
İKTİDAR PROGRAMLARI
Siyasi partilerin programları, seçim kitapçıkları, “iktidar vaatleri”ne dair bir dolabım var...
Yıllardır, her seçim dönemi, elime geldikçe, dolaba atıyorum..
Sonra, ara ara bakıyorum...
Onca söz... Onca teşhis...
Nice nice durum saptaması
Siyasi partilerin programları, seçim kitapçıkları, “iktidar vaatleri”ne dair bir dolabım var...
Yıllardır, her seçim dönemi, elime geldikçe, dolaba atıyorum..
Sonra, ara ara bakıyorum...
Onca söz... Onca teşhis...
Nice nice durum saptaması...
Çok hem de çok az çözüm...
***
Ülkeyi biraz tanıyan, eli de az çok kalem tutan hemen herkes, sorunları teşhis ederek, güzel metinler üretebilir...
...cek. ...cak. ...cayık. ...ceyik.
vs. vs. vs.
***
Evet, parti programları, manifestoları, sözleşmeleri, bildirileri, kitapçıkları önemlidir...
Öyle de, çok daha önemlisi sizi ikna etmesi, güven vermesidir...
Bir de insan kaynağı...
Yani, “Tüm bu programı, hangi kadroyla başaracaksınız acaba?” sorusunun yanıtı, yani...
***
Genelde “yuvarlak” sözcükler...
Mesela, “Özel sektörün önü açılacak” denir de...
- Kamuda ikinci iş yasağı uygulanacak, yüzlerce insana ekonomik zemin yaratılacak, denmez mesela...
Mesela, “Partizanlığa son verilecek” denir de...
- Geçici işçi, memur gibi kadrolar kaldırılacak, hiçbir istihdam özel inisiyatifle yapılamayacak, gibi somut önermeler olmaz...
Mesela “işsizlik sorunu kapsamlı olarak ele alınacak” denir de...
“Emekli istihdamı yasaklanacak, böylece gençlere istihdam imkanı doğacak” gibi yaklaşımlar sergilenmez.
“Risk”ten kaçılır, “tepki”den korkulur, “popülizm” sevilir fazlaca...
Ve doğrusu “cek”li “cak”lı cümleler, çok da heyecanlandırmaz kimseyi...
***
Ve daha önemlisi: “Hangi kadroyla”
Siz “vekil” seçersiniz ama “bakan” seçemezsiniz!
Oysa, kaderinizi onlar seçiyor.
Bir siyasi parti, seçimden önce, niye önümüze koymaz ki bakanlarını, bürokratlarını, uzmanlarını, niye demez ki, “İşte ülkeyi yönetecek kadromuz bu... Bakanlar da bürokratlar da uzmanlar da burada...”
Önceden... Bilelim, diye...

















