1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. Vasiliko "Enerji Merkezi" korkutuyor
Vasiliko Enerji Merkezi korkutuyor

Vasiliko "Enerji Merkezi" korkutuyor

RMMO Deniz Üssü’ndeki patlamadan sonra, enerjiyle ilgili bütün tesislerin bir yerde toplanması endişe kaynağı

A+A-

Güney Kıbrıs’ın “Enerji Merkezi” haline getirmeyi planladığı Vasiliko bölgesiyle ilgili hazırladığı Master Plan, bölgedeki mevcut tesislere yenilerinin eklenmesi öngörüldüğünden Kıbrıs Rum kamuoyu ve çeşitli çevrelerce endişeyle karşılanıyor.

Politis, “Vasiliko İçin Endişeleniyorlar... Sayıştay Başkanı ve RAEK Güvenlik Konusunu Gündeme Getiriyor” başlıklı haberinde Rum Sayıştaylığı’nın büyük sanayi birimlerinin Vasiliko bölgesinde toplanmaya devam etmesinin yetkilileri endişelendirmesi gerektiği görüşünde ısrar ederken, Rum Enerji Düzenleme Kurulu’nun (RAEK) perşembe günü yayımladığı Elektrik İdaresi (AİK) ile ilgili 2013 raporundan da büyük enerji sanayilerinin aynı bölgede toplanmasından kaygı duyduğunun anlaşıldığını yazdı.

11 Temmuz 2011’deki patlama nedeniyle Vasiliko’nun güvenlik düzeyi korkutuyor

RMMO’nun “Mari”deki (Tatılsu) deniz üssünde 11 Temmuz 2011’de meydana gelen ve Vasiliko’daki elektrik santralinin de tahrip olduğu patlamadan sonra Vasiliko bölgesindeki güvenlik düzeyiyle ilgili korkuların belirgin şekilde arttığına vurgu yapan gazete, yukarıda belirtilen iki kurumun dile getirdiği endişelerin Kıbrıs Rum hükümetinin niyetini etkilemediğini yazdı.

Buna gerekçe olarak da hazırlanan ve kesinleşme aşamasında bulunan Vasiliko Master Planı’nın bölgedeki mevcut tesislerin uzaklaştırılmasını öngörmediği gibi, başka enerji birimleri, sıvılaştırma terminali de dâhil olmak üzere doğal gaz nakil ve işleme altyapıları yapılmasını da öngörüyor olmasını gösteren gazete özetle şu bilgileri verdi:

Vasiliko Bölgesi’nde var olan ve inşası planlanan tesisler

“Vasiliko bölgesinde AB’nin zorunlu kıldığı 81 günlük tüketim için stratejik petrol rezervinin depolanması için petrol depolama terminali inşa edilmesi planlanıyor. Halen özel bir şirkete yeni bir elektrik santrali inşası için izin verildi. Akaryakıt depolama ve reeksport terminali VTTV konsorsiyumu tarafından inşa edildi, yakında devreye sokulacak. Petrolina şirketi de yandaki alana büyük petrol depolama tankları kurdu ve hali hazırda işletmeye başladı. hükümetin, Larnaka kıyı şeridinde bulunan tesislerini 2-3 yıl içerisinde taşımaları için Vasiliko’da yer vermek maksadıyla diğer petrol şirketleri ile de temasları var. Vasiliko’daki inkişafa, halen işletilmeye başlanan ve resmi açılışı Başkan Anastasiadis tarafından haziran sonu yapılacak olan AİK’in tuzlu su arıtma tesisi de eklenmelidir.”

“Doğal gazın boru hattıyla Türkiye üzerinden nakledilmemeci çözümden sonra da geçerli olmalıdır”


Öte yandan Fileleftheros Bn. Dr. Poli Mihailidi’nin hidrokarbonlarla ilgili geniş makalesini “‘Kanıtlanmış’ Başka ‘Karlı’ Başka... Hidrokarbonlar Konusuyla İlgili Gerçekler ve Kaygılar” başlığıyla okurlarına aktardı. Hidrokarbonlar konusunun küresel ölçekte ve teknik anlamda irdelendiği makalede hidrokarbon araştırmalarının maliyeti çok yüksek olduğundan hata payı olmadığına vurgu yapıldı.

Kıbrıs Rum hükümetinin tek yanlı “Münhasır Ekonomik Bölge” ilan ettiği deniz bölgesindeki doğal gaz rezervleriyle ilgili bugüne kadar yapılan hesaplamaların, Vasiliko bölgesinde doğal gaz sıvılaştırma terminali inşa edilmesi açısından (doğal gaz miktarının) “sınırda olduğu”, bu nedenle yüzer sıvılaştırma tesisi seçeneğinin de ciddiyetle incelenmesi gerektiği vurgulandı. Makalede jeostratejik menfaatleri örtüştüğünden Güney Kıbrıs’ın, terminal inşaatında (kara veya deniz) avantajlı çözümünü İsrail’in de katılımıyla bulma çabalarını sürdürmesi gereğine işaret edildi, “çünkü Kıbrıs’tan Yunanistan’a (oradan da AB’ye) deniz altı boru hattı döşenmesi mesafeden ve özellikle Girit’in doğusunda deniz dibinin morfolojisi ve çok fazla derin olması nedeniyle ekonomik değildir” ifadesine yer verildi.

Makalede “MEB”ten doğal gazın (ve petrolün) boru hattı ile Türkiye üzerinden nakledilmesinin, “Rumları Türkiye’nin rehinesi haline getireceği gerekçesiyle” ihtimal bile görülmediğine işaret edilerek, Kıbrıs Rum hükümetinin net bir siyasi karar alması gereğine vurgu yapıldı, “Doğal gazın boru hattıyla Türkiye üzerinden nakliyle ilgili senaryo hem Kıbrıs sorununun çözümsüz olduğu şu an hem de (bulunursa) çözümden sonra da geçerli olmalıdır” ifadesine yer verildi.
(tak)

Bu haber toplam 2123 defa okunmuştur