
Türkiye'deki aydınlara bir destek de KTÖS'ten
KTÖS, Türkiye'de barış istedikleri için baskı gören, tehdit edilen, işten atılan akademisyenlerle ilgili dayanışma bildirisi yayınladı...
“Düşünebilen, özgürleşmeye inanan, doğruları ifade eden tüm vatandaşları tehdit olarak gören AKP ve faşist grupların akademisyenlere karşı başlatmış olduğu insan avını protesto eder, konuyu uluslararası makamlara taşıyacağımızı kamuoyu ile paylaşırız.”
BARIŞ İÇİN AKADEMİSYENLER İNSİYATİFİ İLE DAYANIŞMAMIZI BELİRTİRİZ.
Düşünce ve ifade özgürlüğüne, demokrasi ve insan haklarına karşı Türkiye Cumhuriyeti’nin genelinde AKP eliyle halklar üzerinde oluşturulan kurumsal baskı, gözaltı ve tehditleri endişe ile izliyoruz.
Bir yandan tüm komşuları ile kavgaya tutuşan, diğer yandan evrensel hakları talep eden vatandaşlarına Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da iç savaş örgütleyen AKP’nin, kendi halkına yaptığı zulmü izledikçe adamızın garantörü olduğunu hatırlayarak endişemiz bir kat daha büyümektedir.
AKP’nin Türkiye’yi sürüklediği iç savaş ve diktatörlük sürecine dur demek isteyen onurlu ve coğrafyasını seven aydınlar, bu kötü gidişe dur demek için demokrasi gereği hükümete barış çağrısı yapmıştır. Bu barış çağrısını savaş çığırtkanlığına dönüştüren AKP, ilkel yöntemlerle akademisyen avına soyunmuştur.
AKP, sivil ve resmi kolluk kuvvetleri ile birlikte, sokağa çıkma yasakları ve savaşa son verme ile müzakereleri başlatma çağrısında bulunan “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzalayan Barış İçin Akademisyenler İnsiyatifi’ne karşı soruşturma ve gözaltılar başlatmıştır. 1128 akademisyenin imzaladığı bildiriden sonra akademisyenler tutuklanmaya, gözaltına alınmaya ve hedef gösterilerek sindirilmeye çalışılmaktadır.
Barış çağrısı bildirisini imzalayan akademisyenlere yönelik sosyal medyada başlatılan hedef gösterme ve linç kampanyalarına doğrudan saldırılarda eklenmiştir. Recep Tayyip Erdoğan “aydın müsveddesi” ifadesini kullanırken, eli kanlı katil Sedat Peker “oluk oluk kanınızı akıtacağız” ifadesini ile tüm hukuksal ve evrensel değerleri çiğneyerek toplumun gözü önünde akademisyenleri hedef göstermektedir. Bundan feyz alan faşist gruplar ise organize olarak bazı hocaların kapılarına çarpı (X) işareti koyarak, bazı hocaların kapılarına da tehdit afişleri asarak tehdit eylemlerine devam etmektedir.
Tüm gözaltı, tutuklama, baskı ve tehditlere rağmen imza sayısının iki bini aşması demokrasiyi katletmeye çalışanlara karşı insani bir cevaptır. Oluşturulan tehdit karanlığından herhangi bir akademisyenin burnunun dahi kanamasından AKP yönetimin sorumlu olacağını hatırlatır ve uluslararası yargının önünde hesap vermesi gerektiğinin altını çizeriz.
Türkiye Cumhuriyeti’nde emek ve demokrasi mücadelesi verenlerin yanında olduğumuzu bildirir, Prof. Dr. Kemal İnal, Prof. Dr. Serdar M. Değirmencioğlu, Prof. Dr. Rıfat Okçabol gibi “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzalayan Barış İçin Akademisyenler İnsiyatifi ile dayanışmamızı belirtiriz.
Düşünebilen, özgürleşmeye inanan, doğruları ifade eden tüm vatandaşları tehdit olarak gören AKP ve faşist grupların akademisyenlere karşı başlatmış olduğu insan avını protesto eder, konuyu uluslararası makamlara taşıyacağımızı kamuoyu ile paylaşırız.
Semen Saygun
KTÖS Başkanı

















