1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. İşte o rapor
İşte o rapor

İşte o rapor

Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO), Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunduğu rapor ile ihalelerin Kıbrıs'ta açılmasından kayıt dışılığın önlenmesine, Türkiye pazarının Kıbrıs'taki üretime açılmasından özel sektöre destek programına kadar pek çok tal

A+A-



 

Kıbrıs Türk Ticaret Odası'nın Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunduğu rapor, "Oda"nın bakışı ile "ekonomik sorunlar"ı ele alıyor


İşte o rapor


·        TÜRKİYE PAZARI AÇILSIN… Kıbrıs Türk Ticaret Odası, TC Başbakanı'na sunduğu raporda, özel sektörün önünü açısı politikalar talep etti, Türkiye pazarının "sıfır sorun"la Kuzey Kıbrıs'taki üretime açılmasını istedi.

·        İHALELER KIBRIS'TA AÇILSIN "Kamunun büyüklüğü"nün en ciddi sorunlardan biri olduğu vurgulanan raporda, ihalelerin Kıbrıs'ta açılması istendi, "kayıt dışılığın önlenmesi" çağrısı yapıldı

·        TC YURTTAŞLARI KONUT EDİNSİN… Rapordan:  Stok konutların özellikle Türk pazarında değerlendirilebilmesi için TC yurttaşlarının KKTC'de  konut edinmesi işlemlerinin hızlandırılması ve birden fazla konut alabilmelerinin sağlanması...

·        ÖZELLEŞTİRMELER KURALSIZ … "Özelleştirme faaliyetleri, bir programa bağlı olarak, gerekli her türlü bilgi ve belge zamanında kamuoyuna aktarılarak ve Kıbrıs Türk sermayesine öncelik tanınarak sürdürülmelidir. "




Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO), Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunduğu rapor ile ihalelerin Kıbrıs'ta açılmasından kayıt dışılığın önlenmesine, Türkiye pazarının Kıbrıs'taki üretime açılmasından özel sektöre destek programına kadar pek çok talepte bulundu.
Raporda, ülkedeki "konut fazlası"nın değerlendirilmesi için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının "birden fazla konut almasına imkan yaratılması" gibi ilginç öneriler de var.
Raporda, son dönemde gündemde olan "özelleştirme" çalışmalarının "kuralsız" yapıldığına da dikkat çekiliyor ve "Kıbrıs Türk sermayesine öncelik tanınması" isteniyor.
"Türkiyeli - Kıbrıslı gerginliği"nin ciddi tehlike olarak öne çıkarıldığı raporda, TC Başbakanı Erdoğan'dan "mesajlarında; Kıbrıs Türk ekonomisinde yaşanması zorunlu olan dönüşümü desteklerken Kıbrıs Türk halkının çıkarlarının savunucusu olduğunu göstermesi ve Türkiyeli iş insanlarını Kıbrıslı  iş insanları ile işbirliği yapmaya çağrılması" istendi.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Günay Çerkez ile Başkan Vekilleri Cengiz Alp ve Ramazan Gündoğdu ile Yönetim Kurulu üyesi Salih Çeliker'in, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi ile 20 Temmuz Çarşamba günü Merit Otel’de yaptıkları görüşmede, Oda'nın raporu da sunuldu.
Bu rapordaki satır başlarında, çeşitli öneriler dikkat çekti.

RAPORDAN ANA BAŞLIKLAR

 

·        Özel sektörün rekabet gücünün artırılması” hedefine ulaşabilmek için özel kesimin önünü açıcı ve geliştirici politikalara ihtiyaç vardır.  Bu çerçevede, yerel sermayenin Türkiye sermaye kesimleri ile işbirliği ve güç birliği imkanlarının sağlanması olanaklarının artırılması gerekli görülmektedir. 

 

 

2003-2006'DA BÜYÜDÜK

 

·        Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisi, 2003 yılının başından itibaren, gerek Kıbrıs konusundaki gelişmelerin yerli ve yabancı yatırımcılar tarafından olumlu algılanması, gerekse Türkiye ekonomisindeki olumlu gelişmelerin etkisiyle yüksek oranlı büyüme trendine girmiş ve 2003-2006 döneminde reel olarak yılda ortalama % 13.4 oranında büyüme kaydetmiştir.

·        (Bu dönemde) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisinde önemli mertebelerde gelişim yaşanırken, ekonominin her seviyesinde yapısal sorunlar devam etmiştir.

·        Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisi, 2000’li yılların başında yaşadığı büyüme trendini 2007 yılında sürdürememiş, 2007 yılının ikinci yarısında başlayan yerel ekonomik kriz, 2008 yılı sonundan itibaren küresel krizin de devreye girmesiyle daha da derinleşmiş, 2008 ve 2009 yıllarında küçülme kaydedilmiştir.

·        2010 yılı itibariyle ithalat, ihracat ve tüketim vergi gelirleri gibi belli ekonomik göstergelerde olumlu gelişmeler gözlemlense de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomik krize kamu maliyesindeki disiplinsizlik (bütçe açığı ve aksak vergi sistemi), sosyal güvenlik açıkları ve verimsiz kamu sektörü gibi yapısal sorunlarla girmesi ve kamunun mali sıkıntıda olması, yaşanan krizin yarattığı olumsuz refah etkisini derinleştirerek, krizden çıkış sürecini zorlaştırmaktadır.

·        Bunun yanında Kıbrıs sorunundan dolayı ekonominin dışa açık olmaması, işletmelerin uluslararası ürün piyasalarına erişiminin sınırlı, uluslararası finansman piyasalarına erişimini imkânsız olması, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisinin istikrarlı büyümesini önemli ölçüde engellemektedir.


TÜRKİYE'NİN DESTEĞİ ÖNEMLİ

 

·        Türkiye Cumhuriyeti’nin desteği, bu geçiş sürecinin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlarının daha az özveri göstererek hayata geçirilmesini mümkün kılmaktadır.

·        Bunun için de ekonomik büyümenin motoru olan özel sektörün desteklenmesi ve işletmelerin faaliyetlerini daha kolay, uzun vadeli ve düşük maliyetlerle finanse etmeleri için gerekli kaynak ayrılmalıdır.

·        Ekonomide önemli yer tutan hizmet sektörünün 2009 yılı itibariyle Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’daki payı %80 seviyelerine ulaşmıştır.  Turizm ve yüksek öğrenim, hizmetler sektöründe en önemli alt sektörlerdir ve bu sektörlerden sağlanan gelirler ödemeler dengesinde önemli ve hayati bir yer tutmaktadır.

·        Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisinin özellikle turizm, eğitim ve inşaat alanında ve bu üç sektörü destekleyen başta ticaret olmak üzere tarım ve imalat sanayi olmak üzere diğer sektörlerimizin ise bu gelişmeden yararlanması doğal ve siyasi yapımıza uygun bir model olacaktır.

 

YAPISAL SORUNLAR VE UZUN VADELİ ÖNLEMLER

 

 

·        Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisinin gelişebilmesini zorlaştıran yapısal sorunlar, öncelikle Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünden ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin siyasal tanınmamışlığından kaynaklanmaktadır.

·        Yapısal sorunların başında, yatırımlar ve işletmeler için ihtiyaç duyulan sermayenin erişilemez ve pahalı olması gelmektedir. Bu nedenle, bankacılık sisteminin rehabilite edilmesinin yanı sıra, başlatılmış olan Türkiye Cumhuriyeti yardımlarının ‘faiz sübvansiyonlarında’ kullanılması uygulamasının fazla sayıda banka aracılığı ile geliştirilerek sürdürülmesi ve işletmelerimizin ihtiyaç duyduğu finansmanın daha uygun koşullarda ama mevcut mevduatlar da değerlendirilerek sağlanması önemli bir gelişme olacaktır.


'TÜRKİYE PAZARI BİZE AÇILSIN'

 

 

·        Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, yetersiz defacto nüfusu nedeniyle bazı yatırımlar için gerekli pazarı sunamamaktadır. Kaldı ki, ülke ekonomisinin dış kaynaklarla beslenebilmesi için de hedef pazarın büyütülmesi gerekmektedir.

·        Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti iç pazarını büyütmeye çalışırken, Türkiye Cumhuriyeti pazarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde üretilen mal ve hizmetlere sorunsuz bir şekilde açılması, Türkiye Cumhuriyeti  ile ticarette yaşanan sorunların ‘sıfır sorun’ anlayışı ile çözümlenmesi büyük önem arz etmektedir.

·        Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisinin başlıca sorunlarından biri de kamu yönetiminin gereğinden fazla büyütülmüş olmasıdır. Bu büyüklük, hem kaynak tüketerek, hem de bürokraside hantallık yaratarak ekonomik gelişmenin önünü tıkamaktadır.

ÖNERİLEN ÖNLEMLER

 

·        Bu anlayışla, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisinin canlandırılabilmesi için acil olarak kısa ve orta vadede yararlı sonuçlar verebilecek şekilde alınması gerektiğini saptadığımız önlemler ise şunlardır:

·        Faiz sübvansiyonlarının, yatırım ve işletme sermayelerini de kapsayacak ve çok sayıda bankanın kullanılacağı şekilde genişletilmesi

·        Stok konutların özellikle Türk pazarında değerlendirilebilmesi için Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde konut edinmesi işlemlerinin hızlandırılmasının ve birden fazla konut alabilmelerinin sağlanmasının yanı sıra, üçüncü ülke yurttaşlarında oluşan güvensizliği aşabilecek önlenmelerin alınması gerekmektedir.

İhalelerin Kıbrıs'ta Açılması

·        Programlanmış olan altyapı ihalelerinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde açılması, bu ihalelere katılacak olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti kökenli firmaların katılım koşullarının eşitlenmesi, sıralanan amaçlara hizmet ederken, Kıbrıs Türk inşaat şirketlerinin uluslararası rekabete hazırlanmasına da yardımcı olacaktır.

·        Kamu İhalelerinin Öne Çekilmesi: Piyasaların hareketlendirilmesi ve sıcak para akışının sağlanması için 2-3 yıl sonra yapılacak kamu ihaleleri öne çekilmelidir.


ÖZELLEŞTIRMELER KURALSIZ

·        Özelleştirmelerin Programlı Olarak Gerçekleştirilmesi : Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kamu kesiminin düzenlenebilmesi için yapılması öngörülen özelleştirmeler, bir programdan yoksun ve kuralsız olarak sürdürülmeye çalışılmaktadır.

·        Özelleştirme faaliyetleri, bir programa bağlı olarak, gerekli her türlü bilgi ve belge zamanında kamuoyuna aktarılarak ve Kıbrıs Türk sermayesine öncelik tanınarak ve/veya Türkiye ve Kıbrıs Türk sermayesinin oluşturduğu konsorsiyumlar desteklenerek ve teşvik edilerek sürdürülmelidir.

·        Türkiye ile Ticari İlişkilerin Geliştirilmesi : Mersin ve Taşucu gümrüklerinde yaşanan sorunlar ivedilikle ele alınmalı, çözümlenebilenler hemen çözümlenirken, çözümlenmesi mümkün olmayan sorunların nedenleri Kıbrıs Türk kamuoyu için paylaşılmalıdır.

·        Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki ticarette gümrük ve eş etkili vergiler ile tarife dışı engellerin karşılıklı olarak kaldırılması, iki ülke arasındaki ticaret hacmini önemli ölçüde artıracaktır.


TÜRKİYE - GÜNEY KIBRIS TİCARETİ

 

·        Kıbrıs Türk iş insanları için en önemli sorunlarında biri olan Türkiye-Güney Kıbrıs ticaretini bir avantaja dönüştürebilmek için de Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti iş insanlarının birlikte yeni projeler geliştirmesi teşvik edilmelidir.

·        Uygulanacak maliye politikaları ile vergi, stopaj ve diğer kamusal maliyetleri düşürerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin mukayeseli avantaj sağlayacak ülke konumuna getirmesi her sektörde gelişimi beraberinde getirecek olup  kısa süreli gelir kayıpları ekonominin büyümesi ile fazlasıyla karşılanacaktır.

·        Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde enerji fiyatlarının Türkiye ve Güney Kıbrıs’a göre yüksek olması da mal ve hizmet üretim maliyetleri artırmakta ve tüm sektörlerin rekabet edebilirliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Enerji verimliliği sağlanarak fiyatları aşağı çekebilecek ve sektörde serbest rekabeti sağlayacak ancak bağımsız denetleme kurullarınca kontrol altında tutulabilecek bir enerji piyasasının oluşması gerekmektedir. Bu düzenlemeler ile eş zamanlı olarak yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesi de büyük önem arz etmektedir.

·        Bürokrasinin Azaltılması : Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın 2010-2011 Kuzey Kıbrıs Rekabet Edebilirlik Raporu’nda iş çevrelerinin anket sorularına verdikleri cevaplara göre iş yaparken karşılaşılan en büyük sorunların başında “verimsiz devlet bürokrasisi” gelmektedir.



İŞE BAŞLAMAK İÇİN 29 GÜN!

·        Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın 2010-2011 Rekabet Edebilirlik Raporu’na göre, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde işe başlama işlemleri için toplam 16 işlem yapılmakta ve bu işlemler de toplamda 29 gün sürmektedir. 2010-2011 Küresel Rekabet Edebilirlik Raporuna göre ise Türkiye’de ve Güney Kıbrıs’ta işe başlama işlemleri için toplam 6 işlem yapılmakta ve bu işlemler Türkiye’de 6 gün, Güney Kıbrıs’ta ise 8 gün sürmektedir.

·        Kayıt Dışılığın Önlenmesi: Yerel kesimlerin yanı sıra, çalışma ve iş kurma amacıyla ülkeye gelip gayri yasal yöntemleri kullanan kesimler ekonomik, mali, sosyal, siyasal ve çalışma koşulları açısından olumsuz etkileri ile önemli sorunları beraberinde getirmektedir.


CİDDİ TEHDİT: TÜRKİYELİ-KIBRISLI GERGİNLİĞİ

·        Ne yazık ki, son yıllarda ciddi bir tehdit haline gelen Türkiyeli-Kıbrıslı gerginliğine yönelik tavırların geri döndürülmesi ve yerini Türkiyeli-Kıbrıslı dayanışmasına bırakması için de Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çok net mesajlarına; Kıbrıs Türk ekonomisinde yaşanması zorunlu olan dönüşümü desteklerken Kıbrıs Türk halkının çıkarlarının savunucusu olduğunun gösterilmesine ve Türkiyeli iş insanlarını Kıbrıslı  iş insanları ile işbirliği yapmaya çağırmasına ihtiyaç vardır.

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 1191 defa okunmuştur