Avrupa’da bir günlük kazançla kaç kilo et alınabileceğini hesaplamışlar.
"Ekonomik Strateji”nin tablosu önümde…

Listenin en dibinde Türkiye var.

Öyle böyle değil; maaşları, kiraları, fiyatları görünce; dostları da dinleyince… İnsanların orada nasıl yaşadığını hayal etmek bile güç.

22 bin TL asgari ücret, 16 bin TL emekli maaşı... Yoksulluk, sefalet, çaresizlik geriye kalan… Kimi hâlâ aynı sözleri çiğniyor, yıllardır doymayan bir karnı avutmaya çalışarak.

Hayat kalitesi anlamında örnek alınacak bir ülke değil Türkiye.
Üzgünüm ama gerçek bu...
Demokraside, özgürlüklerde derseniz hiç…

Bir de buralar için “ekonomik plan” hazırlıyorlar. 

İngiltere ve Hollanda’da tek günlük gelirle 5 kilo et alınabiliyor. Türkiye’de ise 1 kilo bile alınamıyor, maalesef...

***

Ben tabloya Kıbrıs’ın kuzeyi ve güneyini de ekledim.
Kıbrıs hesabında hata varsa bana, Avrupa’da yanlış varsa “Ekonomik Strateji”ye aittir.
Et fiyatları farklı farklı çünkü… Ama çok sapma olacağını da sanmam.

Yeni medya çağında yazdıklarımız dünyanın her yerinde okunuyor. Her yerden geri dönüş alabiliyoruz. O nedenle de bir yanlış varsa, düzeltiriz, tartışırız, konuşuruz.

Yine de sonuç değişmiyor:
Avrupa’da günlük kazancıyla en az et alabilenler listesinde dipteyiz.
Türkiye’yle birlikte…

Sevineceksek tek tesellimiz, Türkiye halkından biraz daha iyi durumda olmamız.

Ama acı gerçek şu: Avrupa’nın en pahalı etini biz yiyoruz.

Kıbrıs’ın kuzeyinde bir günlük ücretle sadece 1,48 kilo et alınabiliyor. Burnumuzun dibindeki güneyde ise tek günlük gelirle 2,88 kilo...

Aynı coğrafya, aynı iklim…
Üretim koşullarındaki farkı hayvancılar yıllardır anlatıyor zaten. Asıl mesele ise kendi içine kapalı, boğucu bu düzen. Bu vasatlık hali...

***

Kimileri diyecek ki, “Asgari ücret üzerinden hesaplarsan böyle olur.”

Elbette memur, hâkim, hekim, öğretmen, müdür ya da vekil maaşına göre hesaplasan tablo farklı çıkar. Ama yaşam kalitesi her yerde dar gelirli üzerinden ölçülür. Çünkü hayatın yükünü onlar taşır.

Üstelik bizim ülkemizde çoğunluk hâlâ asgari ücretle yaşıyor.
Sesleri çok duyulmasa bile…