1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. Koca bir yalan
Koca bir yalan

Koca bir yalan

12.12.12’yi dün yaşadık… Artık bir daha 12.12.12 olmayacak. Bu yüzyılın başında 01.01.01’den 12.12.12’ye geldik ama bu yüzyılda böyle aynı üç rakam artık yan yana gelmeyecek. Diğer binyılda rastlayacak artık o binyıla girecek olanl

A+A-

 

12.12.12’yi dün yaşadık… Artık bir daha 12.12.12 olmayacak. Bu yüzyılın başında 01.01.01’den 12.12.12’ye geldik ama bu yüzyılda böyle aynı üç rakam artık yan yana gelmeyecek. Diğer binyılda rastlayacak artık o binyıla girecek olanlar, doğacak olanlar, yaşayanlar… Tekrar başlayacak 01.01.01, 02.02.02… 12.12.12’ye kadar… Ama 3000’li yıllara ait olacak, ondan sonra yine bitecek. Tabii dünya yerinde durursa…

İnsanoğlu, dünyayı başına giymezse, mahvedip yok etmezse… 21 Aralık kehanetleri de ortalıkta dolaşırken, böyle beklentiler varken!… Zaten böyle gittiği sürece biraz zor gibi görünüyor ama yine de umudumuzu kaybetmeden dünyanın bizi taşıması için biz de dünyaya iyi bakmalıyız.

“Umudumuzu kaybetmeyelim” demişken büyük kızım Sıla sordu geçtiğimiz gün; “Baba, umudu kaybetme yurdundan diyorsunuz ama ben…” tamamlayamadı… “Ben umudumu kaybettim” veya “kaybediyorum” diyemedi.

Tamamlamasını bekledim, “baksana memlekete…” dedi.

“Yine de umudu kaybetmemek lazım” diyebildim. “Nasıl yani” diye devam etti;

“Okuyoruz, belki yurt dışına gidip okuyacağız. Ondan sonra ne olacak? Nasıl geri gelelim? Boşuna mı olacak onca emek?”

Boğazımda bir şeyler düğümlendi, bir taş oturdu göğsüme… Bişey diyemedim, ne diyebilirdim?

“Hiç merak etme, sen oku, gel, her şey güzel olacak…”!!!!

Diyebilecek olan var mı? Çocuğunu veya kendini kandırabilecek sözleri söyleyebilmek bir beceri mi? Akılcı mı yoksa sadece koca bir yalan mı!!!

Söyleyebilmek isterdim; Sen hiç merak etme, oku gel, emeğinin karşılığını mutlaka alacaksın…

Ama öyle mi?

Kim okudu geldi de emeğinin karşılığını aldı? Belki birkaç tesadüf veya şans veya ‘torpil’ o karşılığın alınmasını sağlamıştır ama ya gerisi… Her yıl yurtiçinde, yurt dışında üniversite okuyup bitiren ve sonra iş bekleyen binlerce gencimiz var. Nerede, nasıl iş bulacak bu gençler… Bunun planlamasını yapan var mı?

Verecek cevabımız yok. Artık, çocuğumuza yurtdışını adres gösteriyoruz. Bedenimizde çelişkiler yaşıyoruz; Yüreğimiz çocuğunun hep yanında olmasını ister ama  “nerede gelecek görürsen orada artık senin evin” diyebilecek duruma geldi beynimizin yönlendirdiği dilimiz.

Gidişat hep umutsuz tablolar çizdirse de bizlere yine de diyoruz ama içimizden; “Umut hep yaşamalı, biterse eğer umutlar, yaşam da biter.” Ve bu düşünceyi çocuklara söylemenin farklı biçimlerini ve gerekçelerini hazırlıyoruz bir yandan…

Umarım buluruz.

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 1060 defa okunmuştur