bu herhangi bir şeye mazeret olsun diye anlatmıyorum. Sadece şunu göstermek için anlatıyorum. Bu 14 ay olumsuz anlamda çok hareketli geçen bir 14 aydır. Ama bu yaşadıklarımızın içinde çok önceleri alınması gereken bir takım dersleri çıkarmamız gereken çok net olaylar vardır”.

SORUNLARIN NEDENİ ZAMANINDA YAPILMASI GEREKENLERİN YAPILMAMASIDIR

Sel felaketlerinde doğal sonuçlar olduğu gibi, insan eliyle yapılması gerekenlerin zamanında yapılmamış olmasından kaynaklanan zararlar da olduğunu ifade eden Erhürman, birçok yerde derelerin ihlal edildiğini, daraltıldığını, yetersiz su geçiş kanallarının yapıldığını bildirdi.

Yetersiz kanallarda geçemeyen yağmur sularının yolların üzerinden geçmek durumunda kaldığını işaret eden Başbakan, zamanında yapılması gerekenlerin yapılmaması nedeniyle birçok bölgede felaket yaşandığını, bu felaketlerin de bize bir şeyler öğrettiğini dile getirdi.

Başbakan Tufan Erhürman, 2018 yılında ekonomide yaşadıklarımızın da bize bir şeyler öğrettiğine dikkat çekti.

KKTC’nin 1 milyar 800 milyon Dolar’a kadar ulaşan ithalatı, 100 milyon Dolar ihracatı olduğunu ifade eden Başbakan, ithalat ve ihracat arasındaki açığın 1 milyar 700 milyon Dolar olduğunu dile getirdi.

Erhürman konu ile ilgili açıklamalarına şu şekilde devam etti:

“Yani siz üretmeniz gerektiği kadar üretmeyen bir ülkeyseniz. İthalatı yerli üretimle ikame edeceğiniz yerde, ikame edemeyen bir ülkeyseniz ve bunca yıldır bunu mesele etmediyseniz döviz bu şekilde fırladığında zor durumda kalırsınız”.

Ülkemizde üniversite sayısının 19’a çıktığını, 102 bin öğrenci görüldüğünü ama aktif durumda 88 bin öğrenci olduğunun tespit edildiğini ifade eden Başbakan, planlama yapılması için gerekli olan bu verilerin dahi bu yıl ortaya çıktığını bildirdi.

Başbakan Erhürman, 960 milyon Dolar turizm ve 800 milyon Doların üzerindeki turizm gelirinin hepsini özel sektörde çalışanların yüzde 50’sinin KKTC vatandaşı olmaması nedeniyle ülkede tutulamadığını dile getirdi.

Öncü sektörü olan turizmde çalışanların sadece yüzde 20’sinin KKTC vatandaşı olduğunu belirten Başbakan, bunun turizmden elde edilen gelirin önemli bir kısmını başka ülkelere transfer edildiği anlamına geldiğini söyledi.

YILLARDIR HİÇBİR ŞEY PLANLANARAK YAPILMADI

Tüm bunların bize yıllardır hiçbir şeyin planlanarak yapılmadığını gösterdiğini ifade eden Erhürman, 19 üniversite olan KKTC’de nüfus yoğunluğu en az olan İskele’de hiç üniversite açılmadığını, nüfus yoğunluğu en fazla olan ve trafik sorunu bulunan Girne’de üniversitelerin üst üste bindirildiğini dile getirdi.

Başbakan Erhürman, yıllardır yılın 10 ayında güneş gören KKTC’de turizmi şekillendirmenin düşünülmediğini gibi turizm ve yükseköğretimin yanına başka alanların da eklenmesinin düşünülmediğini söyledi.

Yıllardır bilişim adası olmaktan bahsedildiğini ancak bu konuda hiçbir adım atılmadığını kaydeden Erhürman, tarım sektörü ve sanayi sektörünü turizm sektörünün peşine takma konusunda da adım atılmadığını belirtti.

Tüm zamanında yapılması gerekip, yapılmayanların toplandığında ve kontrolleri dışında dövizin yukarıya doğru seyretmesi sonucunda piyasanın ciddi şekilde pahalı hale geldiğini anlatan Başbakan, bütçe hazırlanırken kamu çalışanlarına, Kıb-Tek çalışanlarına ve diğer özel kuruluş çalışanlarına hayat pahalılığı yansıtılmak zorunda kalındığı için bütçe açığının oluştuğunu kaydetti.

Başbakan Tufan Erhürman, ekonomik krizin işin pozitif tarafından bakıldığında bir avantaj da yarattığına vurgu yaptı ve şu şekilde konuştu

 “ Yıllardır siyasi nedenlerden dolayı Kuzey’e geçmeyi reddeden birçok Kıbrıslı Rum’un Euro’nun TL karşısında ciddi değer kazanması nedeniyle akın akın Kuzey’e geçmeye başladı. Marketlerde, kuaförlerde, Lokantalarda Kıbrıslı Rumlar vardır. Bu hem iki toplum arasındaki ilişkilerin gelişmesi açısından, hem de ekonomimize girdi sağlanması açısından çok güzeldir. Ama başka bir nokta daha var. Herkes şimdi sınır kapılarında geçişlerde fazla bekledikleri için şikâyet ediyor. Bu şikâyet neden. Çünkü 2017 yılında 200’ün üzerinde geçici işçi istihdam ederken kadrolu personel olarak sadece 130’lerda istihdam edildi. Biz 2018 yılında 500’ün üzerinde kadrolu personel istihdam ettik, sadece 60’lı rakamlarda geçici işçi istihdam ettik. Bu kadrolu personel Kamu Hizmeti Komisyonu’nun münhallerle ve sınavlarla istihdam edilen personeldir. Biz bunu 500’ün üzerinde yapıyoruz, bizden önceki hükümet 200’lerde yapıyor. Bizden öncekiler kura ile belirlemediler Geçici işçileri. Bizden önceki hükümet geçici işçileri kimi isterse onu aldı. Partiye kim yakınsa onu aldılar. Kapılarda görev yapan Sivil Hizmet Görevlileri Kamu Hizmeti Komisyonu’nun açtığı münhal ve sınavlarla alınıyor. Biz geldik Sivil Hizmet Görevlisi bulamadık. Üstüne Aplıç ve Derinya Kapısı’nı da açıp, Sivil Hizmet Görevlisi göndermek zorunda kaldık. Ve kapılardaki Sivil Hizmet Görevlisi sayıları düştü. Biz ekstra 21 Sivil Hizmet Görevlisi almamıza rağmen yine yeterli olmadı ve kuyruklar oluştu. Tüm bunlar yapılması gerekenlerin zamanında yapılmadığını gösterir”.

"TEK HIRSIMIZ ‘BÖYLE GELDİ BÖYLE GİTMEZ' HIRSIDIR”

Bu hükümet 14 aydır görevde olduğunu ve muhalefetin ilk aydan beri hükümetin kısa süre sonra düşeceğinin iddia ettiğini anlatan Başbakan, şu şekilde konuştu:

Hükümetten gideceğiz diye bir panik veya endişe içerisinde değiliz. Zaten koltuklara yapışmak gibi ihtirasımız yoktur. Tek ihtirasımız ‘Böyle geldi. Böyle gitmez hırsıdır’. Hırsımız bu memlekette yerli istihdamı artırmak, eğitimi planlayıp çocuklarımızı teşvik ederek ara elaman ihtiyacını karşılamak, turist sayımızı artırmak, turizmi çeşitlendirmek ve turizmden gelirin daha fazla tabana yayılmasını sağlamaktır. Bu konularda hırslıyız, inançlıyız ve çalışmaya devam edeceğiz. Hükümet gitti diye dedikodu çıkarmakla bizim enerjimizi sömüremeyecekler. Bizde enerji çok… Halkımıza da bu ülkenin potansiyeli de samimiyetle inanıyoruz”.

HÜKÜMET İCRAATLARI

14 aylık görev süresinde birçok sorunla boğuşan hükümetin daha önceki hükümetlerin akıllarının ucundan dahi geçmeyen icraatları hayata geçirdiklerini ifade eden Başbakan, yerel kaynaklardan Güzelyurt’ta narenciyeye su verildiğini, Güzelyurt-Lefke Yolu’nun Doğancı’ya kadar kısmının tamamlandığını, Doğancı’dan Lefke’ye kadar olan kısmın kamulaştırma sorunlarının çözüldüğünü, Güzelyurt Hastanesi 2’nci Etap ihalesinin yapıldığını, Esentepe’den Güzelyurt’a kadar olan sağlık merkezlerinde doktor sayısını 4 katına kadar artırıldığını, Güzelyurt Hastanesi’ne acil servis yapıldığını, Lefkoşa Devlet Hastanesi’ne adli tıp kurulduğunu, çocuk yoğun bakım servisi yapıldığını, Dipkarpaz’a ilk kez doktor gittiğini, Kalkanlı Yaşam Evi’nin açıldığını, yatırım yapılmayan 180’nin üzerinde sanayi arsasını iptal ettiklerini, Sanayi Odası’nın da katılımıyla bu arsaları yatırım yapacak kişilere tahsis ettiklerini ve 10 yıldır bekleyen Teknopark ve Araştırma Geliştirmeyi teşvikle ilgili yasayı Meclis’ten geçirdiklerini dile getirdi.

İNSANLARIN ALIM GÜCÜ, ELEKTRİK ZAMMI VE ENTERKONNEKTE SİSTEM

Elektrikte zam oldu diye sendikalar eylem yapacağını işaret eden Başbakan Tufan Erhürman, şu ifadelerde bulundu:

 “Birçok insanımız şikâyet ediyor. Ben de bu eylemleri yürekten anlayışla karşılıyorum. Çünkü insanlarımızın yaşadığı ekonomik sıkıntıları biliyorum. Bilimsel hesaplamalara göre dövizin yukarıya çıkmasıyla insanlarımızın alım gücü 750 milyon TL eridi. Bu nedenle inşalarımız eylem yaptıklarında ve şikâyet ettiklerinde zerre bundan gocunmuyorum. Zerre kadar onları haksız bulmuyorum… Ama bilmemiz gereken şeyler var. Biz elektrikte 13 kuruşluk zammı çoklu tarife ile birlikte yaptık. Çoklu tarife denilen sistemle ilgili olarak olumsuz söz edenler olmadı. Şikâyet edilen çoklu tarifenin zamla birlikte yapılmasıdır. Peki, benim sorum da şudur ‘Çoklu tarife madem bu kadar iyidir döviz ve akaryakıt fiyatları yukarıya çıkmazken bu neden daha önce yapılmadı?”

Başbakan Erhürman, 13 kuruşluk zammın ne şekilde olduğunu da anlattı. Döviz fiyatlarındaki artış ve Brent petroldeki artışa dikkat çeken Erhürman, 8 ay boyunca Türkiye’de elektriğe 3 kez zam yapılmasına rağmen, KKTC’de bu sürede zam yapılmadığını dile getirdi.

13 kuruşluk zammın, 2 kuruşunun akaryakıt fiyatlarındaki artıştan, 2 kuruşunun AKSA’nın kira bedelinin dövizden kaynaklı artmasından, 4 kuruşunun Kıb-Tek’in günlük yatırımlarından kaynaklandığını, 4 kuruşunun da personel giderlerinden kaynaklandığını ifade eden Başbakan, 4 kuruşluk personel giderinin 3,99 kuruşunun hayat pahalılığında, 0,01 kuruşunun da Toplu İş Sözleşmesi’nden kaynaklandığını belirtti.

Başbakan Erhürman, daha sonra Çoklu Tarife uygulaması ile ilgili detaylı bilgiler paylaştı.

Kablo ile elektrik konusunu en ısrarcı olan hükümetin bu hükümet olduğunu ifade eden Erhürman, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami ve kendisinin Türkiye’de her yaptıkları temasta enterkonnekte bağlantının fizibilitesi yapılması ve insanlarımıza daha ucuza ulaşacağının garanti altına alınması koşuluyla bunu ısrarla istediklerini söylediklerini bildirdi.

Enterkonnekte sistemi yılın 10 ay günlük güneşlik olan ülkemizde güneş enerjisinden daha fazla yararlanılabilmesi ve daha ucuza elektrik tüketebilmek için istediklerini anlatan Erhürman, ancak maalesef bu konuda şuana kadar arzu edilen sonuca ulaşılmadığını, ulaşılamadığı için de enerjiyi biraz olsun ucuzlatabilecek çoklu tarife benzeri çalışmaların içine girildiğini aktardı.

NÜFUS TURKSAT ÜZERİNDE ADRESE DAYALI OLARAK SAYILACAK

Başbakan Erhürman, 14 aylık dönemde İçişleri Bakanı’nın mesaisinin büyük çoğunluğunun, nüfus konusundaki rakamları tane tane sayarak ortaya çıkarmakla geçtiğini dile getirdi.

Bu çalışmalarla İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının birlikte yürüttüğü başka bir çalışma neticesinde ilk kez yabancı öğrenciler kayda geçmeye başladığını ifade eden Erhürman, şuana da yapılan 60 binin üzerindeki yabancı öğrenci kaydıyla 20 milyon TL’nin üzerinde gelirin Sağlık Fonu’na gittiğini söyledi.

Nüfusla ilgili ilk defa kesine yakın rakamların bu dönemde İçişleri Bakanı tarafından açıklandığına da dikkat çeken Başbakan, İçişleri Bakanlığı, Başbakanlık ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın çalışması sonucu 2020 yılında Turksat üzerinde adrese dayalı nüfus sayım sistemi ile bunları çok daha net bir şekilde ortaya çıkaracaklarını dile getirdi.

DIŞ POLİTİKADA İLK DEFA BU KADAR HAREKETLİ OLUNDU

İlk defa bu dönemde her yapılan vatandaşlık resmi gazetede yayınlandığını aktaran Başbakan Erhürman, “ İlk defa bu dönemde Dışişleri Bakanımız İtalya’da doğalgazla ilgili girişimleri yapanlarla görüştü. Somut neticeler aldı. İlk defa dış politikada bu kadar hareketli olduk. Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerle bu kadar sık görüşüp KKTC’ye yatırım yapmaya davet edildi” dedi.

Hükümetin büyük bir risk alarak, kentlerin planlı gelişmesi için imar planları oluşturulması yönünde de çalışma yürüttüğünü anlatan Erhürman, ülkeyi planlı bir şekilde ileriye taşımayı hedeflediklerini anlattı.

Adaletli yönetim kavramı üzerinde de duran Erhürman, yine bu hükümet döneminde hukuka aykırı işlemlerin tespit edilerek gerekli yasal sürecin başlatıldığını açıkladı.

Başbakan Erhürman, kamuda yapılan terfi ve kadrolu işe alımlar konusunda KHK aracılığı ile münhal ve sınav yönteminin uygulandığına dikkat çekerek, 1974’ten sonra ülkede adalete dayalı bir sistem kurulamadığını bildirdi.

Erhürman, hedeflerinin adil, herkese fırsat eşitliği tanıyan bir yönetim sistemi oluşturmak ve ülkenin planlı bir şekilde büyümesini sağlamak olduğunu ifade etti.

NE YAŞARSAK YAŞAYALIM YURDUMUZDAN UMUDUMUZU KESMEYECEĞİZ

Muhalefetin hükümetle el ele verip sorunların çözümüyle ilgili öneri vermekten kaçındığına da vurgu yapan Başbakan Erhürman,  muhalefetin , “hükümet bu hafta yıkılıyor, haftaya iktidara ben geliyorum” söylemlerinden ileriye gidemediğini kaydetti.

“ Muhalefetin günümüzde takındığı zihniyeti geride bırakılması gerektiğine dikkat çeken Erhürman, konuşmasını şu şekilde devam etti:

“ Bu memlekette adaleti, hizmeti hâkim kılacak çalışmaları hızla hayata geçirmeliyiz. Biz hükümet olarak görevimizin başında olduğumuz sürece bunları yapmak konusunda kararlıyız. Ne kadar yıpratmaya çalışırlarsa çalışsınlar, yıpranmadık. Yıkılmadık. Yorulmadık. Ayaktayız. Ayakta olmaya da devam edeceğiz”

Hükümeti oluşturan 4 parti için meselenin gelecek kuşaklara yaşanası bir ülke yaratmak olduğuna dikkat çeken Başbakan Erhürman, sözlerine “Bu ülkenin potansiyeli buna yeter. Bizim enerjimiz de, bilgimiz de, cesaretimiz de buna yeter. Kamu reformundan, Belediyeler reformuna kadar hepsi masamızın üzerindedir. Gece gündüz çalışıyoruz. Bunların tümü hayata geçecektir. Ne yaşarsak yaşayalım yurdumuzdan umudumuzu kesmeyeceğiz” diye konuşarak son verdi.

Bu haber toplam 1381 defa okunmuştur