Kıbrıslı Rum lider Nikos Hristodulidis, Türkiye için AB ile yakınlaşmanın önemli olduğunu, bu konuda AB üyesi ülkelerle görüşmeler gerçekleştirdiğini ifade ederek, “Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini desteklemeye hazırım” dedi.

Kıbrıs Genç TV’de, gazeteci Mustafa Alkan’ın sunduğu programa konuk olan Hristodulidis, Crans Montana sürecinden, Kıbrıslı Türk “lider” Ersin Tatar ile ilişkisine; Türkiye’nin AB ile ilişkisinden, çözüme olan inancına ve Kıbrıslı Türklere yönelik hazırladığı pakete kadar farklı konularda açıklamalarda bulundu.

Hristodulidis’in program boyunca “Çözüm olmazsa, Kıbrıslılar olarak bedel ödemeye devam edeceğiz” sözlerini vurgulaması ise dikkat çekti.

Hirstodulidis’in açıklamalarından dikkat çeken kısımlar şöyle:

“Çözüm olmazsa, Kıbrıslılar olarak bedel ödemeye devam edeceğiz”

“Eğer Kıbrıs sorunu bir çözüme kavuşmazsa, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar olarak bunun bedelini ödemeye devam ederiz. Kıbrıs sorununa ilişkin görüşmelerin çerçevesi, BM parametlereleridir. Herkes bu karara bağlı kalmalıdır. Israrla AB’nin rolünün arttırılması gerektiği görüşünü belirtiyorum. Çünkü AB, elindeki araçları kullanarak ‘kazan – kazan’ yönünde bir çözüme yardımcı olabileceğine inanıyorum. AB, hem ülkeler, hem de vatandaşlar için bir güvenlik aracıdır. ”

“Crans Montana’daki o meşhur yemekte ben yoktum, kimse beni sonuçtan dolayı suçlayamaz”

“(Crans Montana’da masayı terk ettiğiniz için pişman mısınız?) Biz masayı terk etmedik. Genel Sekreter burada duruyoruz, bitti dedi. O meşhur yemekte ben yoktum. Sayın Anastastasiadis ve müzakerecimiz Mavroyannis vardı. Ben yoktum. Bu yüzden kimse beni sonuçtan dolayı suçlayamaz. Görüşmelerin kesilme nedeni Mevlüt Çavuşoğlu’nun ısrarlarıydı. Bunu bir kez daha söylüyorum; Crans Montana’da kalınan yerden görüşmeler devam etmeli. Avantaj ve yakınlaşmalar değerlendirilmeli.”

“Sayın Tatar ve eşini yemeğe davet ettim, henüz cevap alamadım… WhatsApp üzerinden mesajlaşıyoruz”

“Ersin Tatar ile pek çok kez görüştük. Henüz cevap alamasam da kendisini ve eşini yemeğe davet ettim. Bu davetimi bir kez daha yinelemek isterim. Kendisiyle buluşup konuşmaktan mutluluk duyarım. Kendisi iyi bir muhasebeci, ekonomist. İyi bir ilişkimiz var. Telefonda konuşuyor, WhatsApp üzerinden mesajlaşıyoruz. Kendisine saygı duyuyorum. Kıbrıs Türk toplumunun lideridir. Evet, henüz müzakere edemedik ama açıklamalarını okuyor, endişelerini biliyorum. Aklında olanları biliyorum. Ben müzakere masasına oturmaya hazırım. Kendisinin endişelerini gidermeye hazırım. Eğer argümanlarına, fikirlerine güveniyorsa, oturup konuşalım. Benim de endişelerim var, belki de konuşunca o da benim endişelerimi giderecek çözümler bulabilir. Eğer konuşmazsak, çözüm bulamayız. Ve ısrarla söylüyorum; eğer çözüm bulamazsak, biz Kıbrıslılar bunun bedelini ödeyeceğiz. Çünkü çözümsüzlüğün bedeli vardır.”

“Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini desteklemeye hazırım”

“Bu benim kendi değerlendirmem; Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs sorunun çözümünde en önemli role sahip. Türkiye için sorunun çözümünün kazancı, çözümsüzlüğün getirdiği kazançtan çok daha fazladır. Türkiye için AB ile ilişkileri önemli mi, değil mi? Sanırım önemli olduğu fikrindeyiz. Biz Türkiye’nin AB ile yakınlaşmasına hazırız. Coğrafyayı değiştiremeyiz. Türkiye’nin AB üyeliğine yaklaşmasını istiyoruz. Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini desteklemeye hazırım. Geçtiğimiz günlerde önce Fransa, sonra Almanya ardından da Avusturya’yı ziyaret ettim. Onlara şunu ilettim: Türkiye’yi AB’ye yakınlaştırmak için ne yapmalıyız? Çünkü biliyorsunuz, üyelik için sadece Kıbrıs Cumhuriyeti yemez. 26 üye ülkenin onay vermesi gerekiyor. Onlarla bunu konuştum. Kıbrıs sorununa ilişkin görüşmelerin yeniden başlaması, Türkiye için de çok iyi olacak. Elbette Kıbrıslı Türk yurttaşlarımız için de çok iyi olacak ki bunu daha çok önemsiyorum. Çözme doğru gitmekte bile fayda var. Kıbrıslıların, kendilerini daha güvende hissetmelerini sağlar.”

“Bizim jenerasyonumuzun yapabileceğine inanıyorum”

“Benim Kıbrıslı Türklerle yaşama şansım olmadı. Ama ailemin bana anlattığı harika anıları vardı. 1974’ten önce hatalar yapıldı. Bu şüphe kaldırmaz bir gerçektir. Ama bir hedefe doğru bir araba sürüyorsanız ve her 5 – 10 dakikada bir arkaya bakarsanız, kesinlikle kaza yaparsınız ve hedefinize ulaşamazsınız. Ben bunun için burada değilim. Benim 4 kızım var ve ben bu ada için bir gelecek yaratmak adına buradayım. Olumlu bir gelecek için… Kıbrıslı Türkler için, Kıbrıslı Rumlar için, Maronitler için, Ermeniler için… Bu adada yasal olarak yaşayan herkes için. Ve ben yapabileceğimize inanıyorum. Bizim jenerasyonumuzun yapabileceğine inanıyorum. Geçmişle değil, gelecekle ilgilenmeliyiz. Eğer Kıbrıs sorununun çözümüne inanmasam bu konu için bu kadar çok zaman harcamazdım.”

“Biz Kıbrıslılar, kendimizi dünyanın merkezinde sanıyoruz”

“Biz Kıbrıslılar, kendimizi dünyanın merkezinde sanıyoruz. Sanıyoruz ki insanlar Washington’da, Londra’da, Moskova’da uyanıyor ve ‘bugün Kıbrıs için ne yapıyoruz’ diye düşünüyor. Maalesef dünyanın merkezinde değiliz. bu yüzden biz uluslar arası seviyede neler yaşandığına ve kendimize bakmalıyız. Ukrayna’da bir Rus işgali ile karşı karşıyayız. AB ve ABD ile birlikte öncü bir rol üstleniyoruz ve Rusya’ya karşı birçok yaptırım uyguluyoruz. Bunun bedelini de ödüyoruz. Şu anda ciddi bir enerji krizi yaşamamızın nedeni Rus işgaline karşı çıkmamızdan dolayıdır. Bunun bedelini ödüyoruz. Biz bunu yaptık çünkü doğru olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden stratejimizi ve çözüme yönelik çabalarımızı dünyada yaşananlara bakarak belirlemeliyiz.”

“İşgalden dolayı bedel ödüyorsunuz. Kıbrıslı Rumlardan dolayı değil…”

“(AB’nin açıkladığı maddi destek paketlerinin iki toplum arasında adil şekilde dağıtıldığını düşünüyor musunuz?) Bunun nedeninin ne olduğunu biliyor musunuz? Türk işgali. Türkiye adayı terk etse, ertesi gün neler olacağını görün. Bu çok basit. Kıbrıslı Türkler neden her gün zorluklar yaşıyor? Türk işgalinden dolayı. İşgalden dolayı bedel ödüyorsunuz. Kıbrıslı Rumlardan dolayı değil… Hangi para birimini kullanıyorsunuz? TL. Yani TC’deki ekonomik gidişatın bedelini ödüyorsunuz. Kıbrıs sorunu çözülse para biriminiz Euro olacak.”

“Kıbrıslı Türk yurttaşlarımla ilgileniyorum”

Kıbrıslı Türk yurttaşlarımla ilgileniyorum. Ve bu konuda dürüstüm. Bu politik bir oyun değil ve ben de insanları kullanarak politik bir avantaj elde etme hedefinde değilim. Bir grup Kıbrıslı Türk dostumla bazı görüşmelerim oldu. Kendilerine günlük yaşamda yaşadıkları zorlukları sordum. Açıkçası ilginç bir sohbet oldu. Nasıl olduysa bu, Türk basınında yer aldı. Nasıl olduysa diyorum çünkü beden çıkmamıştı. Basında yer aldıktan sonra birçok Kıbrıslı Türk’ten yeni açılım ve uygulamalarla ilgili görüşme talebi aldım. Altını çiziyorum, tek taraflı açılımlarla ilgili… Bu görüşmelerin ardından ekibimle çalıştık ve bazı açılımlar hazırladık. Bu açılımların, Kıbrıslı Türk yurttaşların günlük hayatlarını etkileyecek açılımlar olduğunu düşünüyoruz. Ancak şu anda bu açılımlardan bahsedemem. Ama inanıyorum ki önümüzdeki günlerde açıklanacak.”