1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Güneyle kapıları açın, ekonomi büyüsün”
“Güneyle kapıları açın, ekonomi büyüsün”

“Güneyle kapıları açın, ekonomi büyüsün”

İş İnsanları Derneği Başkanı Enver Mamülcü, ekonominin büyümesi, ticaretin gelişmesi için Kıbrıs’ın güneyine daha fazla kapının açılması gerektiğine vurgu yaptı.

A+A-

Fayka ARSEVEN KİŞİ

 

İş İnsanları Derneği Başkanı Enver Mamülcü, ekonominin büyümesi, ticaretin gelişmesi için Kıbrıs’ın güneyine daha fazla kapının açılması gerektiğine vurgu yaptı.

Ambargonun insanların beyninde olduğunu ifade eden Mamülcü, “ticarette su akar yolunu bulur, ambargo tanımaz” dedi.

Mamülcü, ekonomik krizin ülkemizi teğet geçmesinin nedeninin güneyden gelen sıcak para akışı olduğunu belirtti.

Mamülcü, parlamenter sistemin tükendiğine de işaret ederek, biran önce Başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini vurguladı.

Bu hafta İŞAD Başkanı Enver Mamülcü ile ülke ekonomisini ve yaşadıkları sıkıntıları konuştuk.

  • YENİDÜZEN: Ekonomik krizde miyiz? Yoksa kriz atlatıldı mı? 2020’de bizi ne bekliyor?
  • Enver Mamülcü: O kadar bir dışa bağımlıyız ki Türkiye’deki krizlerde oldukça fazla etkileniyoruz. Ülkemizde ekonominin büyük bir bölümü, turizm, eğitim ve inşaat üzerinden gidiyor. Ama inşaat furyası bitti. Elimizde turizm ve eğitim kaldı. Eğitim sektörü de çok geriledi. İş İnsanları Derneği olarak bunların verilerini de sürekli alıyoruz. 
    İstatistik Kurumu Başkanı Türel Öksüzoğlu aynı zamanda danışma kurulu üyemizdir. Verilere çok kolay ulaşıyoruz.
    Şuan öğrenci sayısının gerilemesi ile öğrenci profilinin değişmesiyle birlikte bunun ekonomiye de etkisi vardır. Bunu ne tamamlar? Güneyden gelen sıcak para tamamlar.
    Biz geçtiğimiz hafta eylem yaptık. Ondan öncede yaptık ve güneye geçiş kapılarının rehabilite edilmesi ve başka kapıların açılmasını talep ettik.
    Biz bunların olması için baskı yapıyoruz. Çünkü ekonomik bir derneğiz. Üyelerimizin beklentilerine hitap etmeliyiz.
    Geçiş noktalarında açılan üçüncü şeritlerde etkimiz olmuştur. Bu proje bize ait ve bunun akışı bizim yaptığımız proje ile gerçekleşti.
    Biz bu eylemi yaptıktan sonra Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, Maliye Bakanı, polis, belediye hepsiyle görüştük. Hiçbirinin uhdesinde olmadığı bir durumu gördük. Koordinasyon ofisinin oluşmasıyla ilgili biz bu doneleri birleştireceğiz.

 “Ulaştırma Bakanı Tolga beye gittik, onda değil; İçişleri de “bende değil” dedi. Belediye başkanıyla görüştük. Onda da yok. E kimde bu yetki? Kimsede.”

 

“Kimde bu yetki?”

  • YENİDÜZEN: Yeni kapıların açılması noktasında yetki karmaşası mı var?
    Enver MAMÜLCÜ: Evet. Tolga beyine gittik, onda değil, İçişleri de bende değil dedi. Belediye başkanıyla görüştük. Onda da yok. E kimde bu yetki? Kimsede. Sadece birbirleri arasında yapılan koordineden ortaya çıkar. Ama bu koordine zaman zaman oluşur. Zaman zaman oluşmaz. Biz bir koordinasyon ofisi oluşması için baskı içerisindeyiz.
    Son eylemimizde de bunu açıkladık. Sadece Lefkoşa’da değil, Beyarmudu, Mağusa’daki kapıların açılmasıyla da ilgili…
    Çünkü krizden teğet geçmemizin tek nedeni bu akan sıcak paranın nedenidir. Bu da engellenirse bizim becerikli hükümet eden kişiler tarafından veya hiçbir şey yapılmazsa bu akış engellenmiş olur. Dolayısıyla bu akışı hızlandırmalıyız. Çünkü güneyden gelip akaryakıt bile alınması devletin kasasına para akışı demektir. Çünkü akaryakıtta devletin müthiş bir kazancı vardır. Bütçenin dengelenmesi için bu dinamitlere yardımcı olan bir akıştır. Bunu en çok umursayan ve dile getiren biziz.

 

 “Krizden teğet geçmemizin tek nedeni güneyden akan sıcak paradır. Dolayısıyla bu akışı hızlandırmalıyız.”

 

  • YENİDÜZEN: Kıbrıslı Rumlar gelir ‘bir su dahi almaz’ anlayışı yok mu artık, ekonomimizin canlanması onlara mı bağlı?
  • Enver MAMÜLCÜ: O psikolojik bariyer kırıldı. Bu konu onlar tarafından müthiş bir bariyerle tıkanmıştı. Buradan hiçbir şekilde alışveriş yapma taraftarı değildi. Ama sektörlerdeki kalite anlayışıyla yüksek servis anlayışıyla biz bunu gösterdik. Eskiden gelen sadece casinolara gelirdi ama şuan da tüm sektörlerin servis anlayışı Avrupa düzeyindedir. Dolayısıyla güneyden gelenler bunun farkında. Ekonomin gelişmesi için kapılarda yer alan durumun rehabilitesi ve akışın sağlanması çok çok önemlidir.
    Kapılarda tabi ki kontrol olmalı ama teknolojik alt yapı da olmalı. Yeterli ve donanımlı personel de olmalı. Kamu dairelerinde bütün gün bir saatlik iş yapan kamu çalışanları varken, kapılardaki görevliler insanüstü çalışıyorlar. Bu çalışanlara destek verilmeli, takviye yapılmalıdır.

 

 “Bizim hem teknolojik alt yapıların iyileştirilmesi hem de yeni kapıların açılmasıyla ilgili hatta bunun finansmanıyla da ilgili bütçe çalışmalarımız var. Biz bu konudaki projelerimizi de sunduk. Ancak karşı taraftan bize beyan edilen bir çözüm önerisi yok.”

 

“Çözüm önerileri yok”

  • YENİDÜZEN: Bakanlarla görüşmeler yaptınız. Çok da karmaşıklığa yer vermeden pratik çözüm önerisi yok mu?
  • Enver MAMÜLCÜ: Biz hem teknolojik alt yapıların iyileştirilmesi hem de yeni kapıların açılmasıyla ilgili hatta bunun finansmanıyla da ilgili bütçe çalışmalarımız var. Biz bu konudaki projelerimizi de sunduk.

Ancak karşı taraftan bize beyan edilen bir çözüm önerisi yok.
Biz ülkemizin serbest bölge olmasıyla ilgili diğer ülkelerle aramızda olabilecek mal ve hizmet akışının serbest bölge tabirinde Tayvan modeli yapma konusunda fikirlerimiz var. Çünkü serbest bölge olması içeriye gelen mal ve hizmetlerin daha ucuz olması durumunda bir avantaj olacak.

“Tarımsal ürünlerle ilgili reformlar yapılması, kamu sektörüyle ilgili reformlar yapılmasını önemsiyoruz. Tarım Bakanlığı’nın daha planlı üretime geçmesi için, hint kenevirini de desteklediğimiz projeler var. Yatırımcılar da bekliyor.”

 

Üretim yapmak çok maliyetlidir. Yurtdışına satacağımız üretim malları yok. Daha ucuz bir üretim olacak. Bu ucuz üretimi de gerek Türkiye’ye gerek Orta Doğu’ya gerek Avrupa’ya daha ucuza daha alternatif ve avantajlı bir şekilde sunmuş olacağız.
Tarımsal ürünlerle ilgili reformlar yapılması, kamu sektörüyle ilgili reformlar yapılmasını önemsiyoruz. Tarım Bakanlığı’nın daha planlı üretime geçmesi, Hint kenevirini de desteklediğimiz projeler var. Yatırımcılar da bekliyor. Biz Türkiye’de TÜRK KONFED’in de üyesiniz. Türkiye’nin en büyük federasyonudur. Biz de ilk yurt dışı üyesiyiz. Birçok üretici, sanayici ve birçok işletme ile birlikte kontağımız var.

  • YENİDÜZEN: Çözümü beklemeden çözüm olana kadar çıkış yolları mevcut diyorsunuz?
  • Enver MAMÜLCÜ: Ticaret çözümü gerçekleştirecek en büyük donedir. Biz güneydeki ekonomik örgütler platformuyla da işbirliği yapıyoruz. Yeşil Hat Tüzüğü’nün genişletilmesiyle ilgili projeye de katkı sağlıyoruz. Şuan birçok ürünün işlemini Ticaret Odası yapar ama gelişimini biz yapıyoruz. Çünkü biz de iş kolu çok.  Taşocağı, tarımcı, balık üreticisi var. Bunların birçoğu güneye mal satmaktadır. Bakliyatı da geçireceğiz. Çok az biz zaman kaldı. Börülce ve nohut üretimi yapılıyor. Paketlenip çok büyük hacimlerde güneye satışımız olacak.
    Bu bizim lobiciliğimiz ile oluyor. Güneydeki elçiliklerle devamlı istişaremiz vardır. Onlarla devamlı surette KKTC’nin ekonomisini, iş hacmini, üretiminin neler olduğuyla ilgili görüşlerimizi belirtiyoruz.

 “Ekonomi ambargo tanımaz, su akar yolunu bulur. Ticarette ambargo diye bir şey söz konusu değildir. Ambargo hikayelerini kesinlikle dinlemeden üretici üretmektedir. Ki birçok üretici dış pazara mallarını satabiliyor.”

“Ambargo yoktur”

  • YENİDÜZEN: Siz tamamen güney pazarına mı yönleniyorsunuz? Ambargolar var ama güneyde de Pazar mı var?
  • Enver MAMÜLCÜ: Ambargo yoktur. Ambargo uluslararası camianın uydurduğu bizim de bazı siyasetçilerin inandığı ekonominin engellenmesiyle ilgili bir algıdır. Ekonomi ambargo tanımaz, su akar yolunu bulur. Ticarette ambargo diye bir şey söz konusu değildir. Ambargo hikayelerini kesinlikle dinlemeden üretici üretmektedir. Ki birçok üretici dış pazara mallarını satabiliyor.
    Ürünleri uzun ömürlü hale getirip, katma değerli ürünler üretip satmalıyız. Artık üreticimizi arpa buğday üretmekle uğraştırmamalıyız. Çünkü arpa buğdayın karı kalmadı. Ambarlar doldu, taştı, küfleniyor.
    Bu ülke tarım ve turizmle kalkınmalıdır. Turizmde de alternatif turizm alanları yaratılmalıdır. Sağlık, kültür, agro turizmi gibi…  Bunları ülkemizde geliştirmek fevkalade müsaittir.

“Başkanlık sistemine geçilmelidir. Parlamenter yönetim şekli ülkede iflas etti. Ne kadar büyük rantlar, yolsuzluklar var görüyoruz. Meclis kürsüsünden bile suç duyurusu yapılıyor. Kamuda yolsuzluklar aldı ortalığı götürdü.”  

 

  • YENİDÜZEN: Bunları gerçekleştirmemenizin en büyük nedeni nedir?
  • Enver MAMÜLCÜ: En büyük engel bürokrasidir. Artık elektronik devlete geçilmesi gerekir. Bir de kamu reformu gerçekleştirilmelidir. Öyle kişiler de seçilmelidir ki bir sonraki seçim için seçilme kaygısı olmayan insanların bu ülkede artık ülkelerinin faydasına yer alacak reformları yapmayı başaracak insanlar gerekmektedir.
    Bu da elektronik devlete geçiş ve kamu reformu ile olur. Tabi ki bir de Başkanlık sistemi ile… Çünkü başkanlık sistemi gelmezse ülkede ne kamu reformu olur ne elektronik devlete geçiş olur.
    3 hafta önce İçişleri Bakanı misafirimizdi. ‘Elektronik devlete geçiş en az 10 yıl ister’ dedi. Çünkü bakanlıklar arasındaki koordinasyon şu anda maalesef yok. Bunu yapacak çalıştırılacak insan yok. Ortalık memur dolu ama bu işleri yapacak memur yok. Sadece saatini doldurup maaşını almakla yeterlidir. Bu hem ülkenin motivasyonunu bozar hem de işleyişi de bitirir.  Burada hiç seçilme kaygısı olmayan bir liderin çıkıp da gerçekten başkanlık sistemini ele alabilmeli. Ama bunu Meclis’te nasıl ikna ettireceksin? Hangi milletvekilli bakan olmak istemez? Hepsi ister. Ama ülkesini seve her milletvekilinin elini kaldırıp, başkanlık sistemine evet demelidir.
    Parlamenter yönetim şekli ülkede iflas etti. Ne kadar büyük rantlar, yolsuzluklara götürüyor. Meclis kürsüsünden bile suç duyurusu yapıldığını görebiliyoruz. Kamuda yolsuzluklar aldı ortalığı götürdü.   
    Türkiye’nin 1980’leri şuan 2020’lerde ülkemizde yaşanıyor. Devrimci birinin gelmesi gerekir ki ülke yönetimini götürebilsin. Ekonomi burada politikaya bağlıdır. Tamamen yapılan işler engellenmeye uğrar. Engellemeye uğradığı için en başta çözeceğimiz sorun bu yönetim modelidir. Gelişmememizin ve ilerleyemememizin en büyük sebebi budur. Şu anda özel sektör devlet mekanizmasının 20 yıl ötesindedir. Biz diyoruz ki; özel sektörü örnek alın ve bu noktada projeler gerçekleştirin. Ama her tarafa kokuşmuşluk her tarafta sıkıntılar yer almaktadır.
     
  • YENİDÜZEN: Son olarak söylemek istediğiniz…
  • Enver MAMÜLCÜ: İş İnsanları Derneği 30 yıldır ülke ekonomisine birçok siyasetçiyi, liderini çıkaran bir okul halinde yer alan sivil toplum örgütüdür.
    Türkiye’de ve Güney’de networklerimiz, iş hacimlerimiz var. Bunlarda birlikteliği sağlayan çok başarılı iş insanlarımız söz konusu.
    Derneğimizde her düşünceden insanlarımız var. Katkıları ve yönetim kurulunun etkin ve hızlı hareket etmesiyle birlikte birçok iş yapmaktadır. Eğitimlerden tutun, çeşitli ekonomik alanda faaliyet gösteren insanlarımıza önümüzdeki süreçlerde panellerimiz olacak.
    Biliyorsunuz ada etrafında doğal kaynaklar var. Bunların çıkartılmasıyla birlikte bizim de bu zenginlikten yararlanmamızı sağlayacak bir platformu oluşturma çabasındayız. Bu konuda da tüm taraf ülkelerle görüşüyoruz.

 

Bu haber toplam 4685 defa okunmuştur
Etiketler :
İlgili Haberler