1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “İmkansızlıklar içinde imkanlar yarattık”
“İmkansızlıklar içinde imkanlar yarattık”

“İmkansızlıklar içinde imkanlar yarattık”

Depremin ardından binlerce kişi imkânsızlıktan dolayı Kıbrıs’a gelirken, binlerce kişi de deprem bölgelerindeki yakınlarının yanına gidebilmek için Ercan Havalimanı’na koştu.

A+A-

▶ Depremin ardından binlerce kişi imkânsızlıktan dolayı Kıbrıs’a gelirken, binlerce kişi de deprem bölgelerindeki yakınlarının yanına gidebilmek için Ercan Havalimanı’na koştu. Ercan, depremin ardından pistinin durumu bilinmeyen Adıyaman’a tarihinde ilk kez 5 sefer düzenledi, 3 bin 234 yolcuya ücretsiz gidiş-dönüş sağlandı. O günü yaşayan görevliler, insanüstü gayretlerini YENİDÜZEN’e anlattı…

Fehime ALASYA

Türkiye’deki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından binlerce kişi imkânsızlıktan dolayı Kıbrıs’a gelirken, binlerce kişi de deprem bölgelerindeki yakınlarının yanına gidebilmek için Ercan Havaalanı’na koştu, Ercan tarihinde yaşamadığı acı, öfke, endişe ve yoğunluğu aynı anda gördü.

Sivil Havacılık Dairesi yetkilileri, ilk günden itibaren Ercan’da yaşananları, ‘imkânsız’ olarak nitelendirilen uçuşlar için gösterilen çabayı YENİDÜZEN’le paylaştı.

Pegasus’un depreme özel Adıyaman’a düzenlediği 5 sefer ile 304 kişilik gidiş, 442 kişilik de gelişin sağlandığı bilgisini veren Sivil Havacılık Dairesi Müdürü Mustafa Sofi, toplam 746 yolcunun taşındığını paylaştı.

“Herkes, uçuşlar için insanüstü bir gayret gösterdi” diyen Sofi, deprem özel uçuşları ve özellikle Adıyaman’a özel seferler için ‘zaman karşı yarışı’ anlattı…

33 yıllık görev süresince ilk kez böylesi bir durumla karşılaştıklarını anlatan Meydan Haberleşme Şube Amiri Naciye İlkman da depremin ilk günündeki atmosferi YENİDÜZEN’le paylaştı. “Organizasyon, zamanla yarış, üzüntü ve keder, hiçbiri bu güne dek, bu denli bir arada olmamıştı…” derken, Ercan Havaalanı Sivil Havacılık Dairesi, Hava Trafik Şube Amiri Koral Kağcan ise “Zamanı yapabileceğimiz en iyi şekilde kullandık. Kısa sürede alınması neredeyse imkânsız olan tüm izinler alınmıştı” dedi…

mustafa-sofi.jpg

Sivil Havacılık Dairesi Müdürü Mustafa Sofi:

“Herkes, uçuşlar için insanüstü bir gayret gösterdi”

Normal şartlarda, sivil havacılık boyutunda Adıyaman’a kısa sürede uçak kaldırmanın aslında bir mucize olduğunu anlatan Sivil Havacılık Dairesi Müdürü Mustafa Sofi, “Burası iç hat hava limanı olan, gümrük ve muhaceret işlemlerinin yapıldığı bir hava limanı değildi ve tüm bunların yasal izinlerini aldık. Bu sanıldığı kadar kolay bir işlem değildi ama başardık. Zamanı iyi kullanmak adına bunu yaptık.” dedi.

Yıllardır hizmet verdiği meslek hayatında gümrüksüz bir hava limanına hiç uçuş gerçekleştirmediklerini anlatan Sofi, “Sivil Havacılık, ilgili paydaşlarla ve ilgili uçak şirketiyle, o gün bir mucize yarattı, Türkiye’ye uçuşlar için her bir görevli canla başla çalıştı, herkes ama herkes, uçuşlar için insanüstü bir gayret gösterdi.” şeklinde konuştu.

Bu süreci anlatan Sofi, şöyle devam etti:

“Ben Bakanlar Kurulu’na çağrılmıştım, oradan yasal boyutu takip ediyordum, buradan da amirlerimiz çalışmaya devam ediyordu. Çok büyük bir bilinmezin içindeydik. Adıyaman’daki apronun durumu, pistin durumu ne, yer hizmetlerini kim verecek kimse bilmiyordu. Bu hizmetleri dahi bizler buradan kendi imkanlarımızla yarattık. İç hat hava limanıydı, insanlar o bölgede yaşıyordu, belki de kimisi yaralandı, kimisi öldü, kimisi ailesini kaybetti, bilemiyoruz…

Biz kendi imkanlarımızla seferber olduk. Oraya uçaklara binecek olan yolculara ve görevlilere, uçağı doldurup boşaltması için KKTC’den günübirlik gönüllü ekipler gönderdik. Gerektiğinde uçak hostesleri bunu yaptı, gerektiğinde pilotlar. Kimse bu benim işim değil demedi, ne gerekiyorsa yaptı.

Yasal olarak prosedür mucizevi şekilde çözüldü, o kaotik ortamda yapılabilecek her şeyin en iyisi yapıldı.

Saat 3 İtibariyle biz her şeyimizle hazırdık ama Adıyaman’da gidebileceğimiz yeterli bir havaalanı yoktu, giden uçaklar 10 iniş havada bekliyordu, 10, 15 dakikada iniş izini veriliyordu.

Yakıt ve uçak yükü, havada beklemesi, alana inmesi ve alandan geri kalkması, hepsi de zamanlama ve koordine isteyen bir durumdu. Karşı tarafın da acısı büyüktü, havaalanı, verilecek hizmet, hiçbir şey belli değildi…

Türkiye’den her yetkili bize her adımımızda adeta kendi acılarını unutup bizim acılarımıza sarılarak yardım etti, ne gerekiyorsa hemen yapıldı.

Ercan Havaalanı Güvenlik Amiri Erkan Bey günlerce evine gitmedi, pilot ve hostesler, Pegasus’un alandaki çalışanları, Pegasus Müdür Zeki Ziya, herkes ama herkes, uçuşlar için insanüstü bir gayret gösterdi.”

‘İnsani Uçuşlar’ tablosu:

Deprem özelinde, Pegasus’un Adıyaman’a düzenlediği 5 sefer ile 304 kişilik gidiş, 442 kişilik de gelişin sağlandığı bilgisini veren Sofi, toplam 746 yolcunun taşındığını paylaştı.

Başbakanlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın ‘İnsani Uçuşlar’ adı altında yine deprem özelinde Türkiye genelinde, 6 Şubat’tan 12 Şubat’a dek, 28 sefer düzenlediği bilgisini de veren Sofi, 1,095 gelen, 2,139 giden yolcu olmak üzere toplamda 3,234 yolcunun gidiş- gelişinin ücretsiz sağlandığını kaydetti.

Sofi, bu sürede toplam 9 uçak Türkiye yönünden gelirken, 19 uçağın ise Türkiye’ye gittiğini belirtti. 

Bu seferler Gaziantep, Adıyaman, Adana, İstanbul, Kahramanmaraş, Antalya gibi şehirlere yapıldı.

naciye-ilkman.jpg

Ercan Havaalanı Sivil Havacılık Dairesi, Meydan Haberleşme Şube Amiri Naciye İlkman:

“Organizasyon, zamanla yarış, üzüntü ve keder, hiçbiri bu güne dek, bu denli bir arada olmamıştı…”

33 yıllık görev süresince ilk kez böylesi bir durumla karşılaştıklarını anlatan Meydan Haberleşme Şube Amiri Naciye İlkman, ise hemen Türkiye ile iletişime geçip izinleri almaya başladıklarını, bu uğurda Pegasus Genel Müdürü Zeki Ziya’nın büyük özveri gösterdiğini belirtti.

“Organizasyon, zamanla yarış, üzüntü ve keder, hiçbiri bu güne dek, bu denli bir arada olmamıştı…” diyen İlkman, Adıyaman için düzenlenen ilk özel sefer ve o gün içinde yaşananları şöyle anlattı:

“Önce oradaki iletişime geçtiğimiz herkese çocuklarımızın başına böyle bir olay geldiğini, bu nedenle hem yardım hem de acılı aileler için bir an önce, zaman kaybetmeden oraya gitmemiz gerektiğini anlattık, ardından Türkiye’den genel izinleri sözlü ve yazılı onay aldık. Diğer bacaktan ise kimlerin gideceğine ilişkin bir liste oluşturulmaya çalışıldı. Her şey hazırlandı ama Adıyaman’daki hava alanı şartları uygun değildi. Park yeri azdı, hava alanı dolu, uçakların ineceği yer yok, havada olan 3, 4 uçak inip kalkacak ardından siz geleceksiniz diyorlardı. Çok yaralıları vardı, onların da kurtarma ekipleri hareket halindeydi. Yine de bize olabilecek olan tüm imkanlar sağlandı. Birçok siyasi hava alanı ile iletişime geçti, zamanı hızlandırmak için canla başla çalışıldı. Uçağa sayılı kişi ve belli bir yük alındı çünkü buradan aldığı yakıt ile gidip dönmek zorundaydı.

Daha önce hiç böyle bir gün yaşamadım. Pandemi dönemini geçirdik, o da çok stresliydi ama sadece stres vardı. Organizasyon, zamanla yarış, üzüntü ve keder, hiçbiri bu güne dek, bu denli bir arada olmamıştı…”

koral-kagcan.jpg

Ercan Havaalanı Sivil Havacılık Dairesi, Hava Trafik Şube Amiri Koral Kağcan:

“Zamanı yapabileceğimiz en iyi şekilde kullandık”

Adıyaman’a özel uçuş dahil tüm uçuşların zor şartlarda ve özel izinler nezdinde yapıldığını anlatan Ercan Havaalanı Sivil Havacılık Dairesi, Hava Trafik Şube Amiri Koral Kağcan, “Zamanı yapabileceğimiz en iyi şekilde kullandık. Kısa sürede alınması neredeyse imkansız olan tüm izinler alınmıştı” dedi.

Kağcan, şöyle devam etti:

“Adıyaman’daki çaresizlik çok zordu. İç hatlardı, alana iniş çıkışlar, oradaki bu ortam küçüktü, deprem çok büyüktü, ambulans uçaklar durmadan gidip geliyordu ve durumu çok ağır olan hayatta kalma mücadelesinde bazı öncelikler vardı. Bu nedenle iş yürütmekte güçlük çekiyorduk. Tek amacımız ailelerimizin çaresiz bekleyişini bir an önce sonlandırmaktı. Zamanı yapabileceğimiz en iyi şekilde kullandık. Çok büyük deprem olmuştu ve Adıyaman da çok kötü durumdaydı. Kısa sürede alınması neredeyse imkansız olan tüm izinler alınmıştı. Uçaklar havada bekletiliyordu, inip-kalkması için 15 dakika zaman tanınıyordu, zamanla yarışıyorduk, süreci hızlandırmak için her şeyi yapıyorduk, bir yandan da siyasiler bize bunun için yardım ediyordu.”

Adıyaman’a ilk seferin düzenleneceği ilk gün çok yoğun ve ekstra bir koordinasyon gerektiğini de ifade eden Kağcan, bu nedenle 42 saat ekibinin başında olduğunu da dile getirdi. 

Bu haber toplam 2767 defa okunmuştur